Ignatus gizli bir kürk dükkanının sahibiydi. Kendisi Nie Yan'ın daha evvel şeytani yaratık işgali konusunda güvendiği kişiydi. Hilton Kalesinde oldukça saygın bir pozisyonu vardı. Önceki zaman diliminde yaşananlar sırasında neredeyse bütün NPC'ler bu işgal sırasında hayatını kaybetmişti. Fakat şimdiki zaman diliminde ise neredeyse %10'u kurtulmuştu. Zamanında yetişmiş olan desteğin de etkisiyle çok sayıda General ve Büyük General de hayatta kalabilmişti. Bunların hepsi de Nie Yan'ın katkısıydı. Kale yönetimi Nie Yan'ı ödüllendirmek istiyor olmalıydı, aksi halde kıymet bilmez kişiler olarak anılırlardı.

Ignatus'un Nie Yan'ı yanına çağırması muhtemelen ödülle alakalıydı.

Şahinci Atı öldürüldüğü için bir günlük bekleme süresi vardı. Nie Yan Hilton Kalesine yürüyerek gitmeliydi. Rüzgar Adımını aktif ederek hızlandı.

Çok geçmeden Hilton Kalesine ulaştı. Kılıç Parıltısı ve diğerleri şeytani yaratık avı için hazırlıklarını tamamlamıştı. Hedefleri Seviye 90 Lord olan Crusoe Şeytani Yaratık'tı, kalenin dışındaki eteklerde karanlık mağaralardaydı bu yaratık. Yeraltından gelen devasa bir böcekti bu.

Tek Vuruş Yemini önceden keşfe çıkarak Crusoe Şeytani Yaratığın tam yerini öğrenmişti. Sonrasında ise Kılıç Parıltısı ve diğerleri yola çıkarak keşif ekibiyle beraber hareket edecekti.

Nie Yan, Kılıç Parıltısı ve İzmaritin liderliğine güveniyordu. Onları kendi hallerine bırakarak kendisi Ignatus Kürk Dükkanına doğru yola çıktı.

Birkaç gündür mücevher piyasası tekrar canlanmış ve fiyatlar artmaya başlamıştı. Oyuncular artık kandırıldıklarını anlamıştı. Sözü geçen bu gizli mücevher dükkanı önceki zaman diliminde yoktu. Şimdi ise ortalıkta bu oyunu düzenleyenlerin Yüzyıl Mali Grubu olduğu yönünde bir dedikodu dolaşmaya başlamıştı. Yüzyıl Mali Grubunun bir dedikodu başlattığı, piyasa fiyatlarına yöne vererek oyuncuların cebindeki parayı kendi ceplerine indirmeyi amaçladığı yönünde bir dedikoduydu bu. Düşük fiyattan mücevher satın alıp fiyatlar tekrar eski haline geldiğinde satacaklardı.

Doğal olarak, Yüzyıl Mali Grubu şu anda masum olduğunu kanıtlayabilecek birkaç delile sahipti. Fakat halk arasında bu mali grubun yüksek oranda mücevher satın aldığı haberleri de yayılmıştı. Cao Xu olayın bu raddeye gelebileceğini hiç düşünmemişti. Piyasadaki hareketlenmeyi aslında masum şekilde ticaret yaparak değerlendirmeyi amaçlamıştı. Bu hareketlenmenin sebebinin kendisi olduğu yönünde bir iftiranın üzerine geleceğini hiç düşünmemişti. Ne yazık ki, kendisine düşman ettiği kişiler çok fazlaydı. Kimin bunu düşünerek, suçu Yüzyıl Mali Grubunun üzerine attığını bulmak neredeyse imkansızdı. Şu anda bu ticareti yeterince gizli şekilde yapmadığı için kendisinden başka kimseyi suçlayamıyordu. Yapabileceği tek şey öfkesini yutmaktı.

Yüzyıl Mali Grubu, Büyücü İttifakı, İlahi Muhafızlar, Katleden Kılıç, Yarıgölge İmparatorluğu... Hepsi de piyasadaki dalgalanmadan payını almıştı. Bazıları çok yatırım yapmışken bazıları ise az yapmıştı. Fakat piyasadaki bu dalgalanmaya asıl sebep olan tarafın kim olduğunu bulmak zordu. Elindeki mücevherleri panik şekilde hızlıca satanlar şimdi pişmandı. Sabırlı davranıp mücevherlerini elinde tutanlar ise şimdi kutlama yapıyordu.

Derin bir dip yapan piyasa fiyatları şimdi ise yükselişe geçmişti. Fiyatlar başlangıçtaki halinden iki kat daha fazlasına çıkmıştı.

"Lanet olsun. Fiyatlar hala düşükken mücevher almalıydım. Şimdi fiyatlara bak! Bazı mücevherler eskisinden on kat daha yüksek!" bir Hırsız üzgün şekilde konuştu.

“Birkaç gün önce hiç altınımın olmaması yazık bir durum oldu. Bütün paramı kendime bir şeyler almak için harcadım. Artık çok geç...”

"Kabus Geçidini temizlememiz için Ateş Direnci Mücevherlerine ihtiyacımız var. Ne yapacağız?"

"Satın alacağız. Başka ne yapabiliriz ki? Fiyatlar yükselmeye devam edecek.”

"Kahretsin, bunların hepsi Yüzyıl Mali Grubunun suçu!"

Oyuncular bütün sinirlerini Yüzyıl Mali Grubundan çıkarıyordu. Bu organizasyon sanal gerçeklik dünyasının en geniş mali grubuydu. İtibarı zaten daha evvelden de lekelenmişti. Onlara karşı bu tarz bir öfkenin ve suçlamanın yağması onlar için pek bir şey ifade etmiyordu.

Uzun zamandır tabanda ilerleyen talep, artık artış göstermişti. Satış için listelenmiş olan ütün mücevherleri artık listelerden kaldırılmıştı ve fiyatlar göğe fırlatılmış bir roket hızıyla yükseliyordu. En büyük zararı zindan ekipleri almıştı. Eğer dirençleri çok zayıfsa ve gidecekleri zindanın gerekliliklerini karşılayamıyorlarsa kesinlikle büyük bir dezavantajları oluşuyordu. Bu gerekliliği karşılamanın en kolay yolu iksirler ya da mücevherlerdi. İksirler tek kullanımlık olduğu için çok tercih edilmiyordu. Fakat mücevherlerin statü artıran özellikleri ve ekipmanlara yuvalanabilir olmaları sebebiyle bir kez satın alındığında sürekli kullanılabiliyordu.

「Nie Yan, artık satış yapmaya başlasak mı?」diye sordu Guo Huai. Mücevher piyasası şu anda oldukça ısınmıştı.

Nie Yan mücevherlerin fiyatlarını kontrol etti. Başlangıçtaki fiyatın iki katına ulaşmıştı. Daha fazla yükselmesini beklemek oyuncuların tahammül sınırını aşmak demekti.「Pekâlâ, satış yapmaya başla. Dikkatli ol. Kimsenin fark etmediğinden emin ol.」

「Endişeye gerek yok. Bu işi bana bırak!」dedi Guo Huai. Ellerindeki mücevherler yakında altına çevrilecekti. Niuren Birliği sahip olduğu gelirleri tamamen bu iş için harcamıştı, hatta bunun yanı sıra kredi kuruluşlarından borç da almıştı. Artık bu meselelerin hepsi çözülebilirdi. Borçlar ödendikten sonra elde kalacak olan para bir yıl boyunca tüm masrafları karşılayabilecek miktardaydı.

「Hepsini tek seferde satma. Her gün elimizdekinin %5'ini listele. %70'ini sattıktan sonra kalan %30'u birlik üyelerinin kullanımı için ayarla.」dedi Nie Yan. Piyasada ne kadar az sayıda mücevher dolaşırsa fiyatlar da o kadar yüksek olacaktı.

Guo Huai derhal astlarını haberdar etti ve şehirlerde mücevher satışına başladılar.

Küçük yığınlar halinde Zümrüt İmparatorluğunun her şehrinde mücevherleri satışa sunmaya başlamışlardı. Arzın zayıf ve talebin fazla olmasından dolayı oyuncular listelenen mücevherleri satın alabilmek için birbirleriyle yarışıyorlardı.

Mücevher piyasasındaki canlılık Nie Yan'ın hayalindekinden çok daha fazlaydı. Yüzyıl Mali Grubu, Büyücü İttifakı ve diğer yapılanmalar da mücevherlerini satmaya başlamıştı. Ama elbette bu işin arkasında olan taraf Niuren Birliği olduğu için bütün üst kalitedeki mücevherleri toplayabilmişti. Diğer birlikler sadece geri kalan değersiz mücevherleri toplayabilmişti. Bundan dolayı diğer hiçbir birlik Niuren Birliği kadar çok kâr elde edemeyecekti.

Guo Huai astlarının bilgi toplamasını sağlamıştı.

Niuren Birliğinin kendilerine ayırdığı %30'luk kısım hariç, geri kalanlardan 20,000,000 kazanacaktı. Eğer şansları yaver giderse bu miktar 25,000,000 altın bile olabilirdi. Geri kalan birlikler, Kutsal İmparatorluk, Safir Tapınak, Parlak Kutsal Alev, Savaş Tanrısı Kabilesi ve Savaş Delisi İttifakı ise 3,000,000'ar kâr elde edecekti. Yüzyıl Mali Grubu ve Büyücü İttifakı 2,000,000'ar altın alacaktı. İlahi Muhafızlar, Katleden Kılıç ve diğerleri ise 1,000,000'ar altın elde edecekti. Geriye kalan yaklaşık bir düzine birlik ise ortalama 100,000-200,000 altın alacaktı.

Niuren Birliği pastadan en büyük dilimi kapmıştı, diğerleri ise kırıntıları topluyordu. Yüzyıl Mali Grubu ve Melek Müfrezesi gibi kurumlar her ne kadar kâr elde etmiş olsa da yine de azdı.

Niuren Birliği en büyük kârı elde eden taraf olacaktı!

40,000,000 altın belki de fazla görünebilirdi, fakat Zümrüt ve Atlas İmparatorluğunun toplam değeri düşünüldüğünde elbette devede kulak kalıyordu.

Nie Yan çok miktarda kâr elde etmesinin fark edilmesinden endişe duymuyordu.

Guo Huai her şehirdeki durumu gözlemliyordu. Mücevherleri listelediği an itibariyle satılıyordu. Altınlar şelale gibi ceplerine akıyordu.

Mücevherlerin %3'ünü sattıktan sonra Niuren Birliğinin eline yaklaşık 1,600,000 altın geçmişti. Bu hızla gidilirse, yarınki satıştan sonra aldıkları borcu tamamen kapatıyorlardı.

「Harika! İşte düşük fiyattan alıp yüksek fiyattan satmak diye buna denir!」Guo Huai heyecanlıydı. Bugün sattıkları mücevherleri ilk başta 200,000 altına almışlardı. Yani %800 kâr yapmışlardı!

「Hazinedeki bütün mücevherlerin listesinin ekran görüntüsünü bana gönder,」dedi Nie Yan. Depolarına bakmak istiyordu.

「Pekâlâ.」

Nie Yan gelen görüntüyü açtı ve güzel şekilde organize edilmiş satırlarca mücevheri gördü, toplamda 30'dan fazla sayfa vardı. Gerçekten de etkileyici ve şaşırtıcı bir manzaraydı.

「Seviye 5 ve üzerindeki neredeyse bütün Ateş Direnci ve Zehir Direnci Mücevherlerini elde ettik, aynısı Seviye 6 ve üzeri Fiziksel Direnç Mücevherleri için de geçerli. Ayrıca Saldırı Artırma Mücevherleri ve diğer 15 mücevheri de tekelimize aldık. Bunların satılacağı fiyatlar çok iyi olacak. Kalanlar ise düşük kalitedeki mücevherler.」diye açıkladı Guo Huai.

「Her şeyi yavaşça satmaya devam edin. Acele etmeye gerek yok. acele işe şeytan karışır.」dedi Nie Yan. Sonuçta her gün ellerine böylesine kâr getirecek bir fırsat geçmiyordu. Yapacakları kârı maksimum hale getirmeliydiler. Sonuçta, oyuncular aptal değildi. Sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yerdi. Bu tarz bir oyun sadece bir kez yapılabilirdi.

「Birliğimizdeki elitler de iyi kâr elde etti, alt kademedekiler birkaç bin altın kazanırken üst kademedekiler ise on biner altının üzerinde kazandı. her şeyi üst üste eklediğimizde, onların elde ettiği kâr da birkaç milyonu aşıyor.」dedi Guo Huai. Görünüşe göre Niuren Birliğinin üst düzey oyuncuları da pastadan iyi bir dilim alabilmişlerdi.

「Fena değil.」 dedi Nie Yan gülerek. Niuren Birliğinin tek başına zenginleşmesi elbette yeterli olmazdı. Aynı zamanda her bir üyesinin de kendini geliştirmesi ve zenginleşmesi gerekliydi. Hazinedeki ekipmanların yanı sıra, birlik üyeleri dışarıda gözlerine çarpan bir eşya gördüklerinde de almalıydılar. Yalnızca birliğin her üyesinin gelişim göstermesi ile birlik de gelişebilirdi.

Nie Yan bu kazancın hazinede öylece yatmasına izin vermeyecekti. Yıldızlı Gece İksir Dükkanını yükseltmenin yanı sıra, çok sayıda esnafı da işe alarak sektördeki nüfuzunu artırmak istiyordu. Aynı zamanda daha fazla arazi satın almayı da istiyordu, yeni dükkanlar açmak ve her şehirdeki iş zincirini genişletmek istiyordu.

Nie Yan diğer oyuncuların hepsinden daha kaliteli bir harita anlayışına sahipti. Hangi bölgenin değerlenip hangisinin değer kaybedeceğini anlayabiliyordu. 80-100+ Seviye haritalar arasında hangilerinin seviye kasmak, hangilerinin hazine avı yapmak için kullanılacağını, hangisinde ekipmanların kaliteli olduğunu... Hepsini iyi biliyordu.

İşte öngörülü olmanın verdiği fayda buydu. 20,000,000 altınlık sermaye Nie Yan'ın sektörde yaptığı işi beşe katlamasını sağlayabilirdi. Gelecekte, şimdi kazandığının onlarca katı kadar daha altın kazanabilirdi. Ayrıca, yüksek talep potansiyeli olan eşyaları da satın alabilirdi. Sonuç olarak elindeki altınlar çöpe gitmeyecekti.