Bölüm 472: Pusuda Yatış!

avatar
2711 55

Rebirth of the Thief Who Roamed the World - Bölüm 472: Pusuda Yatış!


Mühürleri kaldırmak oldukça zorlayıcıydı. Bu zamana kadar sürekli uğraşmasına rağmen sadece bir mührü kaldırabilmişti. Fakat bu Tanrısal Efsanevi Kademe silahı eski gücüne kavuşturabilmek için yapabileceği tek şey bu şekilde yavaşça ilerlemekti.

 

Nie Yan Şeytan Demirciden düşen ganimetlere bakarken bir parça metal gümüş gördü.

 

Gümüş Kazması Parçası: 1/8

 

Gümüş Kazmasını tamamlamak için sekiz adet parçayı bulmak gerekiyordu. Bu kazma Madenciler için özel bir eşyaydı. Her ne kadar üretim sektöründen bir meslek olmasa da, Madencilik mesleği de en az üretim sektörü meslekleri kadar önemliydi.

 

Gümüş Kazmasının özellikleri gizemliydi, fakat bu tarz eşyaların parçalarını toplarken harcanan çabaya genellikle değiyordu. Örneğin, Nie Yan'ın Keskin Kenar saldırı gücünün biraz düşük olmasına rağmen, ek olarak kazandığı beceriler bunu telafi ediyordu.

 

Küçük Altın'ın canı tazelendikten sonra, Nie Yan bir başka Şeytan Demircinin aggrosunu daha üzerine çekti. İki adet Şeytan Demirciyi öldürdükten sonra, üçüncüde denediği Hortlak Ayini başarılı olmuştu.

 

Hortlak Ayininin etkisinde olan Şeytan Demircinin canı 50,000'den 60,000'e çıkmıştı. Savunma, saldırı gücü ve diğer statüleri de fark edilir şekilde gelişmişti.

 

Bu şekilde, Şeytan Demircilerle uğraşmak çok daha kolay hale gelmişti. Nie Yan Şeytan Demircilerin dikkatini birer birer çekmeye devam etti.

 

Aradan yaklaşık on dakika geçtikten sonra yerde altı adet Şeytan Demirci cesedi serili vaziyette duruyordu.

 

Nie Yan arbaletini kullanarak iki Şeytan Demirciyi daha üzerine çekti, çağırdığı yoldaşları rakibi tanklarken kendisi de sürekli olarak Hortlak Ayini uygulayarak başarılı olmaya çalışıyordu. Aniden, arkasında bir soğukluk hissetti. Hırsızlar!

 

Bu bölge Seviye 90 yaratıklarla doluydu. Sıradan Hırsızlar buraya seviye kasmak için gelmezdi!

 

Biraz düşündükten sonra, Nie Yan eliyle alnına vurdu. Buraya gelmeden evvel kendini meydanda açık etmişti, binlerce kişi kendini izlerken Altın Şehir'in üst kademesine giriş yapmıştı. Elbette, kendisine karşı kötü niyet besleyenler boş durmayacaktı.

 

Nie Yan'ın bakışları soğuk bir ifade aldı. Mademki bu elemanlar arkasından gelmeye cüret edebilmişlerdi, doğal olarak onlara yaşam hakkı sunmayacaktı!

 

Bu Hırsızlar köşelerde saklanmayı ve gerekmedikçe harekete geçmemeyi tercih edeceklerdi. Nie Yan kendi işine odaklanmaya devam etti, Şeytan Demircilerden oluşan ordusunu genişletme çabasındaydı.

 

Bu esnada karanlık bir köşede altı çift göz Nie Yan'ın her hamlesini takip ediyordu.

 

Gökten Düşen, Nirvana Alevi ne tarz beceriler kullanıyor öyle? Tam bir saçmalık!Hırsızlardan biri soğuk terler dökerek konuştu. Seviye 90 bir Eliti müttefik haline getirebilen bir beceri, resmen inanılmaz bir şeydi!

 

Emin değilim. Sadece dikkatli olun. Düşünmeden hareket etmeyin ve Nirvana Alevine yaklaşmayın. Mesafenizi en az 30 metre kadar koruyun. Onun Sezgi'si çok yüksek. Eğer bizi fark ederse başımız belada demektir,Gökten Düşen yoldaşlarını uyardı. Nie Yan'ın algısının ne mesafeye sahip olduğunu bilmiyordu. Dikkatsiz davranmak istemiyordu. Fakat kendisi de Şeytan Demircilerin Nie Yan'ın müttefiki haline gelişini şaşkınlıkla izliyordu.

 

Neyse ki, görünüşe göre Nie Yan henüz kendilerini fark etmemiş gibi görünüyordu. Gökten Düşen, Nie Yan'ın kendilerini fark ettiği takdirde neler olacağını merak ediyordu. Acaba aralarından herhangi biri buradan sağ çıkabilir miydi? Çarpıcı'nın yakın zamanda destek kuvvet getirmesi için dua etti.

 

Hepsi de Katleden Kılıç'ın üyesiydi, yakın zamanda güç toplayabilmiş bir birliğin üyeleriydi. Niuren Birliğinden çok daha zayıf haldeydiler ama Ay Işığı Şehrinin tek hakimi pozisyonundaydılar. Gökten Düşen ve Çarpıcı, Katleden Kılıç'ın yüz Hırsız görev grubunun elemanlarıydı. Çarpıcı grubun kaptanıydı ve Gökten Düşen ise elit bir üyeydi. Birlik liderlerinden Nirvana Alevini öldürme emrini almışlardı, bu şekilde hem Niuren Birliğinin gücünü biraz zayıflatabilecek hem de Nie Yan'ın başına konmuş olan ödülden faydalanabileceklerdi. Aynı zamanda Büyücü İttifakı ve İlahi Muhafızlarla Niuren Birliğinin arsındaki alevleri de kuvvetlendireceklerdi. Bu şekilde bir taşla üç kuş vurabilirlerdi!

 

Hem Katleden Kılıç hem de Yarıgölge İmparatorluğu yakın zamanda güç kazanmış birliklerdi. Niuren Birliği, Büyücü İttifakı ve İlahi Muhafızları kışkırtmadıkları sürece kenardan planlar yaparak gelişmeye devam edebilirlerdi.

 

Tabi ki bu planların hepsi de bu grubun Nirvana Alevini öldürüp öldüremeyeceğine göre değişecekti.

 

Nie Yan'ın sakin bir tavırla birkaç Şeytan Demirciyi kontrolü altına aldığını gören Gökten Düşen'in kaşları çatıldı. Görünüşe göre Çılgın Hırsız'ın yenilmezlik serisi şansla alakalı değildi.

 

Şimdiden üç tane Şeytan Demirci oldu bile. Acaba kaç tane daha ele geçirmeyi planlıyor!?

 

Muhtemelen çok fazla olmayacaktır. Üstelik bu yaratıkların ne kadar süreyle onun kontrolünde kalacağını da bilmiyoruz.

 

Gökten Düşen yoldaşlarının aralarındaki sohbetini dinlerken yukarı baktı. Kara deri zırh giyinmiş ve etrafında Şeytan Demirciler ve Küçük Altının koruması olan Nie Yan gerçekten de göz kamaştırıcı görünüyordu.

 

Aranızda bunu kayıt altına alan var mı?

 

Ben aldım.

 

Altı Hırsız heykellerin ardında saklanırken kendi aralarında konuşuyordu. Buradaki yapılar güzel bir koruma oluşturuyordu.

 

Bir süre sonra, Gökten Düşen, Çarpıcı'dan bir haber aldı, bir başka altı Hırsızla beraber geliyordu. Bu oyuncular Katleden Kılıç'ın en kaliteli Hırsızlarıydı. Kendisi de sayıldığında toplamda sekiz adet en kaliteli Hırsız sınıfı oyuncu burada olacaktı.

 

Koridora doğru geri çekilin ve beklemede kalın. Çok uzaklaşmayın,Gökten Düşen emirlerini verdi. Nie Yan'ı tuzağa düşürme fırsatını ararlarken sıradan Hırsızlar sadece yola taş koymaktan başka işe yaramazdı. Sıradan Hırsızların koridorda kalarak savaşı izlemeleri daha mantıklıydı.

 

Pekala, biz gidiyoruz. Dikkatli olun Gökten Düşen.

 

Gökten Düşen Çarpıcı ve diğer altı Hırsızla buluştu.

 

Çarpıcı ince yapılı ve orta yaşlı bir adamdı. Siyah renkli bir kıyafeti vardı ve iki elinde de mavi renkli hançerleri vardı. Şu anda gölgelerin arasında gizlenmiş vaziyetteydi. Çarpıcı, Gökten Düşen ve diğer altı Hırsız kesinlikle üst düzey uzman oyunculardan sayılıyordu. Koridorda gözlemleme görevi verilmiş olan Hırsızlar da yetenekliydi.

 

Uygun bir fırsat görmedikçe harekete geçmeyin. Benim komutlarımı iyi dinleyin. Harekete geçtiğimiz anda, Nirvana Alevini anında öldürmeliyiz!dedi Çarpıcı. Eğer ki kurdukları tuzakta başarısız olurlarsa sonuçlarının çok fena olacağının farkındaydı.

 

Çarpıcı ve diğerleri altın heykelin ardında saklanırken Nie Yan'dan 30 metreden daha uzakta durmaya çaba gösteriyorlardı. Nie Yan tarafından fark edilmeyeceklerine dair kendilerine olan güvenleri yerindeydi.

 

Nie Yan dördüncü Şeytan Demirciyi de kontrol altına aldıktan sonra kaşlarını çattı. Az evvel varlıklarını hissettiği birkaç Hırsız görünüşe göre artık ortalarda yoktu. Acaba ayrılmışlar mıydı?

 

Az evvelki Hırsızların gizlilik yetenekleri zayıftı, Nie Yan onları 30 metreden fark edebilmişti. Fakat, Çarpıcı ve yanında gelen kişilerin yetenekleri çok daha yüksekti. Nie Yan onların varlığını fark edememişti.

 

Nie Yan artık dört adet Şeytan Demircinin kontrolünü almıştı. Normalde çok fazla yaratığı kontrolü altına almıyordu. Zaman yönetimi açısından dört adet olması gayet yeterliydi. Ayrıca, eğer ki bir tehlike ile karşılaşırsa yine Hortlak Ayini uygulayabilirdi.

 

Nie Yan artık daha cesur davranıyordu, yaratıkların agrosunu daha seri şekilde üzerine çekiyor ve öldürüyordu.

 

Koyu altın renkli derileri ve ellerindeki ağır çekiçleriyle Nie Yan'ın korumalığını yapan dört adet Şeytan Demircinin oluşturduğu manzarayı gören Çarpıcı soğuk terlemeye başlamıştı. Böylesine garip becerileri nereden buluyor bu eleman? Çok korkutucu!

 

Az evvel bir haber aldım, bir başka Hırsız grubu daha bu tarafa doğru geliyormuş. Sayıları henüz belli değil. Görünüşe göre bu kişiler Büyücü İttifakı ve İlahi Muhafızlardanmış, ne yapmamız lazım?diye raporladı Gökten Düşen.

 

Bırak gelsinler. Biraz daha gizlenerek saklanalım ve şovu izleyelim,diye cevapladı Çarpıcı.

 

Son dakikada gelen bir baskın mı planlıyoruz?diye sordu Gökten Düşen.

 

Çarpıcı kafasını sallayarak onayladı. Grup koridorun biraz daha derininde iyi bir saklanma alanı buldu.

 

Bu esnada yaklaşık 40 kişiden oluşan bir Hırsız grubu daha salona giriş yaptı. Bu grup Büyücü İttifakı ve İlahi Muhafızların özel bir görev grubuydu. Suikast görevleri genellikle bu gruba veriliyordu.

 

Liderleri Kara Kanat isimli bir Hırsızdı. 30'lu yaşlarında görünüyordu, Seviye 60, Kara Altın Kademe bir ekipman kuşanmıştı.

 

Gölge Katili nerede?diye sordu Kara Kanat

 

Bilmem. Nerede olduğunu bize söylemedi. Altın Şehir'e girdiğimizde görüşten kayboldu.

 

Kara Kanat kaşlarını çattı. Gölge Katilini gerçekten de sevmiyordu ve onun kibirli tavırlarla emirlere uyumsuzluk etmesi sinir bozucuydu. Fakat üstten gelen emirler Gölge Katilinin kendi başına bırakılması yönündeydi. Zamanı geldiğinde yardımcı olabilirdi.

 

Kara Kanat otoritesinin tehdit altında olduğunu hissetti. Birliğin üst kademesindeki kişilerin böylesine başına buyruk birini neden birlik saflarına katma çabasında olduğunu anlayamamıştı. Bu hergeleye gerçekten de bir ders vermek istiyordu. Fakat, Gölge Katili kışkırtmalara karşı tepkisiz kalıyordu. Her karşı karşıya gelişlerinde Gölge Katilinin gözlerindeki küçümseyici bakışları fark edebiliyordu. Bu tarz bir tavır kendisini her şeyden daha çok sinirlendiriyordu.

 

Her neyse, onu boş verin şimdi. Herkes beni dinlesin. Bugün planımız Nirvana Alevine suikast yapmak. Seçeneklerimiz arasında başarısız olmak yok. Onun yenilmez olmadığını tüm dünyaya göstermemiz lazım! Tek bir oyuncu bir orduyla başa çıkamaz! Bazı şeyleri yalnız başına başarmak mümkün değildir!dedi Kara Kanat.

 

Evet!Hırsızlar hep bir ağızdan bağırdı.

 

Nie Yan dört Şeytan Demirciyi salonun derinliklerine doğru ilerletirken aniden bir şey hissetti. Kalbi titredi-Hırsızlar!

 

Etrafının bir grup Hırsız tarafından sarıldığını hissedebiliyordu. Sadece 20 metre uzağındaydılar.

 

Bu oldukça güvenilir bir mesafeydi. Çoğu Hırsızın algılama yetenekleri 20 metreyi aşmıyordu. Fakat Nie Yan'ı yaygın bilgilere göre değerlendirmek yanlış olurdu.

 

Nie Yan'ın statüleri bu oyuncuların hayalini bile aşıyordu. Bu oyundaki tek bir Hırsız bile onunla kıyaslanamazdı. Büyük Alim, İblis Katili ve Tümen Komutanı sıfatlarının etkisi üst üste binerek büyümüştü. Bu sıfatların her biri diğer oyuncuların hayalini bile kuramayacağı mihenk taşları değerindeydi.

 

Beş metrelik bir mesafe içerisine girmiş hiçbir Hırsız Nie Yan'ın dikkatinden kaçamazdı. Elbette, bazı özel gizlenme yeteneklerine sahip Hırsızlar hariçti.

 

Salondaki sayısız heykelin arkasında saklanan 30'dan fazla Hırsız vardı. Ortama gerginlik hakimdi. Kısa süre sonra bu ortam tam bir ölüm alanı olacaktı.






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44335 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr