Bölüm 456: Kara Kanat Ejderhası

avatar
2818 54

Rebirth of the Thief Who Roamed the World - Bölüm 456: Kara Kanat Ejderhası


Nie Yan çoğu ünlü zanaatkarı bir araya toplama niyetindeydi. Her şehir ticarete yönelik bir yapılanmaya sahipti. Bu birlikteki zanaatkarlar görev alabilir, kayıt yaptırabilir ve görevleri tamamladıklarında ödüller alabilirlerdi.

 

İlk adım Niuren Birliğinin zanaatkarlarını bir araya getirmekti, onları toplayarak daha büyük bir zanaatkar grubu oluşturmak gerekiyordu. Zamanla bu atölyede yapılan işin ne kadar kaliteli olduğu haberleri yayıldıkça elbette bütün Zümrüt İmparatorluğunun zanaatkarları Niuren Birliğine geçmek isteyecekti.

 

Niuren Birliği zaten zanaatkarlara cömert davranmasıyla bilinen bir birlikti, bunun bilinmesinden dolayı sıradan zanaatkarlar bile birliğe katılmak istiyorlardı. Fakat gerçekten yetenekli olduğu söylenebilecek kişi sayısı çok azdı. Nie Yan'ın kendi tarafına çekmek istediği zanaatkarlar da tam bu kişilerdi işte! Elbette, bunlar şimdilik sadece bir teoriydi. Küçük işler Guo Huai ve onun yönetici ekibi tarafından yapılacaktı.

 

Nie Yan Guo Huai'yi arayarak fikrini anlattı.

 

Fena fikir değil. İleride kesinlikle yapılan yatırıma değecek bir şey olduğunu görebiliyorum, özellikle de bu işi yapan ilk kişi biz olacağımızdan dolayı.

 

Birlikte şu anda yüksek kademeli kaç adet zanaatkarımız var? Nie Yan'ın birliğin sahip olduğu üyeler konusundaki bilgisi daha azdı. Böyle küçük detaylara kafasını takamazdı. Bu iş Guo Huai'nin ilgilenmesi gereken bir işti.

 

39 Gelişmiş Simyacı, 15 Gelişmiş Tamirci, 31 Gelişmiş Mühendis, 6 Gelişmiş Efsuncu...Herkesi toplarsak yaklaşık 200 civarı Gelişmiş Zanaatkarımız var,

 

Her meslek grubu farklı hızlarda gelişim gösteriyordu, Efsuncular ve Rün Ustaları en yavaş gelişenlerdi, Simyacılar da onlardan sonra en yavaş gelişen gruptu. Kalor'da bulunan 36 Gelişmiş Simyacıdan 21 tanesi Yıldızlı Gece İksir Dükkanındaydı, diğer şehirlerden işe alınmış olanlar ise 18 kişiydi.

 

Yaklaşık 200 adet Gelişmiş Zanaatkara sahip olmak, Zümrüt İmparatorluğundaki toplam zanaatkar sayısı düşünüldüğünde devede kulak kalıyordu.

 

Usta rütbesine ulaşan olmadı mı hiç? Usta rütbeye sahip olmak büyük bir başarıydı. İleride Gelişmiş Zanaatkarlar sık rastlanan kişiler olacaktı. Fakat Usta rütbesine erişebilenlerin sayısı çok az olacaktı, binde bir oranında başarı sağlanacaktı. Gelişmiş bir Zanaatkar işini iyi yaptığı takdirde istediği birliğe girebilirdi. Fakat Usta Zanaatkar olmakla sahip olunacak şöhretin sınırı yoktu.

 

Henüz olmadı, fakat Yıldızlı Gece İksir Dükkanındaki altı kişinin geleceği parlak görünüyor. Sessiz Nannan, Kış İksiri Tarifini ona verdikten sonra bunu başaracak ilk kişi gibi görünüyor. Sanırım önümüzdeki 10 gün içerisinde rütbesi artacak. Diğerlerine gelince, sanırım onların bunu başarması bir aydan daha fazla sürecek gibi, Usta rütbeye erişebilmek oldukça zorlayıcıydı.

 

Nie Yan önceki hayatında da bunun çok zor olduğunu hatırlıyordu.「Sessiz Nannan Usta Zanaatkar olduğunda bunu halka duyurmalısın, bu şekilde zanaatkarlar birliğinin unvanını yaymış oluruz.

 

Anlaşıldı.

 

Nie Yan günün geri kalanını Hilton Kalesinde geçirdi. Bir handa bir oda kiraladı ve çocukların yıkanarak yeni kıyafetler giyinmelerini sağladı. Sonrasında ise sadakatlerinin daha da ilerlediğini gördü.

 

İkinci gün, Nie Yan Büyük General Kırık Mızrak'ın döndüğü haberini aldı. Sokaklarda hızlıca ilerleyerek Büyük General'in kaldığı yere ilerledi.

 

Yol boyunca çok sayıda asker grubu görmüştü. Askerlerin hepsi de askeri standartlara sahip tam set ekipmanlar kuşanmıştı.

 

Hilton Kalesinin atmosferi önceki haline göre çok daha hareketliydi. Görünüşe göre Ignatus Nie Yan'ın sözlerini yöneticiye iletmişti. Bu şekilde Nie Yan'ın aklında endişelenmesi gereken konu sayısı bir azalmıştı. Beş gün içerisinde Yeraltının yaratıkları işgal için geleceklerdi, bu şekilde öngörüsü doğrulanacaktı.

 

Hilton Kalesinin bu felaketten sağ kurtulup kurtulamayacağı durumu ise hala belirsizdi.

 

Büyük General Kırık Mızrak'ın kaldığı yer iki katlı beyaz taşlı bir evdi. Oldukça zarif görünümlü olan bu binanın duvarları kalındı ve önündeki bahçe çeşitli bitkilerle doluydu. Nie Yan kapıya yaklaştı.

 

Kendini tanıttıktan sonra bir hizmetliyle beraber Büyük General Kırık Mızrak'la buluşmaya doğru ilerledi. Kırık Mızrak Nie Yan'dan bir baş kadar daha uzundu. Devasa vücudu kaslarla kaplıydı.

 

Seviye 220 bir Efsanevi Savaşçıydı. Tıpkı Savaş Tanrısı Kelo gibi kendisi de bir barbardı.

 

Zırh giymemişti, bunun yerine geniş bir cübbe giyiniyordu.

 

"Sizinle tanışmak büyük bir onur Büyük General Kırık Mızrak," dedi Nie Yan. Büyük General Kırık Mızrak, sıradan insanların tanışabileceği birisi değildi. Eğer Nie Yan Şeytan Katili ve Büyük Alim unvanlarına sahip olmasa bu buluşmayı kesinlikle ayarlayamazdı.

 

"Seninle tanışmak da öyle," Kırık Mızrak gülümseyerek konuştu.

 

Nie Yan istemsizce generalin sol koluna baktı. Kurumuş bir cesedi andırıyordu.

 

Merak mı ettin? Kırık Mızrak gülerek sordu.

 

"Evet." Nie Yan başıyla onayladı.

 

"Bu, Efsanevi Ölüm Büyücüsü Nagado'nun bana verdiği bir ölüm laneti. Bu lanet zamanla beni tüketecek ve beni bir hiçe dönüştürecek," diye açıkladı Kırık Mızrak. Ses tonu sanki havadan sudan konuşuyormuş gibi sakindi.

 

"Laneti kaldırmanın bir yolu var mı?" diye sordu Nie Yan. Kırık Mızrak'ın üzerindeki lanetin Nagado'nun Lanet Asası ile bir ilgisi olduğunu düşünüyordu.

 

"Tek çare Nagado'nun eşyalarından birine sahip olmak, mesela onun Asası gibi, bu şekilde lanet kaldırılabilir. Fakat, Nagado 1,000 yıldır ortalıkta görünmedi,"

 

Nie Yan sarsıldı. Bunun anlamı aynı zamanda Kırık Mızrak'ın da en azından 1,000 yıldır yaşayan birisi olduğu demek değil miydi?

 

"İnanıyorum ki bu lanet konusunda size yardımcı olabilirim," Nie Yan konuşurken Nagado'nun Lanet Asasını çantasından çıkardı.

 

Kırık Mızrak'ın gözleri şaşkınlıkla açıldı. Bakışlarını Nie Yan'ın elindeki Asaya kilitledi.

 

"Bu, Nagado'nun Lanet Asası! Bunu nasıl elde ettin?" Kırık Mızrak şoktaydı. "Neden ikiye ayrılmış, neden kırık?"

 

"Nagado birisi tarafından mühürlenmişti. Şansın da yardımıyla, zayıf anında onu öldürdüm. Bu elimdeki şey ise savaştan aldığım ganimet," Nie Yan açıklamasını yaptı, bilerek bazı önemli detayları atlamıştı.

 

Fakat öyle olsa bile, Kırık Mızrak Nagado'nun gücünü iyi biliyordu. Mühürlü haliyle bile tek bir hamlesiyle Nie Yan'ı cesede çevirebilirdi.

 

"Sen Nagado'yu öldürdün ha? Bu olay seni Zümrüt İmparatorluğunda bir kahraman yapar! Senin başarılarını ihtiyarlar meclisine bildireceğim," dedi Kırık Mızrak. Elini havaya kaldırdı ve bu esnada Nie Yan'ın üzerinde bir ışık belirdi.

 

Nie Yan seviyesini kontrol etti. Direkt olarak Seviye 72 olmuştu! Az evvel kazandığı tecrübe puanı muhteşemdi!

 

Kazandığı tecrübe puanının yanında, üç rütbe atlayarak eskiden Onbaşı olan rütbesini artık Tümen Komutanı yapmıştı! Elde edilebilecek rütbeler artık sadece General ve Büyük Generaldi.

 

Efsanevi Ölüm Büyücüsü Nagado'yu öldürmenin verdiği ödüller harikaydı!

 

Nie Yan statülerini kontrol etti. Can değeri 6,200'ü aşmıştı. Savunma, saldırı gücü ve diğer statüleri de artmıştı.

 

Tümen Komutanı olmanın verdiği statü bonusları Saldırı +%20, Savunma +%25 ve Sağlık +%30 şeklindeydi.

 

Bu statü bonusları elbette General ve Büyük General olduğunda çok daha kaliteli bir hal alacaktı. Nie Yan önceki hayatında Seviye 93 bir Savaşçının Tümen Komutanı olduğunda can değerinin 12,000'i geçtiğini hatırlıyordu. İnanılmaz derecede tank yapılı birisi olmuştu. Hiçbir şey yapmadan otursa bile, aynı seviyedeki bir Hırsızı onu öldürmesi uzun zaman alırdı.

 

Hırsızlar yumuşak denilebilecek bir sınıftı. Fazla can değerine sahip olmak onlar için çok zordu. Nie Yan kadar yüksek can değerine sahip olmak harika bir şeydi!

 

Seviye 72...Nie Yan Seviye 100 olmaya adım adım yaklaşıyordu. Zamanı geldiğinde artık sınıf geliştirme görevlerini kabul edebilir ve bir Gölge Dansçısı olabilirdi!

 

"Nirvana Alevi, Asayı bana vererek laneti kaldırmama yardımcı olmak ister misin?" Diye sordu Kırık Mızrak.

 

"Elbette isterim!" dedi Nie Yan. Asayı Kırık Mızrak'a verdi.

 

Kırık Mızrak bir hırıltı ile asanın tepesindeki kafatasını sağ avucunda parçalayıp toz haline getirdi ve sol kolundaki lanetin üzerine sürdü. Kafatası bir anda karanlık bir enerji formuna bürünerek koluna nüfuz etti. Kolundaki renk kademeli bir şekilde normale dönemeye başlamıştı. Fakat kasları hala tam gücüne kavuşamamıştı. Tam olarak iyileşmesi zaman alacaktı.

 

Kırık Mızrak rahat bir nefes verdikten sonra güldü. "Sonunda bu pis lanetten kurtulabildim. Teşekkür ederim Nirvana Alevi."

 

"Sizi uzun zamandır rahatsız eden bu laneti kaldırmanıza yardımcı olabildiğim için mutluyum," dedi Nie Yan.

 

"Benim sana olan minnetim sözlerle ifade edilemeyecek kadar güçlü. Bu elimde gördüğün şey bir Kara Kanat Ejderhası yumurtası. Bunu ilk başta kendim yetiştirmeyi planlamıştım. Fakat şimdi sana vermeye karar verdim." Kırık Mızrak'ın elindeki yumurtanın büyüklüğü bir basketbol topu kadardı. Yumurta rünlerle kaplıydı ve bütün odayı kaplayan siyahi bir ışık yayıyordu.






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44301 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr