Bölüm 452: Kara Kızıl Altın

avatar
2988 56

Rebirth of the Thief Who Roamed the World - Bölüm 452: Kara Kızıl Altın


Nie Yan Hilton Kalesinin Yeraltından gelen işgalciler tarafından kuşatıldığı zamanı hatırladı. Savaş oldukça vahşi geçmişti ve toplamda beş gün sürmüştü, bu kaledeki neredeyse bütün NPC'ler öldürülmüştü. Oyuncular buraya geldiğince yıkılmış duvarlar ve cesetlerden başka bir şeyle karşılaşmamışlardı. Bu olay yeryüzü dünyasının ana koruyucuları olarak NPC'lerin değil de oyuncuların olması olarak bir dönüm noktası oluşturmuştu.

 

Sokakta yürüyen NPC'lerin kıyafetleri garip görünümlüydü. Yeraltından her sene gelen yaratıklarla mücadele için buradaki kişiler vücutlarının farklı bölgelerini zırh olarak kullanma çabasındaydı. Yaratıkların her boyut ve tipte gelmesi, çeşitliliğin bol olmasını sağlıyordu.

 

Nie Yan birkaç NPC'den sorduktan sonra Büyük General Kırık Mızrak'ın Hilton Kalesinde hiçbir zaman uzun süre kalmadığını öğrendi. Yeraltının farklı yollarını keşfetmek için sürekli keşif yolculuğuna çıktığını ve birkaç günde bir geri döndüğünü öğrendi.

 

"Pardon, Büyük General Kırık Mızrak'ı nerede bulabileceğimi söyler misiniz?" Nie Yan kürk satan bir NPC'ye sordu.

 

"Efen... Efendi İblis Katili, general kalemize her altı günde bir uğrar. Farklı malzemeler karşılığında savaştan kazandığı ganimetleri burada satar. Kendisi yaklaşık bir gün sonra burada olur, bu yüzden sizden beklemenizi rica edeceğim," NPC saygılı bir ses tonuyla cevapladı. NPC Nie Yan'ın sahip olduğu unvanları görünce şaşırmıştı, bu unvanlara Hilton Kalesinde sadece birkaç kişi denk olabilirdi.

 

Nie Yan beklemekten başka çaresi olmadığını fark edince kalenin içinde dolaşıp vakit öldürmeyi planladı.

 

Önceki hayatından Hilton Kalesine dair bilgileri hatırlamaya çalışırken aniden burada gizemli bir dükkan olduğunu ve burada her türlü egzotik ürünün ve Efsanevi Kademe ekipmanların üretimi için gerekli olan nadir bulunan malzemelerin satıldığını hatırladı. Ayrıca bu dükkanda Terziler için gerekli olan bazı şemalar ve malzemeler de vardı.

 

Bu gizli dükkan bir gün içerisinde sadece belirli sayıda malzeme ve şema satışı yapıyordu. Önceki zaman diliminde birçok birlik oyuncularını buraya göndererek nadir bulunan eşyaların satın alınması görevini veriyordu. Eğer belirli bir sürede eşyalar satılmazsa burada birikmeye başlıyordu. Şimdiki zaman diliminde ise bu gizli dükkanı ziyaret eden birisi henüz olmamıştı, dolayısıyla dükkanda çok kullanışlı eşyalar bulma şansı vardı.

 

Gizli dükkandan ayrıca, Hilton Kalesinde çeşitli bölgelerden gelen kölelerin satışının yapıldığı bir yer daha vardı. Bir paralı askerin maaşı düzenli olarak ödenmeliydi, geciken ödemelerin faiz cezası olduğu gibi sözleşmenin süresi bittiğinde ise tekrar imza atılamıyordu. Fakat bir köleyi satın almak sadece bir kez ödeme yapmayı gerektiriyordu.

 

Sistem sadece sınıf geliştirmesini yapmış oyuncuların köle satın almasına izin veriyordu. Normalde bir oyuncu sadece bir köleye sahip olabilirdi. Fakat özel becerilere sahip olunan durumlarda köle sayısını iki yapmak da mümkündü. Bir birlik lideri olmak bu kriterlerden biriydi. Birlik liderlerinin kaç adet fazladan köle sahibi olabileceği ise birlik seviyesi ile orantılı idi. Örneğin birliğinin seviyesi 5 olan bir lider 3 köle alabilirdi.

 

Her kölenin farklı yetenekleri ve becerileri vardı. Bazıları tamamen işe yaramazdı. Bazıları üretim alanında işe yarıyordu, bazılarını ise savaş alanında kullanmak mümkündü.

 

Nie Yan Hilton Kalesine gelen ilk oyuncu olmanın verdiği ayrıcalıkları iyi kullanmak istiyordu.

 

Köle pazarını bulduktan sonra, Niuren Birliğindeki bütün sınıf geliştirmesini tamamlamış oyuncuları buraya yönlendirip köle almalarını sağlayabilirdi.

 

Fakat aklındaki gizli dükkanın ve köle pazarının yerini bir türlü tam olarak hatırlayamıyordu. NPC'lere sorduğunda da cevap alamamıştı.

 

Nie Yan aniden Hilton Kalesinde eski bir tanıdığı olduğunu hatırladı, Tabip Blevins!

 

Nie Yan oyuna ilk girdiği sıralarda Rando Gölüne giderek Tabip Blevins için İnce İpek toplamıştı. O zamanlar hala düşük seviyeli bir oyuncuydu. Tabip Blevins aracılığıyla gizli dükkanın ve köle pazarının yerini bulup bulamayacağını merak ediyordu.

 

Nie Yan etrafta Tabip Blevins'i sormaya başladı.

 

"Tabip Blevins garnizon ofisinde. Kalenin güneyinde yer alıyor," kısa boylu, yaşlı bir adam Nie Yan'ı bilgilendirdi.

 

Nie Yan güneye doğru ilerlerken etrafına bakınıyordu. En azından 15 dakika yürümesi gerekiyordu.

 

Etrafta bina olmayan, açıklık bir alana geldiğinde Nie Yan kuzeye baktı ve ufukta bir volkan gördü. Kraterinden çıkan dumanın etkisiyle, gökyüzünü kapkara yapmıştı.

 

Nie Yan yakınlardaki birkaç NPC'den endişeli söylentiler duydu.

 

"Son iki gündür Anfrit Dağı yine aktifleşti. Sanırım yakınlarda patlayacak, belki de önümüzdeki beş ya da altı gün içerisinde patlar. Son patlama 20 sene evvel gerçekleşmişti," yaşlı bir adam buruk bir ses tonuyla konuşuyordu.

 

"Rahat ol ihtiyar. Anfrit Dağının patlaması bizi etkilemez, oldukça uzaktayız. Dağ patlarsa eğer, bizler sadece bir havai fişek gösterisi izliyor gibi rahat oluruz." genç bir Savaşçı gülerek konuştu.

 

"Geçtiğimiz günlerde art arda iki adet deprem yaşadık..." yaşlı adam kötümser konuşmaya devam ediyordu.

 

Nie Yan gülümsedi. Yaşlı kişiler hayata dair her daim farklı bir bakış açısına sahip oluyorlardı.

 

Ortam kısa süreliğine sessizleşmişti. Ana cadde NPC'lerle doluydu. Nie Yan NPC'lerin arasındaki sohbeti dinlerken çok şey öğrendi. Nie Yan'ı asıl şaşırtan şey ise Hilton Kalesinin beş adet Büyük Generali ve 30 adet Generalinin olduğunu öğrenmek olmuştu. Zümrüt İmparatorluğunda bu durum oldukça nadirdi. Kalor'da bile sadece bir Büyük General ve iki General vardı.

 

Hilton Kalesinin sahip olduğu savunma gücü gerçekten de olağanüstüydü.

 

"Efendi İblis Katili, ürünlerimize bakmak ister misiniz? Anfrit Dağından gelen kaliteli Sülfür ürünlerimiz var ve..." bir NPC tüccar Nie Yan'a yaklaşarak konuşmaya başladı.

 

"Teşekkür ederim, bir şeye ihtiyacım yok." Nie Yan başını salladı.

 

Nie Yan'ın canını sıkmaya cüret edemeyen NPC hemen yoldan çekildi.

 

Anfrit Dağı... Anfrit Dağı... Nie Yan sürekli önemli bir şey unuttuğunu düşünüyordu. Fakat bir tülü aklındaki şeyin ne olduğunu anlayamıyordu.

 

Acaba çok mu kafa yoruyorum bu konuda? Nie Yan kendi kendine güldü. Anfrit Dağının kendisiyle bir ilgisi yoktu!

 

Hilton Kalesinin bu mükemmellikleri daha ne kadar şaşırtmaya devam edecekti? Oyuncular buraya ne zaman gelmeye başlayacaklardı? Bu sorular Nie Yan'ın da cevabını bulamadığı sorulardı.

 

Nie Yan caddelerde yürürken ıssız ortamda kendini yalnız hissetti. Hem bu hayatında hem de geçmiş hayatında bu kalenin hem zaferlerine hem de mağlubiyetlerine şahit olmuştu.

 

"Efendim, Anfrit Dağından gelen Kara Kızıl Altınlardan satın almak ister misiniz?" Yırtık kıyafetler giyinmiş 12 yaşında bir çocuk Nie Yan'a sordu. Simsiyah renkli gözbebekleri parıldıyordu. Elinde bir külçe Kara Kızıl Altın tutuyordu.

 

"Hayır teşekkür ederim..." Yanına yanaşan birçok tüccardan sonra Nie Yan alışkanlık oluşmuş bir şekilde bu teklifi de reddetmişti.

 

Çocuğun yüzündeki beklenti ifadesi bir anda hayal kırıklığına döndü. Arkasını döndü, uzaklaşmak üzereydi.

 

"Bir saniye! Az evvel Kara Kızıl Altın mı dedin?" Nie Yan hemen çocuğu yanına çağırdı. Çocuğun elindeki külçeye baktı. Külçenin parıltısından kaliteli olduğu anlaşılıyordu, seviyesi en az 3 olmalıydı. Nie Yan neredeyse işine yarayacak olan bir şeyi geri çevirecekti.

 

"Evet efendim! Anfrit Dağının keşfedilmemiş yerlerinde gezinirken buldum bu külçeyi. Yaşlı bir adam bunu 2 altın karşılığında satabileceğimi söyledi," çocuk amacını açıkça söylemişti. 2 altın fiyatın oldukça büyük olduğunu düşünüyordu.

 

"Bakabilir miyim?" diye sordu Nie Yan. Kendi kendine gülmemek için kendini zor tuttu. Kara Kızıl Altın (3), bugünün market fiyatıyla en az 1,000 altına satılabilirdi. Kalkan benzeri eşyaların üretimi için gerekli bir malzemeydi, pazarda ise çok nadir bulunuyordu. Fakat bu çocuk bu malzeme için sadece 2 altın istiyordu. Nie Yan çocuğun ismine baktı, ismi Collins'ti.

 

"Tamamdır." Collins elindeki külçeyi Nie Yan'a verdi.

 

Nie Yan külçenin kalitesinin 3 olduğunu gördü.

 

"Satın almak ister misiniz efendim?" Collins yüzünde umut dolu bir bakışla Nie Yan'a bakıyordu.

 

"Elbette." Nie Yan başıyla onayladı. Nie Yan daha yakından baktığında bu çocuğun bir kibrit çöpü kadar ince olduğunu ve yetersiz beslendiğini fark etti. Elleri siyahlaşmıştı ve yanık izleriyle doluydu.

 

"Katılıyorum! Teşekkür ederim efendim! Ne kadar mutlu olduğumu bilemezsiniz!" dedi Collins heyecanlı bir şekilde.

 

Nie Yan'ın kalbi yumuşacık olmuştu. "Bu Kara Kızıl Altın külçesi sadece 2 altın etmez."

 

"Peki, ne kadar eder?" Collins şaşkın şekilde sordu.

 

"1,000 altın. Sormak isterim, bu parayla ne yapmak istersin?"

 

Collins bir süre düşündü. "Bu parayı diğer çocuklara yardım etmek için kullanmak isterim!"

 

Nie Yan ticaret penceresine 1,000 altın koydu ve onaylama butonuna bastı. Neden Kara Kızıl Altına 1,000 vermek gibi bir şey yaptığını kendisi de anlayamamıştı. Belki de kalbinde kendi çocukluğuna dair anıları bunu yapmaya itmişti kendisini.

 

"Teşekkür ederim efendim! Çok teşekkür ederim! Tanrı sizi kutsasın!" Collins bacaklarının üzerine çöktü ve Nie Yan'a tapınır gibi yaptı. Bu hareket minnettar olmayı göstermenin en somut haliydi. Sadece bu şekilde kalbindeki mutluluğu ve minneti gösterebilirdi.

 

Nie Yan bir anlığına şoka uğradı. Nie Yan tam da bir şey söylemek için hazırlanıyordu ki Collins ayağa kalkarak yakınlardaki bir sokağa girip uzaklaştı, köşeyi dönerek gözden kayboldu.

 

Nie Yan'ın kalbinde tuhaf bir his oluşmuştu, bir oyun içerisindeki NPC'ye gösterdiği empati bile kendisini mutlu etmişti.

 

Nie Yan tam da tekrar harekete geçecekti ki karakter penceresine 'Samimi' unvanının eklendiğini gördü.

 

Görünüşe göre Collins'e Kara Kızıl Altın'ın gerçek fiyatını söylediği için sistem ona bir ödül vermişti.

 

Nie Yan daha önceden 'Cesur', 'Adil' ve 'Cömert' unvanlarını kazanmıştı. Şimdi ise 'Samimi' unvanını almıştı. Sistem Nie Yan için nasıl bir görev hazırlığındaydı? Nie Yan gerçekten de bu gizemi çözmek istiyordu.






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44263 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr