Nie Yan'ın kalbi sonsuz bir endişe ile kaplandı. Bu insanların Xie Yao'nun bahçesine girebilmiş olması demek hazırlıklı gelmiş olmaları anlamına geliyordu. Üstelik yanlarında bir keskin nişancı tüfeği bile getirmişlerdi. Nie Yan bu kişilerin amacının ne olduğunu henüz anlayamamıştı. Acaba Xie Yao için mi buradalardı?

Keskin nişancı tüfeğiyle ne yapmayı amaçlıyorlardı? Nie Yan'ın gözleri öldürme arzusu ile parıldadı. Bu insanlar Xie Yao'ya suikast mı yapacaktı? Buna asla izin vermezdi!

Xie Yao Yükselen Ejder Mali Grubu için önem arz ediyordu. Bu insanların bu hamlesi kesinlikle bu mesele ile alakalı olmalıydı.

Nie Yan yavaşça kapının önündekilere yaklaştı, hareketleri yavaş ve sessizdi. Şu anda Xie Yao'nun ne yaptığına dair bir fikri yoktu. Telefonunu sessiz moda alıp Xie Yao'ya bir mesaj gönderdi.

「Xie Yao, şu anda neredesin?」

Xie Yao'nun cevap vermesi çok uzun sürmedi.「Hala banyoda saklanıyorum. Dışarı çıkmaya korkuyorum.」Xie Yao'nun banyosu kurşun geçirmezdi ve ses kontrolü ile çalışıyordu.

Nie Yan Xie Yao'nun ne kadar büyük bir korku içinde olduğunu sezebiliyordu.「Orada kal. Dışarı çıkma. Birazdan yanında olacağım!」

Bulutlu Su bölgesindeki bu villalar en kaliteli malzemelerden üretilmişti. Her cam parçası ve duvarlar en güçlü darbelere karşı dayanabilmesi için üretilmişti. Dahası, banyo kapıları kullanıcının sesi ile kontrol edilebilen kapılardı, bu şekilde diğer insanlar izinsiz içeri giremiyordu. Zaten Xie Yao'nun banyoda saklanmayı seçmesinin sebebi de tam olarak buydu.

「Dikkatli ol Nie Yan. Ailemin güvenlik şirketinden kişiler üç dakika içerisinde burada olacaklar.」

Nie Yan daha fazla eğilerek kapının önünde tartışan iki kişiye kulak misafiri olabilecek yakınlığa kadar ilerledi.

"Süngü. Hamlelerinin sonuçları olacağını anlıyorsun değil mi?" Siluetlerden biri sinsi şekilde gülerek konuştu.

"Deste. Biz paralı askerlerin para için yapmayacağı şeylerin sayısı çok azdır, fakat yine de bizlerin kadınlara, çocuklara ve yaşlılara dokunmamak gibi prensiplerimiz var. Buraya gelmeden önce bana işin ne olduğunu yeterince detaylı şekilde açıklamadın! Bu yüzden şu anki durumda anlaşmayı bozan kişi ben değilim!" Süngü sert bir şekilde çıkıştı.

"Eğer senin elindeki uydu sistemlerinden geçmemizi sağlayacak teknoloji olmasaydı senin gibi inatçı birini zaten çağırmazdım ben. Dinle. Sen bir paralı askersin. Ben ise bir tetikçiyim. Müşteri parayı öder ve biz de işi yaparız. Ahlak meselelerini bir kenara bırak şimdi! Unutma. Arkanda bıraktığın engelli arkadaşların senin para getirmeni bekliyor, bu şekilde ailelerine bakabilirler," Deste sırıtarak konuştu.

Süngü bir süre sessiz kaldı. "Benim arkadaşlarım da bir zamanlar paralı askerdi. Onlar benim yaptığım seçimi anlayışla karşılayacaklardır."

"Eğer anlamasalar bile, sen bu işi kabul etmezsen geri gidip onları görebileceğini mi sanıyorsun?"

"Deste, beni tehdit mi ediyorsun?"

"Oh, hayır. Ben değil. Müşterimiz mademki bu işi hazırlayıp bize vermiş, emin ol işin takibini iyi yapacaklardır."

"Seni hergele! Müşteri kim!?" Süngü hırlayarak konuşuyordu.

"Salaklaşma. Biz tetikçiler hiçbir zaman müşterilerimizin bilgilerini paylaşmayız, bunu biliyorsun. Bu da bizim prensiplerimizden birisi sonuçta."

İkilinin konuşmasını dinleyen Nie Yan durumun ne olduğunu hafiften anlamaya başlamıştı. Bu ikili Xie Yao'yu ya öldürmeye ya da kaçırmaya gelmişti. Deste isimli kişi işi kabul edip yanına Süngü isimli kişiyi alan adamdı, bu şekilde uydu tarafından izlenen güvenlik sistemini aşabilecekti. Fakat buraya gelir gelmez ikilinin arasında bir tartışma çıkmıştı. Süngü isimli paralı asker kadınlara, çocuklara ve yaşlılara zarar vermeyeceğini söylemişti ve Xie Yao ise 18 yaşında bir kızdı. Bundan dolayı Süngü işten çıkmak istemişti.

Nie Yan Süngü isimli elemanın işe bu açıdan yaklaşmasına şaşırmıştı.

Bu esnada Süngü'nün göğsünde kırmızı bir ışık belirdi. "Eminim ki bu zamana kadar anlamışsındır. Seçim şansı senin değil." Deste hafifçe gülümsedi, gözlerinde alaycı bir parlama görülüyordu.

Süngü uzaktaki çatıya bir bakış attı. Tetiğin çekilmesinden bir sonraki saniye yaşamını yitirecekti.

"Hadi gidelim. Kız nerede?" Süngü bir süre sessiz bekledikten sonra kararını vermiş ve konuşmuştu.

"Güzel, haddini bildiğin sürece iyiyiz. Komik bir şey denemeye kalkışma sakın. En ufak bir ihanet belirtisi sezersem sen ve arkadaşların direkt olarak cehennemi boylarsınız."

Süngü'nün gözleri soğuk bir tavırla parlıyordu. "Müşterinin kim olduğu umurumda değil. Bu mesajı onlara ilet. Ben yaşadığım sürece benim arkadaşlarıma dokunmasalar iyi ederler. Aksi takdirde evrenin son yıldızına kadar onları takip edip yine de bulurum!"

Deste basit bir gülüş attı, başka bir şey söylemedi. Süngü ile daha evvel de birkaç defa iş yapmıştı. Süngü'nün verdiği sözleri gerçekten de elinden geldiğince tutmaya çalışan birisi olduğunu iyi biliyordu.

Ancak o bunu umursamıyordu. Şu anda görevin sorumlusu kendisiydi. İş bittikten sonra kendi komisyonunu alacak ve istediğini yapacaktı. Bir başkasının hayatı söz konusu olsa bile, bunu hiç umursamıyordu.

İkili Xie Yao'nun evine iyice yaklaştı. Nie Yan bu adamların amacının Xie Yao'yu kaçırmak mı yoksa öldürmek mi olduğunu bilmiyordu. Fakat eve girdikleri an itibariyle Xie Yao'nun hayatı da tehlikeye girecekti. Banyosu her ne kadar kurşun geçirmez olsa bile, düşmanın gelişmiş uydu sistemleri ile izlenen güvenliği aşabildiği düşünülürse, banyonun kilidini oluşturan sesli kontrol sistemi de pek güvenilir sayılmazdı.

Bu esnada Xie Yao'nun villasının dışında sekiz adet daha siluet belirdi. Bunlar ailenin güvenlik görevlileriydi.

「Deste, size yaklaşan küçük bir grup var,」Deste'nin kulaklığında cızırtı şeklinde duyuldu bu ses.

「Öldür onları.」Deste konuşurken gözleri zevkle parladı.

Havayı bir anda kırmızı bir ışık huzmesi kapladı. Susturucu kullanan bir silahın patlama sesi hafifçe duyuldu, güvenlik görevlilerinin bir tanesinin göğsü delindi. Yere serilmeden evvel minik bir hırıltı çıkardı.

Elbette hemen ardından güvenlik görevlileri kaosa sürüklendi ve kendilerine siper bulmak için dağıldılar.

"Bir keskin nişancıları var!"

"Bulun onu, çabuk olun!"

Hareketlerine bakılırsa bu güvenlik görevlileri de özel bir eğitimden geçmişlerdi.

「Hedefi alıp dışarı çıkmak için 3 dakikanız var. O vakitten sonra yaşanacaklardan ben sorumlu değilim!」 diyerek uyardı keskin nişancı.

「Anlaşıldı. 3 dakikada hallederiz,」 diye cevapladı Deste.

Bunun ardından Süngü ve Deste Xie Yao'nun evine girdiler.

Nie Yan en yakındaki pencereyi kontrol etti ve açık olduğunu gördü. Pencereden içeri girdi ve düşmandan daha önce banyoya ulaşabilmek için eve olan aşinalığını kullandı.

Xie Yao'nun banyo kapısı sıkı şekilde kapalıydı. Nie Yan bir süre etrafına bakınıp yatağın yan kısmına saklandı.

Xie Yao ise izlediği güvenlik kameralarında yatak odasına bir siluetin girdiğini görünce paniklemişti. Her ne kadar tekvando ve biraz da karma dövüş sanatları biliyor olsa da elbette profesyonel bir tetikçi ile karşılaştığında işler umduğu gibi gitmezdi.

"Endişelenme, ben geldim," diye fısıldadı Nie Yan.

Xie Yao birden rahatladı. Nie Yan'ın sesini duymak onu güvende hissettirmişti.

"Saklanmaya devam et, ses çıkarma. Ben seni koruyacağım." Nie Yan bunu yaparken hayatını riske attığının farkındaydı. Fakat Xie Yao'ya zarar gelmesine müsaade edemezdi.

Nie Yan düşmanın ne kadar yetenekli olduğunu bilmiyordu. Fakat az evvel kulam misafiri olduğunda duyduklarına dayanarak birinin profesyonel tetikçi ve diğerinin profesyonel paralı asker olması demek onların zayıf olmadıkları anlamına geliyordu. En iyi ihtimalle tahminine göre bir tanesini tuzak kurarak yere serebilirdi. İkisiyle aynı anda uğraşmak büyük bir problem olabilirdi.

Fakat eğer ki Xie Yao'nun banyosuna girerlerse Nie Yan'ın dövüşmekten başka çaresi kalmayacaktı.

Nie Yan iki çift ayak sesinin koridordan hızlıca ilerlediğini duydu. Her ne kadar ayak sesleri hafif olsa da zeminin titremesinden bile ikilinin hareket halinde olduğunu anlayabiliyordu.

Nie Yan yere yakın durmaya devam etti, vücudunun yarısı yatağın altında saklanmıştı. Bileğinin bir hareketiyle eline keskin ve süslü bir hançer aldı. Evinden çıkmadan evvel yanına almıştı bu hançeri. Normalde odasında bir dekor olarak duruyordu. Hançer normalde sadece bir parmak uzunluğundaydı ve görünüşü zararsızdı. Fakat yeterli güç kullanılarak birine saplanırsa ölümcül bir hasar verebilirdi.

Xie Yao'nun yatak odası kapısı açıldı. Nie Yan aniden nefesini tuttu ve vücudunu gerdi.

Süngü odaya girerken dikkatli şekilde kaşlarını kaldırdı. Uzun yıllar boyunca en tehlikeli ortamlardan bile sağ çıkabilmiş birisi olarak sezgileri normal bir insana göre daha üstündü. İki kişinin varlığını sezebiliyordu, bir kız ve bir de erkek.

Süngü duraksadı ve bir şey söylemedi.

Deste de Süngü'nün ardından odaya giriş yaptı. Deste'nin sezgileri Süngü kadar ileri düzeyde değildi fakat kendisi de suikast alanında uzmanlaşmıştı.

"Küçük hanım neredeymiş bakalım?" Deste alaycı şekilde konuştu. Bir süre etrafına baktıktan sonra banyonun kapısını fark etti ve sinsi bir gülüş attı.

Deste bir adım geride duruyordu, Süngü'nün önden gitmesine izin veriyordu.

Süngü ince bir metal çip çıkardı, çıkardığı çip bir anda banyo kapısının buzlu camına uçtu.

「Bum!」 Çip patlayarak buzlu camı anında toz haline çevirdi, toz haline gelmiş cam parçaları zemine düşerken yağmur sesine benzer bir ses çıkarmıştı. Xie Yao'nun çığlığı duyulabiliyordu.

Xie Yao paniklemiş rolü yaparak Deste'nin dikkatini üzerine çekmişti. Her ne kadar şu anda endişeli olsa da sonuçta Nie Yan yanında olduğu için olabildiğince sakin kalmaya çalışıyordu. Dövüş sanatları dersi ve katıldığı müsabakalar Xie Yao'nun zihinsel kuvvetini artırmıştı.

Süngü kaşlarını kaldırdı. "Müşterimiz kızı canlı istiyor."

Deste kıkırdadı. "Rahat ol. Ölmeyecek."

Banyoda korku dolu gözlerle kendisine bakan kıza bakarak kötü niyetli bir gülüş attı. Xie Yao'nun saçları dağınıktı fakat güzelliği yine de ön plandaydı. "Ne kadar da güzelmiş! Fotoğrafta gördüğümüzden daha iyiymiş."

"Süngü, sen de benimle beraber tadına bakmak ister misin?" Deste'nin dudakları sapkın şekilde yukarı kıvrıldı.

"Vaktimiz kısıtlı!" Süngü'nün yüz ifadesi nefret ve tiksintiyle dolmuştu.

Deste tam da odaya girmek üzereyken Nie Yan saklandığı yerden bir anda ileri fırladı ve elindeki hançerle tetikçiye saldırdı.