Zırhlı Mancınıkları çevreleyen mayınlar temizlendiğinde geriye savunmada bekleyen 3.000 Kana Susamış Kılıçlar oyuncusu kalmıştı. Zayıf bir savunma hattı kurmuşlardı.

Niuren Birliği ordusu mancınıklara doğru koştu. Araknit Lordu ve emrindeki leş böcekleri de ilerlediler. Dört bir yandan yaklaşan orduyu Zırhlı Mancınıklar bile durduramazdı.

Yükselen Melek İlahi Muhafızlar ve Büyücü İttifakından destek talep etti. Zırhlı Mancınıklar yok edildiğinde zafer umutları yerle bir olacaktı.

Kutsal İmparatorluk ve Safir Tapınak hattı yarıldı. İlahi Muhafızlar ve Büyücü İttifakına ait oyuncular desteğe geliyorlardı.

Nie Yan gelenlerden haberdardı. Destek kuvveti gelmeden mancınıkları yok edemezse işi zorlaşacaktı. Acele etmesi gerekliydi.

Araknit Lorduna verdiği emirle mancınıkların menziline girdi.

On kızgın gülle Araknit Lorduna isabet ettiğinde etraf alevler içinde kaldı. Yirmi böcek yanarak öldü. Araknit Lordu da birkaç adım geri sendeledi.

Yaratık donup kalmıştı.

Zırhlı Mancınıklar çok güçlülerdi. On gülle 700.000 hasar vermişti. Lakin mancınıkların odağında Araknit Lordu olduğundan, yaklaşan Niuren Birliği ordusuna karşı savunmadaki oyuncuları yalnız bırakmışlardı. Savunma güçleri sürekli geri çekiliyorlardı.

Patlayan mayınlar Niuren Birliği ordusuna ciddi kayıplar verdiriyordu. Ancak ölenlerin yeri, arkadan gelenler tarafından çabucak dolduruluyordu.

Saldırılar arasındaki boşluğu fırsat bilen Nie Yan bir kez daha ileri atıldı.

"Hemen geri çekilin! 30 metre geriye gelin!" Yükselen Melek telaşla emirler veriyordu. Dayanabilirlerse İlahi Muhafızlar ve Büyücü İttifakından gelen destek kuvvet yetişecek ve üzerlerindeki baskı azalacaktı. Zırhlı Mancınıkların gücü ümit vadediyordu. Düzgün korundukları sürece Araknit Lordunu öldürme şansları vardı.

Araknit Lordu karabasan gibi düşmanın üzerine çökmüştü.

Ortaya çıktığı andan beri önüne çıkanı ezip geçmişti.

Kana Susamış Kılıçların verdiği 43.000 kaybın 7.000'i onun eseriydi. Daha da önemlisi, varlığıyla düşmanın moralini çökertmiş ve savaş arzularını kırmıştı.

Araknit Lordu 200 metre ötedeki Zırhlı Mancınıklara yaklaşıyordu.

"Beşinci, altıncı ve yedinci Dövüşçü bölükleri, yaratığı durdurun!" Yükselen Meleğin emriyle 200 Dövüşçü Araknit Lordunun önüne etten duvar ördüler.

Öyle bir yaratık bile bu duvarı kolayca geçemezdi.

Nie Yan Araknit Lordunun beceri çubuğuna baktı. Kazık bir dakika daha bekleme süresinde olacaktı ve geriye %30 mana kalmıştı. Manayı müsrifçe harcamıştı. Diğer beceriler içinde Ceset Yiyici kullanıma uygundu. Beceri etkinleştirildiğinde etraftaki cesetleri yutan Araknit Lordu 300.000 can ve %30 mana yenilemesi yaptı. Bu muhteşem bir beceriydi!

Kazık bekleme süresinden çıkmak üzereydi. Onunla birlikte önündeki Dövüşçüleri temizleyebilirdi. Dev bir kazığın önünde hiçbiri dayanamazdı!

Zırhlı Mancınıklar bir kez daha yüklendiler.

Bu sırada Niuren Birliği oyuncuları iyice ilerlemiş, Kılıç Parıltısı ve grubu mancınıkların 30 metre yakınına kadar sokulmuştu. Böylece güvenli bölgeye girmişlerdi.

Zırhlı Mancınıkların atış menzili 100 ila 500 metre arasıydı. 100 metreden yakın mesafeye atış yapamadıkları için Kılıç Parıltısının grubu yaklaştıkça geri çekilmek zorunda kalıyorlardı.

Üst düzey ekipmanları ve yüksek savunması sayesinde Kılıç Parıltısı, Melek Müfrezesinden biri sınıf atlamış toplamda üç Dövüşçüyle çarpışıyordu. Üçü birlikte olduğu halde Kılıç Parıltısını durduramıyorlardı.

Kalkan Darbesi!

Kılıç Parıltısı kalkanını Dövüşçülerden bir tanesine geçirdi. Geriye savrulan Dövüşçü dengesini sağlayamayıp yere düştü.

Kılıç Parıltısı gerçekten güçlüydü!

Yalnız Gölge ve Yi Yan da gruplarının başında Zırhlı Mancınıklara yaklaşıyorlardı. Mancınıklar Araknit Lordunu durdursa bile Niuren Birliği ordusu tarafından yok edileceklerdi.

Yükselen Meleğin durumu vahimdi. 300 oyuncuya Kılıç Parıltısı ve diğerlerini durdurmalarını emretti. Kendisi de zorunlu olarak savaşa katıldı. Sadağından üç ok çıkarıp Kılıç Parıltısına fırlattı.

Kılıç Parıltısı Melek Müfrezesinden bir takımı geri püskürtüp önündeki mancınığa ilerledi. Kullanıma hazır son derece güçlü bir becerisi vardı. Tek seferde mancınığı etkisiz hale getiremese bile ağır bir hasar vereceği kesindi.

10 metre önündeki mancınığa bakınca heyecanla düşmanlarını doğramaya başladı.

İşte o anda iki düşmanın arasından şimşek hızında üç ok geldi.

Tam kılıcını savuracakken göz ucuyla okları fark etti. Becerisini yarıda kesip kalkanını kaldırmaya çalıştı. Ancak yetişemedi.

Oklar çok hızlıydı. Tepki vermek için yeteri kadar zamanı yoktu. Üç kıvılcım ortaya çıkıp bütün vücudunu ateşe verdi.

Alev Prangaları!

Bu beceri Palente Anka Yayının becerisiydi. Beş saniye boyunca düşmanı bağlayabilirdi.

Halat kalınlığındaki alev şeritleri Kılıç Parıltısını hareketsiz bıraktılar.

Etraftaki Yüce Savaşçılar fırsatı değerlendirip Kılıç Parıltısının üzerine çullandılar.

Altı Rahip Kılıç Parıltısını iyileştirerek canını tamamen doldurdu.

Kılıç Parıltısı ve grubunun ilerleyişi an itibarıyla durmuştu.

Yalnız Gölge tarafında da ortalık karışmıştı.

Niuren Birliği Büyücülerinden birkaç tanesi Zırhlı Mancınıklara ateş topları gönderdiler.

Mancınıklara çarpan toplar, ahşap yüzeyde derin yanıklar bırakıyorlardı. Ancak ciddi bir hasar veremiyorlardı. Ateş topu zayıf kalıyordu.

Büyülerden kurtulmak için mancınıklar 30 metre geri çekildiler. Ardından bir kez daha Araknit Lorduna atış yaptılar.

Kazık!

Araknit Lordu yere vurup önünde dizilmiş 200 Dövüşçüyü anında temizledi. Hayatta kalan üç Dövüşçünün ekipmanları ölenlerinkinden daha kaliteliydi. İçlerinden bir tanesi sınıf atlamıştı. Savunmaları sayesinde saldırıdan sağ kurtulmuşlardı. Kazıktan sonra 4.000'in üzerinde olan canları tükenme noktasına gelmişti.

Gelişmiş Sağlık İksirleri içerek geri çekilen Dövüşçüleri Rahipler desteklediler.

Araknit Lordunun saldırıları korkunçtu. Önüne geçmek intihar demekti. Emsalsiz saldırıları yüzünden Kana Susamış Kılıçlar oyuncuları korku içinde kaçışıyorlardı.

Yol temizlendikten sonra Nie Yan ilerleyişini sürdürdü.

Mancınıklar bir kez daha saldırıp yine 700.000 kadar hasar verdiler.

Yalnız Gölgenin tarafındaki düşmanlar zayıf olduklarından, Kana Susamış Kılıçlar ordusu sürekli olarak geri çekilmekteydi. Arkada, Büyücülerin arasında adı sanı duyulmamış bir Elementalist kimse farkında değilken asasını kaldırıp büyüsünü hazırlamaya başladı. Dikkat çekici hiçbir özelliğe sahip değildi.

Etraftaki kaos yüzünden ateş tipi alan etkili büyüsünü kimse fark etmiyordu.

Sözleri öyle sessiz okuyordu ki kendisi bile zor duyuyordu.

Önündeki oyuncu sayesinde asası düşman tarafından görünmüyordu. En yakındaki Zırhlı Mancınığa 35 metre mesafedeydi. Yakındaki bir Elementalist, Zırhlı Mancınık için büyük bir tehlike demekti. Normal şartlarda bir Şövalye ona engel olurdu. Fakat etraftaki karmaşa içinde kimse onu görmüyordu.

Arkadaşları gelişmiş büyü hazırlığını fark ettiklerinde hemen Elementalisti kollamaya geldiler.

"Yapabilirsin Zıpçıktı! Ha gayret!" Arkadaşları telaş içinde bekliyorlardı. Zıpçıktı 12 saniyedir sözleri okuyordu. 8 saniye daha devam ederse iş biterdi!

Ateş elementi enerjisi onun etrafında toplanıyordu. Ortamın sıcaklığı hissedilir biçimde artmıştı.