Yükselen Melek, Çılgın Kılıç ve diğerleri bulundukları yerden rahat ifadelerle meydanı izliyorlardı. Savaşın sonucundan emin görünüyorlardı. Zırhlı Mancınıklara sahip oldukları sürece galibiyetin geleceğini düşündüklerinden gedikteki kayıpları görmezden geliyorlardı.

Derken Cripps Kalesindeki muhbirlerinden Niuren Birliğinin taarruza hazırlandığı haberini aldılar. Safir Tapınak ve Kutsal İmparatorluk taraflarında da hareketlilik tespit etmişlerdi. Toplamda 100.000 oyunculuk bir ordu kuruyorlardı.

"Niuren Birliği topyekun saldırıya geçecek. Herkes hazırlıklı olsun! Birazdan olacaklar savaşın sonucunu belirleyecek. Ne pahasına olursa olsun Zırhlı Mancınıkları koruyun. Onlara zarar gelmesine izin vermeyin!"

"Muzaffer Dönüş ve Parlak Kutsal Aleve Safir Tapınak ile Kutsal İmparatorluğu durdurmalarını söyleyin! Büyücü İttifakı ve İlahi Muhafızlar takviye gönderiyor!" Çılgın Kılıcın yüzünde bir gülümseme belirdi. Cao Xu'nun baskıları sonucu Büyücü İttifakı ile İlahi Muhafızlar harekete geçiyordu.

Ancak Çılgın Kılıcın hevesi kursağında kaldı. Cripps Kalesinin en yüksek gözetleme kulesinden yeri göğü inleten bir ses duyuldu. Ses öyle şiddetliydi ki herkes yaptığı işi bırakıp o yöne bakmıştı.

Sesin geldiği kuleye bakıp yaklaşan gülleyi gördüğünde Yükselen Meleğin rengi attı. Gülle doğrudan Zırhlı Mancınıklara gidiyordu.

Hedefini birazcık şaşan gülle mancınıklardan birinin sağ yanına isabet edip etrafa şarapnel parçaları saçarken mancınık alevler içinde kaldı. Ardından yoluna devam edip onlarca oyuncunun da canını aldı.

Ortalık karışmıştı!

Düşman oyuncuları arasında panik baş göstermişti.

"Alevleri söndürün! Su büyüsü kullanın!"

Yanan mancınığın üzerine büyüyle su sıkıyorlardı.

Goblin Büyü Topu mancınığa ağır hasar vererek yarısını yok etmişti. Ahşap gövde çatlamış, sağ taraftaki tekerlekler parçalanmıştı.

"Büyü Topu!" Yükselen Melek yüzünde çirkin bir ifadeyle topun ateşlendiği gözetleme kulesine bakıyordu. "Lanet olsun! Zırhlı Mancınıkları geri çekin!"

Niuren Birliğinde böyle bir silah olacağı aklının ucundan geçmemişti. En düşük seviyelileri bile 1.000 metre menzilleriyle Zırhlı Mancınıklardan üstünlerdi!

Şu anda Zırhlı Mancınıkları mümkün olduğunda kısa sürede savaş meydanından uzaklaştırmaktan daha önemli bir şey yoktu. En ufak gelişme mancınıkların yok olmasına, dolayısıyla savaşın kaybedilmesine sebep olabilirdi.

Yükselen Meleğin emriyle iki mancınık hareket ettirildi. Kalan hala atış yapabilecek durumdaydı. Ancak Goblin Büyü Topu ile tekerlekleri parçalandığından hareket ettirilemezdi.

Kana Susamış Kılıçlar ordusu geri çekiliyordu.

...

Cripps Kalesindeki gözetleme kulesinde Kılıç Parıltısı Goblin Büyü Topunun yönetiminden sorumluydu.

"Bir sefer daha ateş edin! Zırhlı Mancınıkların kaçmasına izin vermeyin! Tekerleklere nişan alın!"

"Durun! Topu 30 saniye soğutmazsak aşırı ısınmadan dolayı hepimiz havaya uçarız!"

Tamircinin uyarısıyla beklemek zorunda kaldılar.

30 saniye geçtiğinde içi Savaşçı yerden gülleyi atıp topun namlusuna sürdü. Düşman ordusuna baktılar. İki Zırhlı Mancınık hayli uzaklaşmıştı.

"Nişan al!"

Oyuncular topun eğimini ayarladılar. Daha önce Goblin Büyü Topu kullanmadıkları için acemice hareket ediyorlardı. Usta topçular olmadıkları halde ilk seferleri için gayet iyi bir iş çıkarıyorlardı.

Çok geçmeden Zırhlı Mancınıklardan birine nişan aldılar.

Namludan gülleyle birlikte alev fışkırmıştı.

Mancınıklar hareket halinde oldukları için gülle ıska geçmiş, etraftaki 100 kadar düşman oyuncusunu öldürmüştü.

Ancak bu kadarıyla kalmayıp 50 metre kadar yuvarlanarak önüne çıkan her şeyi yerle bir etmişti.

Atış hedefi tutmamış olsa da Goblin Büyü Topunun gücü düşman üstünde ciddi bir etki bırakmıştı. Artık Zırhlı Mancınıkların Cripps Kalesine yaklaşma ihtimali kalmamıştı.

Mancınıklar çekilince durulan kalenin kapıları açıldı ve Niuren Birliği oyuncuları dışarı akın ettiler. İninden fırlayan kaplan gibi düşmanın üzerine koşuyorlardı.

Taarruz!

Sarsılmaz İrade!

"Hepsini katledin!"

"Niuren Birliği çok yaşa!"

"Kimseyi sağ bırakmayın!"

İki tarafın çarpışmasıyla kaotik savaş başladı. Tuzakların aktif olduğu bölgelerde mayına basan Niuren Birliği oyuncuları gruplar halinde can veriyorlardı.

Buna rağmen kimsenin durmaya niyeti yoktu. Canlarını hiçe sayıp Zırhlı Mancınıklara doğru koşuyorlardı.

Hasar almayan iki mancınık geri çekilirken hasarlı olan beş patlayıcı gülle ile 100 Niuren Birliği oyuncusunu öldürdü.

"Savaşçılar, ilerleyin! Büyücüler, şu mancınığı yok edin!"

Zırhlı Mancınığı koruyan yüzlerce elit Niuren Birliği oyuncuları ile savaşmaya başladı.

İlahi Muhafızlardan bir Yüce Büyücü durmadan saldırırken bir yandan da küfürler yağdırıyordu. "Lanet olası piçler! Buraya intihar etmeye gelmişler!" Tek başına 500'den fazla adam öldürdüğü halde Niuren Birliği oyuncularının ardı arkası kesilmiyordu.

Ünlü bir general bile kalabalığın içinde ezilirdi!

Niuren Birliği güçleri savaş meydanını süpürerek ilerliyordu.

O anda Yüce Büyücü etraftaki büyü enerjisindeki salınımı hissetti. Kaynağa baktığında Seviye 47 bir Elementalistin Meteor Düşüşü büyüsü hazırladığını gördü.

"Lanet olsun! Şu Elementalisti durdurun!"

Bütün büyüleri bekleme süresine girmişti. Etrafındakiler de Niuren Birliği ordusuyla uğraşmaktan Elementalistle uğraşamazlardı. Kısacası Elementalisti durduracak kimse yoktu!

Devasa meteor gökyüzünde belirip mancınığın üzerine düştüğünde patlama ve sonrasında yayılan alevler Kana Susamış Kılıçlar tarafını yutmuştu. Zırhlı Mancınık hurdaya dönmüştü.

Ateş gücü yüksek olan mancınık, ahşap malzemeden yapıldığı için pek dayanıklı sayılmazdı.

Mancınığı koruyan Yüce Büyücü de alevler içinde kalmıştı.

İlahi Muhafızların meşhur Yüce Büyücülerinden biri Niuren Birliğinden adı sanı bilinmeyen bir Elementalistin saldırısıyla ölmüştü.

"Aferin Küçük Dong!"

"İleri! Kimseyi sağ bırakmayın!"

...

Moraller yüksekti.

Zırhlı Mancınıklardan biri yok edilmiş, diğer ikisi son hız kaçıyordu.

Bu sırada 30 saniye dolduğundan Goblin Büyü Topu atışa hazır hale gelmişti. Gülle mancınıkların sadece 1 metre yanına isabet ederek altısı elit olmak üzere otuz oyuncuyu öldürmüştü.

Elit olsalar bile Goblin Büyü Topuna karşı koyamamışlardı.

Koca kalkanıyla müthiş bir savunmaya sahip bir Yüce Dövüşçü bile ölmüştü.

Kana Susamış Kılıçlar geri çekilirken Zırhlı Mancınıklar da Goblin Büyü Topunun menzilinden çıktılar.

"Birinci ve ikinci bölük, durdurun onları!" Çılgın Kılıç işlerin bu hızla tersine dönmesini beklemiyordu.

Şu anda Nie Yan'ın önderliğindeki 1.000 elitlik ordu Kana Susamış Kılıçlar ordusunu arkadan çevirmişti.

Savaşçılar tepelerden büyük bir süratle iniyorlardı.

"Kardeşlerim! Zafer Niuren Birliğinindir! Kana Susamış Kılıçlar, İlahi Muhafızlar, Büyücü İttifakı ve Melek Müfrezesinin itlerini cehenneme göndereceğiz! Bugünden itibaren birlikte duracağız. Yollarımız bağlı. Ruhlarımız da! Varlığımız cihanı tutuncaya kadar. Çünkü şan bizimdir!" Nie Yan'ın savaşma isteği canlanmıştı.

Niuren Birliği elitleri geri çekilmekte olan Kana Susamış Kılıçlar ordusunun üzerine koşuyordu.

Kıskaca alındıklarını gördüğü halde Yükselen Melek sükunetle emir vermeyi sürdürüyordu. Ordudan 1.000 kadar elit toplatıp Nie Yan'ın elit ordusunun üzerine saldı. Çılgın Kılıç da 10.000 kişiyle sağlam bir düzen kurup Cripps Kalesinden gelen orduyu durdurmaya çalışıyordu.

Yeterince uzaklaşan iki Zırhlı Mancınık Niuren Birliği ordusuna nişan alıp zayıf oyunculardan bin kadarını öldürdü.

Goblin Büyü Topundan kaçtıktan sonra yeniden güçlerini kanıtlamışlardı.

Niuren Birliği oyuncuları canlarını hiçe sayarak mancınıklara ulaşmaya çalışıyorlardı. Sürekli olarak geri püskürtüldükleri halde yeniden bastırıyorlardı.

Böylece savaş bir kez daha çıkmaza girdi.