Nie Yan Leshen'in detaylı statülerini bilmiyordu. Fakat Kara Altın Kademe bir hazine sandığının kilidini yarısına kadar açmışken elbette bu işi yarım bırakmayacaktı. Oyunun resmi internet sitesini açarak Leshen hakkındaki bilgilere baktı.

Leshen, sabit bir ağaç şeytanıydı ve dallarını 30 metrelik alana kadar uzatabiliyordu. Büyüye karşı bağışıklığı vardı ve sıradan uzak mesafeli saldırılara karşı iyi bir koruma sağlayan savunması vardı, bu yaratıkla savaşmanın tek yolu yakın dövüş gibi görünüyordu. Yakın dövüş yapmak istese bile, yaşam emen ve yere sabitleyen saldırıları ile yakın dövüşte de üstün bir gücü vardı. Zaten buradan geçen oyuncuların, eğer yanlarında güçlü bir arbalet getirmemiş birisi varsa bu ağaca hiç bulaşmadan, etrafından dolaşarak geçmelerinin sebebi de buydu.

Nie Yan Dullahan Arbaletinin Leshen'i öldürmek için yeterli olup olmayacağını bilemiyordu fakat yine de denemeye değerdi. Nie Yan zıpladı ve yakındaki bir ağacın dalına tutunarak kendi etrafında dönüp ağacın zirvesine çıktı. Arbaletini çıkartıp görüşü hizaladı ve tetiği çekti.

「「Vın! Vın! Vın!」Beş adet ok hızlı şekilde fırladı ve Leshen'in gövdesine isabet etti.

−28

−28

−28

−192!

−28

Leshen tekrar hareketlenerek kendisine saldıran şeyi bulmaya çalıştı. Fakat Nie Yan'ın menzil dışında olduğunu görünce yapabildiği tek şey ağır bir inleme oldu.

Nie Yan verdiği hasarı görünce şaşırdı. Arbaletini tekrar doldurmaya başladı. Fakat arbaletini tekrar doldurduğunda fark etti ki Leshen canını tekrar tam haline doldurmuştu bile.

Lanet olsun! Bu ne kadar da hızlı bir can tazeleme böyle!?

Nie Yan acı bir gülümseme ile arbaletini havaya kaldırdı. Leshen'e birkaç kez daha dikkatsizce ateş etti, fakat Leshen'in can doldurma hızı Nie Yan'ın verdiği hasar hızından daha yüksekteydi.

Leshen'i öldürmenin yolu yoktu!

Nie Yan tam da arbaletini tekrar sırtına atacakken aklına bir fikir geldi. Acaba Leshen'in bir zayıf noktası var mı?

Bazı yaratıklar belirli noktalardan hasar aldıklarında daha hassas oluyorlardı.

Oyunun resmi internet sitesinde Leshen'in zayıf noktası hakkında bir bilgi yoktu. Ama bu zaten sık rastlanan bir durumdu. Oyun idarecileri oyunculara böyle bir fırsat tanımazdı.

Nie Yan'ın içinde tekrar umut yeşerdi. Arbaletini tekrar ateşlemeye başladı ve ardı ardına atış yapıyordu.

Nie Yan arbaletine güveniyordu, önceki hayatında on yıldan daha fazla bir süre arbalet kullanmıştı ve iyice alışmıştı. 30 metre uzaklıktaki bir hedefi gözü kapalı bile vurabilirdi!

Hızlı şekilde ok ateşlemeye devam etti, nişan aldığı noktayı sürekli değiştiriyor ve Leshen'in vücudunu tarıyordu. Ne yazık ki, hiçbir değişiklik yaşanmadı. Hala sabit şekilde, her atışta 28 hasar vuruyordu.

Fakat Nie Yan pes etmek istemiyordu. Köklerden dallara kadar, Leshen'in her noktasına atış yaptı.

Bir süre sonra Leshen'in gözlerine nişan aldı ve arbaletini tekrar ateşledi. Fakat Leshen anında gözlerini kapatarak üzerine gelen beş okun sanki bir metal parçasına çarpmış gibi sekmesine sebep oldu.

Bu aşamada Nie Yan tam da umudunu yitirmek üzereydi ki birden aklına bir fikir daha geldi.

Hakikat Gözü!

Nie Yan'ın gözbebekleri kızıl bir renge büründü ve hafif bir ışık yaymaya başladı. Leshen'e baktığında birçok dalının ve yaprağının aslında birer illüzyon olduğunu fark etti, sadece birkaç tane dalı, gövdesi ve kökleri gerçekti. Fakat asıl dikkatini çeken şey ise gözlerinin birkaç santimetre altında duran, kırmızı renkli kalbiydi.

İşte Leshen'in zayıf noktası!

Hakikat Gözünün yardımı olmadan Nie Yan'ın bu kalbi bulmasının imkanı yoktu, Leshen'in kalbi sadece yeni doğmuş bir bebeğin yumruğu büyüklüğündeydi. Nie Yan bu keşfi sonrasında hem şaşkın hem de mutluydu.

Uzun yıllar sonucunda, Leshen isimli bu yaratık yarı insan yarı bitki halinde bir forma bürünmüştü.

Nie Yan arbaletiyle tekrar nişan aldı, bu sefer tam da Leshen'in kalbine doğrultmuştu arbaletini.

「Pat! Pat! Put!」Beş ok temiz şekilde hedefine ulaştı.

−323

−323

−323

−323

−323

Verdiği hasarın katlarca arttığını gören Nie Yan sevindi. İşte şimdi Leshen'i öldürebilirdi!

Leshen'in can tazeleme hızı hala yüksekti fakat Nie Yan'ın şu anda verdiği hasara asla yetişemezdi.

Leshen aniden kükreyerek dallarını uzattı. Fakat rakibi menzilinden çok daha dışarıdaydı.

Nie Yan dinlenmeden arbaletini ateşlemeye devam ediyordu, Leshen'in canını sürekli indiriyordu. Aradan yaklaşık bir saat geçtikten sonra Leshen artık aldığı hasara yenik düşmüştü ve her tarafa yapraklarını saçarak yere serildi.

Çın! Çın! Nie Yan iki defa seviye atlamıştı, artık Seviye 58'di!

Fena değil, bir saatlik iş sonunda iki seviye atladım. Nie Yan alnındaki teri sildikten sora üzerinde bulunduğu ağaçtan indi ve Leshen'in kalıntılarına doğru yürüdü.

Leshen'in öldükten sonra ne düşürdüğüne dair bir fikri yoktu. Fakat Seviye 80 Elit'in mutlaka kaliteli bir eşya düşüreceğinden emindi!

Nie Yan dalların ve yaprakların arasında ilerlerken üç tane eşya gördü: iki parça Seviye 80 Altın Kademe eşya ve bir tane de kuşatma için kullanılan arbaletlerden birinin tamamlanmamış haldeki şemasının bir parçası.

Bu şema parçası Altın Kademe kuşatma arbaleti şemasının bir parçasıydı!

Nie Yan şema parçasına yakından baktı. Bu arbalet daha büyüktü ve diğer arbaletlerden daha karmaşık bir yapısı vardı. Bu arbaleti kaldırmak için 3, çalıştırmak için ise 2 kişi gerekliydi.

Özelliklerini kontrol ettiğinde ise Alev Püskürten Arbaletin menzilinin 300 metre olduğunu, 3,000'in üzerinde saldırı gücüne sahip olduğunu ve geniş bir alana beş ok fırlatabildiğini gördü.

Bu arbaleti üretmek için ise iki gün aralıksız çalışacak olan beş adet Orta Mühendis gerekliydi. Ayrıca üretim için gerekli olan malzemeleri bulmak da zordu.

Ele geçirilen kale sayısı arttıkça Mühendislere olan ihtiyaç da artıyordu. Savaşlarda zorlandığını hisseden birçok oyuncu mesleğini Mühendis olarak değiştiriyordu. Bu meslek ileride İnanç içerisinde mutlaka yüksek nüfuza sahip mesleklerden birisi olacaktı.

Böylesine devasa bir arbalet elbette yaratık öldürmek için elverişli değildi. Bu aletin avantajı, eğer bir kuleye yerleştirilirse çok daha fazla artardı.

Nie Yan bu şemanın diğer parçalarını nasıl ve nerede bulacağını bilmiyordu. Belki de yakınlarda başka Leshenler de vardı!

Nie Yan elbette hala açması gereken bir sandık olduğunu unutmamıştı. Sandıkta nasıl eşyalar olduğunu merak ediyordu. Zenard'ın Kılıcını çıkardı ve sandığın etrafını sarmış olan dalları kesmeye başladı. Bu sefer kendisini meşgul edecek yaratıklar da yoktu.

Nie Yan eğildi ve sandığın kilidini açmaya devam etti. Sandığın seviyesi Nie Yan'ın seviyesinden daha yüksekti, fakat Nie Yan'ın Kilit Açma becerisi bunu halledebilecek düzeydeydi. Fakat yine de bu iş uzun zaman alabilirdi.

Altı dakika sonra, sandıktan bir klik sesi geldi ve açıldı.

Nie Yan elini içeri atıp karıştırdıktan sonra kızıl renkli ahşaptan yapılmış bir asa çıkardı. Asanın ucunda ise bir insan yumruğu büyüklüğünde, kafatası şeklinde dizayn edilmiş bir parça vardı. Kafatasının göz yuvaları ise kırmızı bir ışıkla parlıyordu.

Asanın özelliklerini incelediğinde bunun Efsanevi bir eşyanın parçası olduğunu gördü!

Bu bir Karanlık Efsuncu eşyasıydı. Nie Yan hafiften hayal kırıklığına uğramıştı. Neyse ki, burası Yeraltıydı, bundan dolayı sadece Kötü Taraf eşyalarının düşmesi de aslında gayet normaldi.

Bu eşyanın gereklilikleri biraz fazlaydı, 1,200 Zeka sıradan oyuncuların elde edebileceği bir şey değildi. En üst düzeydeki Karanlık Efsuncular bile bu eşyayı kullanabilmek için Seviye 70-80 olana kadar beklemeliydi.

Bu eşyanın ne kadar kaliteli olduğunu düşünen Nie Yan, Günahkar Melekle anlaşarak bu eşyanın karşılığında kaliteli birkaç Hırsız eşyası alabileceğini düşündü.

Böylesine kaliteli bir eşya Kötü Taraf pazarlarında ortaya çıkarsa elbette kaos başlardı. Bu yüzden Nie Yan elbette bunu pazarda satma planı yapmıyordu. Sadece aynı değerde bir başka eşya ile takas düşünebilirdi!

Asayı çantasına attıktan sonra sandığın içini araştırmaya devam etti. Bennet'in Ruhu kendisini buraya kadar getirip Leshen'i öldürttüğüne göre burada mutlaka görevle alakalı bir eşya bulunuyor olmalıydı!

Nie Yan sandıktan bir bilye çıkardı. Aslında bu sadece bir bilyenin parçasıydı.

Bu bir Zehir Giderici Bilyeydi. Orta Arındır'ın oyunun bu aşamasında hala kullanılıyor olduğu düşünülürse aslında oldukça iyi özelliklere sahipti. Fakat oyuncuların seviye ortalaması yaklaşık 10 seviye daha arttıktan sonra bu eşya artık tarih olurdu. Çünkü o zaman geldiğinde oyuncular artık Gelişmiş Zehir kullanmaya başlayacaktı.

Nie Yan Zehir Giderici Bilyenin bütün parçalarının birleşmesi sonucunda ne olacağını merak ediyordu. Bu esnada Bennet'in Ruhu Nie Yan'ı ormanın derinliklerine doğru yönlendirdi. Görev henüz yeni başlıyordu. Nie Yan kendisini neyin beklediğini bilmiyordu.