Bölüm 403: Lav Denizi

avatar
3789 63

Rebirth of the Thief Who Roamed the World - Bölüm 403: Lav Denizi


Nie Yan Kalor'da belirdi. İnanç'ta yeni bir gün başlıyordu. Oyuncuların sokakta dolaşarak dün yaşanan olayları konuştuğunu duydu, özellikle de çevredeki bütün kasabaları sarsan patlama seslerini tartışıyorlardı.

 

"Duyduğuma göre Niuren Birliği dün itibariyle büyük bir oranda Kara Barut bulmuş, fakat Kana Susamış Kılıçların baskını sonucunda bu barutu kaybetmişler."

 

"Sen ne diyorsun? Benim bir arkadaşım bizzat kendi gözleriyle Niuren Birliğinin en az bir düzine Kara Barut Kavanozunu Birlik Şehrine getirdiğini görmüş."

 

"O halde dün duyduğumuz patlamalar neyin nesiydi?"

 

"Kim bilir."

 

Oyuncular olayın aslını bilmedikleri için sadece tahmin yürütebiliyorlardı, Niuren Birliği ise ne olursa olsun sessiz kalıyordu. Nie Yan dün yaşananların aslında bir yenilgi olduğunu hissediyordu. Her ne kadar sadece beş kavanoz kaybetmiş olsalar da Nie Yan kendisinin bu olayın yaşanmasına izin verdiği için kızgındı. Kana Susamış Kılıçlar da sessizdi. Kana Susamış Kılıçlar hedefine ulaşamadıkları gibi birlik liderleri savaş esnasında öldürülmüştü. Bu oldukça utanç vericiydi.

 

Bundan dolayı kimse konu hakkında yorum yapmıyordu. Ufacık bir başarı öyküsü bile anlatsalar onlara güvenecek kimse yok sayılırdı. Bundan dolayı oyuncuların bunların hepsinin birer dedikodu olduğuna inanıyordu.

 

Nie Yan doğal olarak bu dedikodulara kulak asmıyordu. Goblin Büyü Toplarının üretiminin devam ettiğini bilmek yeterliydi.

 

Birliğin bugünkü meselelerine bakan Nie Yan Guo Huai'ye birkaç elit oyuncuya Savaş Tanrısı Kabilesinin kale savaşlarına yardım etmelerini söylemesini emretti. Savaş Tanrısı Kabilesinin elinde ne kadar çok sayıda kale olursa Nie Ailesinin gelişimi de o kadar hızlı olurdu.

 

Niuren Birliğinin günlük harcaması zaten oldukça yüksekti. Neyse ki, birkaç müzayede evi, Yıldızlı Gece İksir Dükkanı ve birkaç başka dükkan sayesinde giderlerini karşılayacak düzeyde gelir de elde ediyorlardı. Fakat bu işletmeler hızlı şekilde gelişmezse pazardaki talebi karşılamakta zorlanacaklardı. Bir mülkü geliştirmek, özellikle de mülk yüksek seviyede ise çok pahalıydı. Fakat yapılan kârın büyük bir kısmı birlik tarafından emiliyordu. Kısa vadede bu durum her ne kadar bir problem teşkil etmiyor olsa da altın eksikliği doğal olarak yakın zamanda işlere negatif bir etki verecekti.

 

Nie Yan kısa zamanda çok para kazanmalıydı. Bunun için en kârlı yöntem ise iki taraf arasında eşya kaçırmaktı.

 

Bundan birkaç sonra Nie Yan Karanlık Portalı tekrar açabilecekti.

 

Kana Susamış Kılıçların bu kadar yükse koranda kayıp vermesinden sonra Nie Yan bu elemanların son bir kez daha bir saldırı planı yapabileceklerinden endişeleniyordu. Fakat, Yeraltına gitmekten başka bir çaresi de yoktu. Niuren Birliğinin altın problemini çözmenin tek yolu buydu. Bennet'in Günlüğü kendisinde olduğu için kendisinin yerine bir başkasını da gönderemezdi.

 

Nie Yan bir süre düşündü. Niuren Birliği uzun zamandır Kalor'un lider birliğiydi, Safir Tapınak'ın, Kutsal İmparatorluğun, Parlak Kutsal Alevin ve beş diğer yardımcı birliğin desteği arkalarındaydı. Zaten eğer ki beş gün içerisinde düşmana yenik düşeceklerse bir geleceğe sahip olmayı hak etmiyorlardı.

 

Ayrıca, Nie Yan Yeraltı'nda olsa bile uzaktan da olsa birliği yönetebilirdi.

 

Yakında tekrar Yeraltına gideceğim. Senden istediğim ekipmanları hazırladın mı?Nie Yan Guo Huai'ye mesaj gönderdi.

 

Evet, hepsi yaklaşık 300 parça. Hepsini senin şahsi depona gönderiyorum,diye cevapladı Guo Huai. Bu ekipmanları toparlamak için büyük bir çaba sarf etmişti, astına emir vererek Zümrüt İmparatorluğundaki bütün müzayede evlerini dolaşmasını sağlamıştı. Nie Yan'ın gereklilikleri oldukça katıydı. Bütün ekipmanlar Seviye 45 ve üstü olmalıydı, hangi tarafın bu ekipmanı kuşanabiliyor olduğu fark etmezdi, ve Yeraltında nadir görülen, yüksek özellikli ekipmanlar olmalıydı. Bu kriterlere uygun olan yaklaşık 100 civarı eşya vardı.

 

Bereket için Yeraltında ekipman toplamak oldukça zor olacaktı. Eğer Nie Yan'la iş yapmasaydı bu tarz bir riski almak mantıksız olurdu.

 

Bir süre sonra Nie Yan'ın şahsi deposuna 300 parça ekipman ulaştı. Nie Yan'ın çantasında sadece 270 slot boşluk vardı, bundan dolayı işine en fazla yarayacak olanları seçerek kalanları bir sonraki sefere sakladı. Ayrıca Ruh Kolyesini de çeşitli iksirlerle ve sarf malzemeleriyle doldurdu.

 

Nie Yan Karanlık Portal'ın kendisini Yeraltında nereye götüreceğini bilmiyordu. Fakat Bennet'in Günlüğünün kendisini İmparatoriçe Finas'ın görevleriyle alakalı bir eşyanın yakınlarına götüreceğinden emindi.

 

Nie Yan'ın gözleri şahsi deposunda köşede kalmış bir kağıt parçasına kilitlendi, bu parşömen Lich Kral Saul'un Hazine Haritasıydı![1]

 

Normalde Seviye 100'ün üzerinde olan oyuncular Yeraltı ile normal dünyanın yüzeylerini ayıran bir tünelden geçerek Yeraltına giriş yapardı. O halde bile hayatta kalma şansı yok denecek kadar azdı. Nie Yan'ın elinde Karanlık Portalla Yeraltına gitme fırsatı olduğu için şanslıydı. Lich Kral Saul'un hazinesi oldukça uzak ve tehlikeli bir bölgeye gömülüydü. Şu anki sahip olduğu seviye ile bu hazineyi bulmaya çalışmak normalde intihar görevi olurdu. 70-80 Seviye olana kadar beklemesi gerekirdi.

 

Yeraltına yapacağı bu yolculuk Nie Yan'a 1,000,000 altın civarında gelir sağlayabilirdi. Bereket ile yaptığı anlaşma gereğince İyi Taraf ekipmanlarından sağlanan kârın %30'unu kendisi alacaktı. Yeraltının pazar araştırmasını yaptığında yaklaşık 300,000 altın kâr elde edebileceğini hesaplamıştı. Üstelik yeryüzüne geri döndüğünde satacağı Kötü Taraf ekipmanlarından da bir başka büyük kâr daha elde edebilirdi.

 

Nie Yan bu anlaşma dahilinde istediği herhangi biriyle iş birliği yapabilirdi, Günahkar Melek'in yapabileceği tek şey izlemek olurdu. Bundan dolayı elde edilen kârın büyük çoğunluğunu kendisinin alması normaldi. Karanlık Portalın ederi buydu!

 

Bütün hazırlıkları tamamladıktan sonra Nie Yan Yıldızlı Gece İksir Dükkanının boş bir atölyesine girdi. Vakit geldiğinde Bennet'in Günlüğünden Karanlık Portalı aktif etti.

 

Nie Yan portala adımını attı ve çevresi titreyerek büküldü. Gözlerini tekrar açtığında Yeraltına çoktan gelmişti bile.

 

Yüzünü kavurucu sıcaklıkta bir rüzgar etkisi altına aldı. Nerede olduğunu bilmiyordu. Uzaklara baktığında tek gördüğü şey kızıl bir gökyüzü ve geniş bir lav birikintisiydi.

 

Lav Denizini keşfettiniz.

 

Söylentilere göre Lav Denizi Yeraltının kuzey ucunda bulunuyordu. Her yıl bu lav denizi taşarak güneye doğru ilerliyor ve kıyamet gibi bir hasara yol açıyordu. Zaten bu bölgenin yerleşimcilerinin yeryüzüne çıkmak istemesinin sebebi de buydu, bu durum ise İyi Tarafla her yıl bir savaş yapmalarına sebep oluyordu.

 

Bu bölge hala Hortlak İmparatorluğundaydı. Neyse ki, Karanlık Portal kendisini Şeytan Kabilesinin bölgesine getirmemişti. Aksi halde, Günahkar Melek oyuncuları ile irtibata geçmesi oldukça zor olacaktı.

 

Bennet'in Ruhu bir kez daha günlükten çıktı. Nie Yan'ın etrafında bir süre dans ettikten sonra onu doğru bölgeye doğru yönlendirdi.

 

Fakat, Nie Yan'ın şu anda İmparatoriçe Finas'ın görevini yapmak gibi bir niyeti oktu. İlk hedefi Günahkar Melek ile olan ticaretini tamamlamaktı.

 

Nie Yan Şahinci Atını çağırdı ve güneye doğru ilerlemeye başladı. Yönünü bulmaya çalışırken bir harita açtı. Bu işi tamamladıktan sonra Günahkar Melek oyuncuları onu bulabilirdi.

 

Haritaya hızlıca göz gezdirdi ve bir işaret buldu, bu işaret Lav Denizinin sınırında kalmış olan, uzun zamandır bakıma ihtiyacı varmış gibi görünen bir taştan kuleydi. Eskiden burada bir köy olduğu belli oluyordu, fakat neden yıkıldığı ve terk edildiği bilinmiyordu. Geriye kalan tek şey bu taş kuleydi.

 

Bu tarz bir işareti keşfettikten sonra, Nie Yan artık Günahkar Melek'e yerini bildirebilirdi.

 

Nie Yan İnanç'tan çıkış yaptı.

 

Oyundan çıkılıyor, ilerleme: %3... %8...

 

Oyuncular birlik savaşları esnasında ve yakın dövüşte iken oyundan çıkış yapamazdı. Oyundan çıkmak yaklaşık olarak 30 saniye sürüyordu. Eğer oyuncu bu esnada saldırı yapıyorsa kesintiye uğruyordu. Eğer gerçek hayatta bir acil durum söz konusuysa, oyuncu zaten direkt olarak oyun başlığını çıkarabilirdi. Fakat oyun içindeki karakterleri hala olduğu gibi dururdu, kendisine saldırı yaptığında misilleme yapma imkanı olmazdı, sunucu kapandığında ise kendiliğinden kaybolurdu.

 

Nie Yan oyun başlığını çıkardı ve Bereket'in kendisine verdiği numarayı aradı. Aramaya cevap geldiğinde telefonu açan kişi Bereket değil, onun astlarından biriydi. Nie Yan yaklaşık konumunu bildirdi.

 

Bu kişi bu bilgiyi Bereket'e iletecekti.

 

Nie Yan oyuna döndü ve etrafta biraz keşif yapmaya başladı. Bir süre düşündükten sonra Şahinci Atını hatırladı ve taş kulenin etrafında dolaştı.

 

Bu ticaretin iyi gitmesi durumunda, yani 1,000,000 altın elde edebilmesi durumunda burada birkaç saat oyalanmanın bir şey kaybettirmeyeceğini düşünüyordu.

 

Bir süre sonra, Nie Yan'ın görüşüne bir Hortlak Hırsız girdi. Nie Yan'ı fark ettiğinde elini sallayarak ona yaklaşmaya başladı.

 

Nie Yan Hortlak Hırsız'a doğru ilerledi, yaklaştığında bu oyuncunun İyi Taraf yanlısı olmadığını gördü.

 

"Patronumuz..." Hortlak Hırsız ağzını açıp bir şeyler söylemeye başlamıştı.

 

Bu esnada Nie Yan bir anda hamleye geçti ve Hortlak Hırsız'a doğru atıldı.

 

Gözdağı!

 

Hortlak Hırsız olduğu yerde kalakaldı ve suratında alarma geçmiş bir ifade oluştu. Nie Yan rakibinin alnına Şok Darbesi ile saldırdı.

 

Hayati Vuruş!

 

Nie Yan'ın hamlesi çok hızlıydı. Hortlak Hırsız Nie Yan'ın böylesine ani şekilde harekete geçip hamle yapacağını düşünememişti, bundan dolayı hazırlıksız yakalanmıştı. Tepki verebilmek için hiç zamanı yoktu.

 

Nie Yan'ın hançeri Hortlak Hırsız'ın boğazını kesti ve kan fışkırdı. Ardından bir hamle daha yaparak rakibini bitirdi.

 

Hortlak Hırsız'ın cesedi yere serildi. Tarafını değiştirmemişti. Nie Yan eğer bu elemanla iletişim kurup ekipmanları teslim etseydi sonuçlar berbat olabilirdi. İşini garantiye alabilmek ve herhangi bir kötü olayın yaşanmasını önlemek adına derhal harekete geçerek Hortlak Hırsız'ı öldürmüştü. Nie Yan kaşlarını çattı. Bereket'in, yaptıkları anlaşmayı unutmasına imkan yoktu değil mi? Mantıklı düşünülecek olursa, Günahkar Melek gibi üst düzey bir birliğin liderinin böylesine basit bir hata yapması imkansızdı! Belki zor görülebilen bir hataya tahammül edilebilirdi, belki de bu Hortlak Hırsız aldığı görevin ne derecede önem arz ettiğini anlamamıştı. Bereket'in anlaşmayı bozması oldukça düşük bir ihtimaldi.

 

Nie Yan ile Bereket arasındaki anlaşmada en ufak bir pürüz dahi olmamalıydı. Akla gelebilecek bütün önlemler alınmalıydı, aksi halde iki taraf için de büyük kayıplar söz konusuydu.

 

Öngörülü olmak bir gemiyi 10,000 yıl boyunca hayatta tutardı. Nie Yan Kalor otoritelerini kendisine düşman etmek istemiyordu.

 

Bir süre düşündükten sonra köşesine çekildi. Eğer Günahkar Melek anlaşmaya devam etmek istiyorsa mutlaka bir başkasını daha gönderecekti. Eğer sonraki yarım saat içerisinde bir başkası gelmezse Nie Yan iş yapacağı ortağını değiştirecekti.

 

 

[1]Lich Kral Saul'un Gizli Hazine Haritasından ilk defa bölüm 283'te bahsedildi.






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43991 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr