Bölüm 384: Ceset Yiyici

avatar
3204 71

Rebirth of the Thief Who Roamed the World - Bölüm 384: Ceset Yiyici


 

Öfkeyle kükreyen Karabaş Bozayı sağa sola pençe savuruyordu. Her darbesinde bir Dövüşçü saf dışı kalıyor, beklemede olan oyuncular gidenlerin yerini dolduruyordu.

 

Meydanda birkaç tane Hırsız aktifti. Ölen yoldaşlarının ekipmanlarını toplama işi onlarındı. Arada bir Karabaş Bozayının arkasına geçip kanama ve zehir gibi devamlı hasar veren becerilerle yaratığa saldırıyorlardı.

 

Nie Yan yüksek hasarının aggroyu çekeceğini bildiği için savaşa katılmıyordu. O an aklına Güneşli Güneyin becerileri arasında Tehdit Sıfırlama becerisini gördüğü geldi.

 

Kutsal Büyücü becerilerinden Tehdit Sıfırlama, hedeflenen dost üzerindeki bütün aggroyu belirli bir süre için yok ederdi. Böylece aggro çekme derdi kalmayan dost, dilediğinde hasar verebilirdi.

 

Güneşli Güney bu büyüyü Büyü Kulesinde öğrenmişti. Patron savaşlarında son derece kullanışlıydı.

 

"Güneşli Güney, bana Tehdit Sıfırlama büyüsü yap!" Nie Yan cümlesi bittiği anda Karabaş Bozayının arkasına geçti.

 

Güneşli Güney asasını kaldırdığında Nie Yan parlak bir ışıkla sarmalandı.

 

Nie Yan durum çubuğuna baktı.

 

Tehdit Sıfırlama: Saldırılarınız ve becerileriniz aggro üretmeyecek.

Süre: 30 saniye

 

30 saniye yeter de artardı.

 

Hain Bıçak!

 

Zenard'ın Kılıcı ayının sırtına saplandı. Ardından yaradan oluk oluk kan akmaya başladı.

 

Bağırsak Dökücü!

 

Suikast!

 

Patlama!

 

Nie Yan yüksek hasar veren becerileriyle saldırdığında yaratığı kanama, yanma ve zehirleme zayıflatmalarıyla vurdu. Üstüne üstlük her saldırıda fazladan delme ve kaos hasarı verdi.

 

Karabaş Bozayının çelik gibi kürkü, Zenard'ın Kılıcını durduramamıştı.

 

−1525, −425, −356

 

−1473, −396, −381

 

−1429, −372, −320….

 

Ayının üzerinden hasar değerleri fırladı.

 

Tehdit Sıfırlamanın tanıdığı 30 saniye pek kıymetliydi. Nie Yan her saniyenin hakkını verecekti.

 

Verdiği hasar diğer herkesten yüksek olduğu halde Karabaş Bozayı o tarafa bakmıyordu bile.

 

Nie Yan tamı tamına 32.000 hasar vermişti! 30 saniye dolduğunda bir saniye oyalanmadan geri çekildi.

 

Grupta başka birinin aggro kaldırma becerisi yoktu. Tehdit Sıfırlamanın bekleme süresi 20 dakikaydı.

 

Yao Yao savaş meydanını izlerken düşünceliydi. Aggro kaldırmaya yarayan beceriler Nie Yan'ın işine yarıyor gibiydi. Tehdit Sıfırlama onun için bir beceri yuvası ve bozuk para niteliğindeki 1.000 altından ibaretti.

 

Karabaş Bozayının Ceset Yiyici becerisi dehşet vericiydi. Yakınlarında beşten fazla ceset varsa bir anda canını doldurabiliyordu.

 

Karabaş Bozayı ileri atılıp Dövüşçüleri savurup attı. Savaş meydanı cesetlerle doluyordu.

 

Yaratık kuşatmayı yarmaya çalıştığında birkaç Dövüşçü can veriyordu.

 

Bu kayıplar gerekliydi. Kılıç Parıltısı, Yalnız Gölge veya Yi Yan üçlüsünden birinin ölmesi savaşın hüsranla sonuçlanmasına yol açabilirdi.

 

Büyücüler Karabaş Bozayıya durmadan saldırıyor, Rahipler ön saflardan desteği çekmiyordu.

 

Zaman akıp gitti. 20 dakika sonra Karabaş Bozayının canı %50 altına düşmüştü. O anda derinden bir kükremeyle meydanı titretti.

 

"Rahipler, yerdeki cesetleri arındırın! Çabuk!" Nie Yan  Rahiplere çok az zaman tanımıştı.

 

Yerde 10 ceset yatıyordu.

 

Savaştan önce uyarılan Rahipler asalarını çoktan kaldırmışlardı. Cesetler arındırıcı bir ışıkla sarılıp ışık tanecikleri halinde dağıldılar.

 

Yerde hiç ceset kalmamıştı.

 

Ceset Yiyici!

 

Kanlı bir aura Karabaş Bozayıyı sarıp, onu merkez alan güçlü bir çekim kuvveti oluşturdu. Lakin çekebileceği bir ceset yoktu.

 

Karabaş Bozayı öfkesiyle Savaşçılardan birine saldırıp tek hamlede öldürdü. Onun cesedini emdiğinde canı %5 arttı.

 

"Savaşçılar geri çekilsin. Kılıç Parıltısı, Yalnız Gölge, Yi Yan, patronu tutun. Rahipler Parlak Bariyerle onları koruyun. Şövalyeler, kutsamalarınızla onları güçlendirin!" Nie Yan sakince emirlerini verdi. Önceki hayatında izlediği videodan hatırladıklarına dayanıyordu.

 

İlk defa büyük çaplı bir patron savaşına girdiğini gösteremezdi. Çünkü o loncanın direği ve lideriydi. Paniğe kapılması bütün ekibi etkilerdi.

 

Herkesin ölmesi kaçınılmaz olurdu. Ölseler bile dirilip yeniden deneyebilirlerdi.

 

İnanç'ın seviye sistemi garipti. Oyunculara her beş seviyede bir statü puanları verilirdi. Ölüp birkaç seviye kaybetseler dahi güçleri fazla etkilenmezdi. Bu sayede ilerleyişlerini sürdürebilirlerdi.

 

Ceset Yiyicinin süresi kısaydı. Etrafta ceset olmayınca beceri boşa gitmişti.

 

Herkesin aklında tek bir soru vardı. Nie Yan Karabaş Bozayının Ceset Yiyici becerisini nereden biliyordu? Kendi iddiasına göre araştırma yaparken bulmuştu.

 

İnanç içerisinde nice garip ve fantastik söylentiye rast gelmek mümkündü. Bazen kıtasının tarihine dair ilginç şeyler duyulurdu. Bazen de görevlerle alakalı söylentiler yayılırdı. Yani Nie Yan'ın iddiası kabul görebilirdi.

 

"Canı %20'nin altına düştüğünde bir kez daha Ceset Yiyiciyi etkinleştirecek. Rahipler kendilerini hazırlasınlar!" Takımın koordinasyonu takdire şayandı. Ağır kayıplar vermeden savaşın ilk safhasını tamamlamışlardı.

 

Tehlike geçtiğinde Savaşçılar tekrar yaratığın etrafını sardılar. Kılıç Parıltısı, Yalnız Gölge ve Yi Yan yaratığı zar zor tutuyorlardı.

 

10 dakika sonra Karabaş Bozayının canı %23'e düştü. Herkes üzerine düşen görevi yerine getiriyordu. Derken Karabaş Bozayı kükredi. Bu kükreme kötü bir olayın habercisiydi. Patlamak üzere olan bir volkanı andıran büyük bir kuvvet ortaya çıkıyordu.

 

Rahipler ayının Ceset Yiyici kullanacağını düşündüklerinden cesetleri arındırmaya başladılar.

 

Ancak yaratığın hareketleri Nie Yan'ın gözünden kaçmamıştı. Kara Kükreme kullanmak üzereydi!

 

"Büyücüler, geri çekilin! Patrondan 100 metre uzaklaşın! Rahipler, kendinize Parlak Bariyer uygulayın!" Büyücüler çekilmek zorundaydı, çünkü saldırının etkisinde kalırlarsa ölüm kaçınılmazdı. Rahipler ise ön safları hayatta tutmak için yerlerini korumalıydı. Neyse ki Parlak Bariyer Kara Kükremenin hasarını büyük ölçüde azaltıyordu.

 

Büyücüler emri duydukları anda çekildiler.

 

Parlak Bariyer kullanan Rahiplerin bedenleri ince bir ışık tabakasıyla sarmalandı.

 

Savaşçılar da kendi hazırlıklarını yaptılar.

 

Kılıç Parıltısı ve Yalnız Gölge Karabaş Bozayıyı tutuyorlardı. Yaratık ansızın kükrediğinde güçlü ses dalgaları 100 metre yarıçapındaki alan içerisinde ne varsa savurdu. Zamanında uzaklaşamayan Büyücüler bir anda can verdiler.

 

Ön saflar canlarının yarısını kaybetmişlerdi. Parlak Bariyerle korunan Rahipler ise %80 civarında can kaybı yaşamışlardı. Hatta savunması zayıf olan birkaç Rahip ölmüştü.

 

Karabaş Bozayı dev pençelerini savurup Savaşçılardan on tanesini birden öldürüverdi.

 

Kılıç Parıltısı, Yalnız Gölge ve Yi Yan, Rahiplerden destek aldıkları için iyi durumdaydı. Kara Kükremenin verdiği hasar hemencecik iyileştirilmişti. Ayının pençesiyle vurulduklarında %70 can kaybetmişlerdi. Yine de hayatta kalmayı başarmışlardı. Rahipler bir kez daha üçünün canını tamamen doldurdu.

 

Karabaş Bozayı etrafını temizlemişti.

 

Artık Ceset Yiyici kullanabilirdi!

 

"Rahipler, hemen cesetleri arındırın!"

 

Rahipler hızla arındırmaya başladılar. Ancak bu sefer geç kalmışlardı. Yerde çok fazla ceset vardı. Ceset Yiyici etkinleştiğinde yerde birkaç ceset kalmıştı. Yaratık canını %83'e kadar doldurdu.

 

Takımdakiler umutsuz gözlerle birbirlerine baktılar. Karabaş Bozayının canını %20 altına düşürebilmek için canla başla çalışmışlardı. Ancak bütün çabaları bir anda boşa gitmişti. Canı azaldığında hep aynı şeyleri yaparsa bu yaratığı nasıl öldüreceklerdi?

 

Takımın morali çökmüştü.

 

Ancak o anda herkese moral veren ses duyuldu. "Harikasınız! Yaratığa yalnızca üç ceset bıraktık. Bu şekilde devam ediyoruz. Beklemede olan Savaşçılar ölenlerin yerini alsın. Büyücüler geri gelsin! Asıl savaş şimdi başlıyor. Karabaş Bozayının manası tükeniyor. Günde yalnızca bir defa mana yenileyebiliyor!"

 

Nie Yan'ın sözleri olmasa Karabaş Bozayının manasının sınırsız olmadığını unutacaklardı. Sınırsız manası olsa zaten savaşı kazanma ihtimalleri kalmazdı. Fakat Nie Yan'ın söylediğine göre yaratık günde bir defa manasını yeniliyordu. Yani manası bitince patron kolay lokma haline gelecekti.

 

Takımın özgüveni yerine gelmişti. Savaşçılar hızla Karabaş Bozayının etrafını sardılar. Büyücüler de yerlerine dönüp bombardımanı sürdürdüler.

 

Ayının canı yeniden azalmaya başladı.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44329 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr