Etraftaki çok sayıda bina içinde Büyü Kulesi en uzun ve dikkat çekici olandı.

Sınıf atlama görevini tamamlayan Büyücüler, Büyü Kulesinde en az 1 tane Gelişmiş Büyü öğrenebilirlerdi. Ayrıca değişik büyü tiplerine de çalışabilirlerdi.

Yüce Büyücülerin çoğu eski büyülerini terk edip Büyü Kulesinden ihtiyaçlarına göre yeni büyüler seçerlerdi.

Büyü Kulelerinde binlerce büyü bulunduğundan, Yüce Büyücüler içeri girmeden önceki hallerine göre büyük bir değişime uğrayıp çıkarlardı.

Söylentilere göre Zümrüt İmparatorluğunda 10 tane Büyü Kulesi vardı. Üç tanesi Ücra Tundra, Sonsuz Tehlike Denizi ve Vahşi Bataklıktaydı ve her birinde sayısız güçlü büyü bulunuyordu. İkisi Kalor ve Nisode şehirlerindeydi. Ancak onlar 600 kadar büyü bulundurduğundan en düşük olanlardı.

Önceki zaman diliminde diğer beş Büyü Kulesinin yerleri hiç bulunamamıştı. Ta ki Cripps Kalesi keşfedilinceye kadar. Sonraları kale Muzaffer Dönüş kontrolüne girdiğinden yalnızca lonca üyeleri kullanabiliyordu. Yabancıların kullanımı için öncelikle Muzaffer Dönüşe dost olması ve 6.000 altın giriş ücreti ödemesi gerekliydi.

Kalor ve Nisode şehirlerindeki kuleler yetersizdi. Oyuncular Cripps Kalesinde Büyü Kulesi keşfedildiğini duydukları anda kaleye akın etmişlerdi. İçerideki büyülerin değeri yüzünden harcadıkları altına bakmamışlardı.

Güçlü büyü oluşumlarıyla korunan Büyü Kuleleri, zamanın geçişinden çok az etkileniyorlardı. Cripps Kalesi yerle bir olsa bile kule dimdik ayakta olacaktı.

Niuren Birliği Cripps Kalesini ele geçirirse Büyü Kulesi onların önemli bir kaynağı haline gelecekti.

Büyü Kulesi, Cripps Kalesini almanın bir ödülüydü. Nisode gibi komşu şehirlerin etraflarındaki Orta Kalelerin de Savaşçı Arenası, Rahip Dua Salonu, Şövalye Kutsal Tapınağı veya Hırsız Sığınağı gibi ödül binaları olurdu.

"Büyücülerimiz çok şanslılar." Niuren Birliği Büyücüleri, Büyü Kulesi sayesinde güçleneceklerdi.

Önceki zaman diliminde Muzaffer Dönüş en fazla Orta kademedeki kaleleri alabilmişti. Seviye 100 civarlarında Gelişmiş bir kaleye saldırdıkları halde hüsrana uğramışlardı. Sonrasında bir daha o işe kalkışmamışlardı. Saklı Tarih genişlemesi bu zaman diliminde çok daha erken geldiği için olaylarda bazı değişiklikler olması doğaldı.

Niuren Birliğinin gelişimi için Cripps Kalesi önemliydi. Etrafındaki dört dost kale ve haritalar sayesinde önemli bir konumdaydı. Kalelere mesafe en fazla 20 dakikaydı. Büyük harekatlarda hızlı hareket edebilmek adına bu önemliydi.

Kaleyi alabilirlerse Nie Yan'ın aklında burayı yeni karargah haline getirmek vardı.

Dört kalenin biri Niuren Birliğinin, biri Safir Tapınağın, diğer ikisi ise Kutsal İmparatorluğundu. Merkezde Cripps Kalesiyle bölgenin güvenliği zirveye ulaşacaktı.

Büyü Kulesinin önemi tartışılmazdı. Niuren Birliği kuleden maksimum faydayı sağlayacaktı.

Nie Yan kuleye yaklaştığında yeşil renkli bir tabaka tarafından durduruldu. Dokunmaya çalıştığında tabaka tarafından geri itiliyordu.

Mavi taştan bir yol girişe uzanıyordu. Havadaki büyü enerjisi çok sakindi, tıpkı kule gibi.

Yalnızca Yüce Büyücülerin girmesine izin veriliyordu.

Nie Yan arkaya döndü. "Sınıf atlama görevini tamamlayanlar Büyü Kulesine girebilirler."

Düşkün Çocuk, Yaz Böceği ve Güneşli Güney Yüce Büyücü olduklarından kuleyi kullanabilirlerdi.

"Patron, içeri girip bir bakacağız."

Üçlü bariyerden geçti. Tabaka onlara hiçbir zorluk çıkarmamıştı. Mavi taş yola adım atıp girişe yürüdüler. İçerideki büyüleri öğrenebilirlerse güçleri artacaktı.

Üçü kuleye girdikten sonra kalanlar sokakları temizlemeyi sürdürdüler.

Nie Yan gayet rahattı. Kılıç Parıltısı ve diğerleri sayesinde her iş hallediliyordu.

Derken Guo Huai'den haber geldi. Melek Müfrezesinden gelenleri izlemekle görevlendirdiği oyuncular, Elf Hırsızın izini kaybetmişlerdi.

Hırsızlar kamuflaja girebildikleri için peşlerindeki takipçileri kolaylıkla atlatabilirlerdi.

Guo Huai gelenleri izlemede temkinli davranıyordu. Hırsız dışında kimse gözünden kaçamazdı.

Melek Müfrezesi tek bir Hırsızla ne yapabilirdi?

"Yoksa Cripps Kalesine gelip size engel olmaya mı çalışacak?"

"Gelse bile engel olamaz. Tek başına bir Hırsız ne yapabilir?" Niuren Birliğinden binlerce oyuncu etraftayken tek bir kişinin yapabilecekleri kısıtlıydı.

"Umarım önemli bir şey değildir." İyimser yaklaşmasına rağmen Guo Huai'nin kaygılı olduğu belliydi.

Nie Yan sırıttı. Kendisine be yeteneklerine güveniyordu. Böyle küçük bir mesele yüzünden telaşa kapılacak değildi.

Ekip belirlenen düzende ilerleyip bir meydana geldi. Meydanda binlerce Hayalet Kılıçlı dolaşıyordu. Tam ortada dev bir yaratık vardı.

Onu görenlerin nefesleri kesildi. Zira o, Seviye 70 Varyant Lord Karabaş Bozayıydı!

Muzaffer Dönüş ve Parlak Kutsal Alev müşterek ordusu bile zamanında defalarca kez onun eliyle hüsrana uğramıştı. Bu koca ayıyı öldürmenin yolunu bulmaları için uzun uğraşlar vermeleri gerekmişti.

Karabaş Bozayı, yakınındaki düşmanların canlarını emebiliyordu. Ceset Yiyici becerisini kullanmadan evvel etrafındaki cesetlerin temizlenmesi kritik noktaydı. Kayıp ne kadar büyük olursa olsun ölenler mezarlıkta dirilip tekrar savaşa dönmelilerdi.

Karabaş Bozayının Kara Kükreme diye bir becerisi daha vardı. Çevredeki düşmanlara ağır hasar veren bu beceriden canı ve savunması yüksek Savaşçılar kurtulabilirken, isabet alan Büyücülerin hayatta kalma şansları yoktu! Kendilerine Parlak Bariyer uygulayabilen Rahipler, Büyücülerden daha iyi konumdalardı.

Ayının son becerisi Kara Filizdi ki, o da 30 metre yarıçapındaki alana sürekli hasar veriyordu. Savaş boyunca ana tankların Şövalye becerilerinden Şer Kovucu ile korunması elzemdi. Aksi takdirde hayatta kalamazlardı. Diğer Savaşçılarda kayıplar olması kaçınılmazdı. Her ölenin yerine yenisi geçmezse Karabaş Bozayı durdurulamazdı. Yani onların kendilerini feda etmeleri de gerekliydi.

Önceki zaman diliminde Muzaffer Dönüş 7.000 kişiyle Karabaş Bozayıyı öldürdükleri görüntüleri paylaşmıştı. Nie Yan videoyu izlemiş ve savaşın akışını takip etmişti.

Karabaş Bozayı öldükten sonra üç parça Alt Efsanevi kademe eşya düşürmüştü. Özellikleri paylaşılan ekipmanlar, oyuncu kitlesini sarsmıştı. Fakat bu hayatta haklarında fazla söz söylenmeyecekti. Neticede şu anda kullandığı ekipmanlar, hemen her oyuncunun gözünde en iyi ekipmanlardı.

Nie Yan çevreye bakındı. Meydanın etrafı binalarla çevriliydi. Beş tanesi dışında tamamı kısa binalardı.

Karabaş Bozayıya ulaşmadan önce Hayalet Kılıçlıları temizlemelilerdi.

"Büyücüler, binaların çatılarına çıkın!" Nie Yan emirlerini söyledi.

Büyücüler merdivenlerle veya özel eşyalarla çatılara çıkmaya başladılar. Özel eşya sahipleri arkadaşlarına yardımcı oluyorlardı. Ayrıca kritik anlarda dostlarını yanlarına ışınlamaya yarayan Kurtarma becerilerini de kullanıyorlardı. Beceri bu sefer kurtarmaya değil, sadece aşağıdakileri çatıya ışınlamaya yarıyordu.

Büyücüler binalara yayıldılar.

"Güneş, Tek Vuruş Yemini, mobların aggrosunu çekmeye gidiyoruz. Geri kalanlar burada beklesinler." Nie Yan düzenlemeleri yapıp planını anlattı. Yanında böyle bir ekip varken Hayalet Kılıçlıları temizlemek kolay olacaktı.

Üç Hırsız farklı yönlere gittiler.

Nie Yan merkezi almıştı. Arbaletini çıkarıp yakındaki Hayalet Kılıçlılara doğru ateşlediğinde 300 yaratığı birden peşine taktı.

Hemen arkasını dönüp peşindeki yaratıklarla birlikte koşmaya başladı. Hayalet Kılıçlılar Taarruz becerilerini etkinleştirip kılıçlarını sallayarak geliyorlardı.

Bunlar başa çıkması zor yaratıklardı. Fazla yaklaşırlarsa kitle kontrol becerilerini kullanabilirlerdi. Neyse ki Nie Yan'ın hızı yüksekti.

Çok geçmeden peşindeki grubu belirlediği yere getirdi. Gökyüzünden yağmur gibi yağan büyülerle yaratıklar ateş altına alındı. Nie Yan Rüzgar Adımı ile hasar almaktan kurtulmuştu. Ardından savaş meydanını terk etti.

Yoğun büyü yağmuru ile Hayalet Kılıçlılar acı çığlıklar eşliğinde can veriyorlardı.

Alan etkili büyülere karşılık veremiyorlardı. Yarım dakika geçtiğinde meydanda duman tütüyor, cesetler arasından, düşen eşyaların parıltıları görünüyordu. Birkaç Hayalet Kılıçlı bombardımandan sağ kurtulmuştu.