Nie Yan'ın elindeki özel eşya yelpazesi öyle genişti ki, onlarla sergi bile açılabilirdi. Aksesuarların sürekli olarak giyilmesine gerek olmadığından, işi düşene kadar özel eşyaları çantasında bekletebilirdi. Envanter alanı bakımından bolluk içerisindeydi!

Parlak Değerli Taşlar, üretimde ve eşya yükseltmede kullanılıyordu. Nie Yan'ın bazı özel eşyaları yükseltme ihtiyacı duyuyordu. Ama bu iş için önce uygun bir Mücevher Ustası bulmalıydı.

Sandığın içini boşalttıktan sonra delikten çıkıp tahta yaklaştı.

Pigme Dönüşümü bir saat sürüyordu. Yani bol bol zamanı vardı.

Duvara yapışıp ihtiyatlı adımlarla ilerledi.

Kana Susamış Hırsızın yaklaştığını gördüğünde durup saklandı ve kılını kıpırdatmadan bekledi. Kana Susamış Hırsız gözleriyle etrafı taradıktan sonra geri dönüp uzaklaştı.

Onun uzaklaşmasını fırsat bilen Nie Yan hızla tahta sokuldu. Tahtın arkasında, aşağı inen merdivenin bulunduğu deliği gördü.

Merdivenleri inerken nemli havayla birlikte yoğun kan kokusu burnuna geldi.

İçerisi karanlık ve kasvetliydi.

Zemine saman balyaları serpilmişti. Ortada uzanan dar koridorun iki yani hücrelerle doluydu. Onları korumakla görevli Kötü Tazılar, ateş püskürtebilen Seviye 70 Elitlerdi.

Hücrelere soylu ve avam birlikte kapatılmıştı. Kirlenmiş haleyken bile kıyafetlerinin kalitesi belli oluyordu.

Akla ilk gelen yöntemle, yani Kötü Tazıları birer birer avlayarak esirleri kurtarmak, Nie Yan'ın günlerini alabilirdi. Lakin Pigme Dönüşümü varken iş değişiyordu.

Nie Yan parmaklıklar arasından hücrelerin birine sızdı. Pespaye kıyafetler giyen birinin içeride volta atmakta olduğunu gördü. Çantasından bir tane Anlık Işınlanma Parşömenini ona doğru fırlattı.

Adam iç çekerek yere baktığında hemen yanında duran Anlık Işınlanma Parşömenini fark etti. O anda yüzünde mutlu bir ifade belirdi. Etrafa bakınsa da kimseyi göremedi. Ardından parşömeni etkinleştirip güvenle uzaklaştı.

Nie Yan küçüklüğünü lehine kullanarak Kötü Tazıları geçiyor ve parşömenleri hücrelere ulaştırıyordu.

Parşömeni alan rehineler de bir an önce ışınlanıp oradan uzaklaşıyorlardı.

Bir grup daha kaçtığında Nie Yan ilerlemesini kontrol etti.

Emin adımlarla hedefine yaklaşıyordu. Sessiz ve hızlı hareket ederek tazıları atlatmayı başarıyordu. Yaratıkların zekaları düşük olduğundan hücrelerdeki rehinelerin neden kaybolduklarını anlamıyorlardı.

Nie Yan bütün hücreleri dolaşarak zindanın sonuna geldi. Şu ana kadar 99 rehine kaçmıştı. Geriye yalnızca 1 kişi kalmıştı. Ancak o son kişi hiçbir yerde yoktu.

Biraz daha etrafa bakındığında rutubetli bir tünelin içindeki aşağı inen merdivenleri buldu.

Merdivenlere ilk adımını atacakken vücudu büyümeye ve eski haline dönmeye başladı.

1 saatlik süre dolmuştu. Devam etmekten başka çarem yok... Nie Yan merdivenlerden inerken karanlığın içinde yalnızca çamur duvarları seçebiliyordu.

Tünelin nereye gittiğine dair fikri yoktu.

Aklına Solgun Cezalandırıcı Seti geldi. Seti tamamlamanın tek yolu taht odasındaki Alacakaranlık Hırsızları temizlemekti. Ancak bunu tek başına yapamazdı.

Kılıç Parıltısı ve diğerlerinden kurulan bir sefer takımı, taht odasını rahatlıkla temizleyebilirdi. Alacakaranlık Hırsızlarla bilinen yolla savaşmak zor olsa da, Nie Yan'ın aklında bir yöntem vardı. Sarmaşıklar ve buz duvarlarla odanın girişini koruyarak içeriyi ağır büyü bombardımanına tutabilirlerdi.

Niuren Birliğinde Gelişmiş Büyü kullanabilen 17 Büyücü vardı. Alacakaranlık Hırsızları temizlemek onlar için kolaydı. Hayatta kalan son yaratık olacak Kana Susamış Hırsızla ilgilenmek için de bir yöntem bulması gerekiyordu.

Kılıç Parıltısı ve diğerlerinin ekipman kalitesi düşünüldüğünde Seviye 70 bir Lord ile savaşabilirlerdi.

Genelde ortalama kalitede ekipman kullanan Dövüşçüler, kendileriyle aynı seviyedeki Lordları tanklarken, sağlam ekipmanlar kuşanmış Dövüşçüler kendilerinden 10 seviye yukarıdaki Lordları tanklayabilirdi. En üst düzey ekipmanlar ise Dövüşçüye kendisinden 30 seviye yukarıdaki Lordu tanklama imkanı tanırdı. Güçlü sefer takımları bu yüzden yüksek seviyeli Lordlarla savaşmayı tercih ederlerdi. Üstelik Niuren Birliğinin en iyi Rahipleri Küçük Diriliş kullanabiliyorlardı. Rahiplerin aggro çekmelerini engelleyebilecek Koruma becerisi bilen üç tane de Şövalye vardı. Yani hayatta kalma şansları yüksekti. Tabii bu ufak tefek kayıplar olmayacağı anlamına gelmiyordu.

Nie Yan koordinatlarını Guo Huai'ye gönderdi. Kılıç Parıltısı ve diğerleri şu anda başka bir Lord avladıkları için hemen gelemiyorlardı.

Niuren Birliği oyuncularının güçlenmesi gerekiyordu. Seviyeleri biraz daha yükseldiğinde Nie Yan onları Seviye 100 Lordlarla savaştırmaya karar verdi.

「Sınıf atlama görevin nasıl gidiyor?」 Nie Yan'ın Mahir zorluk derecesini seçtiği, Guo Huai'nin bilgisi dahilindeydi. Nie Yan'ın gösterdiği cesareti takdir ediyordu. Çoğu kişi Normal derecesine bile yeltenmezken, Zor veya Mahiri hayal eden dahi yoktu.

「Bir rehine daha kurtardığımda bitecek.」

「Ne ara o kadar ilerledin?」 Genellikle sınıf atlama görevlerinin tamamlanması birkaç gün sürerdi.

Aslında Nie Yan'ın görevini başka oyuncu denese yaklaşık iki hafta uğraşması gerekirdi. Tahtın altındaki gizli geçidi bulmak zor olduğundan, en az 5 gün geçidi bulmaya giderdi.

「Şanslıydım. Kana Susamış Kılıçlarda hareketlilik var mı?」

「Duyduğuma göre Yüzyıl Mali Grubundan 700.000 altın almışlar. Şu sıralar oyuncuların kayıplarını gideriyor olmalılar. Ayrıca yenilgiyi kabul etmemiz halinde işi daha fazla uzatmayacaklarını duyurdular.」 Guo Huai gülerek devam etti. 「Yüzyıl Mali Grubunun onlara altın vermiş olsa da, bahsettikleri miktarda vermediklerine eminim. Ellerinde fazladan 700.000 altınları olduğuna inanmıyorum.」

「Daha fazla dayanamazlar. Forumlardan karşılık ver. Kana Susamış Kılıçlar diz çökmediği sürece Niuren Birliği geri adım atmayacak!」 Kana Susamış Kılıçlar can çekişiyordu. Onları yenmek için mükemmel bir fırsat ele geçmişti. Şimdi işleri bitirilmezse, toparlandıkları zaman Niuren Birliğinin başına bela olacaklardı.

「Çok sert bir cevap!」 dedi Guo Huai, 「Eminim bu cevabı gören Kana Susamış Kılıçlar oyuncularının loncada kalma ümitleri tamamen tükenecektir. Kana Susamış Kılıçlar tarihinin en ciddi üye kaybını yaşayacak!」

「Yıkılmadan önce son güçleriyle bir çılgınlığa kalkışabilirler. Her hareketlerine dikkat edin. Kalor'a gelirlerse hemen bana rapor verin. Misafirlerimizi bizzat karşılamak isterim!」 Şehirler arasında savaş çıkarsa Kana Susamış Kılıçlar dezavantajlı konumda olurdu. Niuren Birliğinin Kalor'daki konumu sarsılmazdı. Zor duruma düşecek olsalar bile yanlarında Kutsal İmparatorluk, Safir Tapınak, Parlak Kutsal Alev, Savaş Tanrısı Kabilesi ve Savaş Delisi İttifakı gibi müttefikleri vardı!

「Anlaşıldı! 」 Guo Huai, Kana Susamış Kılıçların Kalor'a gelebileceklerini düşünmüyordu.

Nie Yan bir süre daha onunla muhabbet edip çağrıyı sonlandırdı.

Guo Huai, Nie Yan'ın söylediklerini aynen paylaştı.

「Kana Susamış Kılıçlar diz çökmediği sürece Niuren Birliği geri adım atmayacak!」

Forumlardaki oyuncuların nefesleri kesildi. Niuren Birliği düşmanına yaşam hakkı tanımıyordu. Ne kadar da acımasızlardı! Sözlerindeki özgüveni hissetmemek elde değildi. Niuren Birliğinin bu sözlerine Kana Susamış Kılıçların tepkisi ne olacaktı?

Çılgın Kılıcın sözleri kulaklarda çınlıyordu. İlk geri adımı atan taraf diğerinin torunu sayılacaktı!

Kana Susamış Kılıçlar iki arada bir derede kalmışlardı. Niuren Birliğiyle savaşa devam edecekler miydi? Yakın zamanda onları avlayan oyuncuların sayısında ciddi bir artış yaşanmıştı. Geçen iki günde 6.000 oyuncuları ölmüştü. Moralleri tamamen çökmüş durumdaydı. Bu gidişle loncadan ayrılanların sayısı daha da artacaktı. Niuren Birliğinin acımasız hamlesi, işi onlar için içinden çıkılmaz bir hale getirmişti.

Nie Yan rahattı. Loncanın maddi krizi geride kaldığı için ödüllere giden altınları düşünmesine gerek yoktu. Görev yapacak kadar boş zamanı bile vardı. Birkaç güne Yeraltı Dünyasına gidecekti. Oradan döndüğünde kazanacağı para Niuren Birliğini şaha kaldıracaktı!

Karanlık tünelde ilerlerken nefes sesine benzer bir ses duydu. Sesin kaynağı nefes verdikçe tünellerde beyaz buharla birlikte sıcak hava dalgası yayılıyordu.

Sıcak hava dalgası Nie Yan'a ulaştığında derisini yaktı. Ateş Direncini artıran ve geçici süreliğine ateşe karşı bağışıklık sağlayan Fırın Ateşi Kalbi olmasa küle dönebilirdi.