Bölüm 350: Hokkabaz Kafatası

avatar
3336 75

Rebirth of the Thief Who Roamed the World - Bölüm 350: Hokkabaz Kafatası


 

Karanlığın sessizliği soğuk rüzgarla birlikte gelen çığlıklarla bozuldu. Nie Yan Tuhaf Örümceklere vadideki türdeşlerine saldırmalarını emrettiğinde kıyamet kopmuştu.

 

Şimdi de geri çekilme emrini verdi. Tuhaf Örümcekler sahiplerine doğru koşarlarken arkalarında da düşman örümcekleri getiriyorlardı.

 

Nie Yan Gelişmiş Parşömenlerden birini alıp sözlerini okumaya başladığında etrafında büyü enerjisi toplanmaya başlamıştı.

 

122 Zekası Hırsızlarda görülmesi neredeyse imkansız olan bir miktardı. İnsanların diğer ırklardan yüksek olan Zekaları ve kullandığı eşyalardan gelen artırımlar sayesinde bu seviyeye erişebilmişti.

 

Yüksek Zekası sayesinde çok sayıda büyülü alet ve parşömeni kullanabiliyordu.

 

Tuhaf Örümcekler yaklaşıyorlardı. 30 metre yarıçapındaki alanda yüzlerce örümcek vardı.

 

Bu sırada Nie Yan sözleri okumayı bitirmişti. Gökyüzünde beliren alev bulutundan aşağı ateş yağıyordu.

 

20 metre içerisindeki her şey azgın alevlere teslim olmuştu. Tuhaf Örümcekler acı çığlıklar atıyorlardı. Yarım dakika geçtiğinde çoğunluğu cansız halde yerde uzanıyordu.

 

Nie Yan'ın tecrübe çubuğu %73'e kadar dolmuştu. Biraz önce seviye atladığı düşünüldüğünde harika bir işe imza atmıştı!

 

Alevler dindiğinde yıkım tablosu daha net ortaya çıktı. Kavrulmuş bedenlerle dolu zeminde Nie Yan'ın örümceklerinden ikisi de can vermişti. Nie Yan etraftaki sağ kalan son örümcekleri de temizleyip ganimetini toplamaya başladı.

 

3 altının yanı sıra sürüyle eşya düşürmüştü. Değerli olanları çantasına atıp, işe yaramayanları yerde bıraktı.

 

Düşenler arasında bir parça özellikle gözüne takılmıştı.

 

Bu, yumruk büyüklüğünde bir kafatasıydı. Alnına gömülen safir ve göz yuvalarındaki yeşil alevler dikkat çekiciydi.

 

Hokkabaz Kafatası (Araç)

Koşul: 500 Zeka

Açıklama: Hokkabaz Kafatası hortlak yaratıkları ve ruhları hizmetkar olarak çağırmadan araç olarak kullanılır. Ayrıca Kemik Mamutunu (hasarlı) çağırmaya yarar.

 

Nie Yan bu kafatasının kullanımını bilmiyordu. Belli ki bu eşya Ölüm Büyücüleri için tasarlanmıştı. Acaba değeri ne kadardı? Nie Yan fazla düşünmeden kafatasını çantasına attı.

 

Hokkabaz Kafatası dışında ilgisini cezbeden bir şey yoktu. Sırada Tuhaf Örümceklerin cesetlerini arındırma işlemi vardı. Arındırılan cesetler ışık tanecikleri halinde havada dağılıyorlardı.

 

İşi bitince Nie Yan avlanmaya devam etti. Zaman yavaş yavaş akıyordu.

 

Sunucuların kapanma zamanı geldiğinde Seviye 43'e ulaşmıştı. Küçük Altın da Seviye 39 olmuştu ve az bir tecrübeyle sonraki seviyeye geçecekti. Ayrıca Alev Kefeni adlı yeni bir beceri öğrenmişti. Beceri sayesinde kendisini alevle kaplayarak beş metre mesafesindeki düşmanları yakabiliyordu.

 

Evciller zaman geçtikçe daha da yaygınlaşacak olsalar da çoğunluğu düşük seviyede ve rezil denebilecek gelişim oranlarında kalacaktı. Küçük Altın kesinlikle eşsiz bir evcil olarak kalmayı sürdürecekti.

 

Nie Yan dahi onun potansiyelini ölçemiyordu.

 

Sonraki iki gün de kasılmakla geçti. Elindeki bütün parşömenler bittiğinde Küçük Altının Ejderha Nefesinden yararlanmıştı. Sonuç olarak müthiş bir hızla gelişmişti. Seviye 47'ye ulaşmış ve eline çok sayıda değerli sayılabilecek eşya geçmişti.

 

Seviye sıralamasına baktığında ilk sırada Seviye 53 ile Tang Yao'nun oturduğunu gördü. Kana Susamış Çılgın Kılıç da aynı seviyede, fakat bir sıra gerideydi. Nie Yan Yeraltı Dünyasına yabancıydı. Yüzeyde seviye atlama hızı kuşkusuz daha hızlı olurdu.

 

Binlerce Tuhaf Örümcekten Hokkabaz Kafatası gibi bir eşya daha düşmemişti. Haliyle kafatasının pazarda satılmaması gereken değerli bir şey olduğu doğrulanmıştı.

 

Küçük Altını gönderdikten sonra uzaklara daldı. Örümcek Vadisinin ne tür bir sır barındırdığını bilmiyordu. Geçen iki günü vadinin dışında geçirmiş, bir kez olsun içeri girmemişti.

 

Palet Yüzüğünü etkinleştirip kayalıklara tutunarak vadide ilerlemeye başladı. Arada bir karşılaştığı örümcek yuvalarının etrafından dolaşıyordu.

 

Dar vadiyi geçtiğinde uzaklarda birkaç bina gördü. Soluk ışıkları zar zor seçiliyordu.

 

Nie Yan'ın etrafında süzülen ışık topu bir şeyler hissetmiş gibi heyecanla titremeye başladı.

 

Karasi Arakne Kabilesini keşfettiniz.

 

Burası İmparatoriçe Finas'ın göreviyle alakalı olabilirdi. Nie Yan ilerleyişini sürdürürken 10 metre genişliğinde bir nehre denk geldi. Suyun üzeri pis kokular yayan yoğun bir yosun tabakasıyla kaplanmıştı. Muhtemelen su zehirliydi! Sıçrama Yüzüğünü kuşanıp diğer tarafa tek hamlede geçiverdi.

 

Ardından kayalıklardan aşağı indi. Kamuflaja girip gördüğü yerleşim yerine doğru yaklaştı.

 

Köy dünyanın geri kalanından kopuk yaşıyordu. Dört bir yanı kayalıklar ve zehirli su ile kaplıydı. Sıçrama Yüzüğü gibi özel bir eşya olmadan köy arazisine girmek imkansızdı.

 

Hafif ağaçlık bir bölgeyi geçen Nie Yan, sonunda Arakneler ile karşılaştı. Mesafeyi biraz daha azaltıp Üstün Seziyi etkinleştirdi.

 

Arakne: Seviye 60

Sağlık: 3.000/3.000

 

Etrafta başka kimse yoktu. Nie Yan Arakneye arkadan yaklaştı.

 

Zenard'ın Kılıcı ile saldırırken Arakne böcek avlamakla uğraşıyordu.

 

Ani saldırı karşısında paniğe kapılan yaratık kaçmaya yeltendi. Lakin Nie Yan Boğucu Vuruşu ensesine geçirip Arakneyi sersemletti. Ardından Hain Bıçak ve Bağırsak Dökücü ile saldırısına devam etti. Sonuç olarak yaratık, cansız halde yere yığıldı.

 

Araknenin kaçmasına müsaade edemezdi. Yoksa bütün köy Nie Yan'ın varlığından haberdar olurdu.

 

Kılık Değiştirme İncisi ile az önce öldürdüğü Araknenin şeklini aldı. Ve köye doğru ilerledi.

 

Yol boyunca çok sayıda Arakne ile karşılaştı. Kimisi böcek avlıyor, kimisi ise alet yapıyordu.

 

"Du-du-du, Darude..." Garip seslerle bir şeyler anlatmaya çalışıyorlardı. Tabii Nie Yan bu seslerden hiçbir şey anlamıyordu.

 

İnanç'ın dil sistemi muazzamdı. Sistem yüzlerce dil ve lehçe içeriyordu. Örneğin Hortlak Dilinin altı farklı lehçesi vardı. Hortlak İmparatorluğu oyuncuları Hortlak Dili kullanıyorlardı. Nie Yan Vanbiya Hortlak Dilini öğrenmemiş olsa konuşmalarından tek kelime anlayamazdı. Oyuncunun öğrendiği dilleri sistem otomatik olarak çeviriyordu. Valitin Köyündeki oyuncularla iletişime geçerken doğal bir şekilde Hortlak Diliyle konuşmuştu. Oyuncular kütüphaneye farklı ırkların dillerini, özellikle de düşman tarafın dillerini öğrenmek için giderse, on binlerce altın ödemeleri gerekirdi.

 

Bu, düşman tarafların iletişime geçmesini engellemek için alınan bir önlemdi.

 

Nie Yan Araknelerin dilini bilmiyordu. Çünkü bu dil çok az konuşuluyordu. Sessiz kalmaktan başka çaresi yoktu. Aksi halde kimliği açığa çıkabilirdi.

 

Işık topu yanında süzülüyordu. Elit sınıf Araknelere rastlamaya başlamıştı. Her ihtimale karşı Belirsiz Işınlanma Parşömenini hazırda bulunduruyordu. Tehlike anında tereddüt etmeden kaçacaktı.

 

Nie Yan, Araknelerin ışık topunu göremediklerini tespit etmişti. Yanında süzülen soluk bir ışık daha vardı. Onun da Benet'in ruhu olduğunu tahmin ediyordu. Yaşadığı zamandan anıları olup olmadığını merak ediyordu. Ruh İksirini kullanarak faydalı bilgiler almak mümkün müydü acaba?

 

Nie Yan köye girdi. Arakneler gruplar halinde muhabbet ediyorlardı. Çirkin suratları karanlıkla epey korkunç görünüyordu.

 

Burası resmen bir korku köyüydü.

 

Bazıları Nie Yan'ı görüp selam veriyorlardı. Ancak Nie Yan ne dediklerini anlamadığından onları duymazlıktan geliyordu.

 

Araknelerin arasında, çamurlu yolda yürüyordu. Karşısında nispeten büyük bir bina gördü. Üç katlı binanın ikinci katına merdivenler çıkıyordu. Bina eskiydi, ama şu ana kadar gördüğü en göze çarpan şey buydu. Yani köyde önemli bir şey varsa burada olmalıydı.

 

Kısa bir tereddüdün ardından binaya sızdı. İlk iki katı aradı, fakat hiçbir şey bulamadı. Üçüncü kara vardığında ise bir köşeye iliştirilmiş Kara Altın kademe sandığı koruyan ağır zırhlı iki Arakne muhafız gördü. Sandık bilinmeyen bir malzemeden yapılmıştı ve gizemli işlemelerle süslenmişti.

 

Muhafızlar bir şeyler hissetmiş gibilerdi. Bakışları merdivenlere odaklandı. Lakin olağandışı bir şey olmadığından eski hallerine döndüler.

 

Nie Yan Üstün Sezi ile muhafızları inceledi.

 

Arakne İlviç (Elit): Seviye 60

Sağlık 12.000 / 12.000

 

Arakne İsrail (Elit): Seviye 60

Sağlık: 11.700 / 11.700

 

Nie Yan'ın keyfi kaçtı. İki Elitle tek başına savaşması zordu. Üstelik gürültüyü duyan diğer Arakneler de buraya geleceklerdi.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44315 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr