"Yao Yao, bizim ailelerimiz uzun zamandır birbirlerine yakın. Amca ve Hala ikimizin aynı okula gitmesini istiyor, bu şekilde birbirimizi koruyup kollayabiliriz. Nie Yan'a gelince, onun tek özelliği biraz yüksek becerili bir dövüşçü olması. Benim geçen sefer ona kaybetmemin sebebi dikkatsiz davranmamdı. Onun gerçekten de Zirve Askeri Akademisine girebileceğini mi sanıyorsun? Onun karakterinin de iyi bir karakter olduğunu sanmıyorum. Onunla bu kadar çok vakit geçirmeyi bırakmalısın," Liu Rui Xie Yao'ya bakarak konuştu.

Xie Yao'nun yüz ifadesi iğrenmiş gibi görünüyordu. Liu Rui'nin sürekli olarak Nie Yan hakkında kötü konuşmasından bıkmıştı. Eğer aileleri yakın dost olmasaydı Liu Rui'yi çoktan hayatından çıkartmıştı.

"Benim işlerime burnunu sokmana ihtiyacım yok. Sen kendi işine bakmalısın," Xie Yao soğuk bir ifadeyle cevapladı.

"Ben bunları sadece senin iyiliğin için söylüyorum," Liu Rui sabırlı şekilde konuşuyordu. Xie Yao'nun soğuk tavırlarından rahatsızdı, fakat Xie Yao Yükselen Ejder ve Şan Mali Gruplarının değerli kişisi olduğundan ses çıkartamıyordu. Eğer Xie Yao'ya sert bir tepki verirse katlanması gereken sonuçların neler olduğunu hayal bile edemiyordu.

Kısa boylu bir öğrenci Liu Rui'ye yaklaşarak fısıldadı, "Patron, Nie Yan'ın yumruk gücü sonuçları geldi."

"Nasılmış?"

"511.3 kg."

"Ne... Ne dedin sen?!" Liu Rui'nin gözleri şaşkınlıkla açıldı, suratında şoka girmiş bir ifade vardı.

Bu esnada sınav alanından bir gürültü koptu. Yayınlanan sonuçlar herkesin şok içinde bağırmasına sebep olmuştu.

"Hadi lan! 511.3 kg nasıl bir sonuç? Bu eleman insan mı?"

"Bu kişi gerçekten de bir lise öğrencisi mi? Muhtemelen Zirve Askeri Akademisine birinci sırada girecek! Diğer kontrollerden de geçerse bence bu çocuk iki yıl daha az bir sürede mezun olur!"

"Lanet olsun! Biz bununla nasıl rekabet edebiliriz ki? Benim gücüm 100 kg'nın sadece biraz üstünde!"

"İddiaya girerim bu çocuk tek bir yumrukla rakibini havaya uçurur!"

Liu Rui yüzündeki ifade boştu, kalbinde umutsuzluk tohumları yeşeriyordu. Eğer aralarındaki fark 30 kg civarı olsaydı hala ona yetişebilme hayali kurabilirdi. Fakat Nie Yan'ın yumruk gücü Liu Rui'nin iki katıydı!

Şimdi gerçek çöp kimdi? Nie Yan'ın performansı Liu Rui'nin çöp olduğuna en iyi kanıttı.

Xie Yao, Zhai Hao ve Xia Ling şaşkınlıktan kendilerinden geçmişti.

"Lanet olsun! Bu çocuk gerçekten de çok alçak gönüllü. Bu kadar harika bir güce sahip olduğunu kim tahmin edebilirdi? 511.3 kg güç çıkarmak da nedir?" Zhai Hao gözlerine inanamıyordu, istemsizce bağırarak tepki vermişti.

"Artık rahatlayabilirsin. Böylesine bir sonuçla Zirve Askeri Akademisine girmeyi garantiledi." Xia Ling gülümseyerek Xie Yao'ya bakıyordu. Biraz evvel Xie Yao Xia Ling'in elini sıkıca tutmuştu. Xie Yao'nun Nie Yan'ın da Zirve Askeri Akademisine girmesini istediği belliydi.

Xİe Yao'nun kaşları gevşedi ve rahatlamış bir ifade takındı. Bir süre düşündükten sonra Nie Yan için bu seviyede bir sınavın aslında hiçbir şey ifade etmediğini anladı.

"Nie Yan Zirve Askeri Akademisine giremeseydi sen ne yapardın?" Xia Ling alaycı bir gülümseme ile aniden sordu.

"O hangi üniversiteye giderse onu takip ederdim," Xie Yao tereddüt bile etmeden cevapladı. Zaten kendisi uzun zaman önce bu soruyu ve cevabını düşünmüştü.

Xie Ling Xie Yao'ya bir süre baktı ve sonra bakışlarını başka yöne çevirdi. "Anlıyorum. Senin ailen çok zengin, hangi üniversiteye gittiğin çok da önemli değil."

Bu esnada kalabalıktan bir başka uğultu daha koptu.

"Nie Yan'ın geri kalan sonuçları da yayınlandı."

"Sonuçlar nasıl?" Ortamdaki öğrenciler aniden dikkat kesildi. Güncel sonuçları yayınlanmak üzereydi.

Yumruk Gücü: 511.30 kg

Tekme Gücü: 563.23 kg

Squat: 835.78 kg

Dikey Ağırlık Çekme: 582.21 kg

…

Nie Yan önceki hayatında başarılı bir dövüşçüydü. Zirve Askeri Akademisinin sınavları onun için çocuk oyuncağıydı.

"Aman tanrım. Muhtemelen bana bir tekme atsa beni öldürür!"

"Cidden. 300 kg üzerindeki bir tekme gücü kemik kırabilecek bir güç. Eğer hayati bir organa isabet ederse, bu tekme bir insanı öldürebilir!"

“Böylesine bir güç seviyesine ulaşmam için acaba kaç yıl antrenman yapmam lazım?"

"Bu mesele aynı zamanda yetenek ve kalıtsal özelliklere de bağlı. Seninki gibi kibrit çöpüne benzeyen bir vücutla ne kadar çalışırsan çalış yine de bu kadar güçlü olamazsın."

Bütün sınav salonunun tek konusu Nie Yan'dı.

Sonuçlardan memnundu. İlk aşama sınavlar bittiğinde ince yapılı bir sınav gözetmeni Nie Yan'a doğru gülümseyerek yaklaştı. "Sonuçlarım hiç fena değil. Fiziksel uygunluk sınavını geçeceğin kesinleşti. Bir sonraki bölüm yazılı sınav bölümü. Bakalım Zirve Askeri Akademisine bir As olarak girebilecek misin. Benim ismim Li Yue. Ben askeri eğitmenlerden birisiyim. Eğer bir problem yaşarsan benimle iletişime geçebilirsin."

Nie Yan Li Yue'ye baktı. Adamın yapısı oldukça zayıf ve kısa boyluydu. Bu tarz bir vücutla Zirve Askeri Akademisinde askeri eğitmen olması garipti.

Zirve Askeri Akademisinin bir yılda sadece bir düzineye yaklaşık sayıda As kabul ettiği dedikodularını duymuştu. As olarak tanımlanan birisi Federasyon tarafından olağanüstü yetenekli kişi olarak sıfatlandırılıyordu. Yıllık değerlendirmede başarılı olunduğu sürece bu statü devam ediyordu. Bu durumun sadece bir dezavantajı vardı, As kişiler savaş durumunda göreve çağırılıyordu. Fakat barış zamanında bu kişiler istedikleri gibi hareket edebiliyorlardı. Neyse ki, yüzyıllardır savaş çıkmamıştı.

"Evet! Yazılı sınava ne zaman girebilirim?" dedi Nie Yan. Zirve Askeri Akademisinden mezun olduktan sonra askeriye için çalışmak gibi bir niyeti yoktu. Fakat, bir As olmanın vereceği statü Nie Yan'ı cezbetmişti. Bu sıfata sahip olursa bazı ayrıcalıklara da sahip olacaktı, mesela ateşli silah taşıma izni gibi. Eğer kendisine tehdit oluşturan birisi ile karşılaşırsa hamle sırası ilk kendisinde olabilirdi. Bu tarz tehlikelerin dünyada her daim var olduğunun ve olacağının farkındaydı. Adaletsizlikler için ağlamaktansa kendini geliştirerek sevdiklerini korumak daha mantıklıydı.

Önceki hayatında Tang Yao bir hükümet görevlisinin oğlu tarafından öldürülmüştü ve dava çözülememişti. Bu durumda öfke beslemenin ne faydası vardı? Yas tutmanın ne faydası vardı? Eğer önceki hayatında Zirve Askeri Akademisine girebilmiş olsaydı ve bir As olarak mezun olsaydı yaşanan kötü olayları engelleyebilirdi!

Nie Yan bu düşüncelere dalmışken Li Yue'nin avcu aniden boğazına doğru bir hamle yaptı.

Li Yue'nin hamlesi kararlı ve acımasızdı. Şaka yapıyor gibi bir hali yoktu.

Nie Yan refleksif bir şekilde sol elini kaldırarak hamleyi blokladı.「Bam!」 Koluna sanki ağır bir kütük çarpmış gibi hissetti.

Li Yue durmuyordu. Yandan bir tekme atarak ayağını Nie Yan'ın çenesine doğru uzattı.

"Hah!" Nie Yan bağırarak Li Yue'nin ayağını yakaladı. Anında birkaç kaburgayı kırabilecek güçte bir tekmeyi Li Yue'nin göğsüne gönderdi.

Li Yue anında kollarını çapraz şekilde kısarak blokladı. 「Bam!」 Adımlarını tekrar kontrol altına almadan evvel birkaç adım gerilemişti.

Nie Yan devam etmedi. Li Yue'nin saldırılarında garip bir şey vardı. Oldukça keskin saldırılardı fakat öldürme arzusu içermiyordu. Hamle değiş tokuşunun bittiğini görünce gardını indirdi.

Bu esnada Li Yue diğer sınav gözetmenlerine bakıyordu, tatmin olmuş şekilde kafasını salladı.

"Pekala, sınav sona erdi. Zirve Askeri Akademisine girmeye hak kazandın. Bir As olup olamayacağın konusuna gelirsek, akademik sınavlarda göstereceğin başarıyla anlaşılacak,"

Elbette Li Yue'nin az evvel yaptığı hamlelerin amacı Nie Yan'ı test etmekti. Nie Yan sınav alanını terk etmeden evvel eğilerek selam verdi.

Etraftaki tüm öğrenciler az evvelki mücadeleye tanık olmuştu. Yüzlerinde korku ve saygı ifadeleri karışık şekilde, Nie Yan'a yol verdiler. Bu eleman çılgın! Zirve Askeri Akademisinin bir eğitmenine bile başarılı bir hamle yapabildi!

Nie Yan bu öğrencilerin zihninde bir çılgın olarak yer edinmişti. Sergilediği göz kamaştırıcı performans herkesi konuşamaz hale getirmişti.

Nie Yan'ın ortaya çıkışı bulutların arasından çıkıp gelen bir tanrı gibiydi.

Liu Rui etrafındaki öğrencilerden Nie Yan'ın performansının sonuçlarını öğrenmişti. Sonuçları duyduğunda ağzı açık kalmıştı. Nie Yan'a kıyasla, kendisi devede kulak kalıyordu.

Liu Rui Nie Yan'ın kendilerine doğru yürüdüğünü görünce Xie Yao'ya bir bakış attı ve kuyruğunu bacaklarının arasına kıstırıp kaçan bir köpek gibi uzaklaştı. Her ne kadar uzaklaşmak istemese de Nie Yan'ın yanında kalmasının işleri sadece daha da kötü hale getireceğinin farkındaydı.

Nie Yan Liu Rui'nin uzaklaşan siluetine soğuk bir bakış attı. Bu eleman Nie Yan'la karşılaştıktan sonra iyi bir kader yaşayamazdı. Nie Yan hiçbir şekilde kendisinden intikam almasına izin vermeyecekti.

Xie Yao'nun kalbinde Liu Rui'ye karşı artık hiçbir his kalmamıştı.

Zhai Hao Nie Yan'a doğru yürüdü ve omuzlarını sıvazladı. "Kardeşim, senin bu kadar güçlü birisi olduğunu tahmin edememiştim. Sana hayranlık duyuyorum." Etraftaki herkesin Nie Yan'a tuhaf bakışlar attığını görünce güldü. "Sen gerçekten de kendini spot ışıklarının altına koydun!"

Nie Yan ve Xie Yao birbirlerine bakarak gülümsedi, kelimelerin ötesinde bir hisle bakıyorlardı birbirlerine.

"Hadi hep beraber bir yerlere gidip kutlayalım," Xia Ling bir teklifte bulundu.

"Bu beklemek zorunda. Benim şimdi akademik sınav kısmına girmem lazım," Nie Yan saate bakarak konuştu. Li Yue isimli askeri eğitmen tarafından bilgilendirilmişti, As olmak isteyen kişiler için akademik sınav bir saat içerisinde başlayacaktı. Bu sınav elbette normal sınavdan katlarca daha zor bir sınavdı.

"Ne? Akademik sınavın başlangıcı beş gün sonra değil mi?" Xia Ling şaşırarak sordu.

"Benim gireceğim sınav As olmak isteyenlerin gireceği farklı bir sınav." Nie Yan cevapladı. Bu sınav sadece Nie Yan için yapılacaktı.

"As mı?!" Ortamdaki herkes şoka girmiş gibiydi. Huahai Üniversitesine bağlı olan Huahai Lisesi 100 yıllık geçmişinde sadece iki adet As çıkarabilmişti. Bugün Nie Yan başarılı olursa üçüncü olacaktı!

"Komuta için mi yoksa yıldızlar arası seyahat için mi?" Xia Ling sordu. Zirve Askeri Akademisinin As kişiler için açtığı iki farklı bölüm vardı.

"Henüz bilmiyorum." Nie Yan başını salladı. Aslında bu tarz şeylere pek ilgili değildi. Nie Yan'ın amacı sadece As olmanın getirdiği ayrıcalıklara ve özelliklere sahip olabilmekti. Hangi bölüme gireceği Nie Yan'ın umurunda değildi. İstediği son şey gerçek bir savaşa katılmaktı.