Bölüm 319: Kartları Masaya Sermek

avatar
4506 71

Rebirth of the Thief Who Roamed the World - Bölüm 319: Kartları Masaya Sermek


 

Baba Nie etrafındaki insanlarla konuşuyormuş numarası yaparken Nie Yan ve Ah Chen'in muhabbetine kulak kabartıyordu. Çay fincanını tutan elleri, yaşadığı şokun sonucu olarak titriyordu. 6 müzayede evi, 30'dan fazla dükkan, 50 arsa... Nie Yan'ın ne kadar da çok mülkü vardı. Acaba değerleri ne kadar yüksekti? Kimse tahmini bir miktar bile söyleyemezdi.

 

Savaş Tanrısı Kabilesi bütün bağlantılarını seferber edip, Nisode Şehrinde bir müzayede evini uçuk bir fiyattan almıştı. Baba Nie İnanç'taki müzayede evlerini satın almanın ne denli zor bir iş olduğunu bizzat tecrübe etmişti. Kredi Değişimde satışta olan arsalar ve dükkanlar bile çok az kişinin karşılayabileceği miktarlardan listelenmişti.

 

Baba Nie oğluyla gurur duyuyordu.

 

Baba Nie'nin etrafında oturanlar güvendiği sırdaşlarıydı. Kimin gerçekten güvenilir, kimin sahtekar olduğunu ise iki hayat yaşayan Nie Yan'dan iyi kimse bilemezdi. Neyse ki Luo Ming ve diğer çıkarcı akrabalarını erkenden saf dışı bırakmıştı. Yoksa Çılgın Hırsız Nirvana Alevi kimliğini böyle rahatça açık edemezdi. Bu bilginin düşman tarafına sızdırılmasının kim bilir ne tür sonuçları olurdu? Nie Yan bunu düşünmek dahi istemiyordu.

 

Babasının etrafındaki insanların tamamı güvenilir kişilerdi.

 

Nie Yan odadakilere baktı. Annesi, Lin Ya ve diğer yöneticiler şaşkınlıklarını üzerlerinden yeni atıyorlardı. Nie Yan'ın İnanç'ta başardıklarını sindirmek kolay olmamıştı.

 

"Küçük Yan'ın kimliğini kimse ağzına almasın. Onunla ilgili dışarı bilgi sızmayacak. Aksi halde neyle yüzleşeceğinizi biliyorsunuz." Baba Nie baskıcı tonuyla bütün çalışanların gözünü korkuttu. Bilginin değerine uygun önlemler alması zorunluydu.

 

"Emredersiniz!"

 

Kimse Baba Nie'ye karşı koyamazdı. Önceki zaman dilimindeki gibi onun sözü şirkette kanundu.

 

"Söyle bakalım, müzayede evlerinden günlük kazancın ne kadar? Savaş Tanrısı Kabilesine en iyi gelişim planını çizebilmemiz için sermayemizi bilmemiz gerek." Ah Chen dirseğiyle Nie Yan'ı dürttü.

 

Yalnız Ah Chen değil, odadaki herkes sorunun cevabını merak ediyordu. Nie Yan'ın her kelimesiyle hissettikleri şaşkınlığı bastırmaları zorlaşıyordu.

 

Odadakiler pür dikkat Nie Yan'ı dinliyor, hevesle ondan çıkacak cevabı bekliyordu. Can sıkıcı hava tamamen dağılmıştı.

 

Biraz önce Savaş Tanrısı Kabilesinin geleceği endişe konusuydu. Sabit bir altın kaynağı bulamazlarsa mecburen pazar değerinin üstüne altın tedarik edeceklerdi. Üstelik yalnızlardı. Nisode Şehrinde istedikleri patlamayı yapıp yapamayacakları meçhuldü.

 

Kısacası riskli bir işe girişmişlerdi! Sanal sektöre giriş yaparken şirket ağır kayıplar verse, kazandıkları bütün para çöpe giderdi!

 

Ancak şu anda omuzlarındaki bütün yük kalkmıştı. Nie Yan'ın desteğini arkasına alan Savaş Tanrısı Kabilesinin korkacak bir şeyi kalmamıştı. Nisode Şehrine hakim olmak eskisi kadar zor görünmüyordu. Önlerindeki tek engel zamandı!

 

Önceki zaman diliminde Savaş Tanrısı Kabilesinin güç kazanması Baba Nie'nin azmi sayesinde mümkün olmuştu. Muzaffer Dönüşle karşılaştıktan sonra ise peş peşe ezici mağlubiyetler almışlardı. Nie Yan'ın müdahalesi tarihi değiştirmişti. Muzaffer Dönüş tehdidi etkisiz hale getirildiğine göre Savaş Tanrısı Kabilesinin önünde çok daha parlak bir gelecek vardı!

 

Odadakilerin beklenti dolu bakışlarına dayanamayan Nie Yan duruşunu düzeltti.

 

"Müzayede evlerimden üç tanesi Kalor'da. Bunlar Merkez Müzayede Evi, Paralı Asker Müzayede Evi ve Kuzey Müzayede Evi oluyorlar. Diğer üçü ise Nisode Şehrindeki Zeran Müzayede Evi, Eşlikçi Müzayede Evi ve Batıçan Müzayede Evi. Dükkanlarımı muhtemelen hepiniz biliyorsunuzdur. Son zamanlarda iyice şöhret kazandı. Yıldızlı Gece İksir Dükkanının sahibi benim. Zümrüt İmparatorluğunun farklı şehirlerine şubeler açtık. Diğer dükkanlarım ise Üretim Malzemesi Dükkanı ve Tamirci dükkanı gibi henüz yeteri kadar gelişmemiş olanlar. Yanımda çok sayıda yetenekli oyuncu var. Yani onlar da kısa sürede gelişeceklerdir..." Böylece Nie Yan İnanç içerisindeki varlıklarını sıraladı.

 

Odadakiler dinledikçe hayrete düşüyorlardı. Bahsedilen müzayede evlerinin hepsi en büyük mali grupların hayal edip de alamadığı mülklerdi. Birkaç yıl içinde değerlerinin ne kadar yükseleceğini kimse hesaplayamıyordu! Ve bu altın yumurtlayan tavuklar onca dişli rakip arasından Nie Yan'ın eline düşmüştü. Kalor ve Nisode şehirlerinin %60'ından fazlasını o kontrol ediyordu. Böyle bir sermaye ile ağır toplarla bile rekabet edebilirdi. Yıldızlı Gece İksir Dükkanının sahibi olduğunu da geçiştirmişti. Ancak dükkanın değeri her geçen gün yükseliyordu. İmparatorluğun önemli şehirlerinin canlı iş bölgelerinde onlarca şube açmıştı. Üstelik dükkan hala Simyacı alımı yapıyordu! Oyundaki Simyacılar akın akın Yıldızlı Gece İksir Dükkanında çalışmaya geliyorlardı. Yani Zümrüt İmparatorluğunun en büyük iksir dükkanı olması yakındı! Tek başına dükkan bile Nie Yan'ın başarısını anlatmaya yeterdi.

 

Tek bir kişinin bütün bunların arkasında olması hayret vericiydi!

 

"Küçük Yan sayesinde Savaş Tanrısı Kabilesi rahat büyüyecek." Lin Ya gülümsüyordu. Yoldaşının oğlu büyümüştü. Haliyle o da mutluydu.

 

Nie Yan babasının yanındaki insanlara baktı. Kimse ona yaramaz velet muamelesi yapmıyordu. Geçmişte birkaç defa karşılaşmış, ama ürkek yapısından ötürü Nie Yan'dan hoşlanmamışlardı. Nie Yan'dan çekinmelerinin tek sebebi babasıydı. Lakin Nie Yan değişmişti. İnanç'ta yaptığı şeyler her kişinin harcı değildi. Başarısını ailesi aracılığıyla edinmemişti. Niuren Birliği ve Yıldızlı Gece İksir Dükkanı gibi dev kurumlar kurmak için yetenek lazımdı. Mali grupların elinden çok sayıda mülk alabilmek içinse yetenekten fazlası gerekiyordu.

 

"Kaplan babadan köpek evlat doğmaz. Başkanın oğlu da aynı babası gibi."

 

“Değil mi? Keşke benim oğlum da onun gibi olsaydım."

 

Oğluna gelen övgüler, Baba Nie'nin göğsünü kabartmıştı.

 

Nie Yan önceki hayatında şu an odada bulunan kişilerin saygısını kazanamamıştı. Defalarca yetersizliği yüzünden azar işitmişti. Bugünden itibaren bir serseriden fazlasıydı!

 

Kendisine bakan gözlerdeki saygıyı gördüğünde iç çekti. İnsanın kabul görmesi için yeteneğini göstermesi gerekiyordu. Çılgın Hırsız Nirvana Alevi olarak edindiği şöhret sayesinde kolaylıkla kabul görmüştü!

 

Babasının arkadaşları karşısında başı dikti. İnanç onun oyun alanı sayılırdı!

 

"Niuren Birliği yakın zaman önce %30 hisse karşılığı Yükselen Ejder Mali Grubundan yatırım aldı. Lakin loncanın yönetimi benim elimde. Gücümüzü hepinizin bildiğini düşünüyorum. Ayrıca Safir Tapınak ve Kutsal İmparatorluğun çoğunluk hisselerini elimde tutuyorum. Savaş Tanrısı Kabilesinin ihtiyacı olduğunda üç loncayı birden harekete geçirebilirim." Savaş Tanrısı Kabilesinin önüne çıkan engeller Nie Yan tarafından temizlenebilirdi!

 

Nie Yan bir kez daha odadakilerin akıllarını başlarından almıştı. Kutsal İmparatorluk ve Safir Tapınak meşhur loncalardı. Niuren Birliğinin gölgesinde kaldıkları halde eski şanları unutulmuş değildi! Ancak bu loncalar bile Nie Yan'ın kontrolüne girmişti. Gerçekten inanılacak gibi değildi!

 

Zümrüt İmparatorluğunun başkenti Kalor, Nie Yan'ın bölgesi olmuştu. Orada Nie Yan ne derse o olurdu!

 

Kimse şehrinde Nie Yan'a karşı koyamazdı.

 

Gök Kıran mı? Gece Düzenbazı mı? Nie Yan hepsini kabuğuna kapatmıştı!

 

Kalor, Nie Yan'ın arka bahçesiydi!

 

Babası bile son haberden sonra kendine gelememişti. Uzunca bir süre geçmeden şaşkınlığın etkisi odadakilerin üzerinden gitmeyecekti.

 

"Üç lonca dışında 30.000 profesyonel üye barındıran Suikastçılar Cemiyetini de kontrol ediyorum. Tam olarak lonca değil, ama üyelerin tamamını harekete geçirecek gücüm var. Elimdekilerin hepsi bu kadar."

 

Nie Yan bomba üstüne bomba patlatıyordu. Daha önceki haberin şaşkınlığı geçmemişken Suikastçılar Cemiyetinin de Nie Yan'a ait olduğu ortaya çıkmıştı.

 

Zümrüt İmparatorluğunda böylesi bir güç kimsede yoktu.

 

Nie Yan'ın açıkladıkları hararetle tartışılıyordu. Odadakiler heyecanlarını bastıramıyorlardı. Şirketi geleceği her zamankinden parlak görünüyordu. Sanal gerçeklik işine yaptıkları yatırımın başarısı garantilenmişti!

 

"Şu andan itibaren Nie Yan da şirket işleriyle ilgilenecek. Ben olmadığımda onun sözü dinlenecek. Benimle eşit konumda olacak!" Baba Nie'nin sözleri oğlunu kabullendiğini gösteriyordu. Zaten şirketi oğlunun geleceği için kurmuştu. Nie Yan yeteneğini kanıtladığına göre, işleri yavaştan ona devredebilirdi.

 

Baba Nie'nin sözleriyle Nie Yan'ın şirketteki konumu en tepeye yükseliverdi.

 

Babasının sözleri fazlasıyla kıymet görüyordu. Ağzından laf çıktığı anda Nie Yan'a bakan gözlerdeki ifade değişmişti. Gelecekte şirket ona devredilecekti. Haliyle herkesin aklına aynı şey gelmişti. Burada çalışmaya devam edeceklerse Nie Yan'a iyi görünmek zorundalardı.

 

Nie Yan da şaşırmıştı. Ancak çok geçmeden babasının bu hamlesinin arkasında yatan sebebi anladı. Oğlunun tecrübe kazanmasını istiyordu. Babasından ilk defa kabul gören Nie Yan duygulanmıştı.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44294 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr