Yeraltı Dünyasındaki Kötü Tarafı iki ulus temsil ediyordu. İyi Taraf oyuncuları malum ulusların bölgelerine girdiklerinde çok ağır statü cezalarıyla karşı karşıya kalırlardı. Bununla da kalmayıp Kötü Taraf oyuncuları tarafından saldırıya uğrarlardı.

Taraflar sürekli olarak savaş halindeydi. Hilton Kalesinde her yıl Yeraltından gelen büyülü eşyalar ortaya çıkardı.

Hilton Kalesi dışında, Yeraltına inen tüneller sayesinde Kötü Tarafın yaratıklarıyla karşılaşmak mümkündü.

Kalor’daki yüksek seviye görevlerinin çoğunluğu Yeraltına gitmeyi gerektiriyordu.

İyi Taraf üyesi bir oyuncunun Kötü Tarafta görev yapmasının ne kadar zor olacağı tahmin edilebilirdi. Kötü Taraf oyuncuları tarafından kovalanmak yetmezmiş gibi, sizi anında öldürebilecek Kötü Taraf NPCleri ile karşılaşmaktan sakınmalıydınız.

Ancak Gözbağı Kolyesi bu algıyı yerle bir ediyordu. Nie Yan Kötü Taraf oyuncularından biri şekline bürünebilirdi.

Elbette Hakikat Gözü gibi beceriler, Gözbağı Kolyesinin gizlenme becerisini delebilirdi.

Kolye bu yönüyle Kılık Değiştirme İncisine benziyordu. Ancak geçerlilik süresinin daha uzun olması sayesinde Kötü Tarafta görev yapma imkanı tanıyordu.

Sıradan oyuncular Gözbağı Kolyesinin hakkını veremeyebilirdi, ama Nie Yan Yeraltı Dünyasına gitmeyi gerektiren sürüyle görev biliyordu.

Gelecekte sıklıkla uğradığı yerlerin başında Yeraltı Dünyası gelebilirdi. Buradan Gözbağı Kolyesi düşeceği kırk yıl düşünse aklına gelmezdi. Hakikaten çok şanslıydı.

Nie Yan arkadaşlarına baktı. "Kolyeye ihtiyacı olan var mı?" Gözbağı Kolyesini hakkını vererek kullanabilecek olmasına rağmen, iyi bir liderin görevini yerine getirip önce adamlarına sordu.

"Hayır. Zaten hiçbirimiz kolyeyi doğru düzgün kullanamayız." Tang Yao direkt reddetti. Kolyenin kafa karıştırıcı tanımına baktığında bile başı ağrıyordu. Oyuncunun taraf değiştirmesine izin veren kolye, hiçbir statü bonusu sağlamıyordu. Hatta statüleri düşürüyordu! Kim böyle bir eşyayı istedi ki?

Nie Yan sırayla diğerlerine baktı.

İzmarit başını salladı. "Şu an kolyeyi kullanamayız. Lazım olduğunda senden ödünç almamız daha mantıklı."

Kolyenin tanımını görmüşlerdi, fakat Kötü Tarafa gitme fırsatı herkese sunulmuyordu. Hem, kolyenin en uygun kullanımı Kötü Tarafın bölgesine gitmeye gerek duymayabilirdi de.

"Pekala, Gözbağı Kolyesi bende kalacak. İhtiyacı olan gelip benden isteyebilir." Nie Yan liyakat puanlarıyla takımdakileri ödüllendirecekken engellendi.

"Gerek yok." İzmarite göre sözleşmeli üyelerin loncadan liyakat puanı alması gereksizdi. Zaten ekipmanlarını ve hatta bineklerini lonca sağlıyordu.

Takımdakilerin ısrarları sonucu Nie Yan ödülden vazgeçti.

"Başka ne düştü?" Kılıç Parıltısı endişelenmişti. Gözbağı Kolyesi dışında bir de Esrarlı Büyücü aksesuarına bakmışlardı. Son eşya henüz görülmemişti.

Nie Yan son eşyayı eline aldı. Harap haldeki günce sayfasında birkaç cümle yazıyordu.

Son cümle Nie Yan'ı etkilemişti. Önceki hayatında o da sefil bir insan değil miydi? O zamanlar Xie Yao'ya olan aşkı sayesinde hayata tutunuyordu. Yeniden doğuşuyla birlikte kabuğundan sıyrılıp düzgün bir hayat sürmeye başlamıştı. 

Nie Yan günce sayfasından birkaç ipucu elde etmişti. Anlaşılan hikayenin konusu, Araknit Lord Benet ve İmparatoriçe Finas etrafında şekilleniyordu. Sonrasında yaşananları öğrenmek için diğer günce sayfalarını bulmalılardı. Görevin nasıl sonuçlanacağını o da merak eder olmuştu.

"Sence Lord sınıf bir Kristal Arakniti öldürebilir miyiz?" Kılıç Parıltısı endişelenmişti. Elitler karşısında zor dayanan takımın, Lord karşısında şansı olacak mıydı?

"Onu zamanı geldiğinde göreceğiz. Ölsek bile sorun değil. Ekipmanlarımızın tamamını kaybetmesek yeter." Sonunda ölüm olsa bile ellerinden gelenin en iyisini yapmalılardı.

"Haklısın."

"Siz normal hızda devam edin. Ben ilerde keşif yapacağım." Nie Yan Lordun yerini bulmak ve grubu hazırlamak istiyordu. Ummadıkları bir anda Lordla karşılaşmaları felaket olurdu.

"İstersen yanına birini al." Kılıç Parıltısı endişelenmişti.

Neticede burası bir Seviye 50 haritaydı! Herkesin gözü Nie Yan'ın üzerindeydi.

Ancak o kendinden emin şekilde gülümsüyordu. "Merak etme. Bende numara bitmez. Tehlikeyle karşılaşırsam kolayca kaçabilirim."

Sözleri kibirden yoksundu. Çeşit çeşit kaçış becerilerinin yanında Belirsiz Işınlanma Parşömeni de vardı. İş hayatta kalmaya geldiğinde kimse eline su dökemezdi!

Takımdakiler de bunun farkındaydı. Niuren Birliği kurulduğundan beri Nie Yan nice tehlikeli durumdan sıra dışı yetenekleri sayesinde kurtulmuştu.

Bu sırada ölen oyuncular diriltilmişti. İlk işleri canlarını ve manalarını yenilemekti.

"Sen yine de dikkatli ol." Kılıç Parıltısının Nie Yan'a inancı tamdı. O yüzden fazla üstelememişti.

"Tamamdır. Bir sorun olduğunda haber bana haber verin." Nie Yan arkadaşlarına veda edip kamuflaja girdi.

Ardından takımdan ayrıldı. İleride uygun bir yol keşfetmek ve göreve dair ipuçları bulmaktı amacı. Kristal Mağaralar devasa bir haritaydı. Birbirine bağlı sayısız dolambaçlı yolla doluydu. Her tarafta Kristal Araknitler kol geziyordu. Odalar ve geçitler onlarla doluydu.

Nie Yan yaratıkların yanından geçip gidiyordu. Gizlenme ve Kamuflajı oldukça yüksek olduğundan yaratıklar onu tespit edemiyorlardı. Yılankavi tünellerden geçerek derinlere giriyordu.

Arkasına baktığında arkadaşlarını artık göremediğini fark etti.

Bölge kristal cevherleriyle doluydu. Önceki hayatında en meşhur madencilik noktası burasıydı.

Oyuncuların tamamına yakını bir veya iki tane toplama becerisi öğrenir, gittikleri yerlerde topladıkları malzemeleri satarak güzel para kazanırdı.

Nie Yan da önceki hayatında Madencilik becerisini öğrenmişti. Kendini bir madene kapatıp günlerce kazma savurmanın nasıl bir his olduğunu iyi biliyordu. İnsanın ruhunu sömüren yalnızlık iliklerine kadar işlemişti! O sıralar ailesini kaybettiğinden sabredip katlanmak zorundaydı. Nefreti ona güç veriyordu. Gerçekten acı verici günler geçirmişti. Ancak çektiği acılar onu güçlendirmişti. Bu hayatta ne tür acılara katlanırsa katlansın, her zorluğun üstesinden gelip kanatlarını açacak ve bir ejderha gibi göklerde süzülecekti!

Nihayet bir yol ayrımına geldi. Tünellerden biri daha genişti. Burası Benet'e giden yoldu.

Nie Yan hafızasını yoklayıp diğer tünelin görevdeki bir dallanmayla alakası olduğunu hatırladı.

Dar tünele girdiğinde karşısında sekiz tane Kristal Araknit Muhafızı gördü. Ancak etrafta çok fazla engel vardı. O yüzden bu grubu öldürmek daha kolay olacaktı.

Muhafızlar yolu tıkamışlardı. Nie Yan etrafına bakındı. Kendisine has bir yöntem bulması uzun sürmemişti. Palet Yüzüğünü etkinleştirip tırmandı ve tavana vardığında ilerlemeye başladı.

Çok geçmeden Kristal Araknit Muhafızları geride bıraktı. Ardından yere inip yoluna devam etti.

Dar tünelde yürürken ileride gördüğü parlaklıktan bir hazine sandığı bulduğunu anlamıştı. Saydam bir kristalden yapılan sandığın üzeri büyülü harflerle kaplıydı.

Bu bir Kara Altın Sandıktı.

Seviye 50 Kara Altın Sandık! Nie Yan'ın kalp atışları hızlanmıştı. Hemen sandığın yanına gidip yere çöktü.

Sandık inanılmaz yavaş açılıyordu. Dakikalar geçmişken bölgedeki yaratıklardan biri Nie Yan'a yaklaşıyordu. Nie Yan sandığı bırakmak zorunda kalmıştı. Kristal Araknitin arkasına geçip Boğucu Vuruşla yaratığı sersemlettikten sonra birkaç saldırı daha yapıp işi bitirdi.

Ardından tekrar sandığın başına döndü. Kristal Araknitler zaman zaman buradan geçiyorlardı. Pek çok defa sandığın başından kalkıp yaratıklarla uğraşmak zorunda kalmıştı.

Lakin en sonunda sandığı açmayı başardı.

Bu sırada bir de bildirim gelmişti.

Kilit Açma Uzmanı becerisi Gelişmiş kademesine yükselmişti.

Kilit Açma Uzmanı kademe mi atladı? Nie Yan becerinin kademe atlamaktan çok uzak olduğuna emindi. Gelişmiş kademesine bu kadar hızlı ulaşamaması gerekiyordu. Hemen bildirimin detaylarına baktı. Anlaşılan bu sandığı açmakla 35 ustalık puanı kazanmış ve beceriyi bir anda Gelişmiş kademesine taşımıştı.

Nie Yan sandığa elini daldırıp kalın bir beceri kitabı çıkardı.

Kitabın üzerindeki harfler altın kullanarak yazılmıştı. Cilt üzerindeki süslemeler tuhaf görünüyordu. Nie Yan'ın gözleri fal taşı gibi açıldı. Bulduğu şey Mahir Beceri Kitabıydı! Tekrar düşündüğünde ise, Seviye 50 haritada açtığı Kara Altın sandıktan böyle bir şey çıkması pek şaşırtıcı gelmemişti.

*********

Kısa bir bilgi vereyim.

Oyunda İyi ve Kötü taraflar var. İyi Taraf şu ana kadar gördüğümüz dünyayı kapsıyor. Buna Zümrüt ve Atlas imparatorlukları ve adı bir veya iki defa ilk bölümlerde geçen tarafsız yarı insan imparatorluğu dahil. Temel fark karakterlerin sınıflarında. Örneğin İyi Taraftaki Büyücü sınıfı, Kötü Tarafa geçildiğinde Necromancer oluyor.