Bölüm 310: Araknit Muhafızı

avatar
4280 67

Rebirth of the Thief Who Roamed the World - Bölüm 310: Araknit Muhafızı


 

Nie Yan önceki hayatında sayısız defa Yüce Hırsız sınıf atlama görevinde başarısız olduğundan, görevin bütün detayları aklına kazınmıştı. Bu defa görevi Seviye 50 iken tamamlayacağına güveniyordu. Gölge Dansçısı tekniklerini kavramış olmasının bu güvende büyük payı vardı.

 

Sınıf atlamış oyuncuların, sıradan oyuncularla aralarında dağlar kadar fark vardı. Statü ve becerilerdeki ciddi değişiklikler sayesinde sınıf atlayan oyuncu, adeta bambaşka birine dönüşüyordu. Sınıf atlayan oyuncuların, sıradan oyuncuları kolaylıkla öldürebilmeleri de aradaki güç farkının en net kanıtlarındandı. Oyuncular Seviye 50 olduklarında, savaş meydanlarının asıl sahipleri sınıf atlayan oyuncular olacaktı. Sekiz sıradan oyuncu, aynı seviyedeki sınıf atlayan oyuncuyla baş etmeye ancak yetecekti.

 

Nie Yan sınıf atlamayla alakalı bildiklerini gözden geçiriyordu. Loncanın elitleri sınıf atlamaya hazır olduklarında, görevleriyle alakalı detayları onlara aktaracaktı. Böylece başarma şanslarını artıracaktı.

 

Gelecek sınıf atlama görevini başaranlar tarafından şekillenecekti. Bu sınavı başarıyla atlatan oyuncular, has elitler olma yolunda ilk adımlarını atmış olacaklardı.

 

Nie Yan'ın asıl niyeti, Solgundan aldığı bölümlerden sonra Sulgata'nın Gölgesi parçalarından birini daha ele geçirmekti. Fakat ciddi aksiliklerle uğraşmak zorunda kaldığından isteği yerine gelmemişti. Belki de bu işi ertelemesi gerekecekti. Seviye 50 olduktan sonra Sulgata'nın Gölgesini toplamaya uğraşabilirdi.

 

Niuren Birliği halihazırda fazla güçlü değildi. Kana Susamış Kılıçların bölgesine girmemeleri daha iyi olurdu.

 

Şan Şehri Kana Susamış Kılıçların karargahının olduğu şehirdi. Kendi şehirlerinde düşman lonca oyuncularının istediklerini yapmalarına göz yumamazlardı.

 

Nie Yan da arada kalmıştı. Tek başına yapabileceklerinin sınırı olduğunu, ama büyük bir kuvvet getirdiğinde Kana Susamış Kılıçlara açık hedef olacağını biliyordu. Güçlü bir ejderha bile yuvasındaki yılanı bastıramazdı.

 

Üstelik şehirler arası ışınlanma ücreti kişi başı 1 altındı. Böyle olmasaydı Nie Yan Şan Şehrini Niuren Birliği oyuncularıyla doldururdu.

 

Az sayıda olmalarına rağmen kayıpları fazla değildi. Sürekli kovalanmaları ve sonunda mağaraya sürüklenmelerine rağmen yalnızca beş kişi kaybetmişlerdi. Kayıplarına karşılık olarak yüzlerce düşmanı kılıçtan geçirmişlerdi! Hiç kimse kırmızı isminden ötürü Kalor'a dönecek durumda olmadığı halde Kristal Mağaralarda güvendelerdi.

 

Tabii bu, tedbiri terk edecekleri anlamına gelmiyordu. Kana Susamış Kılıçlar tarafından yakalanmamak için mağaranın derinlerine doğru devam etmek zorundalardı. Ancak bu şekilde güvenliklerinden emin olabilirlerdi.

 

Gelecek birkaç gün boyunca kırmızı isimlerini mağaraların içinde temizlemekle meşgul olacaklardı. Sonrasında Kalor'a dönebilirlerdi.

 

Nie Yan Kristal Araknit Muhafızlarından birine yaklaşıp Dullahan Arbaletini çıkardı. Ardından tetiği çekti. Beş ok fırlayıp hedefe isabet etti.

 

Yedi Kristal Araknit Muhafızı birden Nie Yan'ı fark edip hücuma geçti.

 

Nie Yan kaçarken sohbet ekranından talimat verdi.「İfrit! Gölge Okunu kullan!

 

Nie Yan cümlesini bitirdiği anda Doğal İfritin elinden fırlayan ok, yaratıklardan birine sessizce saplandı. Aggrosu Doğal İfrite dönen yaratık hedefini değiştirdi. Planlandığı gibi diğer yaratıkların aggrosu hala Nie Yan üzerindeydi.

 

Kristal Araknit Muhafızlarından biri gruptan ayrıldığına göre Kılıç Parıltısı öne çıkıp saldırıya geçebilirdi. Yaratık kargısını Kılıç Parıltısına savurup tek bir hamlesiyle 800 hasar verdi. Toplamda 2.000 canı olan Kılıç Parıltısı için bile bu darbe fazla ağırdı.

 

Yi Yan ve Yalnız Gölge de savaşa katıldı. Üç Dövüşçü birden Kristal Araknit Muhafızını yerinde tutmakla görevliydi.

 

Sismik Çarpma!

 

Kristal Araknit Muhafızı, etrafındaki Dövüşçüleri geri püskürttü. Birkaç metre geri sendeleyen Kılıç Parıltısı, Yi Yan ve Yalnız Gölge aynı zamanda sersemlemişlerdi. Genç Yedi ve Boyalı Tülbent hemen desteğe gelip arkadaşlarının canlarını doldurdular.

 

Etrafı boş kalan Kristal Araknit Muhafızı, arkadaki oyuncuların üzerine ilerlemeye başlamıştı.

 

Bu yaratık kolay lokma değildi. Savaşçılardan aldığı hasar sadece 50 civarlarındaydı. Aggrosu, arkadaşlarını iyileştiren Rahiplere kaymıştı.

 

Kışkırtma!

 

İzmarit yaratığın dikkatini üzerine çekti. Taarruz ile saldırıya geçip yaratığa geri adım attırdı. O sırada Kılıç Parıltısı ve diğerleri vücutlarının kontrolünü kazandı ve tekrar yaratığın etrafını sardı.

 

Kristal Araknit Muhafızı kargısını İzmarite saplayıp 1.000 hasar verdi.

 

Canının üçte ikisinden fazlasını kaybeden İzmarit, hızla geri çekilip iyileşmeye odaklandı.

 

Kristal Araknit Muhafız kargısını savurup takibe başlayacakken Kılıç Parıltısı araya girdi ve bir nara attı.

 

Cesaret Kırıcı Çığlık!

 

Kışkırtma!

 

Kılıç Parıltısı becerilerini arka arkaya etkinleştirip yaratığın aggrosunu zorla üzerine aldı.

 

"Yaratığa hareket imkanı tanımayın! Büyü saldırısı hiç kesilmesin!" Kılıç Parıltısı talimatlarını verirken yaratığa şiddetli saldırılar yapıyordu.

 

Ancak kendisi de isabet almaktan kurtulamıyordu. Canı yine kritik noktaya kadar azalmıştı. Lakin Genç Yedi ve Boyalı Tülbendin Şifaları sayesinde ölümün kıyısından geri döndü.

 

"Elit Kristal Araknit Muhafızı bile bu kadar zorken Lordla karşılaşsak ne yapacağız?" İzmarit tedirgindi. Yaratığın saldırıları inanılmaz güçlüydü!

 

"Bende Kademe 8 Kalkan var. Elbet bir işe yarayacaktır." Kılıç Parıltısı Kalkanı etkinleştirdiğinde Kristal Araknit Lordunun saldırılarını bile karşılayabilirdi.

 

Ancak grupta galibiyete inanan yoktu.

 

Büyücüler Kristal Araknit Muhafızı büyü bombardımanına tutuyorlardı. Canı hızla azalan yaratık, öfkeyle sağa sola saldırıyordu.

 

Nie Yan da ölümün kıyısında geziniyordu. Altı tane Kristal Araknit Muhafızını dar alanda peşinde dolaştırırken bütün saldırıları atlatması mümkün olmuyordu.

 

Kristal Araknit Muhafızlar Nie Yan'ın etrafını sardılar. Ölüm çok yakındı. Güneş ve diğerleri endişe içindeydi. Fakat Nie Yan herkesi şaşırtıp, İpek Eğirici Yüzüğünden attığı ağ yardımıyla kuşatmadan sıyrılmıştı.

 

Nie Yan Kristal Araknit Muhafızların üzerlerinden geçerken Doğal İfrit birini daha Gölge Okuyla vurup üzerine çekti.

 

Güneş ve Tek Vuruş Yemini fırsattan yararlanıp iki Kristal Araknit Muhafızını daha Nie Yan'dan uzağa çektiler. Gölge Dansçısı hareket tekniklerini kullanan Nie Yan'ın üstündeki yük ciddi anlamda azalmıştı. Tek dikkat etmesi gereken nokta, Güneş veya Tek Vuruş Yemini ile çarpışmamaktı. Zira bulundukları alan epey dardı.

 

Bir dakika sonra ilk Kristal Araknit Muhafızı ölmüştü. Doğal İfrit üzerine çektiği yaratığı hızla Kılıç Parıltısının yanına getirdi. Grup zaman kaybetmeden ikinci Kristal Araknit Muhafızına saldırıya geçti. Buradaki herkes savaş sezgileri güçlü kişilerdi. Dolayısıyla aralarındaki işbirliğinde ciddi hatalar yapan biri olmuyordu. Küçük hatalar da kolaylıkla kapatılıyordu.

 

Takım çalışmaları ve aralarındaki uyuma bakarak sıradan takımlardan ne kadar farklı oldukları anlaşılabilirdi. Sıradan takımlar ufak hatalarda bile ölümle yüzleşirken, elit takımlar en umutsuz durumlara bile ayak uydurabilirlerdi. Tabii bundan elit takımların hiç ölmediği sonucu çıkarılmamalıydı. Yine de ölme ihtimallerinin çok daha düşük olduğu söylenebilirdi.

 

"Kristal Araknit Muhafızından işe yarar bir şey düştü mü?"

 

"Hayır." Kılıç Parıltısı başını salladı. "Seviye 50 Altın kademe Gölge Rahibi cübbesi, iki mücevher ve... sanırım bir de görev eşyası." Kılıç Parıltısı düşenleri sohbet ekranında paylaştı.

 

Kristal Araknit Muhafız Benet'in Günce Sayfası (Görev Eşyası): 1/5

 

Günce sayfası perişan haldeydi. Üzerindeki yazılar Kadim Ortak Dildeydi.

 

Güzel İmparatoriçe Finas, bu soğuk ve yalnız gecede alnıma bir buse kondurdu. Narin dudaklarının ateşi altında eriyecek gibiydim... Tipinin soğuğu, Kristal Mağaraların duvarlarını çatlattı... İmparatoriçe Finas deri kıyafetini üzerime örttü. Kendi elleriyle örmüştü bu kıyafeti... (Okunamayacak kadar hasarlı.)

 

Soğuk bir kış gecesinde anlatılan bu hikayenin konusu Araknit Lord Benet ve İmparatoriçe Finas'ın aşkıydı. Benet'in cümleleri eksiklerle doluydu. Buna rağmen Nie Yan hikayenin özünü anlamıştı.

 

Gruptakiler şaşkın bakışlarla birbirlerini süzüyorlardı. Bu günce sayfasında ne gibi bir ipucu vardı?

 

Birkaç şey öğrenmişlerdi.

 

Kristal Mağaralar, Kristal Araknit Lord Benet'in yaşadığı yer olmalıydı. Rakipleri sıradan bir Lord değil, baş etmesi çok daha zor olan isimli bir Lorddu. Yani Kristal Mağaraları temizlemek, tahmin ettiklerinden çok daha uğraştırıcı olacaktı.

 

Hem, İmparatoriçe Finas da kimdi? Bu güncede adının anılmasının sebebi neydi? Sayfa pek çok soru işareti oluşturmuştu. Daha fazla sayfa olmadan kesin bir bilgi edinemeyeceklerdi.

 

"Şimdilik elimizde dursun. İleride daha fazla ipucu bulabiliriz." Nie Yan sayfayı hızlıca okuduktan sonra kararını verdi.

 

Araknit Lord Benet hakkında duyduklarını hatırlamaya çalışıyordu. Ancak aklına hiçbir şey gelmiyordu. Aklında kalan şeylerin çoğu Kalor ile alakalıydı. Öyle ki Kalor'da bilmediği köşe bucak yoktu. Lakin iş Şan Şehrine geldiğinde çaresizdi. Genel yapısı Kalor'a benzer olduğundan araziye hakimdi, ama önceki hayatında buralara hiç ehemmiyet göstermemişti. Şan Şehrinin hikayesi hakkında zerre kadar bilgisi yoktu.






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44247 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr