“Sen gidip düşenlere baksana. Ben puanlarımı dağıtacağım.” Nie Yan eserine baktı. Yok edilen Mekanik Golemlerden geriye kalanlar sokakları kaplamıştı. Önünde altmış metre boyunca uzanan bir enkaz vardı.

“Pekala.” Tang Yao metal parçalarını eliyle temizleyerek düşen eşyaları topladı.

Nie Yan karakter sayfasını açtı. 9 statü ve 3 ustalık puanı dağıtılmayı bekliyordu. Hiç tereddüt etmeden 9 statü puanını Hünere vererek toplamda 137 puana ulaştı. 160 Hünere ulaşması için 23 puan daha kalmıştı. Yakın zamanda Kızıl Zehir Yüzüğünü kuşanabilecekti. Yüzükle birlikte saldırı gücünde önemli bir artış daha yaşanacaktı.

Birkaç Hüner Mücevheri kullansam yeterli olur herhalde…

Ustalık puanları ise Orta Gizlenme, Deneyimli Nişancı ve Deneyimli Çift Silaha verdi. Ustalıklar geliştikçe etkileri daha bariz olacaktı. Örneğin Gizlenme, rakibin Sezgi statüsünün etkisini kırıyor, Hırsızın bulunmasını güçleştiriyordu. Normal şartlarda Sezgisi 20-30 olan oyuncular Nie Yan’ı asla tespit edemezlerdi. Çift Silah ile ikinci silahın hasarının %30’u birinci silaha ekleniyor, hasarı daha da artıyordu. Son olarak Nişancı ustalığı yay ve arbaletlerle vurduğu hasarı %10 artırıyordu. Ayrıca atış oranını da artırıyordu.

Statü ve ustalık puanlarını dağıttıktan sonra düşenleri toplamada Tang Yao’ya katıldı. İkili çöpçü gibi metal yığınlarının arasını karıştırıyordu. Arada bir eğilerek düşmüş olan eşyaları alıyorlardı.

Çok geçmeden her şeyi toplamışlardı.

“Beş tane Yüklü Kristal Parçacığı buldum. Sende durum ne?” Tang Yao bu konuda son derece endişeliydi.

“Bende iki tane var.” Toplamda yedi tane Yüklü Kristal Parçacıkları olmuştu.

Nie Yan parçacıkları Tang Yao’ya verdi. Tek bir dalgada yedi parçacık birden toplamışlardı. BU sayı yeterince iyiydi, ancak parçacıkların sayısı arttıkça yenilerini bulamaları zorlaşacaktı. Çünkü Mavi Zırhlı Mekanik Golemler yeniden doğmuyorlardı.

“Güzel! Yedi tane bulduk bile!”

Nie Yan düşen eşyaları düzene soktu. Gayet hoş bir hasılat vardı. Birkaç Hayat Mücevheri (2) ve Güç Mücevheri (2), birkaç parça Seviye 40 Gümüş kademe ekipman… Düşen eşyaların toplam değerlerini 15-16 altın olarak hesaplamıştı.

İlk Mekanik Golem dalgasını halletmek için 19 altın değerinde Büyü Bombası kullanmıştı. Yaklaşık 3-4 altın zarardaydı. Ancak bu miktar ile Tang Yao ve kendisi seviye atlamıştı. Yani harcadığı altınlara değmişti.

“Hazır ol. Sonraki dalgayı çekiyorum.” Çantasındaki Büyü Bombalarının dört dalgaya daha yeteceğini düşünüyordu. Ancak bu kadarı onu tatmin ederdi.

Nie Yan ve Tang Yao çılgınca seviye atlarken dışarda fırtına kopuyordu. Bir süredir sessiz olan Genç Atmaca yeniden seviye patlaması yaşamış, Gök Kıran’a bir kez daha toz yutturmuştu. Fakat ilk sefere kıyasla insanlar bu sefer daha düşük tepki vermişlerdi. Çünkü herkes bu olayı daha önce yaşamıştı. İnsanlar şaşırmış olsalar da kimse forumlara girip Gök Kıran ağzıyla Tang Yao’yu hile yapmakla suçlamıyordu. Lider sıralamasındaki diğer oyuncuların ne düşündüğü ise onlara kalmıştı.

Tang Yao üst sıralardaki oyuncular arasında yeni bir yarış başlatmıştı. Bu seferki fark ise birçoğunun yüksek seviyeli yaratıkları nasıl avlayacaklarıyla ilgili araştırma yapıyor olmasıydı. Elbette bu iş pahalıydı, ama yüksek kazanç potansiyeli vardı. Lider sıralamasındaki oyuncular artık seviyelerinin üstlerindeki yaratıkları avlamaya odaklanıyorlardı. Kazanılan bonus tecrübe onlara çok cazip geliyordu. Tang Yao’nun başlattığı furyaya hevesle katılmışlardı. Ancak herkes bu işten karlı çıkamıyordu. Bazısı ölerek seviye kaybına uğruyor ve lider sıralamasındaki koltuklarından oluyorlardı. Bazısı ise yükselmiş, sıralamada üst basamaklara tırmanmışlardı.

Nie Yan ise bu durumu zerre umursamıyordu. Dikkati Mekanik Golem avlamaya odaklanmıştı.

400-500 kadar Mekanik Golemi peşine takmış kaçıyordu. Büyü Bombalarını fırlattı, bombalar yaratıkların ortasına düştü. Bombalar birbirleri ardına patlayarak Mekanik Golemleri havaya uçuruyorlardı. Parçaları rüzgarda savrulan saman gibi etrafa dağılıyordu. Patlamalardan hiçbir Mekanik Golem sağ çıkamamıştı.

Muazzam miktardaki tecrübe, Nie Yan’ın Seviye 26’ya ulaşmasını sağlamıştı. Tang Yao ise Seviye 29 olmuştu.

Nie Yan yine bütün statü puanlarını Hünere yatırdı. Sayıyı 146 ulaştırarak hedefine 14 puan kalmasını sağladı. Kalan son kısım Nie Yan için hiç de zorlayıcı değildi. Birkaç ekipmana Hüner Mücevheri yuvalasa istediğini alabilirdi.

Mekanik Golemlerin işi bittiğine göre tekrar metal yığınlarını karıştırıp hasılatlarını kontrol ettiler. İkinci Mekanik Golem dalgasında altı tane parçacık düşmüştü.

“Nie Yan! Baksana bi, bu ne?” Tang Yao yerden aldığı parlak kristali Nie Yan’a gösterdi. Parmak büyüklüğündeki kristali, Mekanik Golem yığınları arasında bulmuştu. Yüklü Kristal Parçacıkları yüzünden kristalle alakalı her şeyle özel ilgileniyordu.

Nie Yan bir süre Tang Yao’nun elindeki kristali süzdükten sonra yüzünde bir gülümseme belirdi.

Enerji kristallerinin her biri nadir ve kıymetliydi. Bazen Yüklü Kristal Çekirdeği gibi eşsiz özellikleri olanlara rastlanırdı.

Ebedi Şehirde enerji kristallerinin düşme oranları 1/50.000 kadardı. On binlerce oyuncu burada avlanırken bir enerji kristalinin düşmesi birkaç haftayı bulabilirdi. Ancak kristali düşüren kişi anında zengin olurdu. Kristalin satışıyla oyuncu kendisine güzel bir Kara Altın kademe set alabilir, üstüne biraz da gerçek para kazanabilirdi. Gerçek hayatta 5.000.000 ¥ kazanmak gibi bir şeydi bu!

Enerji kristalleri renklerine göre sınıflandırılırdı. Kırmızı en düşük kademe ve aynı zamanda en çok bulunan türdü. Mavi kristaller ise oldukça ender görülen, değerleri kırmızı kristallerden kat kat fazla olan kristallerdi. Onun üzerinde de mor kristaller vardı. Lâkin onları bulmak, Efsaneci kademe ekipmanlar bulmaktan daha zordu.

Yalnızca iki dalga Mekanik Golem öldürmüşlerdi. Nasıl olmuştu da buradan bir mavi enerji kristali düşmüştü?

Nie Yan sebebi ne olursa olsun mutluydu. Haritayı ilk keşfeden olmak hakikaten avantajlıydı.

“Bakayım.”

Tang Yao’dan kristali alıp özelliklerini inceledi.

Tanımın altında kullanıma dair daha pek çok açıklama vardı.

Evrim Kristali çıktı! Nie Yan kendi şansına şaşırmıştı. Çünkü bu en nadir kristallerden biriydi. Çağırılan yaratığın niteliksel bir değişime girmesini sağlayarak hem kendine has zekâ kazanmasını, hem de çağrılma süresinin uzamasını sağlardı.

Örneğin Evrim Kristali yedirilen Esrar Perisinde bir değişim meydana gelir, peri rastgele bir evrimleşmiş beceri kazanırdı. Ancak kristali bu şekilde kullanmak israf demekti. Perinin çağrılma süresi zaten sınırsıza yakındı.

Nie Yan Hortlak Ayini ile bir yaratığı uyandırıp ona Evrim Kristali yedirse, yaratık kalıcı hale gelirdi. Fakat çağırılan yaratıkların seviyesi yükseltilemediğinden Evrim Kristalini düşük seviyelerde kullanmaz mantıksız olurdu. En iyi kullanımı seviye atlayabilen bir evcil hayvan üzerindeydi.

Önceki hayatında biri peygamberdevesi evcil hayvanına Evrim Kristali yedirmişti. Kristal evrimi başlatmış, evcil hayvan Hırsız gibi saldırılar yapabilen ve Kamuflaj gibi becerileri olan Hayalet Peygamberdevesine dönüşmüştü. O zamanlar böyle bir olay aklın sınırlarını zorluyordu.

Evrim Kristalinin fiyatı daima yüksek kalmıştı. Oyunun ileri safhalarında bile fiyatı düşmediğinden değer kaybetme ihtimali yoktu.

“Bu şey benim Esrar Perimi diriltebilir mi?” Tang Yao düşen kristalin Yüklü Kristal Çekirdeği ile aynı özelliklere sahip olmasını diliyordu. Böylece perisini bir an önce diriltebilirdi.

“Hayır.”

“Öyle mi…? Sende kalsın o halde.” Evrim Kristali onun zerre kadar ilgisini çekmiyordu. Aklında yalnızca Esrar Perisi vardı.

Nie Yan gelecekte Evrim Kristalini nasıl kullanabileceğini düşünüyordu. Evcil hayvanlar bulunması zor şeylerdi. 30-40.000 oyuncu arasında evcil hayvanı olanları sayısı bir elin parmaklarını geçmezdi. Çağrılan bir yaratık üzerinde kristali kullanmayı asla düşünemezdi. Seviyesi yükseltilemeyen bir yaratık olduğundan, çok nadir bir yaratık çağırmadığı sürece kristali kullanmamakta kararlıydı.

Şimdilik Evrim Kristalini çantasına attı. Bu yolculuk için 100 altın harcadığına değmişti. Kristalin değeri bu bedelin çok daha fazlasıydı. Alt Efsanevi bir eşyadan hiçbir şekilde aşağı kalır yanı yoktu.

Üç Mekanik Golem dalgası daha temizledikten sonra Tang Yao Seviye 30’a ulaştı. Puanlarını fazla düşünmeden dağıtmıştı. Seviye 60 öncesinde 4 puanını Zekâ statüsüne, 1 puanı da Odak statüsüne verecekti.

Nie Yan ise Seviye 29 olmuştu. Yaratıkları öldürmede en büyük katkı ondan olunca tecrübeden aslan payını o almıştı.

Elindeki 200 Büyü Bombasından geriye bir tanecik kalmamıştı.

Evrim Kristali dışında düşen eşyaların toplam değeri 80 altın kadardı. Tabii bu eşyalar anında paraya dönüştürülemezdi.

“Büyü Bombası kullanmaya devam mı?” Tang Yao hızdan memnundu, ama bu iş fazla tuzluydu.

Bu şekilde kasılmaya devam ederlerse Yıldızlı Gece İksir Dükkanı batardı.

“Kaç tane parçacığın oldu?”

“36.”

“O zaman devam edeceğiz elbet. Ben dükkana gidiyorum. Kasada bugün bize yetecek kadar para vardır.” Tang Yao’nun Esrar Perisini diriltmek önemliydi. Harcadıkları parayı geri kazanabilirlerdi. Aslında Evrim Kristalini hesaba katsa harcadığından çok daha fazlasını kazanmış sayılıyordu. Yakın zamanda para sıkıntısı çekme ihtimaline karşı aklında para kazanma yöntemleri de vardı.

Daha fazla Büyü Bombası almak için geri dönecekken acil bir mesaj aldı. Lonca karargahında bir şeyler olmuştu! Nie Yan bir anda kendini huzursuz hissetmeye başladı.