Nie Yan, Kara Cehennem ile bir düşmanlık kurmak istemiyordu. Önce onunla konuşup, mümkünse güç kullanmadan işi çözmek niyetindeydi. Uzlaşma işe yaramazsa eğer zor kullanarak Uyum Bölümünü alacaktı. Gerekirse çirkinleşmeyi göze almıştı. Bütünleşip ilk cildi tamamlayan altı bölüm, Efsanevi kademe bir ekipman görevi görecekti. Böyle bir eşyayı gelecek planları için elinde bulundurması iyi olurdu. En önemli nokta ise tamamlanmış cildin kişiye bağlanması ve düşme ihtimalinin ortadan kalkması idi.

Sanırım bekleyip görmekten başka yapacak bir şey yok. Saat başı yerini öğrendiğime göre Kara Cehennemin saklanması imkânsız. Nie Yan birbirleri ardına Ahlaksız Gümüş Şövalyeleri öldürmeye devam etti. Nihayet ilk sandığın etrafı Ahlaksız Gümüş Şövalyelerden arındırılmıştı.

Çok sayıda Ahlaksız Gümüş Şövalye öldürmesiyle kaliteli bir menzilli silaha ihtiyacı olduğu anlaşılmıştı. Aklındaki silah da Dullahan Arbaletiydi. Alt Efsanevi kademe olduğundan dev bir Güç gereksinimi olsa da, Güç statüsüne odaklanan eşyalar kullanarak Seviye 70 civarlarında yayı kuşanabileceğini düşünüyordu. Seviye 80 olana kadar kullanamasa bile çok gecikiş olmazdı. Yayı kesinlikle ürettirmeliydi.

Nie Yan asılı olduğu sütundan yere atlayıp Seviye 30 kara altın sandığa baktı. Bu biraz yüksek kaçıyor olsa da Kilit Açma Uzmanı becerisi sayesinde kilidi açabileceğini düşünüyordu.

Süreç arada bir gerilediğinden sandığı açması üç dakika sürmüştü.

Kilit Açma Uzmanına 5 uzmanlık puanı mı? Harika!  Sandığı açan Nie Yan, içinden kalın bir kitap ve bir de  kara altın deri zırh çıkardı. Hemen tanımlayıp eşyaların özelliklerine baktı.

Kenarlarında bronz süslemeler olan kitap simsiyahtı. Tezyini oldukça gösterişli olan ön kapakta büyük harflerle Kadim Ortak Dilde bir metin yazılıydı.

Cehennem Büyüsü de Elemental Dehliz Büyüsü gibi yüksek seviyeli büyülerdendi. Pazarlarda bulunan büyülere kıyasla yüksek seviyeli büyülerin herhangi biri çok daha yüksek hasar özelliğine sahipti.

Büyülerin gücü böyle yüksek olunca da kullanım koşulları ve bekleme süreleri yükseliyordu. Cehennem Ateşi için ciddi bir hazırlık gerekiyordu. Öncelikle Orta Esrar Mührü satan biri bulunmalıydı. Cehennem Ateşini mühre aktarmak için bir saat ve 2.000 mana puanı gerekiyordu. Bu kadar mana kimsede olmadığından işlem yarıda kalmasın diye birkaç mana iksiri şarttı. Son olarak iki set işaret ve seslem, büyüyü hazırlamak için gerekenler arasındaydı. Büyü yapıldıktan sonra iki günlük bekleme süresine giriyordu ve aynı sıkıntılı periyod yeniden başlıyordu.

Bunca çilenin ödülü ise olağanüstü güçte bir büyüydü. Üç kilometrelik bir alana etki etmesi muazzamdı. Yetmezmiş gibi bir de yanık etkisi vardı. Kullanıcının Odak ve İrade statüleri yeterliyse hedeflere yanık hasarı da veriyordu.

Yüksek seviyeli bir Büyücü için Odak ve İrade son derece önemli statülerdi. Oyununun mana üretimini hızlandırdıkları gibi büyü hazırlığında daha fazla mana enerjisi çağırmasını, doğal olarak daha yüksek hasarlar vermesini sağlıyorlardı. Örneğin bir Büyücü Odak ve İrade statülerine onar puan vermiş olsa, bu statüleri sıfır olan bir Büyücüden 100 hasar fazlası olurdu. Dolayısıyla Büyücüler ana statüleri Zekâ dışında Odak ve İrade statülerine de önem vermelilerdi. Ekipman tercihlerinde bu kısmı da göz önünde bulundurmalıydılar.

Nie Yan Cehennem Ateşi beceri kitabını bularak mutlu olmuştu. Niuren Birliğinin yüksek seviyeli bir büyüsü daha olmuştu! Loncalar için bu tarz büyülerin önemi büyüktü.

Peki bu kitabı kime vermeliydi? Aklına ilk Tang Yao geldi, ama Tang Yao tembel kişiliği yüzünden böyle karmaşık bir büyüyü düzgün kullanamayabilirdi. Yine de arkadaşına öncelik vererek kitabın özelliklerini mesaj attı.「Öğrenmek ister misin?」

「Ne güçlü büyü! Benim Meteorumdan çok daha güçlüymüş!」 Tang Yao hayran kalmıştı.「Ama… mührü çizebilmek üçün saatler harcamam gerek… O yüzden kalsın. Hem yakın zamanda Ateş Fırtınasını öğrendim ben. Loncadan başka birine verebilirsin. Mührü çizmeye harcayacağım bir saatte kasılamayacağım. Meteor ve Ateş Fırtınasıyla gayet iyiyim.」

「Peki o zaman. Madem Ateş Fırtınasını öğrendin, Cehennem Ateşi de başkasına gider.」Bu Cehennem Ateşi gibi çeşitli faydaları lonca üyelerine sunacakken önceliği kontrat imzalayanlara tanımalıydı. Kontratı olan üyeler arasında Esrarlı Büyücüler ve Elementalistler mevcuttu. Aralarından en yeteneklisi bu kitabın sahibi olacaktı.

Tang Yao seviye sıralamasının en üstünde olmasını durmadan kasılmasına ve Nie Yan’ın tavsiyelerine borçluydu. Yetenek ve teknik bakımından loncayla anlaşan Esrarlı Büyücü ve Elementalistler muhtemelen ondan daha üstündü. Nie Yan kitabın sahibini bulma işini Guo Huai’ye devredecekti.

Kitabı bir kenara kaldırıp düşen ekipmana baktı.

Kara Altın kademe Köprücü Deri Zırhına baktı. Seviye 30 Hırsız setleri arasında en iyi set buydu. Önceki hayatında bir Hırsız, bu seti kullanarak beş seviye üstün bir Büyücüyü öldürmüştü. Setin özellikleri muhteşemdi.

Neticede bu bir Kara Altın setti ve özelliklerinin sağlam olması gerekiyordu.

Bunlara rağmen Köprücü Deri Zırhını, kendi oynayış stiline uymadığı için kullanmayı düşünmüyordu. Özelliklerinin hayatta kalmasına sağlayacağı katkı su götürmezdi. Seti tamamlayabilirse işler değişebilirdi. Savunma yönünde tam olacağından saf hasara odaklanabilir, Güç Mücevheri vs. eşyalarla da kendini daha da güçlendirebilirdi.

Burada Köprücü Serinden bir parça bulduğuna göre diğer iki parçanın da burada olması gerekiyordu. Bütün bu bölgeyi keşfeden kendisi olduğuna göre onları da bulmalıydı.

Şu an için bunu giyemem. Nie Yan Köprücü Deri Zırhını çantasına attı. Ardından kaldığı yerden Ahlaksız Gümüş Şövalyeleri avlamaya devam etti.

Tahmin ettiği gibi, setin kalan iki parçasını da diğer kara altın sandıktan çıkardı.

Setin asıl etkisini göstermesi için üç parçayı birden kuşanması elzemdi. Köprücü Setinin set etkilerinin ne olduğunu tam bilmiyordu. Önceki hayatında Seviye 30 olduğunda Gümüş ve Altın kademe karışık ekipmanlar giyiyordu. Köprücü Seti gibi Kara Altın kademe setler bir yana, parça ekipmanlara bile hayal olarak bakıyordu. O sıralar yalnızca birkaç tane altın sandık açmıştı. Hiçbir haritayı ilk keşfeden kişi olmamıştı, veya kara altın kademe sandıkları arayacak yeteneğe sahip değildi.

Bu hayatta ise durumlar tamamen farklıydı.

İki tane kara altın sandık bulmak onu sevindirmişti. Cehennem Ateşi beceri kitabı ve Köprücü Seti oldukça iyi bir hasattı! Ayrıca 26 tane Keskin Kenar parçası çantasında hazırdı. Şehre döndüğünde bir Deneyimli Demirciye gidip silahı dövdürebilirdi. Kalan parçaları lonca hazinesine atmayı düşünüyordu. Gelecekte parçalara ihtiyaç duyan birileri elbet olacaktı.

Nie Yan merkez salonu taradı. Zemin cesetlerle doluydu.

Platform üzerindeki kristal tabut geriye kalan tek şeydi.

Hedefine ulaşmasına az kalmışken Nie Yan tedbiri elden bırakmıyordu. Bölgede çıkabilecek patronu göz ardı edemezdi.

Merdivenlerden taş platformun üzerine çıktı. Kristal tabut gözlerinin önündeydi. Bel seviyesinde duran tabut, en yüksek kaliteli saf ve saydam kristalden yapılmıştı. Bakanı hayran bırakan bir parıltısı vardı. Merkez salondaki ışıklar üzerinden yansıyordu.

Tabutun içinde gümüş zırhlı bir NPC yatıyordu. Kristal saydam olunca yüzü açıkça seçiliyordu. Açık teni, sarı saçı ve kahramanlara yaraşır yakışıklı bir yüzü vardı. Vücudundan soluk bir ışık yayılıyordu. İlahi bir görünüşü vardı. Kolları asiller gibi göğsünde bağlanmıştı. Tabutun hemen yanında da kılıcı uzanıyordu.

Gözleri kapalıydı. Durgun yüzüne bakan onu hala yaşıyor sanırdı. Sanki her an gözlerini açacak gibiydi.

Bu kişi ölen Şövalye Kavana olmalıydı.

Atlanta kıtasının tarihinde ondan Karanlık Çağın sonlarında yaşayan biri olarak bahsedilir. Başka bir deyişle, burada 1.000 yılı aşkın süredir yatıyor olmalıydı. Ancak vücudunda en ufak çürüme izi yoktu.

Nie Yan Kavananın bacaklarına baktı. İnce bir sayfa vücudunun üzerine süzülüyor, göz alıcı bir parlaklık yayıyordu.

Bu sayfa Nie Yan’ın aradığı ve uğruna buraya geldiği Adalet Bölümüydü.