Sıcak hava dalgaları, Cehennem Ateşi Oyuğunun derinlerinden çıkıp girişin etrafındaki taşları kızıla döndürüyordu. Bu haritayı hasar almadan keşfetmek isteyen bir oyuncunun ateş direnci 7 veya üzerinde olmalıydı. Ateş Direnci İksiri olmadan Nie Yan oyuğa girdiği anda pişmeye başlar, birkaç dakikaya da yanardı.

Cehennem Ateşi Oyuğunun patronu olan Cehennemi, bir Taş Golemiydi. Cehennem Hapsi becerisinden kurtulmak isteyen oyuncu en azından Seviye 25 olmalı, ateş direnci de 30’u geçmeliydi. Zorluk sadece Cehenneminin gücünden de kaynaklanmıyordu. Oyuğun içinde hareket edilen dar tüneller, aynı anda çok sayıda oyuncunun Cehennemi ile savaşmasına engel oluyordu. Önceki hayatında oyuncu kitlesinin ortalama seviyesi otuzu geçtiğinde, bir lonca Bilgelik Bölümü’nü almayı başarmıştı.

Ayrıca Cehennem Ateşi Oyuğu önceki hayatında oyuncuların sıkça uğradığı farm bölgelerindendi. Cehennemi öldürüldükten iki gün sonra yeniden doğuyor olunca pek çok lonca ve oyuncu buraya uğruyordu. Yaratık ortaya çıktığı anda destek kuvvet çağırıyorlar, Cehennemiden düşen eşyayı ele geçirmek için önlerine çıkanın canına kıyıyorlardı.

Nie Yan dikkatle oyuğa girdi. Aklında önceki hayatından bu bölgeyle ilgili kalan bilgiler vardı. Eğilerek dar ve kıvrımlı tüneller boyunca ilerledi. Nie Yan gölgelerle bütünleşmişti. Duvarlardan çıkan kırmızı kristallerin loş parıltıları aracılığıyla yol tayini yapıyordu. Diken üstünde yürüdüğünü bir anlığına unutup buranın harika bir madencilik noktası olabileceğini düşünüyordu. Oyuktan devasa miktarlarda Ateş Kristali çıkarılabilirdi.

Tünellerden nihayet çıkmış, kendini oyuğun içindeki dev bir mağarada ayağını yere vura vura yürüyen, vücudu alevler içerisinde dev bir yaratığa bakarken bulmuştu. Alevlerin içinde Cehenneminin şekli güç bela seçiliyordu. Uyanık olduğu zamanlarda yaratığın algıları, 30 metre etrafındaki bir oyuncuyu tespit edebilecek kadar keskindi. Bu noktadan itibaren her hareketini iki defa düşünmesi gerekiyordu. Cehennemi onu bulursa, buradan sağ çıkma ihtimali yoktu. Kendini bir kayanın arkasına atıp, bir kez daha gölgeler içinde kayboldu. Burada dinlenecek, Cehenneminin hareketlerini gözlemleyip fırsat kollayacaktı.

Göz açıp kapayıncaya kadar beş dakika geçti ve Ateş Direnci İksirinin etkisi sona erdi. Canı her saniye sekiz azalıyordu. Fazla oyalanmadan Sağlık Yenileme İksiri içti. Bu iksir canını 120 dakika boyunca her saniyede beş dolduracaktı. İksirin etkisi ve temelde sahip olduğu can yenileme ile Cehennem Ateşi Oyuğunun verdiği ateş hasarını nötrlemiş oluyordu.

İki saat geçmişken Nie Yan hala kayanın arkasındaydı. Cehennemi her an uyuyabilirdi. Sağlık Yenileme İksirinin etkisi de geçmişti. Kavurucu hava yeniden canını götürüyordu. Yanmak üzere olduğunu gören Nie Yan hemen Orta Ateş Direnci İksiri içti. Yalnızca 20 canı kaldığından Arpa Ekmeği yiyerek canını doldurdu. Birkaç saniye gecikseydi eğer şimdiye ölmüştü.

Kayanın ardında sabırla beklemeyi sürdürdü. Yanında ateş direnci veren ekipman getirmediği için pişmandı. Oyuğun içerisindeki ateşten bir nebze de olsa korunabilse ne güzel olurdu. Mesele şu ki, ateş direnci özelliği olan Hırsız ekipmanı bulmak mümkün değildi. Hırsızlar bile bu eşyaları düşük değerlerinden ötürü satışa çıkarmak yerine geri dönüşümden materyallerine ayırmayı tercih ediyordu. Çok yüksek ateş direnci verenleri bile satmak imkansıza yakındı.

Ateş direnci veren Hırsız ekipmanının uzun vadede bir potansiyeli de yoktu. Bu yüzden Nie Yan daha önce bu konuya özen göstermemişti. Satın aldığı ekipmanların çoğu Savaşçı sınıflarının ekipmanlarıydı. Onları da yeni zindan Yangın Vadisi yayınlandığında satışa çıkaracaktı. Her halükarda Yıldızlı Gece İksir Dükkanına sahip olduğu sürece ekipmanın önemi kalmıyordu. Tek gider iksir üretiminde kullanılan malzemelerin masraflarıydı.

Bütün bunlar Bilgelik Bölümü’nü ele geçirdiği sürece önemsizdi. Cehenneminin uykuya daldığı o kısa dakikaları kaçırırsa, yeni bir şans için iki saat daha beklemesi gerekecekti. Bilgelik Bölümü, uğrunda beklemeye değerdi. Düzen Kitabı’nın ilk cildindeki bölümler arasında ele geçirmesi en kolay olanı oydu.

Otuz dakika sonra oyuğun derinlerinde yanan alevler dindi ve hava soğudu. Cehennemi uykuya dalmıştı! Nie Yan Gölge Valsini etkinleştirip kayanın arkasından fırladı. Oyuğu derinlerine doğru koşuyordu. Düşük görüşüne rağmen bir köşeye çekilmiş uyuyan Cehennemiyi görebiliyordu. Derin uykudaydı. Eklem yerlerinde görülen mavi alevler dışında vücudunu saran alevlerin tamamı gitmişti.  Yaratık beş metre uzunluğunda, tamamen taştan oluşan dev bir golemdi. Uyanık olduğunda yeşil alevlerden bir hale vücudunu sarıyordu.

Nie Yan parmak uçlarında yürüyordu. Dikkatle Cehenneminin etrafından dolaşırken, yaratığı uyandıracak en ufak bir ses çıkarmaktan kaçınıyordu. İki dakikanın sonunda ses olmasa da uyanacaktı zaten.

Zemine özellikle dikkat ediyordu. Cehennemiyi geçerken her attığı adımı özenle atıyordu. Oyuğun içi gediklerle doluydu. Gedikler içinde akan lavları görmek mümkündü. Zararsız görünen bu lavlar, oyuncuyla temas halinde büyük bir miktar can götürebilirdi. Gedikler üzerindeki hava, lavların sıcaklığından titriyordu.

Cehennemi her nefes verdiğinde oyuk sarsılıyor, duvarlar yerinden oynuyordu.

Cehennemiyi geçer geçmez duvarlardaki bir açıklığa fırladı. Delikten girip oyuk içerisindeki küçük bir mağaraya ulaştı. Mağaranın içi, ateş zerreleri yayan Ateş Kristalleriyle doluydu. Nie Yan manzara karşısında büyülenmişti! Burada Ateş Kristali çıkaran oyuncu, herhangi bir yerdekinin iki katından fazla kristal bulabilirdi. Maalesef oyuk loncalar tarafından işgal edildiği için çoğu Madencinin buraya erişimi olmamıştı.

Mağara yoğun ateş elementi ve sıcak alevler içeriyordu. Havada süzülen ateş elementi ve alevler arasında bir de sayfa duruyordu. Bilgelik Bölümü! Nie Yan elini uzatıp sayfayı aldı. Bölümü saran ateş aurası, Nie Yan’ın temasıyla dağıldı. Sayfa sakince ellerine düştü. Nie Yan sayfayı hemen çantasına attı.

Artık Düzen Kitabı’nın ilk cildinden üç bölüm elindeydi!

Kaçmak için halen bir dakikadan uzun zamanı vardı. Belirsiz Işınlanma Parşömeni ile anında kaçabilirdi. Lâkin Cehenneminin uyanmasına bir dakikadan fazla zaman kaldığına göre, parşömeni elinde tutması daha mantıklı bir karar olurdu. Oyalanmadan bir Hız Parşömeni kullanıp çıkışa koştu. Tek bir saniye bile boşa harcanmamalıydı.

Cehenneminin etrafındaki alevler canlandı. Yeşil renk gittikçe yoğunlaşıyor, alevler daha şiddetli yanıyordu. Nie Yan koşarken vücudunu yakan sıcaklığı yeniden hissediyordu. Tüm hızıyla koşarken sıçrayıp, Cehenneminin üç metre üstünden geçti. Yaratığın üstünden atlayıp yere indiğinde İpek Eğirici Yüzükten tavana ağ fırlattı. Ağa tutunup sallanarak, halen uyuyan Cehennemiden on metre daha uzaklaştı. Böylece aralarına hatırı sayılır bir mesafe koymuş oldu.

Nie Yan ağdan yere indiğinde Cehennemi uyandı. Yaratık gözlerini açtığı anda, kendisinden kaçmakta olan Nie Yan’ı görüp peşine takıldı. Şaşkınlığı yerini öfkeye bırakmıştı.

Yaratık, vahşi kükremesiyle oyuğu inletti. Her adımında Nie Yan’la arasındaki mesafeyi kapatıyordu. Dev cüssesini hareket ettirirken yer sarsılıyordu. Nie Yan ise bu sarsıntılara rağmen dengesini koruyor, çıkışa doğru ilerleyişini sürdürüyordu. Yaratık kendisinden çok daha hızlıydı. Yakalanması artık an meselesiydi. Nie Yan hemen bir torba Orta Parıltı Tozu çıkarıp, arkasından gelen Cehennemiye bakmadan fırlattı.

Torba patlayıp kör edici ışığını yaydı. Gözlerindeki yeşil alevler titrerken, yaratık acı içinde çığlık attı. Kükremesiyle vücudundan yayılan alev dalgası, önüne geleni yakmak için etrafa yayıldı!

Nie Yan Belirsiz Işınlanma Parşömenini sıkıca kavradı. Durum kontrolden çıkarsa tereddüt etmeden parşömeni kullanıp kaçacaktı.

Alev dalgaları yaklaşırken Nie Yan kendini bir kayanın arkasına atıp siper aldı. Alevler kayanın yanında geçip gitti. Yüksek sıcaklık Nie Yan’ın da büyük miktarda canını götürmüştü. Canı 200 puan birden düştüğünde bir Orta Sağlık İksiri çıkarıp içti ve canını tekrar doldurdu. Orta Sağlık İksiri 500 can doldurabilme kapasitesine sahipti. Normalde bu iksirler Seviye 30 civarlarındaki oyuncular tarafından erişilebilecek şeylerdi.

Önceki hayatında bu gibi alan etkili saldırılar pek de ölümcül değildi. Düzgün bir siper bulunduğunda, Seviye 20 oyunculara en fazla 50 hasar verirdi. Nie Yan da zaten direkt olarak saldırıya maruz kalmadığı müddetçe 200 civarı can kaybedeceğini tahmin etmişti.

Patlamanın alevleri dindiğinde Nie Yan bir kez daha çıkışa yöneldi.

Cehenneminin düzeni bozulmuş, kafası karışmıştı. Büyük bir alan etkili beceri kullanmanın sonucuydu bu. Birkaç saniye geçtiğinde becerinin yan etkilerinden kurtuldu. Burası normalde Cehenneminin en zayıf olduğu zamandı. Yaratık bu haldeyken oyuncular en güçlü becerilerini kullanarak işi bitirmeye çalışırlardı. Nie Yan ise bu zamanı yaratıktan kaçmaya kullanmıştı. Aralarına on metreden fazla mesafe eklemişti. Yaratık öfkeyle kükreyip kovalamaya devam etti. birkaç saniye daha süren kovalamacanın ardından Nie Yan çıkışa ulaşmıştı. Nie Yan dışarı çıkınca Cehennemi de ilgisini kaybetti. Yuvasını işgal eden bir yabancı olmadığından yerine geri döndü.

Nie Yan dışarı adımını attığında yüzüne vuran serinlikle rahatladı. Derin bir nefes alıp çantasına attığı Bilgelik Bölümü’nü çıkardı.

Nie Yan karakter sayfasını açtı. Bilgelik Bölümü Büyücü sınıfları için tasarlandığından ona fazla etkisi olmamıştı. Bölümün etkileri Büyücüler için olağanüstü bir güçlendirme sağlıyordu. Bölümdeki iki beceri bile Büyücüler için tasarlanmıştı.

Ana hedefi altı bölümü de toplayıp Düzen Kitabı’nın ilk cildini tamamlamaktı. Yani Bilgelik Bölümü’nün pek faydası olmasa bile bunun önemi yoktu. Bölümü tekrar çantasına atıp Kamuflajı etkinleştirdi ve gözden kayboldu. Herkes büyük bir hızla seviyelerini yükselttiğinden, bölgeye gelen oyuncular vardı. Nie Yan’ın gizli kalması büyük önem arz ediyordu.

Sonraki durağı Işık Manastırıydı. Burası Düzen Kitabı’nın ilk cildinden en iyi bölümün saklandığı yerdi. İlk bölüm olan Adalet Bölümü buradaydı!

Işık Manastırı oldukça uzak olduğundan oraya koşmayı, bu sırada yol boyunca bulduğu kilitli sandıkları açmayı planlıyordu. Kilit Açma Uzmanı becerisini böylece geliştirebilirdi. Şu anki uzmanlık puanına baktı.

Kilit Açma becerisi, bütün beceriler içerisinde yükseltmesi en zor olanıydı. Bir Hırsız olarak bu beceri olmazsa olmazıydı. Kilit bile açamayan Hırsız mı olurdu? Nie Yan sandıkların yerlerini bildiğinden iki saat içerisinde on iki sandık bulmuştu.

Kilit Açma Uzmanı becerisindeki rütbesini Kıdemsizden Ortaya getirebilmesi için 100 kilit açması gerekiyordu. Sıradan oyuncular o kadar kilit açmak için bir aya ihtiyaç duyarlardı. Yabanda kilitli sandık bulmak zor işti. Bu zorluğa rağmen sıradan oyuncular bile Seviye 30 olmadan Kilit Açma becerilerini geliştirecek zamana ve fırsata sahip oluyorlardı. Zindanlarda bulunan sandıkların birçoğu yeniden doğuyordu. Medusa’nın İni veya Sosil Vadisi zindanlarını temizleyen bir takım, üç veya dört tane kilitli hazine sandığı bulabilirdi.

Sıradan oyuncular bir aya ihtiyaç duyabilirdi, fakat Nie Yan için bu süre çok uzundu. Makine gibi Seviye 30 altında sandık bulduğu anda açıyordu. Açtıklarının çoğunluğu Gümüş kademe veya altıydı. Birkaç defa Altın sandıklara denk geldiği de olmuştu. Kara Altın sandıklardan ise bir tane bile bulamamıştı. Sandıklardan bulduğu eşyaların çoğu sağlam özelliklere sahipti. Onu en çok heyecanlandıran şey ise bulmuş olduğu birkaç tarifti. Her bir tarif, ceplerine akacak altın demekti!