Bölüm 157: Göklerce Övülen Dahi

avatar
4904 40

Rebirth of the Thief Who Roamed the World - Bölüm 157: Göklerce Övülen Dahi


 


Nie Yan Guo Huai’ye ele geçirilen ekipmanlar arasında göz koyduğu bazı ekipmanlar olduğunu bildirdi. Bunlar şu an kullandığı ekipmanlardan daha kalitelilerdi. Sosil Vadisi ve Medusa’nın İni’nden düşmüşlerdi. Kendisi için istediği Hırsız ekipmanları dışında Tang Yao ve Yao Yao için bazı Esrarlı Büyücü ve Kutsal Büyücü ekipmanları da istemişti. Ekipmanları geliştiğine göre avlanmaları da çok daha kolay olacaktı. Aynı zamanda çantasında yer açmak için geri göndermesi gereken eşyalar vardı.

 

Üzerindeki en iyi eşyalar bazı aksesuarlar ve de pazarda satılmayan özel eşyalardı. Ancak eldivenleri, omuz siperlikleri gibi ekipmanları, Muzaffer Dönüş oyuncularının ekipmanlarından daha kötüydü.

 

Yıldızlı Gece İksir Dükkanı şimdiye birkaç Orta Sağlık ve Mana İksiri üretmiş olmalı. Birini dükkana gönderip iksirleri aldır. Ardından güvendiğin biriyle bana yolla. Tercihen Hırsız getirse sevinirim.Nie Yan’a göre kurye rolüne Hırsızdan daha uygunu bulunamazdı. Hem Hırsızlar doğal olarak hızlılardı.

 

Tamamdır, bana koordinatlarını gönder. Loncadan biriyle istediklerini yollarım.


38528.59683

 


Yakında biri malzemelerle birlikte orada olacak. Gönderdiğim kişinin adı Güneş. Biri gizlice yaklaşacak olursa aklında bulunsun. Ayrıca sürekli aynı yerde durmayın. Muzaffer Dönüş yerinizi bulabilir.Guo Huai, arkadaşlarının güvenliğinden endişe duyuyordu. Çiçeği burnunda loncaları, o ikisinin başına bir şey gelmesi halinde dağılabilirdi.

 

Nie Yan şok olmuştu.Bir saniye, aynı yerde fazla kalmayın demeden önce ne demiştin?



İstediklerini getirmesi için Güneş’i yolladım. Bir de Muzaffer Dönüşe dikkat edin. Niye sordun hayırdır?



Tekrar soruyorum. Oyuncunun adının Güneş olduğuna emin misin?



Eminim tabii. Kurulduktan hemen sonra loncaya katılanlardan biri. Ne kadar güvenilir olduğunu sorarsan, 600 liyakat puanı ile loncadaki en güvenilir kişi olduğunu söyleyebilirim. Hem de daha 15 yaşında. Geçenlerde bana Tang Yao’nun hayranı olduğunu ve onunla tanışmak istediğini söylemişti. Çocuk Seviye 30 mobları avladığını öğrendiğinden beri Tang Yao’ya taktı. En önemlisi de gerçekten çok yetenekli. Normalde Seviye 10’du ama kurtarma operasyonuna gönüllü olduğundan Seviye 7’ye düştü. Ölmeden önce Muzaffer Dönüş elitlerinden üç tanesini harcadı. Bence yetiştirmeye değer bir oyuncu. Sen niçin sormuştun?Guo Huai’nin kafası karışıktı. Güneş 15 yaşında saf bir delikanlıydı. Başka bir loncanın casusu olması düşük bir ihtimaldi. Kurtarma operasyonunda loncaya olan yüksek bağlılığını kanıtlamıştı.

 

Nie Yan sakinleştikten sonra cevap verdi.Önemli bir şey yok. Güneş’i gönderebilirsin.Önceki hayatındaki harika oyuncuyla mı karşılaşacaktı bilmiyordu. Üç defa art arda arena şampiyonu olan efsanevi Gölge Dansçısı Güneş, dahi Hırsız olarak anılıyordu. Nie Yan bir süre daha düşünüp zamanın uygun olduğuna kanaat getirdi. İnanç piyasaya sürüldüğünde Güneş’in 15 yaşında olması gerekiyordu. Yaşına rağmen bu delikanlı birkaç aya kadar yeteneğiyle oyuncuları adeta büyüleyecekti. PvPlerinden çok sayıda görüntü resmi web sayfasında yer alıyordu. Hırsız sınıfı tanıtımında onun görüntüleri kullanılarak, sınıfın nasıl oynanacağına dair eğitimler hazırlanıyordu. Hırsız oynayan veya oynamak isteyen diğer pek çok kişi gibi Nie Yan da onun görüntülerinden çok şey öğrenmişti. Ancak bu efsanevi kişilik şu anda onun ayak işine bakan loncadaki kardeşlerinden biri olmuştu. Göklerin bile övdüğü dahi, getir götür yapıyordu. Kader ne garip şeydi…

 

Güneş’in loncaya katılacağı kırk yıl düşünse aklına gelmezdi. Kurtarma operasyonundaki üstün başarısı sayesinde Guo Huai’nin de gözüne girmişti.

 

Bir söz vardır: “Altın yere düşmekle değer kaybetmez.” Ancak altın bu defa yere değil Nie Yan’ın cebine düşmüştü.

 

Güneş şu anda 15 yaşında bir gençti. İlk bakışta sıradan görünüyordu. Fakat yetenek denen şey, farklı durumlarda ortaya çıkıp kişinin değerini gösterirdi. Güneş de kurtarma operasyonunda yeteneğini kanıtlamıştı.

 

Yılların deneyimine sahip oyuncuları bile kendilerine hayran bırakacak nice genç yetenek vardı. Gölge Dansçısı Güneş de bunlardan biriydi. Pek çok genç dahi, isimlerini İnanç kitaplarına altın harflerle yazdırmışlardı.

 

Bu olağanüstü dâhiler gelişip hiç kimsenin göz ardı edemeyeceği güçlere dönüşeceklerdi. Güneş’in sadakatini kazanabilirse lonca için inanılmaz bir iş başarmış olacaktı.

 

Güneş’in gelmesini beklerlerken Nie Yan, Tang Yao ve Yao Yao, çalıların arkasına saklanıp muhabbet ederek zaman geçiriyorlardı.

 

Seviye İhmali +1 özellikli iki parça ekipman hazineye eklenmişti. Esrar Perin kadar olmasa da işimizi kolaylaştıracaklarına şüphe yok. Pullu Kurbağa avlarken o ekipmanları kullanman iyi olur.” Nie Yan kendine de Seviye İhmali özellikli bir set bulup bulmama konusunda kararsızdı. Gelecekte bazı yaratıkları avlarken bu özellik işine yarayabilirdi.

 

Oyunun ileri aşamalarında gelişim hızları azalacağı zaman, oyuncular belirli mobları avlamak için, PvP için veya çeşitli amaçlarda Ateş Direnci, Yıldırım Direnci gibi bir özelliğe karşı direnç veren set ekipmanlar toplarlardı. Ancak bu genelde Seviye 100 civarlarında yaşanırdı.

 

Aynen.” Tang Yao hala Esrar Perisine yanıyordu. Şu an için eski vurdumduymaz haline dönmesi mümkün görünmüyordu.

 

Yao Yao, Yu Lan ve diğerleri ne yapıyorlar?

 

Bazıları bütün ekipmanlarını kaybetti. Bazıları da bayağı bir seviye düştü. Şu anda moralleri bozuk. Takım adına senden özür dilememi istediler.”

 

Nie Yan şaşırdı. “Özür mü? Niçin?

 

Ne olursa olsun, olayın asıl sorumluları bizleriz. Seni satan kişi bizim takımımızın bir üyesi. Gerçi artık takımın bir parçası değil.”

 

Bunun takımınızla ne alakası var? O kişi kendi istekleri doğrultusunda hareket ediyordu.” Nie Yan gülerek cevapladı. Yu Lan’ın takımı işi fazla abartıyordu. Ancak bazı oyuncular takımlarının itibarlarına gerçekten büyük önem veriyorlardı. Hepsi bir bütünün parçası olduğundan, takımdan birinin kazancı bütün takıma yansırdı. Takımdan biri böyle bir işe bulaşırsa bütün takım itibar kaybederdi. “Takımınıza 3000 liyakat puanı veriyorum. Lonca hazinesinden ihtiyaçları olan ekipmanları alabilirler.

 

Nirvana Alevi… Teşekkür ederim.” Yao Yao minnettardı. Bu puanlar ile Yu Lan ve diğerleri ekipman konusunu dert etmek zorunda kalmayacaktı. Tekrar kasılarak birkaç güne önceki seviyelerine dönebilirlerdi.

 

Nie Yan eliyle geçiştirdi. Yu Lan’ın takımı şu anda lonca içinde önemli bir güçtü. Onlara iyi davranarak loncada kalma isteklerini perçinleyip loncaya çalışmalarını sağlayabilirdi.

 

Yao Yao ile muhabbet ederlerken garip bir şey hissetti.

 

Etrafta bir Hırsız vardı!

 

İlerdeki çalıları gözüyle tarayıp Kamuflajı etkinleştirdi. Yüksek Sezgisi ile düşmanın geldiği yönü bulmakta zorlanmamıştı.

 


Oyuncunun Sezgisi, rakip Hırsızın Gizlenmesine eşit olduğunda, Hırsızı güç bela sezebilirdi. Nispeten dikkatli oyuncular gizli saldırılara karşı bile direnebilirdi. Fakat Hırsızın yerini asla saptayamazdı. Şayet oyuncunun Sezgisi, rakip Hırsızın Gizlenmesinden yüksekse, Hırsızın yaklaştığı yönü kestirebilirdi. Ancak oyuncunun Sezgisi, Hırsızın Gizlenmesinin çok üstündeyse, Hırsızın tam yerini bulabilirdi.

 

Nie Yan Hırsızın bulunduğu bölgeyi tespit etmişti. Ama tam yerini henüz bulamamıştı.

 

Hakikat Gözü!

 

Ansızın yayılan parlaklıkla birlikte gözleri kırmızıya büründü. Çok geçmeden yakındaki bitkilerin arasında gizlenen kişiyi görmüştü.

 

Yavaşça yaklaştı. Gölgeler içinde gizlenerek ilerliyordu.

 

Rakip Hırsız bir şey arıyor gibi görünüyordu. Karşısındaki kişilerin Sezgileri, kendi Gizlenmesinden çok daha düşük olduğundan yerinin bulunması imkansıza yakındı. Tabii, yerini belli edecek bir hata yapmadığı sürece…

Nie Yan Boğucu Vuruş ile rakip Hırsızın kafasına hançerini savurdu.

 

Hırsızın tepkisi gayet hızlıydı. Saldırıyı hissettiği anda yuvarlanarak atlatmaya çalıştı. Ancak Nie Yan’ın hançeri yılan misali kıvrılarak hedefini takip etti ve Hırsız daha yuvarlanmanın ortasındayken başının arkasından Boğucu Vuruş ile vuruldu. Bu saldırı sonucu sersemlik durumuna girdi.

 

Hırsızı sersemleten Nie Yan, öne geçip Hırsızın yüzüne baktı. Bu yüzü tanıyordu. Geçmişte izlediği onca görüntüden sonra tanımaması garip olurdu zaten. Hırsız, Güneş’ti. Gerçi şu anda yaşından ötürü eski olgun hali yoktu ama yüz hatları hemen hemen aynıydı.

 

Nie Yan hançerini kınına sokup Güneş’in sersemlikten uyanmasını bekledi. Güneş uyanıp onu gördüğünde hançerini kaldırıp saldırmaya hazırlandı.

 

Ben Nirvana Alevi.” Nie Yan Güneş’i süzerken kendini tanıttı. Kısa saçlı, temiz yüzlü bir gençle karşı karşıyaydı. Tek bakışla herhangi biri Güneş’in daha çocuk denecek yaşta olduğunu anlayabilirdi.

 

Güneş hemen toparlanıp saygılı bir üslupla konuştu. “Demek sizsiniz. Uyanık Salyangoz size bazı ekipmanları teslim etmemi istedi.”

 

Bu utangaç çocuğun gelecek 7-8 yıl içerisinde herkesin gıpta ile baktığı eşsiz bir Hırsız olacağını söyleseler kimse inanmazdı.

 

Teşekkürler.

 

Ne demek. Nirvana Alevi abi, az önceki Boğucu Vuruş harikaydı! Nasıl yaptığını bana da öğretir misin?” Güneş beklenti dolu bakışlarını Nie Yan’a yöneltmişti. Oyuna başladığı andan bu yana, ilk defa bir Hırsızın karşısında bu kadar güçsüz hissediyordu.

 

Nie Yan güldü. “Sezgim ve Gizlenme çok yüksek. Bu sayede seni bulup takip edebildim.

 

Güneş başını sallayıp ciddi bir tonla devam etti. “Eğer sadece Sezgi ve Gizlenmenin yüksek olmasıyla alakası olsa böyle hazırlıksız yakalanmazdım. Hırsızın Kamuflaj esnasında varlığını tamamen gizleyebilmesi mümkün değil. Bizler tanrı değiliz. Bana saldırdığın zaman ben daha harekete geçmeden sen benim nereye gideceğimi anlamıştın. Bence bu yetenekle alakalı bir durum.

 

Nie Yan biriyle dövüşürken, önceki hayatından gelen saldırı ve pozisyon tekniklerini artık farkında olmadan kullanıyordu. Hırsız yaptığı en ufak harekete bile dikkat etmesi gerekiyordu. İşte tam da bu yüzden ustalaşması en zor sınıf Hırsızdı. Nie Yan ustalaşmak için harcadığı acı verici saatlerin sayısını çoktan unutmuştu. Savaş içgüdüleri artık kas hafızasına yazılmıştı. Pratik yapa yapa nihayet mükemmeliyeti yakalamıştı. Önceki hayatında onunla aynı seviyede en az otuz Hırsız daha vardı. Fakat şu anki yeni oyunculara göre kabiliyetlerinin eşi benzeri yoktu.

 

Nie Yan Güneş’ten önceki hayatında hissettiği o ağırbaşlı Hırsız havasını hissedebiliyordu. Olağanüstü gözlem kabiliyeti ve ciddi tavırları, savaşlardan edindiği tecrübe yığınıyla birleşince ortaya eşsiz bir Hırsız çıkmıştı.

 

İçinden bir his Güneş’in ortaya çıkışının, gelişmesine yardımcı olacağını söylüyordu. Önceki hayatında Gölge Dansçısı olmaktan yalnızca bir adım uzaklıktaydı. Yeteneğini birazcık bile geliştirmek konusunda inanılmaz zorluklar yaşamıştı. Son adımı atacak seviyeye gelemediğinden, önündeki engeli aşamamıştı. Ancak Güneş Gölge Dansçısı olması kesin olan bir yetenekti. Er ya da geç olgunlaşıp herkesin hayranlık duyduğu rakip tanımaz bir Hırsız olacaktı. Eğer Güneş’le birlikte gelişirse önceki hayatında bilmediği şeyler öğrenebilirdi.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43990 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr