Bölüm 145: Seviye Patlaması

avatar
5429 41

Rebirth of the Thief Who Roamed the World - Bölüm 145: Seviye Patlaması


 

Seviye Hiçe Sayımı denk geldiğinde, Tang Yao’nun büyüleri 100 üzerinde hasar veriyordu. Onun haricinde hasar değerleri 10 civarındaydı. Buna rağmen, saniye başı hasarı oldukça yüksekti. Büyüleri az hasar vermesine rağmen, büyü sayısı ile aradaki farkı kapatıyordu.

 

Lord sınıf Pullu Kurbağanın canı sürekli olarak azalıyordu. Azalış yavaştı, ama Nie Yan ve Tang Yao, yolun sonunu görebiliyorlardı.

 

Bu Seviye 30 bir Lorddu!

 

Elitlerle mukayese edilemezdi!

 

Önceki hayatında, bir oyuncu Lord sınıf bir yaratıkla karşılaştığında hemen loncasına haber verirdi. Yüzlerce oyuncu Lord sınıf yaratığı öldürmek için bölgeye sevk edilirdi. Çünkü bu Lord sınıf yaratıklar, nice büyük lonca savaşının sebebi olmuştu. Lord sınıflar, öldüklerinde genellikle Kara Altın kademe ekipman düşürürlerdi. Öldüren eğer çok şanslıysa, Efsanevi ekipman parçası bulması bile mümkündü. Hiç şansı olmayan biri dahi, sattığında zengin olmasını sağlayacak bir Altın kademe ekipman düşürürdü.

 

Tang Yao’nun amansız saldırıları ile Lord sınıf Pullu Kurbağanın canı düştükçe düşüyordu. %99.9… %99.8…

 

Hız son derece düşük olsa da, Tang Yao ve Nie Yan’ın keyfi yerindeydi.

 

Yaratığı öldürdüklerinde düşen eşyalar yalnızca ikisinin olacaktı. Acaba ne kadar tecrübe kazanacaklardı?

 

Nie Yan, bu sorunun cevabını bilmiyordu. Önceki hayatında en güçlü halindeyken bile kendisinden yüksek seviyeli bir Lord şöyle dursun, iki kişiyle herhangi bir Lord sınıf yaratığı hiç öldürmemişti. Ancak şu anda, önceki hayatında cüret edemeyeceği başarılara imza atıyordu!

 

Nie Yan, Lord sınıf yaratıklar ne kadar tecrübe verir? Bu kurbağa çok zorlu. Elit sınıflara göre on kat daha fazla canı var.” Tang Yao heyecandan titriyordu. Kazançlarını hayal dahi edemiyordu.

 

Acaba kaç seviye atlayacaktı? Bir? İki? Yoksa daha mı fazla?

 

Muhtemelen iki veya üç seviye atlarsın. Saldırıya odaklan. Yavaşlarsan canı dolmaya başlar.” Neyse ki Tang Yao’nun büyü gücü oldukça yüksekti. Seviye Hiçe Sayımının da desteğiyle, yaratığa verdiği hasar etkileyici seviyelere çıkıyordu. Onun yerinde başka bir Büyücü olsaydı, Lord sınıf Pullu Kurbağaya çizik atamazdı.

 

Merak etme. Saldırıyı hiç kesmiyorum.

 

Tang Yao, önceki haline göre bayağı gelişmişti. Böyle basit bir işte çuvallama ihtimali yoktu.

 

Gelecek sefere Büyü Gücü İksiri hazırlasam iyi olur. Tang Yao’nun Büyü Gücü arttığında, mobları avlamak çok daha kolay hale gelecekti. Lakin bu iksirler pahalıydı. Büyü Gücü +20 etkili iksirlerin şişe fiyatı 3 gümüştü. Etkileri daha güçlü olanların fiyatları daha yüksekti. Gerçi Nie Yan için para önemli değildi de, iksirleri oyunun şu aşamasında bulmak zordu. Bunların satışa çıktığı ender rastlanan olaylardandı.

 

Düşünürken bir yandan da Pullu Kurbağanın hareketlerini gözlemliyordu. Tang Yao yüksekten saldırdığından, yaratık saldırganını bulamıyor ve şaşkın şaşkın etrafı tarıyordu. Arada bir dolaşıp tekrar sabit halde bekliyordu. Nie Yan’ın arbalet kullanırken menzili Tang Yao’dan daha fazlaydı. Yaratık Tang Yao’dan uzaklaşır veya ona fazla yaklaşırsa, Nie Yan arbaletini kullanarak yaratığın pozisyonunu ayarlıyordu. Arbaletini zemin seviyesinden ateşlediğinden, yaratık okların geldiği yöne hareket ediyordu. Fakat ilk ateşlenenlerden sonra başka ok gelmeyince, birkaç metre ilerleyip duruyordu. Bu şekilde Pullu Kurbağa ne uzaklaşabiliyor, ne de yaklaşabiliyordu.

 

Patronun canını azaltırlarken, Nie Yan’a bir çağrı geldi. Arayan Hao Cheng’di.

 

Merhaba, nasıl gidiyor? Tang Yao’nun Seviye 15’e ulaşmasına ne kadar kaldı?

 

Tahminen üç saat.

 

Gerçekten mi? Bayağı zaman varmış. Gerçi kasılmak kolay iş değil. Muhtemelen sizin seviyenizde çok fazla tecrübe gerekiyordur. Her neyse, loncayı kuruyoruz. Şu anda müzayede evinin orada alım yapıyoruz. 1000 kişiye ulaştık bile. Başvuranların arkası kesilmiyor. Ama hazine hala boş olduğundan, millet endişelenmeye başladı. Yakında hazineyi dolduracağımızı söyledim. Şimdilik herkes beklemede. Hazineyi bir an önce kurmazsak, birkaç güne kalmadan herkes ayrılmış olur.Loncanın ilk üyeleri çok önemliydi. Loncaya katılmakla doğru olanı yaptıklarını hissederlerse, arkadaşlarını da loncaya çağırırlardı. Güçlü elit üyeler ne kadar önemliyse, loncanın temellerini atan sıradan oyuncular da o kadar önemliydi.

 

Nie Yan bir süre düşünüp cevapladı.「Katılanlara yakında büyük faydalar sağlanacağını duyur. Şimdilik Yıldızlı Gece İksir Dükkanına gidip indirimli alışveriş yapabilirler. 100 liyakat puanı olan üyeler, 30 bakıra kadar olan alımlarında %5 indirim alacaklar. 500 liyakat puanı olanlar da 1 gümüş 50 bakıra kadar olan alımlarında %5 indirim alacaklar.Bu sayede hem dükkanına iş çekmiş olacak, hem de alım miktarını kısıtlayarak büyük loncaların yüklü mal alma ihtimalini ortadan kaldıracaktı. En önemlisi de, lonca üyelerinin liyakat puanı kazanmak için çalışmalarını sağlayacaktı.

 

Dükkanın sahibini tanıyor musun? 

 

Sen dediklerimi üyelere ilet yeter.   

 

Pekala, bu haber pek çok yeni üyeyi mutlu edecek.Yıldızlı Gece İksir Dükkanından indirim almak, loncaları için büyük nimetti. Şu anda Kalor’un en iyi iksir dükkanı Yıldızlı Gece İksir Dükkanıydı. Yüzden fazla Kıdemsiz Simyacı ve birkaç yüz tane Simyacı Çırağının çalışmalarıyla, Kalor pazarındaki iksirlerin %60’lık kısmı burada üretiliyordu. Varoşlar ortasında yükselen bu görkemli bina, kısa sürede Simyacıların kutsal toprakları olmuştu. Aklı olan Simyacılar buraya başvuruyor, hali hazırda sözleşmesi olan Simyacılar da, sözleşmelerini feshedip arkadaş tavsiyesiyle burada çalışmaya geliyordu. Hao Cheng daha önce Yıldızlı Gece İksir Dükkanının hiçbir loncaya indirim verdiğini duymamıştı. Aldıkları indirim sayesinde loncaya yeni katılan üyeler, arkalarında Yıldızlı Gece İksir Dükkanı gibi dev bir destekçinin olduğunu bilerek rahat edeceklerdi. Böyle güçlü bir destekçileri varken, loncanın onlara sağlayacağı imkanları nasıl sorgulayabilirlerdi?

 

Hao Cheng bu haberi hızla yaydı.

 

Nie Yan ve Tang Yao, hala Pullu Kurbağayı öldürmeye çalışıyorlardı.

 

Bu sırada Gök Kıran da zindandan yeni çıkmış, Muzaffer Dönüş karargahına dönüyordu.

 

Gök Kıran, yanındaki Mandalina’ya döndü. “Ne durumdayız? Genç Atmaca’yla ilgili yeni bir şey bulabildik mi?

 

Evet, oldukça sıradan bir takıma üyeymiş. Kara Alev Ormanı’na bile girememişler. O takımla en son iki gün önce görülmüş. Şu sıralar ortalıktan kaybolmuş. Yani nasıl bu kadar hızlı kasıldığını henüz öğrenemedik.

 

Anlıyorum. Muhtemelen güzel kasılma noktası bulmuştur. Bulduğunuz anda nerede kasıldığını söyletin.

 

Chen Bo adında bir oyuncudan ilginç bir bilgi aldık. Görünüşe bakılırsa Nirvana Alevi ve Genç Atmaca yakın arkadaşlarmış.

 

Nirvana Alevi…” Bu ismi duyduğunda Gök Kıran’ın keyfi kaçtı.

 

Raporlarda Genç Atmaca’nın Parlak Kutsal Alevle birtakım sorunlar yaşadığı da yazıyordu.

 

Ee? Sonuç ne?

 

Parlak Kutsal Alevden birkaç düzine oyuncu, Levin Tepeleri’nde Genç Atmaca ve arkadaşlarını kıstırmış. Bütün arkadaşları öldürülmüş olmasına rağmen Genç Atmaca hayatta kalmış. Sonra da Nirvana Alevi ortaya çıkıp onu kurtarmış. Kurtarırken de 6-7 kişiyi öldürmüş. Dian Cang da öldürdükleri arasındaymış. Ateş Çapkını Setini Nirvana Alevi’ne kaptırmış.” Mandalina’nın içi ürperdi. Anlaşılan Nie Yan’ın ilk kurbanları onun takımı değildi.

 

Tek başına mı?” Gök Kıran şaşkın bir ifadeyle sordu. Loncasının, Parlak Kutsal Alevle arkadaşlık ilişkileri olduğu söylenebilirdi. O yüzden bu meseleyi daha önce duymuştu. O zamanlar yalnızca Dian Cang’ın ölüp, ekipmanlarına başka birine kaptırdığını söylemişlerdi. Kim bilirdi ki Dian Cang’ı öldüren kişi Nirvana Alevi olduğunu.

 

Evet, tek başına. Parlak Kutsal Alev, Nirvana Aleviyle baş edemeyince, kuşatmadaki adamlarını geri çekmiş.”

 

Gök Kıran düşüncelere daldı. Eğer gerçekten Nirvana Alevi’yle bağlantılıysa, bundan sonra Genç Atmaca meselesine özen göstermesi gerekiyordu.

 

Mandalina tam bir şey söyleyecekken durdu.

 

Gök Kıran göz ucuyla onu yakalamıştı. “Söyleyecek bir şeyin varsa konuş.

 

Bence Nirvana Alevi’nin başına koyduğumuz ödülü geri çeksek iyi olur. Lonca üyelerimiz ona rastlarlarsa, korkarım ki sonları iyi olmayacak.

 

Gök Kıran’ın verdiği tepki, Mandalina’yı korkuttu.

 

Tahminime göre, Genç Atmaca ve Nirvana Alevi şu anda birlikteler.

 

Sence seviyeleri de aynı mıdır?

 

E-evet. Lider sıralamasında görünmemesinin sebebi muhtemelen gizli kalmak istemesidir. Bizimle karşılaştığında Seviye 11’di.

 

Gök Kıran bir süre hiçbir şey söylemedi. “Nirvana Alevi’nin başına koyduğumuz ödülü geri çek. Sonra bana Chen Bo denen oyuncuyu getir.”

 

Chen Bo mu? Neden?

 

Orası seni ilgilendirmez.

 

Anlaşıldı.

 

Ormanın derinlerinde, Nie Yan ve Tang Yao aynı düzenle çalışmaya devam ediyorlardı. Lord sınıf Pullu Kurbağanın canı kaplumbağa hızında azalıyordu. Öyle yavaştı ki, canı tamamen bitene kadar sanki yıllar geçecekti.

 

Lord sınıf yaratıklar, çoğu oyuncunun hayal edemeyeceği kadar güçlülerdi. Normal mobları avladıkları yöntemlerle, 10.000 tane Seviye 10 oyuncu bir araya gelse bile Seviye 30 bir Lordu öldüremeyebilirdi.

 

On saat geçmiş, Nie Yan çantasındaki Duman Tozlarını birbiri ardına kullanmıştı. Tang Yao’nun asasını tuttuğu kolu iyice uyuşmuştu. Kolu her an düşecek gibiydi. Ama artık sona gelmişlerdi. Lord sınıf Pullu Kurbağanın azıcık bir canı kalmıştı.

 

On saattir uğraşmamıza rağmen soysuzu hala öldüremedik. Artık o ölmezse ben öleceğim!

 

%2 kaldı. Ha gayret, sonlara geldik.

 

Pullu Kurbağanın canı %20’nin altına düştüğünde öfke durumuna girmiş, etrafa çok sayıda alan etkili saldırı yapmıştı. Fakat ağaçlar dışında bir şeye zarar verememişti. Aslına bakılırsa, savaşın başından beri düşmanının nerede olduğunu bulamamıştı.

 

Nie Yan’ın sözleriyle Tang Yao hızını artırdı. Kalbi hızla çarparken, aklında tek bir düşünce vardı. Seviye atlayacağım… Seviye atlayacağım… Seviye atlayacağım…

 

Son bir Esrarlı Alev Patlamasıyla, Lord sınıf Pullu Kurbağanın kalan canı da tükendi. Acıyla inleyerek yere yığılırken, toprağı kızıl kanıyla boyadı.

 

Nie Yan ve Tang Yao’dan göz alıcı bir ışık yükseldi.

 

Nie Yan neşeli melodiyi iki defa duydu. Yani iki seviye birden atlamıştı. Lord sınıf Pullu Kurbağadan kazandığı tecrübe, onu Seviye 14’ten direkt olarak Seviye 16’ya taşımıştı. Daha büyük katkı sahibi olan Tang Yao ise, tecrübeden aslan payını alıp Seviye 17’ye yükselmişti.

 

Ne kadar seviye atladığını görünce Tang Yao donakaldı.

 

Seviyesini yanlış gördüğünü düşünerek Nie Yan’a sordu.Nie Yan… Ben gerçekten Seviye 17 miyim?

 

Evet. Nie Yan gülümseyerek Pullu Kurbağanın yerde yatan cesedine yaklaştı. Acaba bu Seviye 30 Lord sınıf yaratıktan ne düşmüştü? Cesedin etrafını iyice aradıktan sonra bir yüzük, deri zırhlar, bir tarif ve 2 altın buldu.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43988 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr