Nie Yan Kalor’dan çıkıp Pullu Kurbağa bölgesine koşmaya başladı. Elitler de yeniden doğmuş olmalı.

「Dikkatli ol. Ben gelene kadar yaratıklara yem olma.」Tang Yao’nun yalnız olması tehlikeliydi.

「Endişelenme. Etrafta hiç yaratık görmedim. Tamamen güvendeyim.」

「Koordinatlarını versene.」 

「23828.23875.385」 

Nie Yan koordinatlara gidip Tang Yao’yla buluştu.

“Duman Tozu mu aldın?” Dün o kadar kullandıktan sonra fazla kalmamış olmalıydı.

“Aynen.”

Tang Yao, bu eşyalara harcanan paraları düşündükçe garip hissediyordu. “Seviye 30 yaratıkları öldürmek pahalıya patlıyor.”

“Yaratıkları öldürerek her türlü geri kazanırız. Dün düşen tarifleri hatırlıyor musun? Onları Yıldızlı Gece İksir Dükkanı’ndaki Simyacılara verdim. İkinci katta üretime başladıktan sonra, dükkana günlük birkaç altın kazandıracaklar. Kullanabileceğimiz kaliteli eşyalar bulabilsek çok daha iyi olabilir.”

“Dükkan o kadar kazandırıyor mu?” Tang Yao’nun aklı almıyordu. Birkaç tarifle nasıl o kadar para kazanabilirdi?

“Tabii.”

“O zaman daha fazla tarif bulmalıyız! Tariflerle para içinde yüzebiliriz!” Elit yaratıkların eşya düşürme oranları yüksekti. Simya tarifleri de, en çok Pullu Kurbağa gibi hayvan tipi yaratıklardan düşüyordu. Hızlı bir hesapla, gün boyu Elit ve Alt Elit yaratık avladıklarında en azından üç tarif düşürebileceklerini anladı.

İkili en yakın Elit Pullu Kurbağanın yerine yöneldi. Vardıklarında dünkü yöntemin aynısını uyguladılar. Nie Yan Duman Tozunu kullandı, Tang Yao da Pullu Kurbağa üzerine büyü yağdırdı.

Yarım saat içerisinde yaratığı öldürdüler.

“Seviye atlamana ne kadar kaldı?” Tang Yao bu defa seviye atlamayınca Nie Yan şaşırmıştı.

“%1 kaldı sadece.”

“İyi, çok yokmuş. Gel hadi, diğerine gidelim.” Tang Yao’nun Seviye 15’e ulaşması, Gök Kıran’a ağır bir darbe indirecekti. Oyuncu kitlesine, Tang Yao’nun gücünün Gök Kıran’ı yerinden edebilecek seviyede olduğu kanıtlanmış olacaktı. Böylece, Guo Huai’ye gelen başvurularda patlama yaşanacaktı.

Nie Yan, loncaya alım yaparken fevkalade seçici olmaları konusunda Guo Huai’yi tembihlemişti. Başvurular arasında köstebek bulunma ihtimali vardı. Loncanın içinden, diğer büyük loncalara haber uçurulması sorun olabilirdi. Kurulum aşamalarında lonca ağır takip altında olacaktı. Bu sırada gelecek darbelere dayanamazlardı. Loncanın kendini koruyacak kadar gücü olduğunda, kapılarını herkese açabilirlerdi.

Ağaçların arasından sıradaki Elitin bulunduğu yere yürürlerken, ormanın derinliklerinden esen güçlü rüzgarla durdular.

Derinlerden bir ses yankılanıyordu. Bu ses Pullu Kurbağa sesiydi ama daha önce karşılaşmadıkları bir Pullu Kurbağaya aitti. Muhtemelen duydukları yaratık, Elitten daha güçlüydü!

Nie Yan bu sesi daha önce nerede duyduğunu hatırlamaya çalışıyordu. Çok geçmeden sevinçle bağırdı. “Bu, Lord sınıf Pullu Kurbağa!”

Bölgede bir Lord sınıf Pullu Kurbağa vardı ama tam konumu sabit değildi. Yani bulmaları şansa bağlıydı. Lakin genel konumu, iki dağdan herhangi birinin etrafındaki ormanlık alanın merkeziydi. Öldürüldükten sonra yeniden doğma süresi üç gündü.

“Seviye 30 Lord mu?” Tang Yao’nun rengi soldu. Daha dün, beklentilerinin ötesine geçerek Seviye 30 Elit Pullu Kurbağalar öldürmüştü. Bugün ise karşılarına bir Lord çıkıyordu. Şu ana kadar Ent Kralı dışında Lord sınıf yaratık görmemişti. Ve Ent Kralı, yalnızca Seviye 5’ti.

İkili sesin kaynağına yöneldi. Nihayet orman içindeki bir açık alanda gezinen dev boyutlardaki kırmızı renkli Pullu Kurbağayı gördüler. Her yanı siğillerle kaplı yaratıktan, kırmızı renkli bir aura yayılıyordu. Elit Pullu Kurbağalar bunun yanında cüce gibi kalıyordu.

Önceki hayatında burada Pullu Kurbağa avlayan oyuncular, en çok yaratıkların zehirlerinden çekmişlerdi. Canı 2000’in üzerinde olan Seviye 30 bir Dövüşçü bile, zehirlendiği anda Orta Panzehir içmediği takdirde, yaratıkların zehrine yenik düşerdi. Doğal olarak Lord sınıf Pullu Kurbağanın zehri çok daha kuvvetliydi.

Lord sınıf Pullu Kurbağa, daha zayıf Pullu Kurbağalara göre pasif durumdayken daha hantaldı. Biraz hareket ettikten sonra yeni yerinde uzun süre beklerdi.

Nie Yan Üstün Seziyi etkinleştirdi. Düne göre seviyesi yükseldiğinden, yaratığın seviyesini görebiliyordu.

Canı ne kadar yüksek!

“Aynı yöntem bunda da işe yarayacak mı?” Duman Tozu bunun üzerinde de etkili olursa, dünkü Elit ve Alt Elitler gibi sabit bir hedef haline gelecekti.

“Zor. Bunun Görüşünü 50 olarak hatırlıyorum. Duman Tozuyla 35’e düşürsek bile, saldırılarının menzili yetmez.” Bu durumda Tang Yao saldırıya geçtiğinde, yaratığın aggrosunu çekecekti.

Tang Yao boynundaki kolyeyi işaret etti. “Kolyem büyü menzilimi %10 artırıyor.”

“İyi, ama yetersiz. 33 metre menzille yaratığı öldüremezsin.”

“Başka yol yok mu?” Tang Yao vazgeçmek istemiyordu. Büyü menzilindeki birkaç metrelik değişimin önemsiz olduğunu düşünürdü. Şu anda aslında ne kadar önemli olduğunu anlıyordu.

Nie Yan düşünceliydi. “İmkansız değil, fakat çok zor. Araziden yararlanarak yaratığı öldürebiliriz.”

“Nasıl olacak? Anlat hele.”

“Yaratığı bir tepenin dibine çekmemiz gerek. Sen tepenin üzerine çıkıp saldıracaksın. Büyücü ile yaratık arasında yükseklik farkı olduğunda, farkın miktarına göre büyü menzili %10-50 arası artar.”

“Bu kadar mı? Ben de yine çılgınca bir şey söyleyeceğini sanmıştım. Dağların arasındayız. Uygun bir tepe bulmak ne kadar zor olabilir?”

“Çok hafife alıyorsun. Bu iş sandığın gibi kolay değil. Tepe yeteri kadar yüksek değilse %10 menzil bonusu kazanırsın. Böylece menzilin 36 metreye çıkar. Lord sınıf Pullu Kurbağanın Görüşü de 35. Bu fark altında yaratığa hiç yaklaşmadan büyülerini yapabileceğinin garantisini verebilir misin? Versen bile, ya yaratık aniden hareket ederse? Hata payın yalnızca 1 metre. Bu işi hatasız olarak ben bile yapamayabilirim. Aggroyu çekme riskini azaltmak için, %20 menzil bonusu alabileceğin kadar yüksek bir tepe bulmalıyız.”

Tang Yao, Nie Yan’ı dinledikten sonra başıyla onay verdi. Henüz bu işi başarabilecek kadar yetenekli değildi. Fazla yaklaşırsa, yaratık onu görürdü. Fazla uzaklaşırsa, büyüleri yaratığa ulaşamayabilirdi. Bu şekilde yaratığın canını azaltamazdı. Hata payının böylesine düşük olması, Tang Yao’yu engelliyordu. Yaratığı bir şekilde öldürmeyi becerse bile, kim bilir buna ne kadar zaman harcayacaktı. Beklenmedik bir durum gerçekleşip yaratık tarafından bulunursa, tek ihtimal ölümdü.

“Burada bekle. Ben uygun bir yer arayacağım.” Lord sınıf bir yaratık bulmuşken elinden kaçırmaya niyeti yoktu. Vereceği tecrübenin yanında, 10 altın değerinde eşya ve para da düşürecekti.

“Tamamdır.”

“Şu Orta Parıltı Tozunu da al. Olur da tehlikeye düşersen kullanırsın.”

Nie Yan bir Hız Parşömeni etkinleştirip ağaçların arasına daldı. Burası dağlık bir bölge olduğundan uygun bir yer bulması zor olmazdı. Ancak aradığı yeri uzaklarda bulursa, Lord sınıf Pullu Kurbağayı oraya kadar götürürken, yolsa ölme riski vardı.

Büklüm büklüm patikalardan ilerlerken birkaç tepeye rastlasa da, ya eğimleri fazlaydı, ya da boyutları küçüktü. Aradığı kriterde olmadıklarından bu tepeler elenmişti.

5-6 dakikalık arayışının sonucunda bir tepeye vardı. Tepenin eğimi uygundu. Uzunluğu dokuz metreydi. Tang Yao bu yükseklikten %30 menzil bonusu kazanabilirdi.

「Uygun bir yer buldum. 23228.23375.285 koordinatlarına gel.」

「Tamamdır, birazdan ordayım.」Tang Yao hedef koordinatlara vardığında önündeki tepeye boş boş baktı. “Burası mı?”

“Evet.”

“Oraya nasıl çıkacağım?”

Nie Yan, Palet Yüzüğünü çıkarıp Tang Yao’ya uzattı. “Bununla.”

Tang Yao merakli gözlerle yüzüğü baktı. Özelliklerini inceledikten sonra kendine hakim olamayıp bağırdı. “Bu yüzük harika! Her türlü engeli kolaylıkla geçebilirim!”

“Tırmanmaya başla. Yaratığı buraya getireceğim. Şuradaki ağaçları geçtiğimde Duman Tozunu kullanacağım. Ona göre saldırmaya hazır ol.” dedi ve Lord sınıf Pullu Kurbağaya koştu.

Tang Yao, Palet Yüzüğünü etkinleştirdi. Ellerinde aniden garip bir çekim kuvveti doğdu. Kayalara dokunduğunda, sanki elleri yüzeye yapışmış gibiydi.

“Güzel!” Tırmanmaya başladı. Zirveye vardığında doğrulup etrafını seyretti. Bu yükseklikten ormanın geniş bir bölümünü görebiliyordu.

Bu sırada Nie Yan da Lord sınıf Pullu Kurbağaya varmıştı. Menzile girdiğinde arbaletini çıkarıp üç ok ateşledi. Oklar hedefi bulmuşlardı ama aradaki seviye farkından ötürü hiç hasar verememişlerdi. Yaratığın başının üzerinden ıska yazıları fırlamıştı. Tang Yao gibi Esrar Perisi yoktu ki, saldırı gücünü artırıp seviye farkını görmezden gelebilsin.

Oklar hasar verememiş olsalar da, Pullu Kurbağayı harekete geçirmişlerdi. Yaratık Nie Yan’ı fark ettiğinde, vaklayarak üzerine sıçradı. Yaydan fırlayan bir ok kadar hızlıydı.

Nie Yan Sürat Kaçışını etkinleştirip kaçmaya başladı.

Bu beceri savaş esnasında kaçmak için idealdi. Oyuncunun üzerindeki yaratıkların aggrosunu da belli bir dereceye kadar dağıtabiliyordu. O yüzden yaratıkları çekerken bunu kullanmak pek doğru değildi.

Lakin Nie Yan’ın seçim şansı yoktu. Seviye 30 Lord sınıf Pullu Kurbağa, saldırıya geçtiğinde şimşek hızındaydı. Beceriyi kullanmamış olsa, saldırıyı atlatması da mümkün olmayacaktı.

Pullu Kurbağa, yere indiğinde hedefini yakalayamayınca, ağzını açıp çamur püskürttü.

Nie Yan, İpek Eğirici Yüzüğü etkinleştirip yakındaki ağaçlardan birine ağ fırlattı. Ağa sertçe asılarak, saldırıdan kurtulmayı başardı.

Çamur, önünde Nie Yan olmayınca güzergahındaki bir ağaca çarpmıştı. Çarptıktan hemen sonra, ağaçtan beyaz bir duman yükselmeye başlamıştı.

Nie Yan, arkasında Pullu Kurbağa ile ormanda koşuyordu. Yaratık durmadan çamur püskürtüyor, Nie Yan ağaçları siper alarak çamurdan sakınıyordu.

İki dakikalık tehlikeli kovalamacanın ardından, Tang Yao’nun bulunduğu tepeye vardılar.

Pullu Kurbağa bir kez daha sıçrayarak Nie Yan’ı altına almak istedi.

Nie Yan bu saldırıyı yana yuvarlanarak atlattı. Çantasından bir torba Orta Parıltı Tozu çıkarıp, pullu kurbağaya attı. Torba patlayıp göz alıcı ışık yayıldığında, Pullu Kurbağa görme yetisini kaybetti. Gözlerindeki acıyla inliyorken, etrafına rastgele saldırıyordu. Nie Yan, fırsattan istifade Duman Tozu torbasını çıkarıp patlattı. Etraf yoğun bir duman perdesiyle sarıldı.

Pullu Kurbağa görüşünü tekrar kazanmadan Nie Yan oradan ayrıldı. Ardından, tepenin üzerinde duran Tang Yao’ya işaret verdi.

「Başlayabilirsin.」

Nie Yan’dan işareti alan Tang Yao, büyüsünü hazırlamaya başladı. İlk kullandığı büyü Meteordu. Gökten, Pullu Kurbağanın üzerinde meteorlar yağarken, yaratığın üzerinden hasar değerleri fırlıyordu. Tang Yao hız kesmeden devam etti. Esrarlı Alev Patlaması! Esrarlı Ateş Topu! Esrarlı Füze! Büyülerin alevleri yüzünden Pullu Kurbağa yanıyor gibi görünüyordu.