Bölüm 138: Gök Kıran’ın Mağlubiyeti

avatar
4887 45

Rebirth of the Thief Who Roamed the World - Bölüm 138: Gök Kıran’ın Mağlubiyeti


 

Nie Yan, ölü Pullu Kurbağanın bedenine gidip, düşmüş olan Seviye 30 Altın kademe asayı ve Orta Simya Tarifini aldı.

 

Element Yakınlığı İksir Tarifi

Koşul: Orta Simyacı 

Özellikler: Elemental Büyü Hazırlanma Süresi −%10 

Malzemeler: Rüzgar Özü Otu, Dondurucu Jel, Yayılma Faktörü, Cıva 

 

Hala Yasta, Sessiz Nannan veya Kuş, hangisi ilk olarak Orta Simyacıya terfi ederse, bu tarifi öğrenip şişe başı 2 gümüşten satılacak şekilde üretime başlayabilirdi. Mevcut oyuncu seviyelerinde bu gayet güzel bir kazanç demekti. Kuş’a şahsi deposuna erişim izni vermişti. Zombi Ustabaşılardan düşürdüğü tarifler şu anda dükkanda olmalıydı. Muhtemelen Kuş, bu tarifleri birilerine ürettirmeye başlamış ve satışa hazırlıyor olmalıydı.

 

Yeni düşen iksir tarifi dükkanın gelir kapılarından biri olacaktı. Bu iksir, çok sayıda oyuncunun ilgisini çekecek, aynı zamanda dükkandaki diğer ürünlerin satışlarını da etkileyecekti. Yüksek seviyeli yaratıkları avlamanın tecrübe ve ekipman faydasının yanında, pazarda henüz ortaya çıkmamış iksir, hap ve diğer karışım tariflerini düşürme yönünden de faydası vardı.

 

Nie Yan tarifi çantasına atıp, Altın kademe asayı Tang Yao’ya verdi.

 

İkili ilerlerken Tang Yao’ya çağrı istekleri yağıyordu. Kaşlarını çattı ama çağrıları yanıtladı. Genelde karşı taraftan tiz bir çığlık sesi geliyordu.

 

Genç Atmaca, beni de yanında seviye atlamaya götür!

 

Uğraşamam. Seviye 50 bölgelerinde takılıyorum.Tang Yao, şaşırtıcı şekilde kızlardan gelen davetleri reddediyordu.

 

Seviye 50 bölgelerde kasılmak çok hızlı olmalı! Hadi ama, beni de götür!

 

Olmaz. Meşgulüm, kapatmam gerek.Tang Yao kim bilir kaçıncı konuşmasını da bitirdi. Kadınlar gerçekten bilmece gibilerdi. Seviye 20 bölgesinde kasıldığını söyleyip hava atarken kimse ona inanmamıştı. Lider sıralamasında ismi belirdikten sonra saçma bir yalan uydurmasına rağmen herkes inanmıştı. Çok döneklerdi! Bu tarz kadınlarla ilgilenirken hala mantıklı davranabiliyordu. Önemli bir işi olmadıkça onlarla zaman geçiriyordu. Ancak, sırtından geçinebileceklerini sanıyorlarsa büyük bir yanılgı içerisindeydiler.

 

Tang Yao her zaman böyleydi.

 

Çocukluklarından yetişkinliklerine kadar, Nie Yan Tang Yao’nun kişiliğini okumakta hiç zorlanmamıştı. Tang Yao, dışarıdan dönek bir yapıya sahip gibi görünse de hiçbir kadının hilesine körü körüne kanmazdı. Önceki hayatında da, bu hayatında da kişiliği hep aynıydı.

 

Tang Yao ıslıkla neşeli melodiler çalıyordu. Seviyesini yükselttikten sonra gevşemişti. Yu Lan gibi arkadaşları, seviye atlama hızıyla ilgili sorular sorduklarında, Nie Yan’la kasıldığını söylemesi, sorularının cevaplarını almalarına yetmişti. Nie Yan’la kasıldığına göre bu hız normaldi. Neticede, Nie Yan gibi biri, mantık çerçevesinde değerlendirilemezdi. Şu anda hepsi, Tang Yao’nun yerinde olmak istiyordu.

 

Tang Yao’nun seviyesi yükseldikçe, Pullu Kurbağalara vurduğu hasar da yükselmişti.

 

Alevler etrafa saçılırken üçüncü Elit Pullu Kurbağa da can vermişti. Tecrübe çubuğuna bakan Nie Yan, Seviye 13 olmasına az kaldığını gördü. Tecrübenin büyük çoğunluğu Tang Yao’ya gittiğinden, seviye olarak Nie Yan’ı geride bırakmıştı. Nie Yan ister istemez iç çekti. Aynı anda tek hedefe saldırabilen Hırsızlara göre, Büyücülerin seviye atlama hızı olağanüstüydü. Hırsızlar en fazla zindanlarda tecrübe kazanırlardı. Kırmızı isimli olduğunda Pullu Kurbağalardan aldığı ek tecrübeye rağmen, Tang Yao’ya yetişmesi imkansızdı.

 

Bütün Elit sınıf Pullu Kurbağalar öldüğüne göre, yeniden doğmaları için bir gün beklemeleri gerekecekti. Bu sebeple Nie Yan ve Tang Yao, Alt Elitleri avlamaya gitmişlerdi. Kasılma hızlarında en ufak bir düşüş yoktu.

 

Aradığım eşya hala düşmedi.

 

Ne arıyorsun ki?

 

Kıyım Zebanisi Madalyonu adında bir aksesuar. Oyuncu PK statüsüyle Pullu Kurbağa avladığında düşme ihtimali var. İsmim kırmızıyken düşmezse, bir daha düşüremeyiz.

 

Kıyım Zebanisi Madalyonu mu? O ne işe yarıyor?

 

Kıyım Zebanisi Madalyonu, erken seviyelerde bulabileceğin en iyi aksesuarlardan. Bütün statülerini hatırı sayılır miktarda artırıyor.” O madalyona sahip olabilirse, ileride PvP yaparken ve kasılırken işi kolaylaşacaktı.

 

Mevcut ekipmanları yeteri kadar iyi değildi. Yeteri kadar becerisi de yoktu. Çünkü yeteri kadar zindana girmemişti. Haliyle, Kıyım Zebanisi Madalyonu gibi bir eşyayı, açıklarını kapatmakta kullanabilirdi.

 

Tang Yao’nun inanılmaz seviye atlama hızını çoğu oyuncu fark etmişti. Onuncu sıradan sıralamaya girdikten sonra birden seviye atlamış, üstüne bir seviye daha atlamıştı. Sunucuların kapanmasına fazla zaman kalmamışken Seviye 14’teydi ve Gök Kıran’ı alt etmesi için son bir adım daha atması gerekiyordu. Nie Yan da tecrübesini artırıyordu ama sıralamaya girmeyi reddetmişti.

 

Zümrüt İmparatorluğunda şu anda tartışma konusu Tang Yao’ydu.

 

Bu Genç Atmaca denen herif ne içmiş? Nasıl bu kadar hızlı seviye atlayabiliyor!?

 

Görünene göre, birinciliği Muzaffer Dönüş lonca lideri Gök Kıran’dan alacak.

 

Bastır Genç Atmaca! Birincilikten at şunu!

 

Oyuncular yavaş yavaş kasılırlarken, Tang Yao tam gaz seviye atlıyordu. Bunu nasıl başardığını kimse anlayabilmiş değildi.

 

Muzaffer Dönüş, çok geniş bağlantılara sahip, zengin ve güçlü bir loncaydı. Ancak oyuncu kitlesi, loncanın zorba tavırlarından, küstah hareketlerinden bıkmış usanmıştı. Onların kibirleri yüzünden, oyuncular Tang Yao’yu destekliyorlardı.

 

Muzaffer Dönüş loncasında da hareketlilik vardı. Gök Kıran’ın emirleri doğrultusunda, lonca üyeleri Genç Atmaca adıyla bilinen kişiyi araştırmaya başlamışlardı. Ancak hepsinin vardığı ortak sonuç, bu olaydan önce Genç Atmaca adında birinin duyulmadığıydı. Hal böyle olunca, seviye atlama hızının şans eseri mükemmel bir kasılma noktası bulmasından kaynaklandığını düşünüyorlardı. Gök Kıran da bu kişiye ehemmiyet vermiyordu. Elinde gücü olmadığı için, Genç Atmaca’nın seviye atlama hızı eninde sonunda düşecekti. O yüzden endişelenecek bir durum yoktu. Şu anda ne Muzaffer Dönüşün, ne de kendisinin egemenliğini kırabilecek biri yoktu. Seviye sıralamasında birinci olan kişi, oyundaki en güçlü kişi olacak diye bir şart yoktu.

 

Onun gözünde, Miskin Tilki, Ölüm Sevgisi gibi isimler dışında rakibi yoktu. Genç Atmaca denen bu kişi de ona rakip olamazdı!

 

Son Alt Elit Pullu Kurbağayı da öldürdükten sonra durmaya karar verdiler. İkisi de Seviye 15’e ulaşmaktan bir adım uzaktaydı. Şu anda sunucuların kapanmasına yarım saat vardı.

 

Ben Kalor’a dönüyorum. Burada yalnız durmak çok tehlikeli. Oyundan çıkman iyi olur. Sunucular açıldığı zaman kaldığımız yerden devam ederiz.”

 

Tamamdır. Bugün bir işin var mı?

 

Yok. Hayırdır?

 

Ortaokuldan birkaç arkadaş buluşma ayarladı. Onlar da İnanç oynuyor. Lonca kuracaksak onları da davet edebiliriz.” Bahsi geçen arkadaşlar üst dönemlerdendi. Nie Yan, Tang Yao ve o kişiler, zamanında birlikte takılırlardı. Hepsi de yakın arkadaştı. Liseye geçtiklerinde de iletişimi koparmamışlardı.

 

Nie Yan biraz düşünüp cevap verdi. “Olabilir aslında. O zamanlar ne kadar da rahattık. Ah, ortaokulu özledim…

 

Gün içinde seni ararım. Neyse, ben kaçtım. Görüşürüz!

 

Görüşürüz!

 

Tang Yao çevrimdışı olduğunda, oyundaki karakteri soluklaştı ve nihayet tamamen kayboldu. Nie Yan çantasından bir Dönüş Parşömeni çıkarıp etkinleştirdi. Etrafını kuşatan ışık dindiğinde, Kalor’a geri dönmüştü. Çantasında yığınla ekipman vardı. Ancak bunların tamamına yakını Seviye 30 ekipmanlardı. Yani şu anda kimse bunları almazdı. Bu eşyalarla lonca hazinesini doldurmayı planlıyordu. Üyeler, lonca hazinelerinin yüksek seviye Gümüş ve Altın kademe ekipmanlarla dolu olduğunu görürlerse, loncanın gücüne ikna olabilirlerdi.

 

Çantasındaki eşyaları depoladıktan sonra, şahsi deposunu düzenledi. Ardından Yıldızlı Gece İksir Dükkanına yöneldi. Dükkanı son kontrolünün üzerinden hayli zaman geçmişti. Bu da sindirmesi gereken çok sayıda rapor olduğu anlamına geliyordu.

 

Dükkana girdiğinde aklına gelen ilk kelime kalabalık oldu. Oyuncular akın akın dükkana girip çıkıyorlardı. Sunucuların kapanmasına az bir süre kalmışken, herkes son alışverişlerini yapmanın derdindeydi.

 

Dükkandaki raflara göz gezdirdi. Anlaşılan Kuş’a dükkanı emanet etmekle doğru kararı vermişti. Rafların üzerleri iksirler, haplar ve diğer karışımlarla doluydu. Bunların çoğunluğu her yerde bulunan karışımlardı. Fakat bakışları ön tezgahtan geçerken, çok sayıda nadir karışım olduğunu gördü.

 

İkinci kattan inen Kuş, kalabalığın arasında Nie Yan’ı görüp mesaj gönderdi.

 

Patron, hoş geldin. 

 

İşler nasıl gidiyor? Gördüğüm kadarıyla satışlar patlamış.Nie Yan dükkanın kazancına baktığında afalladı. Yokluğunda dükkanda 56 altın birikmişti. Kazanç hiç fena değildi. Dükkan artık arkası kesilmeyecek bir para kaynağına dönmüştü. Ne kadar harcarsa harcasın, gün içerisinde harcadığından fazlasını kazanacaktı. Tabii, bu yoğunluğun en önemli sebebi Medusa’nın İni’ydi. Dükkan en büyük karı, Anti-Taşlaşma İksirlerinden sağlıyordu.

 

İşler iyi. Geçen birkaç günde çok sayıda Simyacı işe aldık. Şu anda 27 Kıdemsiz Simyacı, 130’dan fazla da Simyacı Çırağımız var. İkinci katta boş yerler tükendi tükenecek. İlk kat da müşterilere küçük geliyor. Bazen öyle kalabalık oluyor ki, içeride adım atacak yer kalmıyor!

 

Nie Yan düşünüyordu. Dükkanı Aşama 3’e yükseltmek 20 altına mal olacak. Geri kalan para, diğer şehirlerden birkaç mülk edinmeme yeter.

 

Kalor’daki çoğu yer satılmıştı. Kalan birkaç yer, gelecekte değer olarak fazla artış göstermeyecekti. Onlara yatırım yapmaya değmezdi. Diğer şehirlerin en canlı bölgelerini alabilirse, parasını en mantıklı şekilde kullanmış olacaktı.

 

Patron, duyduğuma göre Muzaffer Dönüş, Parlak Kutsal Alev ve Kutsal Yargı da kendi iksir dükkanını açmış. Ancak onlarınki daha Aşama 1’de. Anlaşılan pek fazla müşterileri olmuyor.Kuş gururdan göğsünü kabartarak konuşuyordu. Büyük loncalar bile daha yeni dükkan açıyorlardı. Yıldızlı Gece İksir Dükkanı, diğerlerinin çok ilerisindeydi.

 

İşe aldığın Simyacılara dikkat et. Hainlik niyetinde olan varsa bulmaya çalış.Onca çabayla yetiştirdikleri Simyacılar, başkasının emrine girerse, emekleri boşa gidecekti.

 

Anlaşıldı, dikkat ederim! İkinci kattaki Simyacıların hepsine sözleşme imzalattım. Ayrılıp başka bir yere gitmek isterlerse, onlara yaptığımız yatırımın en az beş katını ödemeleri gerekecek. Hepsini özel olarak yetiştirdikten sonra iş değiştirmeyi düşüneceklerini sanmıyorum.Kuş’ta tam bir işadamı kafası vardı.

 

Dükkanı yükselteceğim.Kuş gayet iyi bir iş çıkarıyorken, Nie Yan’ın dert etmesi gereken bir şey kalmamıştı.

 

Yıldızlı Gece İksir Dükkanını Aşama 3’e yükseltmek istediğinize emin misiniz? Yükseltme Bedeli: 20 Altın.

 

Evet!

 

Dükkan yükseltildi.

 

Sistem bildirimi göründükten hemen sonra Yıldızlı Gece İksir Dükkanı genişlemeye başladı. Önceki halinin iki misli büyüdükten sonra durdu. Dükkanın artık üç katı vardı. İkinci kat halen Simyacıların atölyelerine ayrılmıştı. Üçüncü kat ise hazineydi. İlk katın alanı artmış, dükkanın genel görüntüsü de daha görkemli hale gelmişti.

 

Yıldızlı Gece İksir Dükkanı, müthiş bir hızla büyüyordu. Kalor’un iksir pazarını domine etmeye, ve sektörü tek eline almaya doğru adım adım ilerliyordu.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43988 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr