Tang Yao, Pullu Kurbağayı öldürmede en büyük katkıya sahip olduğundan, tecrübenin çoğu ona gitmişti. Seviye 30 bir Elit öldürmesiyle gelen muazzam miktardaki tecrübe, seviye atlamasına yetmişti.

Oyuncuların kendi sınırlarını zorlamalarını teşvik olarak, kendilerinden yüksek seviye yaratıklar öldürdüklerinde çok daha fazla tecrübe puanı kazanıyorlardı. Ancak, seviye farkı arttıkça, yaratığın öldürülmesi de zorlaşıyordu. Nie Yan gibi, yüksek seviye yaratıkları özel yöntemlerle öldürebilen oyuncular mevcut değildi. Dolayısıyla seviye atlamaya odaklanmasa bile, birkaç yüksek seviye yaratık öldürerek çoğu oyuncudan daha hızlı seviye atlayabilirdi.

“Vay anasını! Harika! Seviye atladım!” Tang Yao daha önce böyle büyük bir sıçrayış yaşamamıştı. Daha yeni Seviye 10 olmasına rağmen, tek bir yaratık öldürdükten sonra tecrübesi %1’den %100’e kadar dolmuştu. Şu anda Seviye 11’e ulaşmış, tecrübe çubuğunun da %7’sini doldurmuştu! Bu hızla ilerlediği sürece lider sıralamasını alt üst edebilirdi!

Nie Yan sakince Pullu Kurbağanın bedenine yürüdü.

“Bakalım ne düşmüş.” Yere eğilip yaratıktan düşen eşyalara baktı: 26 gümüş, bir Talih Mücevheri ve bir de Hırsız dizliği.

Gölge Rüzgarı Seti, Seviye 30 Hırsız setleri arasında en iyi olanlardandı. Üç parçadan oluşuyordu: dizlik, omuz siperliği ve bileklik. Bu üç parçayı kuşanıp seti tamamlayan oyuncu, bonus olarak +%30 Hareket Hızı ve İmha Ucu becerisini kazanırdı. Seviye 30 olmadığından bu dizliği kuşanamazdı. O seviyeye ulaşana kadar daha iyi ekipman bulabileceği halde, dizlikleri saklamaya karar verdi. Olur da aradığı ekipmanları bulamazsa, Gölge Rüzgarı Seti de onu idare etmeye yeterdi.

“Bir parça Hırsız ekipmanı, 26 gümüş ve bir tane Talih Mücevheri düştü.”

Tang Yao hala şaşkın olduğundan doğru düzgün konuşamadı. “Ha? Büyücü ekipmanı düşerse söyle. Geri kalanları sen alabilirsin.”

İkili harekete geçecekken, sohbet sayfalarına bir bildirim düştü.

Tang Yao şaşkın halde Nie Yan’a döndü. “Muzaffer Dönüş neden başına ödül koydu? Öldürdüğün üç oyuncu yüzünden mi?” Nie Yan kimi kızdırmıştı ki, Muzaffer Dönüş böyle zalim bir yola başvurmuştu?

Nie Yan bile, başına böylesi bir ödül konmasını beklemiyordu. Artık şehrin dışına çıktığı zamanlarda daha dikkatli davranmalıydı. “Önemli bir şey değil. Altı üstü ödül koymuşlar. Bu beni öldürebilecekleri anlamına gelmiyor. Hem, ben Hırsızım. Başımda ödül varsa ne olmuş?”

Nie Yan’ın umursamaz tavrına karşın, Tang Yao düşünceliydi. Nie Yan’ın lonca kurmak hakkındaki sözleri aklına geldi. Tek bir kişinin gücünün, kalabalık düşmanlarla baş etmeye yetmeyeceğini söylemişti. Bu sözlerine bakarak, kardeşinin umursamaz tavrının altında başkaca şeyler düşündüğünü anladı.

Yalnız bir oyuncu, koca loncayla tek başına yüzleşiyorken, büyük baskı altında olurdu.

“Tek başına Muzaffer Dönüşe karşı koymayı düşünüyorsan, emin ol kaybeden sen olursun. Hadi kendi loncamızı kurup, onlarla savaşalım. Sürekli diken üstünde canını kurtarmaya çalışmaktansa, savaşmak bin kat daha iyidir.”

“Oo… Kız peşinde koşarak zamanını geçireceğini söylememiş miydin?” Nie Yan güldü. “Endişelenme, bana bir şey yapamazlar. En azından şimdilik güvendeyim.”

“Kardeşinin başında ödül konmuşken kız peşinde koşana adam mı derler?” Tang Yao yere tükürdü. “Lanet olsun! Bunlar kendilerini ne sanıyorlar? Üç oyuncularını öldürdün diye, bütün oyuncuları peşine takıyorlar. Loncamızı kurup, karargahlarını başlarına yıkalım! Geri döndüğümüzde hemen adam toplamaya başlıyorum!”

“Emin misin?”

“Emin olmasam ne olacak? Durum değişecek mi?” Tang Yao, güç gibi işine yaramayan şeyleri umursamazdı. Lonca kuruyorsa eğer, tek sebebi kardeşi Nie Yan’a yardım etme isteğiydi.

Nie Yan bir süre sessiz kaldı. Lonca kurmak meşakkatliydi. Ancak sıfırdan başlanan hangi iş meşakkatli değildi ki? Gökdelenler bile zeminden inşa edilmeye başlanırdı. Lonca kurmak zaten aklındaydı. Şu anda yapmasıyla daha sonra yapması arasında pek fark yoktu. Ön plana çıkması için biraz erkendi. Ama Tang Yao ile buna gerek kalmayacaktı. Nie Yan, perde arkasından loncayı yönettiğinde, loncanın başarıya ulaşmaması mümkün müydü?

Düşünüp taşındıktan sonra kararını vermişti. Yaratıktan düşen eşyaları çantasına attı. “Hadi, sonraki hedefimize gidelim.”

“Bölgede bundan başka Elit var mı?”

“Burası iki dağı kaplayacak kadar geniş bir bölge. İki konumda daha Elit Pullu Kurbağa bulabiliriz. Onları öldürdükten sonra da Alt Elitleri avlarız.”

“Muhteşem, gidelim o halde!” Tang Yao, Elit Pullu Kurbağadan kazandığı tecrübe sayesinde harika hissediyordu. İki tane daha Elit olduğunu öğrendiğinde heyecanlanmıştı.

Nie Yan düşünmeye devam ediyordu. Oyuncuları ikna etmek ve loncaya çekmek için şöhret önemliydi. Adı sanı bilinmeyen birinin loncasına kim katılırdı ki? Şöhret kazanmak için lider sıralamasından daha iyi bir yol yoktu. Gök Kıran’ı, lider sıralamasındaki birinciliğinden etmek, Muzaffer Dönüşe de darbe vurmalarını sağlardı. Ayrıca, edindikleri şöhret ile oyuncular loncaya katılmak için akın edeceklerdi. Tek ihtiyaçları olan, onları dürtecek geçerli bir sebepti. Gerisi çorap söküğü gibi gelecekti. Ancak bunlar olmadan evvel, ilk adımı atmaları gerekiyordu.

Yollarına devam ederlerken, Miskin Tilki’den mesaj geldi.

「Muzaffer Dönüşle kanlı bıçaklı olmayı nasıl becerdin?」Muzaffer Dönüşün, Nie Yan’ın başına ödül koyduğu haberini aldığında şaşırmıştı. Daha önce koca bir loncanın, tek bir kişinin peşine düştüğü görülmüş değildi.

「Dört oyuncularını öldürdüm.」

「Kimleri?」

「Sanırım hepsi de elit takım üyeleriydi.」

Miskin Tilki cevap vermeden önce sessizliğe gömülmüştü.「Hayret verici biri olduğunu biliyor musun? Koca bir lonca tarafından düşman ilan edilmek, her yiğidin harcı değildir. Şu anda yalnızsın. Yakalandığın anda işin biter. Ödülün miktarına bakarak söyleyebilirim ki, çok sayıda oyuncu peşine düşecek. Başın belaya girerse bana haber verebilirsin. Kutsal İmparatorluk, Muzaffer Dönüş kadar büyük değil ama, bizim de on binlerce üyemiz var.」

「Teşekkür ederim. Aklımda tutarım.」Nie Yan teşekkürlerini iletti. Miskin Tilki’den yardım istemeye niyeti yoktu. Nie Yan’a göre en hayati anda, Miskin Tilki, kendisine yardım etmek için Muzaffer Dönüşü karşısına almazdı. Lonca lideri olarak onun da kendi üyelerine karşı sorumlulukları vardı. Şahsi duygularıyla hareket edemezdi. Buna rağmen, Nie Yan bu teklif ile mutlu olmuştu.

Miskin Tilki ile konuşması bitince, çok sayıda mesaj sohbet ekranına akın etti. Eskinin Tanrıkatili, Şaşaalı Kılıç Parıltısı, Lider Genç Yedi…

「Nie Yan, başına niye ödül koydular? Şehir dışında kendine dikkat etmelisin.」Yao Yao da mesaj atmıştı.

「Kardeşim, başına ödül koymuşlar! Artık meşhur bir adamsın. Diğer karşılaşmamızda imza isteyeceğim. Hahaha! Muzaffer Dönüşteki puştlardan oldum olası hoşlanmamışımdır zaten. Savaş gibi bir durum olursa sakın haber vermemezlik etme!」Eskinin Tanrıkatili, Nie Yan’ın önceki hayatında da Muzaffer Dönüşten hoşlanmıyordu.

「Merhaba, daha yeni haberim oldu. Hala takım kurmayı düşünüyor musun? Düşünüyorsan eğer acele et. Seviye 10 zindanlar açıldı.」Şaşaalı Kılıç Parıltısı, Muzaffer Dönüşü umursamıyordu bile.

「Şehir dışındayken tedbirli olmalısın. Yardıma ihtiyacın olduğunda haber vermekten çekinme.」Lider Genç Yedi, herhangi bir loncaya üye değildi. Fakat profesyonel bir oyuncu olarak onun da kendi bağlantıları vardı. Muzaffer Dönüş güçlü olsa da, Genç Yedi onları gözünde büyütmüyordu.

Nie Yan bu kişilerle tesadüf eseri karşılaşmıştı. Eskinin Tanrıkatili, Şaşaalı Kılıç Parıltısı, Lider Genç Yedi gibi isimler, gelecekte potansiyel takım arkadaşı olarak gördüğü kişilerdi. Bu yüzden onları da yanına çekmeye kararlıydı. İşin aslı, Muzaffer Dönüşün ödül haberi yayıldığında, bir daha kendisiyle iletişime geçmeyeceklerini düşünüyordu. Arkadaşlıkları çok derin olmadığından, kendisiyle birlikte karmaşaya sürüklenmek istemediklerini sanıyordu.

İnsanın doğası böyleydi. Bela kapıyı çaldığında, kim dost kim sahtekar belli olurdu. Nie Yan’a bu insanların arkadaşlık kurmaya değip değmeyeceklerini öğrenebileceği bir fırsat doğmuştu. Nie Yan’la iletişimi kesselerdi, önceki arkadaşlıklarının göstermelik olduğu ortaya çıkacaktı. Zor zamanında onu terk eden sahte arkadaşlarla Nie Yan’ın işi olmazdı.

Lakin, aldığı mesajlar sayesinde bu insanların kardeşlik duygusuna sahip olduklarını görmüştü.

Nie Yan bütün mesajlara tek tek cevap verip, arkadaşlarını yatıştırdı.

Çok geçmeden diğer Elit Pullu Kurbağanın bölgesine vardılar.

Duman Tozu sayesinde, Elit yaratığın korkuluktan farkı kalmamıştı. Tang Yao, Pullu Kurbağanın üzerine büyü yağdırmaya başladı.

“Sana birkaç tane daha güçlü büyü almalıyız. Büyük loncaların elit takımlarındaki Büyücülerin hepsinde, yüksek seviyeli büyüler var.” Şu anda Tang Yao’nun en güçlü büyüsü Meteordu. Alan etkisi bakımından, sahip olduğu büyülerin hiçbiri, Meteorun yanına yaklaşamazdı.

“Duyduğuma göre bazı Esrarlı Büyücüler, Gizli Büyü öğrenmişler. Öyle bir büyü bulabilir miyiz sence?”

“Gizli Büyü, Esrar Mabetlerindeki görevleri tamamlayana ödül olarak veriliyor. Görevler biraz zor ama altından kalkabilirsin. Zamanın olduğunda mabetlerden birine gidip şansını denemelisin. Pazarda normal alan etkili büyüleri bulmamız zor olur. Ama zindanlardan düşürebileceğimiz birkaç tane büyü biliyorum. Fırsat bulduğumuzda zindanlara gireriz.” Bütün kaliteli eşyalar, zindanlardan düşüyordu. Haliyle onlar da zindanlara girip, ihtiyaçları olan eşyaları düşürmeliydi.

İşlerini bitirdikten sonra, zindanlar için bir takım kurması gerekiyordu. Bu sırada Tang Yao’nun da, loncayı kurmak için yeterli zamanı olacaktı.

Tang Yao, Pullu Kurbağanın üzerine durmadan büyülerini gönderiyordu. Büyüler yaratığın bedenine çarpıp patlıyor, canını yavaş yavaş azaltıyordu. Yarım saat geçtikten sonra bu Pullu Kurbağa da ölmüştü.

Bu defa ikisi birden seviye atlamıştı.

Hayır!

Nie Yan’ın şu an için lider sıralamasında boy göstermeye niyeti yoktu. Öte yandan Tang Yao, hiç bekletmeden katılmayı seçmişti. Lider sıralamasında onuncu sırada yerini almıştı.

“Seviye atlamaya devam mı?” Tang Yao bu seviye atlama hızına alışkın değildi.

“Lonca kurmak istiyorsan devam etmemiz gerek. Ama fikrin değiştiyse geri dönebiliriz.” Tang Yao ne kadar hızlı seviye atlarsa, şöhreti de o kadar hızlı büyüyecekti. Başka bir deyişle, lonca kuracağı zaman listenin zirvesinde yer alıyorsa, loncaya katılmak isteyen oyuncuların sayısı da artacaktı.

“Elbette kurmak istiyorum!” dedi Tang Yao. “Muzaffer Dönüş de kimmiş? Hepsini lime lime edeceğim! Ölsem bile tekrar seviyemi yükseltmekte zorlanmam. Bu kadar hızlı seviye atlıyorken, beni ne korkutabilir? Resmen ölümsüz bir hamamböceğine dönüştüm!”