Nie Yan önceki hayatında Siyah Altın Madenlerinde kasılırken, aralarından biri tank, biri de şifacı olan, üç Seviye 10 oyuncunun daha yardımına ihtiyaç duymuştu. Zombi Ustabaşını ancak bu grupla öldürebilmişlerdi.

Bu defa yalnızca seviye atlamak için değil, yüksek kalitede birkaç Gümüş kademe ekipman bulmak için de gelmişti. Genelde Seviye 10 Gümüş kademe ekipmanlar, Seviye 5 Altın kademe ekipmanlara göre özellik bakımından daha kötü olurdu. Seviye 10 Altın kademe ekipman bulması elbette çok daha iyi olurdu. Şayet başka sınıflara ait ekipmanlar bulursa, müzayede evinde satışa çıkararak dişe dokunur bir miktar kazanabilirdi.

Üç saat civarında madenlerin taş zeminlerinde keşif yaptıktan sonra, on altı Zombi Ustabaşı öldürmüştü. Onlardan birkaç sağlam eşya düşürmeyi başarmıştı: iyi bir fiyata satabileceği mücevherler, oldukça nadir olan Deli Hapı Tarifi… Ayrıca, iki oyuncu grubuna rastlamış, ancak sorun çıkma ihtimaline karşın etraflarından dolaşarak etkileşimden kaçınmıştı.

Yere oturup gücünü toplarken dükkan bildirim penceresini açtı. Şöyle bir göz attıktan sonra, Kuş’un denetimi altında dükkanın iyiye gittiğini anladı. Geçen birkaç saatte, otuzdan fazla Simyacı işe almıştı. Her biri işe alınır alınmaz üretime başlamıştı. Böylece dükkanda satılan ürünlerin çeşitliliği gözle görülür biçimde artmıştı. Öyle ki, Küçük Büyü Rezonansı İksiri bile satıştaydı.

Bir iksir dükkanı yönetirken fiyat düşürmek, daha çok müşteri çekmek anlamına gelmiyordu. Anti-Felç İksirleri, Panzehirler gibi sıradan sarf malzemeleri, dükkana fazla para kazandırmıyordu. Bu eşyalar her yerde satıldıklarından, dükkanda satışları düşük oluyordu. Fiyatları yükseltirse oyuncular bu sefer hiç almazlardı. Nispeten bulunması zor olan Büyü Rezonansı İksirleri ve Deli Hapları gibi eşyalar, tarifleri oldukça nadir olduğundan düzgün kalitede üretildikleri sürece, diğer dükkanlarda daha fazla satılmalarına rağmen Nie Yan’ın dükkanından alınırdı. Fiyatları biraz daha yüksek olsa da, karşılayabilen oyuncular satın alırken tereddüt etmezlerdi. Böylece Nie Yan’ın cepleri para dolardı.

Fiyat düşürerek diğer dükkanlardan daha fazla satış yapma hamlesi, işletmeden anlamayan bir ahmağın yapabileceği bir şeydi. Bilerek karını azaltmak… İnanç içerisinde bir dükkanın başarıya ulaşması için, başka hiçbir dükkanın satmadığı şeyler satması gerekiyordu. Bu şekilde, üretim talebe yetiştiği sürece, dükkanın adı ister istemez duyulurdu.

Nie Yan dükkanın satış raporlarına baktı. Şimdilik Siyah Fenol ve Siyah Fenol Tarifi en çok satan eşyalardı. Kontrol etmediği son birkaç saat içinde dükkan 25 altın daha kazanmıştı. Maalesef, bu hıza stoklar yetişemeyeceği için satışlar biraz azalacaktı. Lakin yeni eklenen iksir ve haplar ile oyuncuların dikkatleri dükkana odaklanacak, gelecek günlerde satışlar tavan yapacaktı.

Dükkan kendi kendine gayet güzel işlediğine göre, Nie Yan Zombi Ustabaşı avına geri dönebilirdi.

Bunca zamandır bölgede dolaşıyor olmasına rağmen hiç Alt Elit Zombiye rastlamamış olması Nie Yan’ın kafasını karıştırıyordu. Tam olarak emin olamasa da, kendi başına Alt Elit yaratığı alt edebileceğini düşünüyordu.

Böylelikle bütün günü madenlerde avlanarak geçirdi. Çevrimdışı olana dek tecrübe çubuğu %57’ye kadar dolmuştu. Çantasında da çeşit çeşit eşyalar vardı.

Oyundan çıkıp gerçek dünyaya döndükten sonra gün boyu ders çalışıp egzersiz yaptı. Evden çıkmayıp sürekli kendini geliştirerek vücudunun potansiyelini artırıyordu. Bunun nedeni, oyunda attığı temel üzerinde yavaşça gelişirken, gerçek dünyada da kendini gösterecek olmasıydı.

Takvime baktığında, ailesinin yakın zamanda geri döneceğini hatırladı. Sadece anne ve babasının yüzlerini bir kez daha göreceği düşüncesi Nie Yan’ı duygulandırıyordu.

Geçmişin trajedileri zihnine akın etti. Küçük bir panik atak yaşadı. Bu hatıralar ona fazla geliyordu. Sakinleşmesi için uzunca bir zaman geçmesi gerekti. Önümdeki daha önemli işlere odaklanmalıyım. Kalanlarla zamanı geldiğinde ilgilenirim.

Siyah Altın Madenlerinde Zombi Ustabaşılarını avlarken, göz açıp kapayıncaya kadar iki gün geçti. Üçüncü gün, Seviye 11’e ulaştı.

“Geri dönme zamanı geldi.” Çantası şu anda çok sayıda eşyayla dolmuştu. Bir parça Altın kademe Savaşçı ekipmanı dışında, bütün ekipmanlar Gümüş kademeydi. Geri döndüğünde satmak için büyük miktarda cevher ve mücevher toplamıştı. Oyuncuların seviyelerinin yükselmesini beklerse, topladığı eşyaların fiyatları düşecekti. Son olarak da üç tane tarif bulmuştu. İkisi Deli Hapı Tarifi, diğeri de Orta Sağlık İksiri Tarifi.

Orta Sağlık İksiri, henüz pazarda bulunmadığı için oldukça değerliydi. Dükkanda yüksek fiyatlardan satışa çıkarsa bile peynir ekmek gibi satılacağından emindi.

İki gün önce, Medusa’nın İni nihayet açılmış, Anti-Taşlaşma İksirine olan talep birden patlamıştı. Fiyatlar hızla yükselmiş, en sonunda eski fiyatının beş katında sabitlenmişti. Nie Yan’ın talimatları doğrultusunda, Kuş ellerindeki bütün Anti-Taşlaşma İksirlerini satışa çıkarmıştı. Talep, Siyah Fenolde olduğu kadar fazla olmasa da, hatırı sayılır bir kazanç elde etmişlerdi.

Kuş’un söylediklerine göre satışlar patlamıştı. Her gün sayısız oyuncu dükkana akın edip iksirler, haplar ve diğer eşyalardan alıyordu. Dükkan gayet iyi durumdaydı. Öyle ki, Simyacılar artık taleplere yetişmekte zorlanıyorlardı. Kuş, Nie Yan’ın bilgisi dahilinde iki tezgahtar daha işe almak zorunda kalmıştı.

İşler tıkırında olunca, ikinci kattaki Simyacılar kendilerini tamamen karışım üretmeye odaklamışlardı. Üretip sattıkları her karışım için, kendi paylarını anında alıyorlardı. Bu tarz bir teşvik ile daha etkili çalışabiliyorlardı. Durmadan karışım üretiyorlardı. Ürettikleri karışımlar hızla alt kata gönderilip çok geçmeden satılıyordu. Dükkanın ürettiği çoğu karışım, ender iksirler ve haplar olduğundan, yüksek satış fiyatları ile Simyacıların kazançları da artıyordu. Büyük loncalarda %20 paya sahip olan Simyacılardan bile daha fazla kazanıyorlardı.

Dahası, Nie Yan’ın talimatları ile Kuş birkaç nadir ve de kaliteli iksir tarifi almış, üretim malzemeleriyle birlikte dükkana götürmüştü. 2 altınlık bu harcama ile dükkandaki Kıdemsiz Simyacılar, Simya yeteneklerini hızla geliştirir hale gelmişlerdi. Sessiz Nannan ve Hala Yasta, Orta Simyacıya terfi etmeye oldukça yaklaşmışlardı. Kuş da nihayet Kıdemsiz Simyacı rütbesini elde edebilmişti.

Dükkanda çalışan böyle yetenekli bireyler sayesinde Nie Yan’ın geleceği limitsizdi. Ve gün geçtikçe daha fazla yetenekli Simyacının, dükkana katılmaya geleceği aşikardı.

Kalor pazarında kendine yer edinebilirse, Nie Yan’ın planlarında diğer şehirlere de genişlemek vardı. Ancak bunu başarabilmek için öncelikle şehirdeki büyük loncalardan birinin desteğini almalıydı. Aksi takdirde işinin tehlikeye girmesi olasıydı. Bunun olmaması için loncaların yardımını almak dışında, o şehirde 30 nüfuz kazanması gerekirdi ki, kimse Nie Yan’a bulaşmaya cüret edemesin.

Nie Yan, ansızın Miskin Tilki’den bir mesaj aldı.「Arkadaşının işleri yolunda gidiyor.」

「Aynen, Yıldızlı Gece İksir Dükkanı doğru yolda ilerliyor.」Miskin Tilki bu defa ilk iletişime geçen taraf olmuştu. Dükkanın popülaritesi gün geçtikçe artarken, bu kadar uzun süre yerinde durması şaşırtıcıydı. Miskin Tilki’nin mesaj atma amacının, dükkanla alakalı bazı gizli kalan bilgilere erişmek olduğuna emindi. İşbirliği konusunu açmak için bundan uygun zaman bulamazdı.

「Duyduğuma göre çok sayıda Kıdemsiz Simyacı kiralamışlar. Acaba benim için bir grup Kavurucu Alev İksiri ayırabilirler mi diye soracaktım. Bana yardımcı olabilir misin?」

「Kavurucu Alev İksiri mi? Sizin loncada Simyacı mı kalmadı? 」Nie Yan’ın kafası karışmıştı. Miskin Tilki, iksir almak için mi mesaj atmıştı?

「Ah… O konuyu hiç açma. Loncada sadece yirmi Simyacı var. İkisi Kıdemsiz Simyacıya terfi ettiler. Birkaç Kıdemsiz Simyacıyla iletişime geçip loncaya davet etmiştim. Ancak biraz daha bekleyeceğiz deyip durdular. Tam masaya oturup sözleşme şartlarını konuşacağımız zaman Yıldızlı Gece İksir Dükkanı Simyacı almaya başladı. Onlar da oraya gittiler. Simyacılarımın ürettiği birkaç şişe, loncanın ihtiyaçlarını karşılamaya yetmiyor.」

Nie Yan böyle bir durumla karşılaşacağını ummamıştı. Yüzünde bir gülümseme belirdi. Yıldızlı Gece İksir Dükkanı, Simyacılar için çekici bir mekandı. Loncaya katılmanın Simyacı için faydası büyük olsa da, bunu yaptıklarında özgürlüklerinden mahrum kalacaklardı. O zaman lonca üyelerinin ihtiyaçlarını karşılayana kadar kendi istedikleri karışımları üretmeye imkan bulamayacaklardı. Bir lonca üyesinin herhangi bir iksire veya hapa ihtiyacı olduğunda, ellerindeki işi bırakıp onun isteğini yerine getirmeleri zorunluydu. Kıdemsiz Simyacı rütbesine terfi ettiklerinde bile, Simyacı Çıraklarının ürettiği düşük seviye karışımları üretmeleri gerekiyordu. Haliyle, lonca Simyacılarının boş zamanları yok denecek kadar azdı. Sonra Yıldızlı Gece İksir Dükkanı açılmış, devrim niteliğinde bir işe imza atmıştı. Eski düzeni bozmuşlar, yalnızca yüksek seviye oyunculara karışım üretmeye başlamışlardı. Burası Simyacıların büyük bir hızla Simya yeteneklerini geliştirebilecekleri bir yerdi. Satış payları düşük olmasına rağmen, üretip sattıkları karışımların miktar ve kaliteleri yüksek olduğundan, paylarının düşük olması gözlerine batmıyordu. Çünkü lonca Simyacılarından daha fazla kazanıyorlardı. Üstelik patronları 2 altın harcama yaparak Simyacılara yüksek seviye tarifler almış, Simya yeteneklerini geliştirmelerine destek olmuştu. Böyle bir şey İnanç’ta duyulmuş değildi. Nie Yan, bu hareketiyle Kalor içerisindeki bütün Simyacıların kalplerini fethetmişti.

「Arkadaşım onunla işbirliği yapmak konusunda ne düşündüğünü soruyor.」

Miskin Tilki afalladı.「Ne tür bir işbirliği?」

「Yıldızlı Gece İksir Dükkanı, Kutsal İmparatorluktan pazardaki satış fiyatıyla Simya üretim malzemeleri alacak. Başkalarına katiyen satmamanızı talep ediyor. Karşılığında, dükkandan alışveriş yaparken önceliğiniz olacak. Alış miktarınıza bağlı olarak %10 indirimli alışveriş yapabileceksiniz.」

「Demek öyle.」Miskin Tilki köfteyi çakmıştı. Yıldızlı Gece İksir Dükkanı, kendilerine üretim malzemesi sağlayacak bir tedarikçi arıyordu. Böylece pazardaki dalgalanmalar, dükkanın üretimini etkilemeyecekti. Anlaşma şartlarında kendi aleyhinde bir durum da yoktu.「Uygun görünüyor. İşbirliğine razıyım.」

「Yıldızlı Gece İksir Dükkanına gidip, Ötmeyen Kuş adındaki oyuncuyla temasa geç. Anlaşma şartlarını vs. detaylı olarak sana açıklayacak. Kavurucu Alev İksirinin de malzemelerini götürüp Kuş’a verirsen, gerisini o halleder.」

「Tamamdır.」

Nie Yan çağrıyı sonlandırdı. Bu meseleyi de hallettiğine göre, kafasındaki sorunlardan biri daha eksilmişti.

Tang Yao’ya mesaj attı.「Ne durumdasın?」

「Esrar Perim iki gün önce Seviye 3’e yükseldi. Bir saat daha işim kaldı, sonra şehre geri döneceğim.」Tang Yao heyecanlı bir tonla devam etti.「Burada kasılmak harika! Tek yaptığım durmadan büyü yapmak. Ardından tecrübem deli gibi yükseliyor! Seviye 11 veya 12 olana kadar burada takılmak istiyorum aslında.」

「Seviye 10 olduğunda geri dön. Yapmamız gereken önemli bir şey var.」Nie Yan tarifi mümkün olmayan bir heyecan hissediyordu. Eğer görevi başarırlarsa, her ikisinin de ekipman kalitesi ve seviyeleri yükselecekti.

「Ne yapacağız?」

「Bir görev.」

「Anladım!」Nie Yan ile birlikte görev yapmak… Tang Yao’nun istediği şey tam olarak buydu!