Bölüm 108: Veba Kanyonu Tasoyi Köyü  

avatar
5096 39

Rebirth of the Thief Who Roamed the World - Bölüm 108: Veba Kanyonu Tasoyi Köyü  


 

Nasıl gidiyor? Her şey yolunda mı?

 

Hiç hatırlatma. Daha ilk seferde hüsrana uğradık. Siyah Fenol olmadan Kurtadamların zehirleriyle başa çıkmak çok zor. Doğru düzgün ilerleyemedik bile. Bunlar dışında düşen ekipmanlar bayağı kaliteli. Patrondan Kara Altın kademe ekipman düşüyor. Normal yaratıklardan Altın kademe ekipman düşme ihtimali var. Neden sordun? Katılmayı mı düşünüyorsun?Miskin Tilki fırsat gördüğü anda Nie Yan’ı takıma çağırmaktan geri durmamıştı.

 

Hayır. Ama elimde biraz Siyah Fenol var. İlgini çekiyor mu?

 

Siyah Fenol mü? Kaç tane var? Miskin Tilki heyecanlandı. Nie Yan’ın herkesin yana yana Siyah Fenol aradığından haberi yok muydu?

 

Otuz şişe, bir tarif, altmış da üretim malzemesi. Bir teklif ver.

 

O kadar çok mu?Nie Yan’ın elinde en fazla on şişe falan olduğunu düşünmüştü. Otuzu duyunca bir an kendini kaybetti. Bu miktar bir süreliğine Siyah Fenol ihtiyaçlarını gidermeye yeterdi.

 

Ne o? Fazla mı geldi?

 

Hayır hayır! Hiç de fazla değil! Nie Yan’ın bu eşyaları başka birine satmasına kesinlikle izin veremezdi.Kardeş Nie. Ben, Miskin Tilki, bu iyiliğini asla unutmayacağım. İlerde yardımıma ihtiyaç duyarsan haber vermen yeterli!

 

Miskin Tilki, Nie Yan’ın nasıl bu kadar fazla Siyah Fenol elde ettiğini anlayamamıştı. Özellikle de Siyah Fenol için kıyasıya bir mücadele başlamışken. Bu kişinin elinden gelmeyen bir iş var mıydı?

 

O zaman direkt konuya dönelim. Ne kadar teklif ediyorsun?

 

30 gümüş.Miskin Tilki biraz utanmıştı. Mevcut fiyatların üzerinde bir teklif sunduğu halde birkaç güne kalmadan fiyatların iyice yükseleceğini biliyordu. Gerçi 30 gümüş sunabileceği en yüksek teklifti. Büyük loncanın masrafı da büyük oluyordu. O yüzden fazla savurgan olmayı göze alamazdı. Kutsal İmparatorluk büyük bir lonca olsa da gelir kapıları sınırlıydı.

 

Hmm… Şuna ne dersin? Birkaç eşyaya ihtiyacım var ama kendim gidip aramaya üşeniyorum. Belki de sen loncadan birkaç kişiyi bu işe verebilirsin. İki aktif beceri kitabı arıyorum. Hain Bıçak ve Bağırsak Dökücü. Beş tane de pasif beceri kitabı lazım. Barbar Gücü, İlkel Güç, Güç Yükseltme, Tez Canlı Gücü ve Falcı Gücü. Bunları bulabilirsen Siyah Fenoller için ödeme yapmana gerek kalmaz.Bu beceri kitaplarının değerleri Siyah Fenoller, tarif ve malzemelerin değerlerine yakın olduğunu kestiriyordu. Tam değerlerini hesaplama gibi bir şeyle uğraşacak hali yoktu. 

 

İlk ikisi kolay. Ama niye Güç artırıcı beceri kitapları arıyorsun?

 

Üzgünüm, bu da benim sırrım.

 

Pekala… Biraz zor olacak ama hallederiz. Aradığın kitaplar o kadar da nadir değiller.Nie Yan’ın aradığı kitaplar, öğrenildiğinde Güç statüsünü kalıcı olarak artırabilen becerilerin kitaplarıydı. Fakat geliştirilmeleri mümkün değildi ve beceri yuvalarından birini dolduruyorlardı. Üstelik oldukça da pahalıydılar. O yüzden çok az oyuncu bu kitaplarla ilgileniyordu.

 

Güzel, o halde anlaştık. Eşyaları postalıyorum.

 

Teminat olarak 30 gümüş gönderiyorum. Kitapları aldığında parayı geri gönderirsin.

 

Olur, sorun değil.Nie Yan eşyaları posta kutusuna yerleştirip alıcı olarak Miskin Tilki’nin ismini yazdı.

 

Sistem: Kılıç Dansçısı deponuza 30 gümüş gönderdi.

 

Parayı gönderdim.

 

Evet, ulaştı. Şu anda biraz meşgulüm. Daha sonra görüşürüz.

 

Çağrıyı sonlandıran Nie Yan, siyah kıyafetleri giyip vücudunu sakladıktan sonra transfer noktasına girdi.

 

Sistem: Varış noktanızı doğrulayın: Veba Kanyonu, Tasoyi Köyü? Fiyat: 2 gümüş.

 

Evet!

 

Köy oldukça uzak olduğundan transfer ücreti biraz tuzluydu.

 

Görüntü değişti. Nie Yan gözlerini açtığında Kalor’un yüksek surları artık görünmüyordu. Onun yerine her tarafı gür bitki örtüsüyle çevriliydi. Ancak burası bir orman değil, bir köydü. Ağaçların gövdelerinde çok sayıda ev yapılmıştı. Çoğunluğu eski püskü olan bu evler, zamanın yıpratıcı etkisine direnmişlerdi.

 

Transfer noktasından çıktığında, elinde kadim asası, üzerinde kül rengi cübbesi olan bir adam Nie Yan’ın yanından geçti. Adamın yaşlılığın etkisini hissetmeye başladığı söylenebilirdi. Cübbesine işlenen şekillerden bu NPC’nin bir Esrarlı Büyücü olduğu anlaşılıyordu.

 

Adam Nie Yan’a düşmanca bir bakış attıktan sonra esrarlı aurasını yaymaya başladı. Nie Yan başını eğip yoluna devam etti.

 

Tasoyi garip bir köydü. Kadim Ortak Dil’de manası nahoş günahlardı. Köyde anlatılana göre Tanrı köyde yaşayanlara veba salarak insanları sonsuza kadar hastalığa mahkum etmiş. Köydeki NPCler yabancılara soğuk davranmalarının yanında anlaşması zor insanlar olarak bilinirlerdi. Öyle ki oyunculardan NPClere verilen bir selam bile köy halkını öfkelendirebilir ve oyuncuya saldırabilirlerdi. Benzeri durumlarda oyuncuların yalnızca köyden kovulduğu da olmuştu.

 

Adam yaşlılığın etkisiyle, üflesen uçacak kadar çelimsiz bir vücuda sahip olsa da Seviye 30 bir Elit NPC idi. Aslında bu köyde Seviye 30 altında kimse yoktu.

 

Dolayısıyla, Seviye 7 Nie Yan’ın gözünde bu yer oldukça tehlikeli bir bölgeydi.

 

Böyle tehlikeli bir bölgede kendini koruması gerekiyordu.

 

Köye yürürken benzersiz görünüşlere sahip NPClerle karşılaştı. Başını öne eğip hızla yanlarından geçip gitti. Köy girişine vardığında yakındaki bir ağacın üzerine inşa edilen kulübeye baktı.

 

Önceki hayatında çok sayıda oyuncu bu dükkandan alışveriş yapmıştı. Dükkanda oldukça kullanışlı eşyalar satılıyordu. Ancak elindeki parayla Nie Yan’ın buradan sürekli alışveriş yapması mümkün değildi.

 

Nie Yan tek kelime etmeden köyden ayrıldı. Kıvrımlı yolları takip ederek ormanın derinliklerine ilerledi.

 

Sistem: Veba Ormanı’nı keşfettiniz .

 

Ağaçların çürümeye başladığı yerden itibaren Veba Ormanı başlıyordu. Bu ormanda ne hayattan, ne de yeşilden eser yoktu. Basık hava sık bitki örtüsüyle birleşince oyuncularda klostrofobi oluşturuyordu.

 

Ormanın sakinleri oldukça tehlikeliydi. Her biri en azından Seviye 30 üzerindeydi. Nie Yan’ın mevcut seviyesiyle karşı koyamayacağı varlıklardı yani.

 

Nie Yan ormanda gizlice ilerlemeyi sürdürdü. Buradaki ağaçlar toprağı kaplıyor, gökyüzünü gizliyordu. Ağaçların arasından birkaç ışık huzmesi sızıp bazı yerlerde zeminden yansıma yapıyordu. Ancak bu ışıkların sayısı yok denecek kadar azdı.

 

Işık loş, hava boğucuydu.

 

Ormana vardıktan sonra Nie Yan’ın odağı en üst noktaya çıkmıştı. Ufacık bir hışırtı duyup başını kaldırdı. Sesin geldiği yer, az ilerideki iki ağacın arasıydı.

 

Ağaçların arasına örülmüş devasa büyüklükte bir örümcek ağı vardı. Ağın üzerinde duran kan kırmızı iri örümcek, bir sonraki avı için pusuda bekliyordu.

 

Bu Seviye 30 Lider sınıfı yaratık Tavlı Kan Örümceğiydi!

 

Son derece hassas olan bu örümcek, etrafındaki avların çıkaracağı en ufak sesleri bile duyabilirdi. Nie Yan oyalanmadan bölgeden ayrılıp karmaşık ağaçların arasına daldı.

 

Tehlikeli birkaç yaratıkla daha karşılaşıp etraflarından dolaştıktan sonra nihayet yüksek taşlar ve sütunlarda dolu bir yere ulaştı. Rüzgar ve yağmur aşındırmaları sonucu bu taşların yüzeyleri pürüzsüz hale gelmişti.

 

O tarafta. Nie Yan hedefine yaklaştıkça daha da dikkatli davranıyordu. Çalılıkların arasından geçip taş yığınlarından birinin yanına geldi ve saklandı.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44237 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr