Zindanı ilk temizleyen takım, ek ödüller ve çok miktarda Onur puanı alabilirdi. Üstelik Sosil Vadisi, Seviye 3 zindanların sonuncusu olduğundan düşen ekipmanların kalitesi de hayli yüksekti. Zindandan yararlanmak isteyen lonca liderleri, elit üyelerini toplayarak zindana akın etmişlerdi. Bilmedikleri bir yerde yaşayacakları zorluk artacaktı. Yine de zorlukları aşıp ilerleyişlerini sürdüren takımlar da yok değildi. Lakin büyük çoğunluk patrona dahi ulaşamadan, normal yaratıkların zehirleri yüzünden telef olacaktı.

Oyuncuların hareket kabiliyetlerini ellerinden alan ve korku zayıflatması veren halüsinojenik zehir… Şu an için bu zehri tedavi etmenin tek yolu Siyah Fenol kullanmaktı!

Sosil Vadisi’nin açılışından kısa süre sonra Siyah Fenol talebi tavan yaptı. Bir anda pazarda en çok satılan eşya Siyah Fenol olmuştu.

Sosil Vadisi, geniş kırlıkların içinde yer alıyordu. Normalde tenha olan kırlıklar bugün insan kaynıyordu. Çok sayıda lonca ve güçlü takımı kırlıklarda görmek mümkündü.

Kırlıkta toplanan takımlardan Mavi Düşen Gökyüzüne mensup bir grup oyuncu pazardaki Siyah Fenol konusunu tartışıyorlardı.

“Gerçekten garip. Mantık olarak zindana ilk giren loncalardan olduğumuzdan pazardaki Siyah Fenolü de bizim almamız gerekirdi. Ama müzayede evine gittiğimizde bütün Siyah Fenol satılmıştı. Yalnızca üç şişe alabildik.”

“Hangi lonca bizden hızlı davrandı acaba?”

“Kaptan Berrak Gökyüzü, Simyacılarımıza ellerindeki işleri bırakıp Siyah Fenol üretmeye yoğunlaşmalarını söyledik.”

Bu kişileri Berrak Gökyüzü dedikleri kişi yirmilerinin ortasında görünen bir Şövalyeydi. Yaklaşık 1.90 boyundaydı. Üzerinde kül renginde sade bir zırh vardı. Katı yüz ifadesi ve heybetli duruşu, etrafındakilere üstünlüğünü hissettiriyordu.

Mavi Düşen Gökyüzünün, yani ülkenin en iyi on oyun organizasyonundan birinin yıldız oyuncularından Berrak Gökyüzü’nün ismi Çin’deki oyuncular arasında bilindik bir isimdi.

“Elimizdeki Siyah Fenoller bizi ne kadar götürür?” Birileri onlardan hızlı davranıp pazardaki Siyah Fenolleri satın almıştı. Hal böyle olunca Berrak Gökyüzü de başka yöntemler denemek durumundaydı.

“İdareli kullanırsak, bir zindan boyunca yeterli olacaktır.”

“Kaç Simyacımız Siyah Fenol üretmeyi biliyor?”

“Yalnızca bir…”

Berrak Gökyüzü umutsuz görünüyordu. Siyah Fenol tedarikleri yeterli olmazsa başka bir lonca onlardan önce Sosil Vadisi’ni temizlerdi. Bu da lonca sıralamalarında geriye düşmelerine yol açardı. Büyük oyun organizasyonları için birkaç sıra gerilemek, finansal kayıp anlamına geliyordu.

Ancak işler yalnızca onlar için kötü gitmiyordu. Mavi Düşen Gökyüzü dışında Muzaffer Dönüş, Kutsal İmparatorluk, Muhteşem Doğa Ana, Atlantis ve diğer pek çok büyük lonca da onlarla aynı sorunla yüzleşiyordu. Pazarda Siyah Fenol kalmamıştı ve loncaların Simyacıları ihtiyaçlarını karşılayacak kadar Siyah Fenol üretemiyorlardı.

Sosil Vadisi’ne giren altmıştan fazla loncanın hepsi de aynı sorunla karşı karşıyaydı.

“Kaptan Miskin Tilki, ne yapacağız? Siyah Fenol olmadan Sosil Vadisi’ni temizleyemeyiz! Lonca sıralamasında geriye düşeceğiz. Duyduğuma göre birileri Altın kademe Savaşçı ekipmanı düşürmüş.” Alacakaranlığın morali bozuktu. Trajik bir durumun içerisine düştüğünü hissediyordu. Loncalarında Siyah Fenol üretmeyi bilen tek bir Simyacı yoktu. Lonca hazinesinde Siyah Fenolleri de yoktu.

“Bana Sosil Vadisi’nin düşen eşya listesini ver.”

“Savaşçılar için İlkel Rüzgar ve Azimli Metal setleri, Elementalistler için Kavurucu Alev Patlaması Seti ve set dışı birçok ekipman.” Alacakaranlık listeyi Miskin Tilki’ye uzatırken aklına Nie Yan geldi. “Bunlar Kolay derecesinde düşenler. Uzmanda ne düştüğünü bilen yok.”

“Azimli Metal Seti… Böyle olmaz. O seti toplamak zorundayız! Siyah Fenol için öncelikle üretim bilgisi olan bir Simyacı bulmaya çalışın. Bulamazsanız diğer loncalardan fiyatlarına bakmadan almayı deneyin! Siyah Fenol Tarifleri ve gereken malzemeler nereden düşüyor?”

“Yeşil Akıntı Vadisi’nden ama oranlar çok düşük. Gidebiliriz fakat düşmeme ihtimali de var.”

“Dilsiz Körfez ve Siyah Yanık Adalar’dan da düşebilir.”

“Başka yer var mı?”

“En azından bildiğimiz başka yer yok.”

“Lonca üyelerinin bir kısmını o bölgelere sevk edin. Siyah Fenol yok diye boş oturamayız!”

“Diğer loncalar da muhtemelen aynı şeyi düşünüyorlar. Onlar da malum bölgelere oyuncularını yolladı. Araziyi çok fazla oyuncuyla paylaşırsak elimiz boş dönebiliriz.”

“Ah… Önemli değil. Şu anda tek yapabileceğimiz bu.”

Tahmin ettikleri üzere diğer loncalar da Siyah Fenol Tariflerinin ve malzemelerinin düştüğü yerlere oyuncularını yollamışlardı. Takımlar kırlıklardan ayrılarak bir anda kalabalıklaşan bölgeyi eski tenha haline döndürdüler.

Bu sırada Kalor’da hareketlilik iyice artmıştı. Sokaklar bağıran oyuncuların sesleriyle inliyordu: “Siyah Fenol alıyorum! Şişesine 25 bakır! Tarifine 10 gümüş!”

Bu fiyatlar önceki hayatındaki fiyatların on katından fazlaydı.

Son birkaç gündür Nie Yan müzayede evine gidip pazardaki bütün Siyah Fenol alakalı şeyleri satın aldığından Siyah Fenol kıtlığı meydana gelmişti. Sonu olarak fiyatlardaki artış bu hayatında daha belirgindi. Cömert tekliflere rağmen çok az oyuncu ellerindeki Siyah Fenolü satmaya razı oluyordu.

Lakin ortalık daha kızışmamıştı. Elinde Siyah Fenol bulunduran oyuncular haberi aldıklarında, ellerindekini satmak yerine fiyatların iyice yükselmesini beklemeye başlamışlardı. Piyasa gitgide kızışıyordu.

Pazarı yoklayan Nie Yan, fiyatların daha da artacağını anlamıştı. Şu anda piyasa satıcıların elindeydi. Bu on gün kadar bu şekilde devam edecekti. Yani Nie Yan’ın vakti boldu. Neticede pazar şu anda onun kontrolündeydi.

Nie Yan çantasına baktı. Bilinmeyen Işınlanma Parşömeni ile Düzen Kitabı’ndan bir bölüm daha ele geçirebilirdi. Ancak yola çıkmadan önce aklına başka bir şey geldi. İkinci bölümü ele geçirmeden önce yapması gereken bir şey vardı.

Bu mesele tehlike arz ediyordu ama ödül son derece çekiciydi.

Bir NPC dükkanına gidip çok miktarda malzeme aldı. Ardından müzayede evinden yüksek kalitedeki okları topladı. İpek Kumaşlar alıp Bandaj üretti. Üstüne bir de siyah kıyafetler alıp görünüşünü gizledi.

Nie Yan’ın bu seferki hedefi Seviye 10 üzeri yaratıkların bulunduğu bir bölgeydi. Parıltı Tozu, Koyun Dönüşüm Parşömeni ve Ağ Parşömeni gibi eşyaların o bölgede işlevi kalmıyordu. Yine de her ihtimale karşı çantasında birkaç tane bulundurmaya karar vermişti.

Hazırlıklarını tamamladıktan sonra transfer bölgesine yürüdü.

Yol üzerinde Siyah Fenol almaya çalışan çok sayıda oyuncuyla karşılaştı. Tahminleri böylece doğrulanmıştı. Loncalar çaresiz kalmışlardı. Birkaç gün öncesinden Siyah Fenol, tarifleri ve de malzemelerini toplamaya başlamak kesinlikle doğru karardı.

Nie Yan’ın aklına o anda bir fikir geldi. Kutsal İmparatorluk loncası da Siyah Fenol eksikliğinden muzdarip olmalıydı. Miskin Tilki’ye şu anda yardım eli uzattığı halde, Miskin Tilki’nin de gelecekte iyiliğinin karşılığını ödemeye çalışacağından emindi. Çünkü Miskin Tilki böyle biriydi.

Elindekilerin bir kısmını Kutsal İmparatorluğa satmak, her iki tarafa da büyük fayda sağlayacaktı. İleriye dönük fayda sağlamasının yanında, Kutsal İmparatorluk’a sattığı Siyah Fenoller sonucu zindan temizlendiğinde, diğer loncalar da onlardan aşağı kalmamak adına, Siyah Fenol almak için bütün imkanlarını kullanacaklar ve fiyatlar daha da yükselecekti. Kısacası, bu ticaretle Nie Yan yüklü bir para kazanacak, Miskin Tilki ona borçlanacak ve Siyah Fenol fiyatları artacaktı. Yani bir taşla üç kuş vurmuş olacaktı!