Bölüm 95: İkna Olmuş

avatar
4881 46

Rebirth of the Thief Who Roamed the World - Bölüm 95: İkna Olmuş


 

İyi de Kavurucu Meteoru kullanmasak hepimiz ölecektik. O kadar Mantikorla başa çıkmamızın başka bir yolu var mıydı?” Miskin Tilki’ye göre Nie Yan’ın çok sayıda Mantikoru temizlemek için geniş çaplı bir büyüden daha iyi bir fikri olamazdı.

 

Kavurucu Meteor olmadan da temizleyebilirdik ama benim yöntemimde son derece yetenekli bir Hırsız gerekli.” Takımı Uzman derecesindeki bir zindana soktuysa eğer Nie Yan’ın da yuvalarla ilgilenmek için kendine has yöntemleri var demekti. Kavurucu Meteor gibi büyüler tek kullanımlık silahlardı. Zindan boyunca bu büyüler ikinci defa kullanılamazdı.

 

Miskin Tilki cevap vermek yerine düşüncelere daldı. Eğer Nie Yan kalabalık bir Mantikor yuvasını salt yetenekle ve emrindeki oyuncularla yenebilecekse, liderlik için kendisinden, yani takımın kaptanı ve loncanın liderinden daha uygun bir aday olurdu.

 

Pekala, senin yöntemini deneyelim.” Miskin Tilki yalnızca kendi itibarını düşünecek kadar dar görüşlü biri değildi. Kendisinden daha uygun biri varsa seve seve liderliği teslim ederdi. Yetenekli insanlara hayranlık duyuyordu. Kutsal İmparatorluk’ta kendisinden bazı konularda daha yetenekli çok sayıda oyuncu olmasına rağmen liderlik hala onun elindeydi!

 

O sırada takımdan birinin sesi duyuldu. “Kaptan! Altın kademe bir ekipman düşmüş!

 

Ne tür bir ekipman? Getir bakalım.

 

Miskin Tilki, Nie Yan ve diğerleri düşen ekipmanı incelediler. Ekipman Rahiplere özgü İlahı Nimet Setine ait bir parçaydı.

 

Bu kadar heyecanlanmayın. Bütün zindanlar içinde Agmota Çamur Bataklıkları’nın Uzman zorluk derecesindeki hali en fazla yüksek kalite ekipman düşürebileceğiniz zindandır. Bu ekipman sizi fazla şaşırtmasın. Biraz daha sabrederseniz bunun gibi hatta bundan daha kaliteli ekipmanlar düşüreceğiz.” Nie Yan bu kalitedeki ekipmanlara aşinaydı. Efsanevi kademe ekipmanların yanında bunlar sıradan eşyalar gibi görünmeye başlıyordu.

 

Takımın ekipmanın kime gideceğiyle alakalı kararı Nie Yan’ı ilgilendirmiyordu. Zaten o, istediği ekipmanları alma önceliğine sahipti.

 

Bilgili ve tecrübeli olmasının yanında Nie Yan ayrıca kendi kendine yetebilen biriydi. Bu tarz insanlar Miskin Tilki’ye göre astı olmayı kabul edebilecek tipte değillerdi. Çünkü emir almaktan hoşlanmazlardı. Anlaşılan Nie Yan’ı Kutsal İmparatorluk’a katmak sandığı kadar kolay olmayacaktı.

 

Miskin Tilki set ekipmanını güçlü Rahiplerden birine verdi. Ardından yollarına devam ettiler.

 

İkinci bir yuvayı bulmaları için fazla yürümeleri gerekmemişti. Bu da öncekiyle hemen hemen aynı büyüklükte, on yedi Mantikoru barındıran bir yuvaydı.

 

Miskin Tilki Nie Yan’a baktı. “Şimdi de senin yöntemini görelim.

 

Nie Yan araziyi tarayarak uygun bir konum bulmaya çalıştı. Takımdaki diğer Hırsızlara birden üçe kadar numara verip önceden belirlediği konumlara Hırsızları gönderdi.

 

Nie Yan’la birlikte dört Hırsız, yerlerini aldılar. Bir karenin dört köşesine gelecek şekilde konuşlanmışlardı. Nie Yan hangi Hırsızın ne yapacağını en ince ayrıntısına kadar anlatmaya başladı.

 

Mantikorlar yuvanın etrafında başıboş dolaşıyorlardı. Etrafında kendilerine yavaş yavaş yaklaşmakta olan avcılardan bihaberlerdi.

 

Nie Yan son uyarılarını yaptı.Unutmayın, savaşmak yok. Aggroyu üzerinize aldığınız anda kaçmaya başlayacaksınız. Sakın oyalanmayın. Mantikorların hızı sizinkinden daha yüksek. Geç kaldığınız anda yakalanıp öldürülürsünüz.

 

Nie Yan’ın talimatlarını duyan Miskin Tilki’nin zihninde bir ışık çaktı. Nie Yan yemeği hazmı kolay lokmalara ayıracaktı. Tek sorun ise takımdaki diğer Hırsızların çok yavaş olmalarıydı. Mantikorları Nie Yan’ın planına göre çekmek onların boyunu aşıyordu.

 

Hırsızlar bir süreliğine Mantikorların saldırılarını atlatabilirlerdi ama bunu uzun süre yapamazlardı. Eninde sonunda yetenek eksiklikleri kendini gösterip Hırsızların ölümüne yol açacaktı.

 

Diğer Hırsızlar hazırlıklarını tamamladıklarında Nie Yan’ın sesini duydular.Başladıktan sonra dediklerime harfiyen uymanız çok önemli.

 

Hırsızların kafaları karışıktı. Nie Yan arbaletini çıkarıp Alfa Mantikora hedef aldığında derin birer nefes aldılar.

 

Haa? Beraber saldırmıyorlar mı? Miskin Tilki afalladı.

 

Nie Yan arbaletini Alfa Mantikora sabitleyip tetiği çekti. Üç ok Alfa Mantikora saplandı. Saldırıya uğrayan Alfa Mantikor anında saldırganının yönünü tespit etti. Öfkeyle kükreyip saldırganın üzerine koşmaya başladı.

 

Çok sayıda normal Mantikor da onun peşinden koşuyordu. Nie Yan zaman kaybetmeden arkasını dönüp kaçışa geçti.

 

Bütün aggroyu kendi üzerine mi çekti? Cesarete bak. Miskin Tilki’ye göre Nie Yan’ın yeteneklerine olan inancı tam olmasa, kendi ölüm fermanını imzalamakla eşdeğer olan bu hamleyi yapmazdı.

 

Üç numara, en arkadaki üç Mantikora saldır!Nie Yan sesli sohbetten emrini verdi. Üç numara oyalanmadan kısa yayının kirişini çekip üç tane ok fırlattı. Üç ok havada ıslık çalarak ilerledi ve üç farklı hedefe isabet etti.

 

Saldırıldıkları anda en arkadaki üç Mantikorun aggrosu değişti. Gruptan ayrılıp üç numaralı Hırsızın peşine düştüler.

 

Hırsız kendisini beklemekte olan takıma doğru peşinde Mantikorlarla koşmaya başladı.

 

Nie Yan bataklıkta çılgınca koşuyorken içinden saniyeleri sayıyordu. Üç… İki… Bir…

 

İki numara, üç Mantikor da sen çek!

 

İki numara üç tane ok fırlatıp grubun en arkasında koşan üç Mantikoru vurdu. Böylece üç yaratık daha ana gruptan ayrılmış oldu.

 

Hırsızlar tek seferde üç Mantikor getirdiklerinden ön saflar zorlanmadan Mantikorlara karşı savaşabiliyorlardı. Onlar Mantikorları tutarken, arkadaki Büyücüler de rahatça büyülerini gönderiyor ve en geç üçüncü büyü dalgasında yaratıkları öldürüyorlardı.

 

Nie Yan hem durmadan koşuyor, hem de koşarken Mantikorların saldırılarını atlatıyordu. Hızı ve çevikliği sayesinde Mantikorların arasında yılan gibi kıvrılıyordu. Mantikorların saldırıları hedefe hiç isabet edememişti. Ömürlerinin sonuna kadar Nie Yan’ı kovalasalar da isabet edeceğe benzemiyordu.

 

Nie Yan ana grubu peşinden sürüklerken diğer Hırsızlar da sırayla birkaç Mantikoru sürüden ayırıp takımın bulunduğu yere çekiyorlardı. Bu şekilde güçlü bir sürü, yok olmanın eşiğine gelmişti.

 

Büyüler Mantikorların üzerine yağmur gibi yağıyordu. Nie Yan’ın yönteminin başarısı aşikardı. Ancak bu yöntemin başarısında kaçış ve saldırılardan kurtulma konusunda usta bir Hırsız kilit rol oynuyordu. Başkası bu stratejiyle avlanmaya çalışsa Nie Yan’ın yeteneklerinden yoksun olduğu için Mantikorlara av olurdu.

 

Vay anasını, acayip hızlı!” Miskin Tilki, Mantikorların Nie Yan’ın elinde kediye dönüşlerini izliyordu.

 

Kaptan, bu herif kim?

 

Takım Nie Yan’ın kim olduğunu merak ediyordu. Liderleri böyle olağanüstü bir Hırsızı nereden bulmuştu?

 

Kesin sesinizi! Gevşemeyin hemen!

 

Takım anında sessizliğe büründü ve dikkatlerini yeniden yaklaşmakta olan Mantikorlara verdiler. Kimsenin ağzını bıçak açmıyordu. Bir süre sonra Mantikorlar imha edildi.

 

Hay aksi! Manam bitti.

 

Mana İksiri iç!

 

Üçüncü dalgayı bitirdikten sonra Miskin Tilki şok edici bir şeyin farkına vardı. Ne zaman bir grubu öldürseler, peşinde Mantikorlarla bir Hırsız yeni bir grup getiriyordu. Ne erken ne de geç. Diğer grup her zaman tam vaktinde geliyordu.

 

Nie Yan’ın zamanlaması karşısında Miskin Tilki’nin nutku tutulmuştu.

 

Takımdaki diğer oyuncular da aptal değillerdi. Büyük bir Mantikor grubunu peşine takıp da tek bir çizik bile almadan grubu oyalamanın ne kadar zorlu bir iş olduğunun farkındaydılar. Hor gördükleri Nie Yan’a karşı hepsinin içinde hayranlık oluşmuştu.

 

İlk başta kimse Nie Yan’ın onlara Agmota Çamur Bataklıkları’nda rehberlik edecek kabiliyeti olduğunu düşünmüyordu. Nie Yan’ın yetenekleri onları ikna etmeye fazlasıyla yetmişti.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43990 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr