Bölüm 76: Kadim Sulgata Şehri

avatar
4985 41

Rebirth of the Thief Who Roamed the World - Bölüm 76: Kadim Sulgata Şehri


 

Bu defa savaşın asıl kazananı Nie Yan’dı. Ebedi Günah, Şeker ve takımın geri kalanı ise çoktan ellerindeki kartlarını oyuna sürmüşlerdi. Kin beslemekten başka artık yapacak bir şeyleri kalmamıştı.

 

Ebedi Günah ve takımından kaçtıktan sonra Nie Yan buraya gelmekteki asıl amacına yönelerek Sulgata harabelerinin yolunu tuttu. Hedefine doğru koşarken Yılan Kertenkeleden düşen beceri kitabını çantasından çıkardı. Acelesi olduğundan beceri kitabının ne olduğunu kontrol etme fırsatı olmamıştı.

 

Vay anasını! Diriliş beceri kitabı!

 

Derince iç çekti. Aslında şansı hiçbir zaman kötü olmamıştı. Bu beceri kitabı gelecekte daha ilerilere gitmeyi düşünen takımlar için olmazsa olmazdı. Ne kadar erken bulurlarsa o kadar iyiydi. Bu sebepten şu anki pazar fiyatları uçuktu. Öyle ki 1 altına satışa çıkarılsa bile kitabı elde etmek için takımlar arasında çılgın bir mücadele başlardı.

 

Beceri Kitabı: Diriliş
Tanım: Rahibin ölen bir arkadaşını diriltmesini sağlar.
Koşul: Efsun, İşaret ve Malzeme.
Özellikler: Ölen takım arkadaşını diriltir. Savaş durumundayken kullanılamaz. Hazırlanması 10 saniye sürer.
Bekleme Süresi: 30 saniye
Kısıtlama: Rahip; yalnızca İyi taraf üyeleri kullanabilir.

 

Açıklamalarına baktıktan sonra kitabı tekrar çantasına attı. İlerde işine yarayabileceğini düşündüğünden satmayı planlamıyordu. Kaldı ki para sıkıntısı da yoktu.

 

Uçsuz bucaksız çayırları aştıktan sonra bataklığın merkezinde inşa edilmiş bir şehrin harabelerine ulaştı. Şehrin sınırlarına yaklaşırken zamanın azametiyle aşınmış olan yüksek surlara baktı. Dikkatli incelenince şehrin eski haşmetinin belirtileri görülebilirdi. Surları geçip giderken şehrin tam merkezinde konumlandırılmış, taş bloklar ile inşa edilmiş bir piramit gördü. Uzaktan baktığında bile Karanlık Çağın harflerinin taş bloklara kazındığını ve her birinden eskilerden kalma bir auranın yükseldiğini fark etti.

 

Bu kadim kale nice savaşlara ve mücadelelere tanıklık etmişti. Yılını veya zamanını kimse bilmiyordu. Zira şehirde hayattan iz kalmamıştı. Yaşlı sütunlar ve duvarlar, rüzgarı nefes edip yalnızlıklarının şarkısını fısıldıyorlardı adeta.

 

Hiç şüphesiz doğru yerdeyim!

 

Nie Yan dış şehirde bir süre dolaştı. Ta ki cümle kapısını bulana kadar.

 

Envanterini düzenledikten sonra kapıdan içeriye adımını attı. Eşiği geçip yola girdiğinde karşısındaki tek manzara yıkık dökük bir şehirdi. Tam o sırada, kapıdan içeri girdiğinde gökyüzü birdenbire karardı. Sanki başka bir boyuta ışınlanmıştı. Karanlık her şeyi kapsıyordu. Girdiği kapıya baktığında bile gördüğü tek şey karanlıktı. Yalnızca önündeki uğursuz harabeleri açıkça görebiliyordu.

 

Sistem: Sulgata Surlarını keşfettiniz!

 

Harap olmuş sıra sıra evler, piramide doğru giden yolun etrafına düzenle yerleştirilmişti. Yoldan ara sokaklara baktığından korkunç haldeki kemikler çıktı karşısına. Ara sokaklar, caddeler ve hatta yol kenarındaki kaldırımlar ölüm kokuyordu.

 

Aniden ensesine soğuk bir ürperti hücum etti. Soğuk rüzgarın esmesiyle kemik parçaları hareket etmeye başladı. Nie Yan gözlemlemek için hemen yüksekçe bir yere tırmanmaya başladı.

 

Yeterli bulduğu bir yüksekliğe ulaştığında kemikler de toplanıp iskeletler meydana getirmişlerdi. Kısa boylarına bakarak Cücelere ait oldukları anlaşılabilirdi. Sırtlarındaki kemikten kanatları olmasa sürüngen denebilecek başka iskeletler de vardı. Muhtemelen bunlar da Ejderha ırkına aitti. Geri kalan iskeletler ise ya İnsan ya da Dev iskeletleriydi.

 

Bu hortlaklar kadim savaştan geriye kalanlardı. Farklı ırklara mensup sayısız kişi bu surların içinde hayatını kaybetmişti. Ruhları öbür tarafa geçememiş, yıllar boyu burada, kalıntılarının yanında kalmışlardı. Canlılık belirtilerini hissettikleri anda vücutlarını tekrar birleştirerek o belirtiyi ortadan kaldırırlardı.

 

Nie Yan en yakınındaki iskeleti Üstün Sezi ile taradı.

 

İskelet Nöbetçi (Aşırı Kırılgan): Seviye 10
Sağlık: 120/120

 

İskelet Büyücü (Aşırı Kırılgan): Seviye 10
Sağlık: 80/80

  

İskelet Biçici (Aşırı Kırılgan): Seviye 10
Sağlık: 150/150

 

İskeletlerin canları düşük, saldırıları zayıftı. Ayrıca Aşırı Kırılgan niteleyicisine sahiptiler. Yani iskeletlerle arasındaki seviye farkının hiçbir önemi yoktu. Buna rağmen sayıları azımsanmayacak kadar çoktu. Bütün ara sokaklar tıklım tıklım iskelet doluydu. Üstelik hortlak olmaları kanama veya şok etkisine karşı bağışıklık kazanmalarını sağlamıştı. Kamuflaj da bu yaratıklara karşı kullanılamazdı. Çünkü hedeflerini gözlerini kullanarak değil, hayat belirtilerini sezerek tespit ediyorlardı.

 

Nie Yan hızla hortlaklarda uzaklaştı. Yerini bulurlarsa hep birlikte üzerine gelirler ve onu katledebilirlerdi.

 

Araya biraz mesafe koyduktan sonra ilerlemeye devam etti. Nihayet yalnız başına duran bir İskelet Nöbetçi ile karşılaştı. Hançerlerini kınlarından çıkarıp ileri atıldı. Açılışta Suikast, akabinde Hayati Vuruş, İskeleti paramparça etmeye yetmişti.

 

Sistem: Bir İskelet Nöbetçi öldürdünüz. Seviyenizden yüksek bir yaratık öldürdüğünüz için %200 tecrübe kazandınız. 230 tecrübe puanı kazandınız.

 

İskeletler nispeten zayıf olsalar da verdikleri tecrübe gayet iyiydi.

 

Nie Yan yalnız duran İskelet Nöbetçiyi öldürdüğünde ara sokaklarda gezinen başka bir grup İskelet Nöbetçi ve İskelet Biçici onu fark ederek üzerine gelmeye başlamıştı. Bir düzineden fazla yaratık dalga dalga yaklaşıyordu. İskelet Biçiciler ilk ulaşanlar olmuşlardı. Onlar kılıçlarını savururlarken, arkalarındaki büyücüler de asalarını kaldırarak büyülerini hazırlamaya koyulmuşlardı. Kırmızı ve beyaz renkli enerjiler birbirleriyle çarpışarak dünyevi olmayan bir alev oluşturmuşlardı. Alevin ardından buz ve yıldırım büyüleri yağmur gibi Nie Yan’ın üzerine fırlatılıyordu.

 

Allah belanızı vermesin! Karınca sürüsü gibiler! Nie Yan içinden sövüyordu. Arkasına hızla göz attıktan sonra oranın da tutulmuş olduğunu gördü. Her yer iskelet doluydu. İskeletlerin sayılarına karşı koyamayacağı için hemen orayı terk ederek az ilerisindeki yol ayrımına yöneldi.

 

Yaratıkların sayıları fazla olsa da oldukça hantal hareket ediyorlardı. Dolayısıyla pervasız davranışlarda bulunmazsa yaratıklar ciddi bir tehdit oluşturmuyordu.

 

Nie Yan harekete geçtiğinde çok sayıda büyü etrafında patladı. Büyüleri atlattıktan sonra İskelet büyücülerin saldırı menzilinden çıktı. İskeletlerden kaçarken yöneldiği taraftan kendisine doğru hızla yaklaşmakta olan başka bir grupla daha karşılaştı.

 

Arkası tutulmuş olduğundan geri çekilemezdi. Üzerine koşan iskeletlerin arasına da dalamazdı. Hal böyle olunca yanındaki duvarlara bakındı. Yaklaşık beş metre uzunluğundaki duvarların üzerlerinde tırmanırken kendisine yardımcı olabilecek küçük oyuklar vardı. Zamanın azizliğiyle oluşan oyuklar onun kurtuluş anahtarıydı. Hemen havaya sıçrayarak duvara tutundu.

 

Duvarın üstüne çıkınca yavaşça duvarın diğer tarafına indi. Bu tarafta da etrafa yayılmış halde birkaç İskelet Büyücü vardı. Ayrıca henüz bir araya gelmemiş olan çok sayıda kemik parçası da zeminde duruyordu.

 

Lakayt davranmaya cüret edemediğinden hemen büyücülerden birinin üzerine ellerinde hançerleriyle koşmaya başladı.

 

Kısa bir mücadeleden sonra İskelet Büyücü yere yığılıp parçalarına ayrıldı.

 

Diğer İskelet Büyücüler Nie Yan’ın varlığından haberdar olmuş ve büyülerini hazırlamaktalardı. Ancak Nie Yan şimşek gibi hepsini birer birer indirdi. Sonrasında düşen eşyaları toplarken yerdeki kemik parçaları titreyerek yeniden bir araya gelmeye başladılar.

 

Daha fazla burada oyalanmayıp çıkışa yöneldi.

 

Ancak henüz birkaç adım atmışken ayaklarının altında hafif bir sarsıntı hissetti. Sarsıntı aniden geçse de o kısacık an, Nie Yan’ın sarsıntıyı hissetmesine yetmişti.

 

Tuzak!

 

Hemen Yan tarafa sıçradı. Üzerine bastığı karo patladı ve etrafa taş parçaları saçıldı. Birkaç iskelet de patlamaya yakalanmış ve havaya uçmuştu. Patlamanın şoku iskeletleri yok etmeye yetmişti. Yerler onlardan kalan kemik parçalarıyla doluydu.

 

Nie Yan da vücuduna isabet eden şarapneller ile patlamadan nasibini almıştı. Başının üzerinden hasar değerleri fırladı.

−12 
−13
−15

 

Tehlikeyi gören Nie Yan yere yattı. Bu mayınlar ona ecel terleri döktürmüştü. Patlamanın bütün gücüyle hissetmiş olsa şimdi vücudundan geriye hiçbir şey kalmamış olabilirdi.

 

Mayınların tek bir tanesi bir Hırsızı öldürebilecek kadar güçlü olsa da tetiklenmelerinden patlamalarına kadar iki saniyelik bir zaman dilimi vardı. Sezgileri açık olduğu müddetçe herhangi bir sorun yaşamadan bölgeyi terk edebilirdi.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44311 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr