Bölüm 60: Şaşaalı Kılıç Parıltısı

avatar
5163 36

Rebirth of the Thief Who Roamed the World - Bölüm 60: Şaşaalı Kılıç Parıltısı


 

Nie Yan, Aslan Kralın saldırma imkânı olmadığından emin olduktan sonra özellikle bu konumu seçmişti. Gato, dağın altında yaşayan bir patrondu. Nie Yan’ın hatırladığına göre bu şekilde en azından on tane daha yaratık vardı. Ancak Gato yalnızca fiziksel saldırılar yapabildiği için aralarında öldürmesi en kolay olanıydı. Tabii Nie Yan da kolay lokmayı tercih etmişti.

 

Aslan Kral pençeleriyle Nie Yan’a ulaşabilmek için her yolu denemişti. Fakat zaman geçtikçe canı da %20 seviyesinin altına düşmüştü ve öfke evresine girmişti. Zayıflamış olmasına rağmen hala güçlü olan yapılı bedeni ani bir enerji patlamasıyla doldu ve Nie Yan’a doğru sıçradı. Lakin ne kadar çabalarsa çabalasın, hepsi sonunda boşa gidiyordu.

 

Yarım saat geçmemişti ki canı tamamen tükendi. Aslan Kral göğe bakıp acı içinde kükredi. Böyle bir sonu kabul etmiyordu. Ancak çok geçmeden yere yığıldı.

 

Aslan Kral Gato, geçmişte sayısız oyuncuya karşı sarsılmaz halde duran patron, öylece can vermişti. Nie Yan’ın canında ise en ufak bir azalma dahi yoktu.

 

Neşeli bir melodi duyuldu. Seviyesinden yüksek bir yaratık öldürdüğü için %800 bonus tecrübe puanı kazanmıştı. Seviye 5’e ulaştıktan sonra tecrübe artışı devam etti ve en son %36’ya geldiğinde durdu.

 

Aslan Kral iki parça ekipman düşürmüştü. Ekipmanlar Gatonun bedeninin kenarında ışıl ışıl parlıyordu

 

Ekipman düştü! Nie Yan’ın içinde büyük bir heyecan olmasına rağmen aşağı inmemişti.

 

Gatonun cesedi etrafında dolaşmakta olan on kadar Aslan vardı. Düşen eşyalara erişebilmek için onları temizlemek durumundaydı. Bu yüzden bütün Aslanlar ölene kadar arbaletini ateşlemeyi sürdürdü.

 

Diğer oyunların aksine, İnanç’ta düşen eşyalar belirli bir süre geçtikten sonra kaybolmuyordu. Yere düşen eşyaların kaybolmaması yönünden, oyun biraz gerçek hayata benziyordu. Oyuncuların ihtiyaç duymadıkları ekipmanlar şayet satılmazsa geri dönüşümle hammaddeye çevrilip tekrar kullanılabiliyordu.

 

Etrafta başka yaratık olmadığından emin olduktan sonra dağ yüzeyine yapışmış olan ağı saldı. 20 metre düşüp yaklaşık 60 can kaybetmişti. Bu mesafe, onu öldürmeye yetecek kadar yüksek değildi.

 

Nie Yan Aslan Kral’ın bedeninin yanına gelip düşen iki parça ekipmanı topladı. Eşyaların özellikleri tanımlanmadığından, önce Üstün Sezi kullanarak eşyaları tanımladı.

 

Kara Kan Pelerini (Altın)
Koşul: Seviye 5
Özellikler: Savunma 19–21, Direnç +5, Hareket Hızı +6
Ağırlık: 1 kg
Kısıtlama: Hırsız; bütün taraflar kuşanabilir.

 

 

Aslan Kralın Kalkanı (Altın)
Koşul: Seviye 5
Özellikler: Savunma 39–51, Engelleme Şansı +12%, Direnç +5, Büyü Direnci +7
Ağırlık: 5 kg
Kısıtlama: Dövüşçü, Şövalye; bütün taraflar kuşanabilir.

 

 

Kara Kan Setinden bir parça düştüğünü görünce heyecanlandı. Aslan Kralın Kalkanının düşmesi de hoş bir sürpriz olmuştu. Kalkanın değeri Kara Kan Pelerininden çok daha fazlaydı! Daha açık olma gerekirse, eğer bu kalkanı pazara koysa en kötü 20 gümüş elde edebilirdi. En iyi ihtimal ise kalkana karşılık birkaç parça Hırsız ekipmanı alması olurdu.

 

Dövüşçü kalkanlarına olan yüksek talepten ötürü bu nesnelerin fiyatları pazarda her zaman en üst sıralarda yer alıyordu. Pazardaki en pahalı on eşyanın sekiz tanesi Dövüşçü kalkanıydı.

 

Ne güzel bir ekipman! Kara Kan Pelerini de eklenince bayağı güzel bir kazanç elde etmiş oldum. Ardından pelerini ve kalkanı çantasına attı.

 

Sonunda Seviye 5 oldum. Nie Yan statü sayfasını açtı. Cesaret Bölümü’nün etkisi sayesinde Seviye 5 olduğunda fazladan iki statü ve bir de ustalık puanı kazanmıştı. Yani toplamda yedi statü puanı ve iki ustalık puanı vardı. Statü puanlarının ikisini Güç, beşini de Hüner statülerine dağıttı. Orta Nişancı ustalığı daha fazla geliştirilemeyeceğinden ustalık puanlarının birini Çift Silaha, diğerini de Hançere verdi. Sonuç olarak artan hançer kullanma becerisi sayesinde, hançer ile yaptığı saldırılarda %10 saldırı bonusu kazanmış oldu. Ve nihayet iki silahı birden aynı anda kullanabilecek hale geldi.

 

Yanında zamanı gelince kullanmak üzere taşıdığı bütün Seviye 5 ekipmanları çıkardı. Seviye 0 ekipmanlarını, Seviye 5 ekipmanlarla değiştikten sonra karakter sayfasını açtı.

 

Ana Silah: Boynuz Hançeri (Bronz)

 

İkinci Silah: Suikastçının Hükmü (Altın)

 

Zırh: Kelle Avcısının Gümüş Deri Zırhı (Gümüş)

 

Başlık: Kara Kan Pelerini (Altın)

 

Ayakkabı: Sürat Botları (Altın)

 

Nie Yan’ın görünüşü, yeni ekipmanlarla birlikte fark edilir biçimde değişmişti. Kelle Avcısının Gümüş Deri Zırhı’nın gümüşi rengi ölüm kokan bir aura yayıyordu. Sırtından salınan siyah, kan kırmızısı pelerininin üzerinde altın renkli bir parıltı vardı. Elinde tuttuğu hançerler, soğukkanlı katiller gibi avlarını bekliyorlardı. Hırsız ekipmanlarının stili, diğer sınıflara nazaran daha sade tasarlanmıştı. Nie Yan bunun üstüne görsel efektleri de kapatmıştı. Buna rağmen tek bakışta Nie Yan’ın ekipmanlarının sıradan şeyler olmadığını herhangi bir oyuncu bile söyleyebilirdi.

 

Seviye 5 ekipmanlarıyla Nie Yan daha da hızlandı. Rüzgâr gibi eserken arkasında ardıl görüntüler bırakıyordu.

 

Fena değil.” dedi kendi kendine. Yeni ekipmanları onu tatmin etmişti.

 

Kaliteli ekipmanların hala nadir olarak bulunduğu bu zamanda, onun üzerindeki ekipmanlar oyuncular arasında kargaşaya neden olabilirdi.

 

Yeni ekipmanları sayesinde Seviye 6, hatta Seviye 7 yaratık bölgelerinde elini kolunu sallayarak gezinebilirdi.

 

Gatonun yeniden doğması bir gün süreceğinden Eflatun Hayal Tepeleri’nden çıkmaya karar verdi. Sıradaki hedefi Seviye 8 Elit sınıf yaratık olan Öcü Yutucu idi. Yaratığın bölgesi, şu anki konumuna fazla uzak değildi. Öcü Yutucudan düşen eşyalar da bayağı sağlam eşyalardı ve her sınıfa ait eşya düşebilirdi. Geçmişte bu yaratıktan Kara Altın kademesinde bir Hırsız ekipmanı düşüren bile olmuştu. Elbette kademesi böyle yüksek bir eşyanın düşme ihtimali yok denecek kadar azdı. Öcü Yutucunun yeniden doğma süresi de bir gündü.

 

Nie Yan bölgeden çıkarken dikkatle Aslanlarda kaçınıyordu. İlerlemeyi sürdürürken bir anda arkasındaki bir çalıdan hışırtılar duydu. Geri dönüp baktığında kül grisi rengindeki kalkanı ve beyaz zırhıyla üzerine doğru koşmakta olan bir Dövüşçü gördü. Hemen ardından üç Aslan belirip Dövüşçünün üzerine atladılar.

 

Dövüşçünün adımları sabit ve normal hızındaydı. Ancak durumu dışarıdan göründüğü gibi aceleye mahal vermeyecek cinsten değildi. Canı iyice azalmıştı ve Aslanların saldırıları da iyice şiddetlenmişti.

 

Tehdit!

 

Dövüşçünün ani ve gür patlaması Aslanları şaşırtıp bir süreliğine yerlerine mıhladı. Bu küçük duraksamadan faydalanmak isteyen Dövüşçü, Sinir Yırtığı ile en yakın Aslana saldırdı ve zaman kaybetmeden geri çekildi.

 

Sinir Yırtığı ile vurulan Aslan sakatlanma durumuna girdi. Diğer iki Aslan öfkeyle kükreyip Dövüşçünün üzerine atıldılar.

 

Dövüşçü Epik Vuruş ile karşılık vererek Aslanlardan birini geri püskürttü. Ardından kalkanını sıkıca kavrayıp diğer Aslanı karşılamak üzere yukarı kaldırdı. Seviye 6 Dövüşçü için bile canı düşükken üç tane Aslana karşı koymak zor bir işti.

 

Nie Yan, Dövüşçü ortaya çıktığı andan Kamuflaja girip mekânla bütünleşmişti. O zamandan beri Dövüşçünün etrafında dolaşıyordu.

 

Nie Yan durumdan faydalanmak isteyip saldırsa, Dövüşçünün kurtuluşu yoktu. Lakin o beklemeyi tercih etmişti. Karşı tarafın keskin ve kararlı hareketlerine bakarak ne kadar usta bir oyuncu olduğunu kolaylıkla anlamıştı. Şu anda tek bir parça ekipman için bu kişiyle düşman olmaya değip değmeyeceğinin kararını vermeye çalışıyordu. Sonunda Aslanlar oyuncuyu öldürene kadar beklemeye karar verdi. Neticede iki taraf dövüşüyorsa, en karlı olan her zaman üçüncü taraf olurdu.

 

Bu kişiyi kurtarmak gibisinden bir niyeti kesinlikle yoktu. Daha önce kurtardığı insanlar tarafından türlü musibetlere uğradığı durumlar olmuştu. Bu dünyada herkes kendi yararına bakıyordu. Onun da soğuk kalpli olmayı öğrenmesi şarttı.

 

Karşı taraf bu bölgeye geldiğine göre zayıf olması mümkün değildi. Nie Yan Dövüşçüyü Üstün Sezi ile inceledi.

 

Şaşaalı Kılıç Parıltısı
Seviye 6 Dövüşçü

 

 

Oyuncunun ismini görünce kaşlarını kaldırdı. Kalor’da ünlenen bütün oyuncuları biliyordu. Birinin adı azıcık duyulmuş olsa bile Nie Yan’ın ondan haberi olurdu. Şaşaalı Kılıç Parıltısı da bildiği isimlerdendi.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44263 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr