Bölüm 54: Ent Kralı

avatar
5000 34

Rebirth of the Thief Who Roamed the World - Bölüm 54: Ent Kralı


 

Yu Lan, yanındaki Nie Yan’a garip bir ifadeyle baktı. Ona olan ve gitgide artan iyilik borçlarını düşündü. Bu böyle devam ederse geri ödemesinin mümkün olmayacağı bir noktaya ulaşacaktı.

 

Yao Yao, Nie Yan’a teşekkürlerimizi ilet. O olmasa böyle ekipmanlar elde etmemiz de mümkün olmayacaktı.” Şimdi Nie Yan’ın şartlarının hiç de ağır olmadığını anlıyordu.

 

Tamam.” Nie Yan’ın yanına yürüyüp ışıl ışıl gözleriyle onun yüz ifadesini inceledi.

 

Nie Yan gülümsedi. “Yüzümde bir şey mi var?

 

Yuvarlak kalkanı alıyoruz ya karşılığında bir şey istemeyecek misin?” Yao Yao’nun temiz yanaklarında gamzeler belirdi.

 

Nie Yan’ın kalp atışları, bu güzel gülümseme karşısında iyice hızlandı. Ancak Xie Yao’nun düşüncesi onu hemen kendine getirdi. “Altı üstü bir kalkan. Sence o kadar cimri biri miyim? Nasıl uygunsa öyle olsun. Ben kendime uygun olan şeyleri ve Ent Kralından düşecek Tüy Düşüşü Mücevherini alıyorum. Zindanda sizin takım da çalışmadı mı? Bu zindanı tek başıma temizlemem mümkün değildi.

 

O kalkan bayağı değerli bir şeydi. Kaptanım takım adına sana teşekkür etmemi istedi.

 

Öyle mi?” Nie Yan, Yu Lan’a baktı. Uzun boylu, ince, bakanda şehvet duyguları uyandıran muhteşem bir vücudu vardı. Bir de gülümsemeyi bilse muazzam bir güzellik olacaktı. Ayrıca hatırladığına göre Yu Lan oldukça gururlu biriydi. Birine boyun eğdiği neredeyse hiç görülmemişti.

 

Yu Lan hakkında bildikleri, onun yanında biraz fazla rahat davranan bir oyuncuyla yaşanan bir olaya dayanıyordu. Yu Lan o olayda inanılmaz sinirlenmiş ve seviyesi sıfıra düşene kadar oyuncuyu çılgınca öldürüp durmuştu. Ancak tanıştıktan sonra, aslında onun sessiz ama cana yakın biri olduğunu anlamıştı. Bu yüzden onun hakkında hiçbir kötü izlenimi yoktu. Arada sırada Yu Lan’ı kesmek dışında bir düşüncesi de yoktu. Fazla bir muhabbetleri olmamıştı. Yalnızca merhabalaşmakla kalmışlardı.

 

Yeni ekipmanlarından aldıkları güçle takım üyeleri mobları temizlerken iyice gaza geliyordu. Özellikle de Bai Kaishui. Her savaşa bodoslama dalıyordu. Ent Kralına ara yollardan ilerlerken bir yerde 5 Entten oluşan bir grupla karşılaştılar. Hızlıca onların da işini bitirdikten sonra bir tane daha Düşük Şifa kitabı düştü. Burası Nie Yan’ın bahsettiği yerdi. O andan itibaren Düşük Şifa bilen Rahiplerin sayısı ikiye yükseldi.

 

Yol boyunca birçok yerde yaratıklarla karşılaşıp temizlediler. Nihayet ormanda hatırı sayılır bir mesafe kat edip bir açıklığa vardılar. Burada bitki örtüsü hissedilir biçimde azalmıştı. Üstüne burada ne bir Entten, ne de herhangi bir hayvan veya böcekten eser yoktu.

 

Geldik sayılır. Yerdeki sarmaşıklara dikkat edin.” Nie Yan pürdikkat ilerlemeye devam etti. Takımın en önünden giderek, yoldaki her bir tuzağı etkisiz hale getiriyordu. Ormanın merkezine yaklaşınca yerde hareketsiz duran sarmaşıklar birden canlanmaya başladı. İki sarmaşık yılan gibi Nie Yan’a atıldı.

 

Nie Yan yana adım atarak saldırıdan kurtuldu ve hançerini ters kavrayışa aldı. Hançerinin temasıyla sarmaşıkların hakkından gelmişti.

 

Arkadakiler de saldırılara maruz kalmışlardı. Ancak kalabalık olmaları onların güvenceleriydi. Birisi tehlikeye düşse diğerleri hemen yardıma koşup onu kurtarabilirdi. Bu yüzden arkada hiçbir sorun yaşanmamıştı.

 

Açıklığı geçtikten sonra nihayet Ent Kralı ile göz teması kurdular. On metreden fazla uzunluğu ve üç metreden fazla genişliği ile normal Entlerden farklı koca bir ağacı andırıyordu Ent Kralı. Güneşi engelleyen dalları yerde büyük bir gölge oluşturuyordu. En dikkat çeken özelliği ise, gövdesinin tamamını kaplayan kül karası kabuğuydu.

 

Yaklaşmakta olan grup, Ent Kralını derin uykusundan uyandırmıştı. Şimdi çirkin bir ifadeyle yaklaşanlara bakıyordu.

 

Ent Kralı (Lord): Seviye 5
Sağlık: 10,000/10,000

 

 

Lord sınıf!” Alacakaranlık şaşkınlığını dışa vurdu. Takımıyla Ent Ormanı’na girdikleri zamanlarda Ent Kralının sınıfı yalnızca Elit idi. Yaratığın yalnızca canı yükselmemiş, aynı zamanda sınıfı da yükselmişti!

 

Einpat’ın Flütü gibi aşırı güçlü bir eşya olmasa, Kutsal İmparatorluğun seçkin takımı bile Ent Kralının karşısında uzun süre dayanamazdı.

 

Herkes hazırlanıp düzen alsın. Harekete geçmeden önce ağır zırhlıların temasını bekleyin. Endişelenmeye gerek yok. Sadece dediklerimi yapın.” Nie Yan Ent Kralına doğru koşmaya başladı.

 

Yaratığın görüş mesafesine girdiğinde durdu.

 

Pis insanlar! Bölgemi ihlal ettiğiniz için ölümü hak ediyorsunuz!” Ent Kralı derinden kükreyerek dev kolunu Nie Yan’a savurdu. Kol yerde büyük bir çukur oluşturdu ama Nie Yan çoktan saldırıdan kaçınmıştı.

 

O sırada Nie Yan da Ent Kralının yan tarafına çekilmişti. Ent Kralı tekrar kolunu kaldırıp Nie Yan’a savurdu.

 

Kendisine yaklaşmakta olan dev kolu gören Nie Yan bu saldırıyı da eğilerek atlattı. Dev kol ise başının üzerinden vınlayarak geçti. Kolun oluşturduğu rüzgârın yanağını yalaması bile acı vericiydi.

 

Biraz daha yavaş davransam havaya savrulacaktım.

 

Nie Yan doğrulup farklı bir yöne kaçtı. Ent Kralı muazzam güçlü olsa da bütün bu zaman boyunca saldırıları Nie Yan’a isabet etmemişti. Adeta sabun gibi ellerinin arasından kaçıyordu.

 

Normal bir takım, Einpat’ın Flütüne sahip olan ve dolayısıyla en yüksek hayatta kalma oranını elinde bulunduran ağır zırhlılarını ilk gönderirdi. Ancak adından anlaşılacağı üzere ağır zırhlıların zırhları gibi hareketleri de ağırdı. Ent Kralının yere devirme etkili saldırılarını atlatacak çevikliğe sahip değillerdi. Bu yüzden başkaları Ent Kralını oyalarken gizlice yaklaşmaktan başka şansları yoktu. Fakat oyalama görevindeki oyuncu isabet alırsa şüphesiz ölürdü.

 

Nie Yan’ın hareketleri garip görünse de Ent Kralından sıyrılıyordu. Takım ne zaman onun öleceğini düşünse mucizevi biçimde son anda sıçrayarak, eğilerek veya yuvarlanarak canını kurtarıyordu. Her saldırıyı sorunsuz atlatırken ölmekten değil de canının azalmasından korkuyor gibiydi.

 

Öte yandan Alacakaranlık, Nie Yan’ı hayretler içerisinde izliyordu. Yok artık! Nasıl yapıyor bunu? Ne Hırsız ama! Bir taraftan da Nie Yan’ı takımındaki Hırsızlarla kıyaslıyordu. O an anlamıştı ki koca Kutsal İmparatorlukta Nie Yan’ın ayarında bir Hırsız yoktu! Nie Yan’ın yarı kabiliyetinde bir Hırsız bile korkunç bir oyuncu olabilirdi.

 

Nie Yan’ın perspektifinden Ent Kralının saldırıları yavaş ve tahmin edilebilirdi. Her bir saldırı ona harekete geçmeden önce 1 saniye kadar zaman tanıyordu. Yani saldırıları atlatmak Nie Yan için büyütülecek bir mevzu değildi.

 

Aksine kolay ve oldukça zahmetsiz bir işti. Tıpkı bir yetişkinin, ilkokul çocuğunun matematik sorularını çözmesi gibi…

 

Patronun aggrosunun tamamen kendi üzerinde olduğundan emin olunca takım sohbetinden emri verdi.Bai Kaishui, ileri çıkıp patronla temasa geç. Ön safların geri kalanı takip etsin. Arka taraf, ne olursa olsun patrona 30 metreden fazla yaklaşmayın!

 

Bai Kaishui Ent Kralına atıldı. Patronun büyün ilgisi Nie Yan’ın üzerinde olduğundan sorun çıkmadan yanına kadar yaklaşabilmişti. Kalkan Darbesi ile ilk saldırıyı yaptı. Ardından da Epik Vuruş…

−36
−52

 

Lanet olsun! Ent Kralının savunması çok yüksek!

 

Einpat’ın Flütü’ne rağmen saldırısı çok düşük hasar vermişti.

 

Bai Kaishui’nin patronla temasının akabinde diğer ön saflar da yetişti ve Ent Kralının etrafını sardı.

 

Bai Kaishui’nin yoğun saldırıları sayesinde Ent Kralının aggrosu ona kaydı. Ent Kralı kollarını savurarak Bai Kaishui’ye saldırmaya başladı.

 

Büyücüler, saldırın!Nie Yan cümlesini yeni bitirmişti ki, gökyüzünü kaplayan büyüler, Ent Kralını bombardıman altına aldı.

 

Ent Kralının üzerinde yaklaşık bir düzine kadar hasar değeri belirip geri kayboldu. Çoğunluğu 10 civarlarında, düşük değerlerdi. Hatta ıskalayanlar bile vardı. Ancak ikisi vardı ki 30’lara kadar çıkmıştı. Onlar Alacakaranlık ve Tang Yao’nun değerleriydi.

 

Alacakaranlık’ın Kara Kış Seti ve Tang Yao’nun Ateş Çapkını Seti, Kara Alev Ormanı’ndan düşen setlerdi. Haliyle hasar değerleri de epey yüksekti.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44335 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr