Bölüm 43: Yolculuk Öncesi

avatar
4995 38

Rebirth of the Thief Who Roamed the World - Bölüm 43: Yolculuk Öncesi


 

Madem öyle, bundan sonra sizden tam itaat bekliyorum. Kararlarımdan memnun olmayan olursa fikrini belirtmekte özgürdür. Tutarlı olduğu müddetçe dinlemekten zevk duyarım.” Konuşması meyvelerini vermişti. Yu Lan’ın etkili konuşması da eklenince takım yola gelmiş ve artık zindana girmeye hazırdı.

 

Şuradaki Dövüşçüden başlayarak herkesin ismini ve karakter bilgilerini duymak istiyorum.” En temel statü gereksinimleri sağlanmamışsa, takımda güçlü uzmanların oluşu bile zindandan hüsranla ayrılmanın önüne geçemezdi. Başka bir deyişle, zindanı temizlemenin yolunu biliyor olsa da bunu denemek için bile takımını iyi tanıması elzemdi.

 

Bai Kaishui, Dövüşçü, 61 savunma, 230 sağlık ve 27 saldırı.” Bu Nie Yan için konuşan Dövüşçüydü. Yirmilerinin sonlarında, boğa gibi vücudu olan bakımsız bir adam izlenimi uyandırıyordu. Takımın ana tankıydı. Tek bakışta Savaşçı olmak için yaratıldığı anlaşılıyordu.

 

Haşlanmış Mantı (Feishui Zhujiaozi), Mantı kafi. Dövüşçüyüm ve 51 savunma, 160 sağlık, 28 saldırım var.

 

Yangın, Elementalist, 32 büyü hasarı.

 

Bai Kaishui, gidip Temel Hız Parşömeni almanı istiyorum. Kabak (Nan Gua), sen de gidip Temel Güç Parşömeni al…” Kısa tanıtımın ardından Nie Yan ihtiyaçlarına göre herkese bir emir verdi.

 

Birçok takım üyesi garip ifadelerle birbirlerine baktılar. Ortalama oyuncu kitlesine kıyasla, her biri güçlü oyunculardı. Cepleri kabarık denebilecek kadar paraları olsa da bütün servetleri 1 gümüşü geçmezdi. Temel Hız Parşömeni, Temel Güç Parşömeni, Temel Zihin Gücü Parşömeni gibi eşyaların maliyeti ise 20 bakır kadardı. Bu harcama biraz müsrifçe değil miydi? Ent Ormanı’nı temizleseler bile kazanacakları paranın zararlarını karşılayacağından şüpheliydiler.

 

Hmph! O kadar parşömen… Bu parşömenlerle lider ben olsam zindanı yine temizlerdik.” Chen Bo kendi kendine mırıldandı.

 

Sürekli Nie Yan’ın işlerini zorlaştırıyordu. Bunu gören Tang Yao, açtı ağzını yumdu gözünü.

 

Yoksa paran mı yetmedi? Parşömen gibi ucuz bir şeye bile paran yetmiyorsa biraz sadaka verebilirim.

 

20 bakır küçük bir meblağ. Bu genç efendinin karşılayamayacağı bir şey değil. Ancak bu adamın bencil düşünceleri var. Neden sana Temel Zihin Parşömeni aldırmıyor da her masrafı bize yaptırıyor?” Chen Bo asılsız suçlamalara başlamıştı.

 

Bu suçlamalar bazı oyuncuların kalplerine şüphe tohumu ekmişti. Hepsi aynı takımdaydı. Ancak Nie Yan kendi adamını açıkça kayırıyor ve bütün parayı onlara harcatıyordu. Bu gerçekten duygusuz, yanıltıcı bir davranıştı ve buna tahammülleri yoktu.

 

Tang Yao bunun açıklamasını yapamayınca Chen Bo’nun yüzünde sinsi bir gülümseme belirdi. “Ne o? Söyleyecek bir şeyin kalmadı mı?

 

Herkes Nie Yan’ın ağzından çıkacak kelimeleri duymak istiyordu. Eğer mantıklı bir açıklama sunamazsa muhtemelen buradan ayrılması biraz zor olacaktı.

 

Bir şey bildiğini mi sanıyorsun? Sen hiçbir bok bilmiyorsun. Kardeşim Ateş Çapkını Seti giyiyor. Büyü hasarı ellinin üzerinde. Öyleyse neden Temel Zihin Parşömeni alsın? Hasarı yüksek olduğundan kontrol etmeye yeteri kadar uğraşıyor zaten. Temel Zihin Parşömeni alarak hasarını iyice artırmasını mı istiyorsun? Patronun aggrosu çekip öldüğünde ne olacak peki?” Nie Yan merhamet göstermedi.

 

Nie Yan’ın sözleri başka bir şey ima ediyordu: Tang Yao bu ekipmanlarla zindan temizliği yapan seçkin takımları peşine takabilirdi. Yu Lan’ın takımıyla zindana girmesi, balyozla ceviz kırmaya benziyordu. Yeteneklerini onların yanında heba ediyordu. Buraya gelmesi bile bir saygı göstergesiyken, onlar utanmazlık edip Tang Yao’dan daha fazla şey istiyorlardı. Ve üstüne suçlamalarda bulunuyorlardı.

 

Nie Yan’ın sözleriyle takımdakiler kendilerinden utandılar. Tang Yao’nun vücuduna bakarken ifadeleri değişti. Bu aslında Ateş Çapkını Seti idi. Bu bir prestij sembolüydü. Kara Alev Ormanı’nı fetheden bir oyuncu vardı bu setin içinde. Eğer Kara Alev Ormanı’nı temizlediyse, daha düşük seviyeli Ent Ormanından da gereken hasılatı çıkarmış olmalıydı. Buna rağmen geri dönüp kendileriyle Ent Ormanı’na girmeye razı olmuştu. Bu durum bile onun takımlarına saygı gösterdiğinin kanıtıydı.

 

Kendisine bakan gözlerdeki değişimi fark eden Tang Yao, hemen sırtını dikleştirdi. Halkın sevgi ve saygısını elde edince tatmin olmuştu. Ve de niyetini sağlamlaştırmıştı. Eğer böyle bir ekipmanı giyiyorsam hakkını vermem gerek. En azından bir uzman havasına bürünmeliyim.

 

Chen Bo birden sus pus oldu. Nie Yan’ın acımasız baskısı ona konuşacak söz bırakmamıştı.

 

Yu Lan dikkatle Tang Yao’ya bakıp ekipmanını inceledi. Ben bile ilk bakışta tanıyamadım. Bu pis şişko demek bir uzmanmış!

 

Herkes gidip söylenen parşömenleri alsın.” Yu Lan emri verse de o bile merak ediyordu. Acaba Ent Ormanı temizliği onlara kayıplarından fazlasını kazandıracak mıydı?

 

İsmi zikredilen oyuncular parşömenlerini almaya gittiler. Gerekli sarf malzemelerini önceden tedarik etmişlerdi. Yani dükkânlarda fazla zaman kaybı yaşanmayacaktı.

 

Nie Yan, Ent Ormanı için bu kadar parşömene gerçekten ihtiyaç var mı?” Yao Yao güzel gözlerini Nie Yan’a dikti. Hatırladığına göre daha büyük takımlar bile Ent Ormanı’nı temizlerken bu kadar parşömen kullanmıyordu.

 

Zamanı gelince anlarsın. Parşömen aldırarak kesinlikle para israfı yapmıyorum.” Tahminine göre büyük loncaların elit takımları bile Ent Ormanı’nı Normal zorlukta temizlemiş olmalıydılar. Ancak onun hedefi en yüksek zorluk derecesi olan Uzman idi. Ve parşömenler olmadan bunu başarmaları imkânsızdı.

 

En.” Yao Yao başıyla onayladı. Nie Yan’ı birkaç gündür tanıyor olmasına rağmen onun kabiliyetli ve nedensiz iş yapmayan biri olduğunu anlamıştı.

 

Bir süre sonra alışverişe gidenler geri döndüler.

 

Nie Yan hızlıca yoklama aldı. Kendisi dâhil 19 kişi hazır ve nazırdı.

 

Nie Yan takım üyelerine döndü. “Aranızda güçlü bir Büyücü çağırabilecek olanınız var mı? Bir tane daha yüksek hasarlı Büyücü olsa işimiz çok daha kolay olur.”

 

Bu pek mümkün görünmüyor…” Yu Lan garip bir ifadeyle yanıtladı. Genelde yüksek büyü hasarı olan Büyücülerin takımlardaki yerleri sabit olduğundan kimse gidip de böyle birini aramazdı.

 

Yao Yao hemen araya girdi. “Ben bulabilirim. Parlak Kutsal Alev loncasının elit takımından bir sınıf arkadaşım var. Normalde Kara Alev Ormanı’na hazırlanıyorlardı ama arkadaşımın bugün boş zamanı varmış.

 

 Yu Lan sordu. “Kız mı erkek mi? Yeteneği nasıl?

 

Erkek ve gerçekten çok güçlü.

 

Ancak Nie Yan reddetti. “Parlak Kutsal Alev mi? Kalsın.

 

Neden?

 

Loncalarından birkaç kişiyi öldürdüm. Başıma ödül koydular.” Nie Yan gerçeği saklama gereği görmemişti. Parlak Kutsal Alev loncası onun yerini biliyor olsa bile ne yapabilirlerdi ki?

 

Geçenlerde ben hariç bütün grup üyelerim Parlak Kutsal Alev oyuncuları tarafından öldürülmüştü. Bu kardeşim de tek başına onlardan 7-8 kişiyi öldürüp beni kurtardı.” Tang Yao, Nie Yan’ın başarılarını gururla anlattı. Nie Yan ile kardeş olduklarını belirterek de hava atmaktan geri durmadı.

 

Zayıf bir gruptu. Hepsi de acemi seviyesindeydi.” Nie Yan ise bunu bir başarı olarak görmüyordu.

 

Baksana, birkaç noob öldürdün diye kendini göklere mi çıkarıyorsun? Ben daha önce bütün bir takımı öldürmüştüm!” Chen Bo yüzündeki pis gülümsemeyle Nie Yan’ı alaya almaya başladı.

 

Tang Yao bu sefer öyle böyle sinirlenmemişti. Nie Yan’ın öldürdükleri kesinlikle acemi değildi. Aralarında Ateş Çapkını Seti giyen biri bile vardı. Tam köpürecekken Nie Yan ona engel oldu. O da mecburen öfkesini yatıştırdı.

 

Yu Lan kollarını bağlayıp Nie Yan’ı inceledi. Başarılarıyla övünecek kadar küstah biri olmadığına göre Tang Yao’nun sözleri muhtemelen doğruydu. Çünkü Tang Yao gibi bir uzmanı köşeye sıkıştırabilecek oyuncuların acemi olması söz konusu olamazdı. Anlaşılan Nie Yan yalnızca zindanlarda değil, PvPlerde de yetenekliydi.

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43990 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr