“Neden olmasın?” Nie Yan kıkırdayarak Tang Yao’ya ticaret isteği gönderdi. Kabul ettikten sonra Ateş Çapkını Setini ve bir tane de Dönüş Parşömenini koydu.

“Bunların hepsini bana mı veriyorsun?” Tang Yao boş boş Nie Yan’a baktı. Ateş Çapkını Setinin bu kadar yüksek ek özellikleri olduğundan bihaberdi.

“Bunları Dian Cang’dan aldım. Hepsi ondan düştü. Bir de asa vardı ama o sana uygun değil. Her neyse, Ateş Çapkını Seti senindir. Dönüş Parşömenini hemen kullanma. Burada biraz daha işimiz var.” Tang Yao ile çocukluktan beri süregelen bir kardeşlikleri vardı. Arkadaşlıklarının yanında Ateş Çapkını Setinin lafı bile olmazdı.

“Tamam o zaman. Seni dinliyorum.” Tang Yao beklenti içerisindeydi.

Ateş Çapkını Setini kuşandıktan sonra Tang Yao’nun dış görünüşü de düzeldi. Bu şekilde şehirde dolaşsa pek çok kadının ilgisini çekebilirdi.

“Büyü hasarın kaç oldu?”

“52.” Bu değer geçmişte Tang Yao’nun hayallerinde bile ulaşamayacağı bir değerdi.

“Fena değil. Artık zor zindanları temizleyebilirsin. Zor görevleri de başarabilirsin. Gerçi silahın biraz kötü gibi. Şehre döndüğünde yeni bir silah alman gerekecek.” Tang Yao için Nie Yan’dan hediye olarak gelen bu Ateş Çapkını Seti, tek adımla göklere çıkmakla eşdeğerdi. Gelecekteki gelişimi artık çok daha kolay olacaktı.

Tang Yao durmadan ekipmanlarına bakıyor, hayran hayran kendisini izliyordu.

“Bir süre daha burada kalıp kasılalım. İleride bir gümüş sandık var ama ona ulaşmam için yardımın gerek. Grup isteği gönderiyorum.” Tang Yao’nun yüksek büyü hasarıyla mağaradaki örümcekleri öldürmek artık çocuk oyuncağıydı.

Açılmayı bekleyen bir sandık vardı. Eğer bugün o sandığı açamazsa gece gözüne uyku girmezdi.

“Gümüş sandık mı? Nerede?” Tang Yao şimdiden gaza gelmişti. Şu ana kadar yalnızca tek bir sandık açabilmişti. O da normal bir beyaz sandıktı. Şu ana kadar gümüş sandık açmak şöyle dursun, henüz bir tane görmemişti bile.

“Önce yolu tıkayan Kaya Örümceklerini temizleyelim.” Tang Yao’nun desteği olduğuna göre iki örümcekle aynı anda savaşsa bile çok daha az baskı hissedecekti. Üç Kaya Örümceği bile artık mümkün görünüyordu.

Bölgeye ulaştıklarında Nie Yan arbaletini çıkarıp doldurdu. Ardından yakındaki Kaya Örümceğine nişan alıp ateşledi. Üç ok art arda yaydan fırlayıp hedefe yöneldi.

Bu saldırıyla iki Kaya Örümceğini çekmişti. Birisi oklarla vurulan, diğeri de ona yakın duran başka bir örümcek… Nie Yan hemen ön safları alırken, Tang Yao geri çekilip Esrarlı Ateş Topu ve Esrarlı Yangın becerileriyle arkadan destek verecekti. Her büyüsü en az 30 hasar vuruyordu. Ara sıra kritik vuruş denk geldiğinde hasarı 50 seviyelerine kadar çıkıyordu.

“Benden iki seviye yukardalar ama bu kadar çok hasar verebiliyorum!” Tang Yao sersemlemiş gibiydi. Kendisinin verdiği hasara şaşırmıştı.

İkilinin ortak çalışması sonucu, Nie Yan’ın canı yarıya düştüğü sırada, iki Kaya Örümceğinin işi de bitmişti.

Sonrasında zaferlerini dinlenerek kutladılar. Nie Yan canını tazelerken, Tang Yao da bir çeşit kaynak suyu ile manasını yeniledi.

“Tecrüben yüzde kaç?” Nie Yan canını doldurduktan sonra ayaklandı.

“Seviye 3, %56. Seninki?” Tang Yao bu seviyeye gelebilmek için bir hafta uğraşmıştı.

“Seviye 3, %9.” İnanç’ta seviye atlamak çok zordu. Her bir seviye inanılmaz miktarlarda tecrübe puanı gerektiriyordu. Birkaç gün önce oynamaya başladığı düşünülürse, bu hızı çoğu oyuncuyu korkutmaya yeterdi. Daha iki gün geçmeden Seviye 3’e ulaşmıştı. Bu haber duyulsaydı, bütün oyuncu kitlesi arasında karmaşa yaratırdı.

Konuşurlarken arbaletiyle iki Kaya Örümceği daha çekti ve aynı şekilde onları da öldürdüler. Bu şekilde bir süre sonra bölgeyi Kaya Örümceklerinden arındırmışlardı.

Nie Yan eğilip, son ölen Kaya Örümceğinden düşen eşyayı aldı. Eşya Savaşçılara ait olan Taarruz beceri kitabıydı. Taarruz kitabının pazar fiyatı 20 bakır civarlarında olsa gerek.

Gerçekten de Seviye 5 bölgenin eşya düşürme oranları, düşük seviyeli bölgelerden çok daha iyi.

“Ne düştü?”

“Taarruz beceri kitabı.”

Tang Yao elini salladı. “Bana bu Ateş Çapkını Seti yeter. Bütün düşenleri sen al. Zaten Seviye 5 olana kadar ekipman ihtiyacım olmayacak.”

Nie Yan için tek bir beceri kitabının değeri yoktu. Yine de Tang Yao ile tartışmak yerine, kitabı direkt çantasına attı.

Grup kurdukları için savaştan kazanılan tecrübe puanlarını paylaşıyorlardı. Tang Yao’nun yüksek hasarı sayesinde hızları hissedilir derecede artmıştı. Bu yüzden tek başlarına oldukları zamanlara kıyasla çok daha hızlı tecrübe kazanıyorlardı. Yani paylaşılıp azalan tecrübe, bu şekilde daha da artmış oluyordu.

Bütün örümcekler temizlendiğinde Nie Yan sandığın olduğu bölgeye gitti.

Yaklaştığında sandığın üzerine kazınmış birçok şekil ve desen gördü. Desenler oldukça özenle kazınmıştı. Ayrıca sandığı sıkı sıkıya kapalı tutan bir de kilit vardı.

“Ben böyle işin…  Daha Kilit Açmayı öğrenmedim.” Kilit Açma en erken Seviye 5’e ulaşınca öğrenilebilirdi. Ayrıca Kilit Açma beceri kitapları da oldukça pahalı olurdu. Burası da Seviye 5 harita olduğuna göre, kilitli bir sandık çıkması anormal bir durum değildi.

“Ee, ne yapıyoruz şimdi?” İlk defa bir gümüş sandık görmüştü. Onu da açamıyorlardı.

“Yapacak bir şey yok. Gidip bir an önce Seviye 5 olmaya çalışalım. Kim bilir, belki de sandık hala burada duruyor olur.”

Tam sandığın başından ayrılmaya yeltenmişlerdi ki, yakınlarındaki bir sütun titremeye başladı.

“Bu ne böyle?” Tang Yao şaşırmıştı.

Titreyen sütun epey büyüktü. Normal bir Kaya Örümceğinin yaklaşık iki katı büyüklüğündeydi. Sert ve pürüzlü bir yüzeyi vardı. Titremesi olmasa, mağaradaki sayısız sütun arasında kimse farkına bile varmazdı.

Sonra bu ‘sütundan’ sekiz bacak fırladı ve ‘sütun’ ayaklandı. Tamamen ayakları üzerinde durduğunda sekiz parlak, yeşil gözünü açtı ve garip bir çığlık attı. Sütun bir Kaya Örümceğiydi.

“Lider sınıf Kaya Örümceği!” Nie Yan hemen Kamuflaja girip örümceğin arkasında konuşlandı.

Kaya Örümceği (Lider): Seviye 5
Sağlık: 180/180

Örümcek etrafını süzdükten sonra bakışları Tang Yao’nun üzerinde sabitlendi.

Tang Yao, örümceğin gözlerinde kendi yansımasını görebiliyordu. Buna örümceğin uğursuz görünüşü de eklenince, açıkçası biraz korkmuştu. Hemen arkasını dönüp kaçmaya başladı.

“Ne yapacağız? Seviye 5 Lider sınıf Kaya Örümceği bu!” Tang Yao telaşa kapılmıştı. Şu ana kadar gördüğü en güçlü yaratık Seviye 3 Lider sınıfı bir yaratıktı. Ayrıca bu ilk defa bir Seviye 5 bölgeye girişiydi ve şansına karşısına güçlü bir rakip çıkmıştı.

“Öldür! Büyüyle havaya uçur!” Kaçmak, kalıp savaşmaktan çok daha tehlikeliydi. Kaçmaya çalışırlarsa kesinlikle ölürlerdi. Hem kaçarken diğer örümcekleri de üzerlerine çekmeleri kuvvetle muhtemeldi. Dönüş Parşömeni de kullanamazlardı. Çünkü parşömen 20 saniye hazırlanma süresi gerektiriyordu ve alınan en ufak hasarda iptal oluyordu. O da seçeneklere dâhil değildi. Öyleyse kalıp savaşacaklardı.

Yalnızca ikisi, Seviye 5 bir Lideri öldürebilirler miydi? Tang Yao bundan pek emin değildi.

“Aranızdaki mesafeye dikkat et. En azından yirmi metre olmalı. Ardından dar bir tünel bulup içine gir. Çok uzağa gitme. Yoksa başka örümcekleri de çekersin.” Tang Yao böyle bir şeyi tek başına üstlenmek için hala çok acemiydi.

Bu vaziyetteyken bile Nie Yan güvendeydi. İstediği anda kaçabilirdi. Ancak savaş başladıktan sonra Tang Yao’nun akıbetinin ne olacağını kestiremiyordu.

“ *********!” Tang Yao hızını artırdı. Koşarken Nie Yan’ın talimatları gereğince dönüp Esrarlı Ateş Topuyla saldırdı.

Ateş topu, örümcekle temas ettiğinde gürültüyle patlayıp örümceğe 18 hasar verdi.

Yaratığın savunması çok güçlüydü. Ateş büyüsü Kaya Örümceklerine ek hasar veriyordu. Buna rağmen Liderin aldığı hasar çok düşüktü!

Ancak bu çok da şaşılacak bir şey değildi. Lider sınıfı bir yaratığa göre bu hasar değeri fena sayılmazdı. İşte fırsat! Nie Yan’ın gözleri parladı. Hemen ileri atılıp Kaya Örümceğinin sırtından Boğucu Vuruşla vurdu.

Örümcek hafif titremenin ardından olduğu yerde donakaldı.

Sersemlik etkisi 3 saniye sürecek!

Normalde Boğucu Vuruş düşmanı 6 saniyeliğine sersemletirdi. Ama bu Kaya Örümceği Lider sınıfı bir yaratık olduğundan kitle kontrol becerilerine karşı belli miktarda bağışıklığı vardı. Bu yüzden Nie Yan’ın becerileri, normal etkilerinin yarısına sahipti. 3 saniyelik bir etki yeter de artardı!

“Saldır! Orada öylece izleme!”

Nie Yan’ın sesiyle uyanan Tang Yao hemen Esrarlı Yangınla saldırıya geçti. Köpüren yangın, örümceğin vücuduna çarptığında patladı.

Örümcek sersemlik durumundan çıktığında Nie Yan saldırı önceliğini eline alıp Suikast ile saldırdı. Hançerini örümceğin karnına sapladıktan sonra Yırtıcı ile örümceği kesti.

Saldırıları örümceğin altında, içerisinden durmadan yeşil bir sıvı sızdıran bir delik açmıştı.

Nie Yan’ın saldırılarına rağmen Kaya Örümceğinin aggrosu hala Tang Yao üzerindeydi. Sersemlikten çıkınca da yine onun peşine takılmıştı.

Bunu gören Tang Yao dar tünelin içine çekildi. Örümceğin dev vücudu, tünel girişine sertçe çarpsa da içeri girmeyi başaramadı. Çarpışmadan etraftaki duvarlar titredi ve mağara tavanından kopan taş parçaları yere düştü.

Örümcek dev vücudunu dar tünele sokmaya çalışırken öfkeli çığlıklar atıyordu.

“Gel bakalım gel. Bak şimdi senin hakkından nasıl geliyorum!”  Kaya Örümceğinin içeri giremediğini görünce Tang Yao’nun cesareti kat kat arttı. Asasını sallayıp bir Esrarlı Füze gönderdi. Ardından Esrarlı Ateş Topu… “Kahretsin! Esrarlı Füze, Esrarlı Ateş Topunun yarısı kadar hasar veriyor!”

Esrarlı Füzenin bekleme süresi düşüktü. Çünkü bu oldukça basit bir beceriydi. Hazırlama süresi de oldukça düşüktü, yalnızca 1 saniye gerekiyordu. Fakat Esrarlı Ateş Topunun bekleme süresi 10 saniyeydi ve hazırlığı da 3 saniye sürüyordu. Yani durmadan Esrarlı Ateş Topu kullanmasının imkânı yoktu.

Tang Yao büyüleriyle saldırmaya devam ederken, Kaya Örümceği de durmadan tünelin girişine çarpıyor, etraftaki duvarların sallanmasına sebep oluyordu. Kısa süre sonra duvarlarda çatlaklar meydana gelmeye başladı. Tünel girişinin tavanında çökme belirtileri baş göstermişti.