Bölüm 21: Ateş Çapkını Seti

avatar
5596 49

Rebirth of the Thief Who Roamed the World - Bölüm 21: Ateş Çapkını Seti


 

Onun için biraz yetenek gerek!” Nie Yan, Vahşi’nin bu haline güldü ve arkasını dönüp uzaklaştı.

 

Anında Vahşi ile arasındaki mesafeyi artırmıştı. Hırsız sınıfı zaten doğal olarak çabuk bir sınıftı. Üstüne bir de Bronz kademe ekipmanlarından gelen Hüner bonusları ve parşömenden gelen hareket hızı bonusu da eklenince, Nie Yan’ın hızı, Vahşinin hızının birkaç misli olmuştu.

 

Nie Yan 5 metre çekilmişti.

 

Kaçmasına izin verme! Yoksa kaptan canımıza okur!” Vahşi endişeyle bağırdı. Çok yavaştı, Nie Yan’a yetişmesinin imkânı yoktu. Beceri çubuğundaki Taarruz becerisinin henüz dolmamış olmasına üzülüyordu.

 

Biliyorum.” Rahip bir kez daha saldırdı. Bir ışık Nie Yan’ı vurup 16 hasar verdi.

 

Vahşi ısrarla kovalamaya devam ediyordu.

 

Bilmedikleri bir şey vardı ki, Nie Yan başından beri kaçmaya niyetlenmemişti. Becerilerinin tekrar kullanıma hazır hale gelmesi için etrafta vakit öldürüyordu.

 

Rahibin büyüsünün hemen ardından Nie Yan geri çekilip yaralarına sargı bezi uygulamaya başladı.

+20… +20… +20… +20—

 

Canı yavaş yavaş doluyordu. Dördüncü saniyede Rahibin saldırısı sonucu iyileşmesi engellendi.

 

Ortalama oyuncu seviyesine bakıldığında Orta Sıhhiye, dengeleri alt üst edebilecek bir beceriydi.

 

İyileştirme yeteneği var!” Vahşi şaşkınlıkla karışık korku hissediyordu. Ne biçim bir iyileştirme yeteneği bu?! Şu ana kadar gördüğü iyileştirme yeteneklerinin tamamı dövüş bittikten sonra kullanılabiliyordu. Ve saniyede sadece 5 can yenileyebiliyorlardı. Fakat Nie Yan’ınki saniyede 20 can yeniliyordu! Onunki gibi dövüşün ortasında kullanılabilen ve üstüne üstlük müthiş miktarda yenileme kabiliyeti olan bir beceriyi hiç görmemişti.

 

Nie Yan’ın canını azaltmak inanılmaz bir çaba gerektiriyordu. Tam öldürdük derken bir de bakmışlardı ki işler tersine dönmüş!

 

Nie Yan’ın becerilerinin hepsi kullanıma hazırdı. Yüzünde hafiften bir gülümseme belirdi. Sıra sizde! Arkasını dönüp Vahşiye doğru koşmaya başladı.

 

Nie Yan’ın üzerine geldiğini gören Vahşinin beti benzi attı. Direnme çabasının sonucu olarak kılıcını kaldırdı.

 

Nie Yan, canı tam dolu olan Dian Cang’ı öldürmüştü. Hem de üç kişinin arasında kalmasına rağmen… Şimdi geriye yalnızca iki kişi kalmışlardı. Yani Nie Yan’ı durdurma ihtimalleri yoktu.

 

Geniş bir açıyla hançerini savuran Nie Yan, yarı yolda saldırının yönünü değiştirdi. Şok Darbesi!

 

Vahşinin kılıcı Nie Yan’ın göğsüne çarpmıştı. Bu sırada Nie Yan’ın hançerinin kabzası da Vahşinin alnına isabet etmişti.

 

Vahşi o anda sersemlik durumuna girdi.

 

Suikast! Hançer Vahşinin göğsüne girdi. Akabinde gelen Hayati Vuruş saldırısıyla hançer hedefin vücuduna iyice saplanmıştı. Bir anda Vahşinin can çubuğunun çoğu tükenmişti.

 

Vahşinin kendine gelmek üzere olduğunu gören Nie Yan, hemen rakibini arkalayıp Boğucu Darbe ile saldırarak bir kez daha sersemletti.

 

Durmadan yaptığı saldırılar ve uzun süren dövüşün ardından Nie Yan’ın kuvveti azalmaya başlamıştı. Derin bir nefes alıp hançerini Vahşinin sırtına soktu.

 

Ardı ardına maruz kaldığı saldırılardan sonra, Vahşinin 180’in üzerinde olan canı, birkaç saniye içerisinde 60’a düşmüştü.

 

Bu böyle devam ederse bittim ben!

 

Sersemlikten kurtulan Vahşi, öfkeden kudurmuş gibiydi. Hemen Nie Yan’ın zıt yönünde kaçmaya ve canını kurtarmaya yeltendi.

 

Vahşi durup Nie Yan’a saldırsa hala ona zarar verebilirdi. Ancak bunu yapmamıştı. Çünkü o bencil ve korkak biriydi. Öldüğünde düşecek seviyesi ve eşyasının korkusu, onu kalıp savaşmaktan alıkoyuyordu.

 

Kaçabileceğini mi sandın?” Nie Yan hiç efor sarf etmediği halde Vahşiye yetişmişti. Hançerini kaldırdı ve rakibinin sırtına birkaç defa sapladı.

−23
−21
−16

 

Ahhhh. Lanet olsun!” Vahşi canı sıfıra düşüp öldüğü sırada küfürler yağdırıyordu. Sonunda gözleri karardı ve vücudu yere yığıldı. Biraz sonra da bedeninden bir parça ekipman düştü.

 

Şimdi sıra sana geldi.” Nie Yan Vahşinin ekipmanını aldıktan sonra Rahibe doğru koşmaya başladı. Rahibin arkadan sinsice yaptığı saldırılardan bayağı hasar almıştı. Dian Cang ile dövüşmeye başladığı andan şu ana kadar durmadan sinir bozucu saldırılar yapmıştı.

 

Vahşinin yere yığıldığını gördüğünde Rahip ne yapacağını bilemez haldeydi. Göz açıp kapayıncaya kadar nasıl yalnız kalmıştı? O henüz hiçbir şifa yeteneği öğrenmemiş basit bir Rahipti sadece. Bu Hırsızın karşısında nasıl durabilirdi?

 

Rahip arkasını dönüp çılgınca depara kalktı. O an, Nie Yan ile dövüşmek konusundaki bütün düşünceler aklından uçup gitmişti. Ne yaparsa yapsın, eninde sonunda ölecekti. O yüzden aklına ilk gelen şey kaçmaktı.

 

Nie Yan ise çoktan takibe geçmişti. Rahip gibi Büyücü sınıflarının doğasında hız yoktu. Hal böyle olunca Rahibin kaçmasına imkân da yoktu.

 

Nie Yan’ın art arda savurduğu hançeri, Rahibin kumaş zırhını rahatlıkla delip geçiyordu.

−31
−32
−32

 

Rahibin üzerinden hasar değerleri fırladı. Daha birkaç adım atmışken önüne doğru yıkılıverdi.

 

Nie Yan Rahibin bedenine doğru yürüyüp düşen parçayı topladı.

 

Rahip ve Vahşiden düşen ekipmanlar sıradan Seviye 0 Beyaz kademe ekipmanlardı. Düşen ekipmanların en iyileri, açık ara Elementalistinkilerdi.  Başlık, eldivenler, cübbe, asa, pantolon ve ayakkabılar olmak üzere tamı tamına 6 parça ekipman…

 

Ateş Çapkını Tacı: Ateş Hasarı +5

Ateş Çapkını Eldivenleri: Denge +3

Ateş Çapkını Cübbesi: Ateş Hasarı +10

Ateş Çapkını Pantolonu: İrade +2

Ateş Çapkını Botları: Hareket Hızı +2

 

Ateş Çapkını Seti!! Şimdi Elementalistin nasıl bu kadar yüksek hasara sahip olduğu anlaşıldı. Bu setin parçaları Seviye 3 Kara Alev Ormanı zindanından düşüyordu. Seviye 5 zindanlar oyuna eklenmeden önce, bu set ateş hasarına odaklanan büyücüler için en iyi set kabul ediliyordu. Tabii set bu kadar kaliteli olunca düşme ihtimali da o oranda azalıyordu. Kara Alev Ormanını en azından 4-5 defa temizleyince, set ucu ucuna tamamlanıyordu.

 

Ateş Çapkını setinin yanında bir de Seviye 0, Gümüş kademe asa vardı: Büyü +3 ve Element Hasarı +5 ek özelliklerine sahip Sert Mavi Asa.

 

Muhtemelen şu anda Dian Cang’ın içi içini yiyordur. Tang Yao ve arkadaşlarını Seviye 0’a düşene kadar öldürse bile, bütün ekipmanlarını kaybetmesine değmezdi.

 

Fena değil. Gümüş kademe asası bile var. Nie Yan bu asayı satışa çıkarsa en azından 3 gümüş kazanabilirdi.

 

Bronz kademe Ateş Çapkını Seti, hem Elementalistlerce, hem de Esrarlı Büyücülerce kuşanılabilirdi. Çünkü her iki sınıfta da ateş büyüleri vardı. Elementalistler ateş elementini kullanabilir iken, Esrarlı Büyücüler saklı aleve hükmediyordu. Nie Yan bu seti Tang Yao’ya hediye edebilirdi. Asayı Tang Yao’nun kullanması mümkün değildi. Nie Yan da asayı satıp parasını başka işlerinde kullanmaya karar verdi. En kötü birkaç parça ekipmanla takas edebilirdi.

 

Neredesin? Koordinatlarını versene.

 

231.395.285, içerisinde Seviye 5 yaratıklar olan bir mağara var. Şu an o mağarada bir köşede saklanıyorum.

 

Parlak Kutsal Alevden 3 kişiyi öldürdüm. Birinin adı Dian Cang gibisinden bir şeydi.

 

Dian Cang’ı mı öldürdün? Beni kandırmıyorsun değil mi? O it aşırı güçlüydü. Bizim gruptan 3 kişiyi tek başına hakladı. Tek Ateş Topu attığında yarı canımızı alacak kadar fazla büyü hasarı vardı.Nie Yan’ın Dian Cang’ı öldürmesi, Tang Yao için inanılmaz bir olaydı.

 

İsmi kırmızıya dönmüştü. Öldüğünde üzerindeki her şey yere düştü. Bak, işte burada. Ateş Çapkını Seti. Benden sana hediye.

 

Kardeşim, geçmişte her zaman arkamı kolladın. Sana çok fazla yük oldum. Borcumu ödeyemeden reenkarne olup buraya geldim. Kardeşim! Bu defa ben senin arkanı kollayacağım. Nie Yan, Ateş Çapkını Setini Tang Yao’yla paylaşırken zihninden bu düşünceler geçiyordu.

 

Tang Yao’nun ağzı açık kaldı. Nie Yan’ın gösterdiği ekipmanları şaşkınlık içerisinde izliyordu.

 

Gerçek mi bu?Tang Yao kendinden emin olmak isteyip yüzünü tokatladı.Bu seti… bu seti bana hediye etmek mi istiyorsun?

 

Tang Yao doğal olarak Ateş Çapkını Setinin ne demek olduğunu iyi biliyordu. Bu seti yalnızca Kara Alev Ormanı’nı 4-5 defa temizleyince elde edebilirdiniz. Birçok takım, bu zindanda hüsrana uğramıştı. Bu seti giyip, zindanların önlerinde gruplarına arkadaş arayan birilerinin yanına gitse, sadece set yüzünden bile bütün takımlar onu kapmak için birbirleriyle yarışırlardı.

 

Dalga geçmek için mi seni aradım yani?Nie Yan, Tang Yao’yu tersler gibi yaptı.

 

Bugün ölsem bile gam yemem. Belki 18 yaşındayım ve hayatta çoğu şeyi tecrübe etmedim. Ama senin gibi bir kardeşim olduğu için kendimle gurur duyuyorum!Tang Yao duygulanmıştı. Nie Yan’ın mali durumundan haberdardı. Ateş Çapkını Seti… Eğer Nie Yan bunu gerçek parayla satabileceği bir yere götürse eline geçen para hiç de hafife alınacak bir miktar olmazdı.  Ve Nie Yan bu seti kendisine hediye etmeyi düşünüyordu. Yani Nie Yan onu gerçek bir kardeş olarak görüyordu.

 

Nie Yan geçmişi düşündü. Bunlar tam da geçmiş hayatında Tang Yao’ya söyleme istediği sözlerdi.

 

Konu biz kardeşlere gelince kibarlığın lüzumu yok. Bekle beni, birkaç tanesini daha öldüreceğim.Nie Yan’ın misilleme hakkının dolmasına hala 25 dakika vardı.

 

Senin gibi birinin bu oyunda böylesi yetenekli olmasını beklemezdim. Sabahki tavsiyeni uyguladığımda her şey birden kolaylaşıverdi. Oyun becerilerimin arttığını hissedebiliyorum. Yoksa bu zamana kadar hayatta kalamazdım.Tang Yao, Nie Yan’a içten gelen bir hayranlık duyuyordu. Bugünkü performansından sonra Nie Yan’a farklı bir gözle bakar olmuştu.

 

Ateş Çapkını Setiyle, ekipmanları bambaşka bir seviyeye geçecek ve artık üst seviye oyuncular arasına girmiş olacaktı.

 

Tang Yao, Nie Yan’ı zayıf ve ürkek bir arkadaş olarak görürdü. Sürekli olarak peşinden koşup onu kollaması gerektiğini düşünürdü. Ancak Nie Yan’ın bu hareketleri ona hayranlık duymasına sebep olmuştu. Hayatında ilk defa, bu kardeşinin gerçekten kabiliyetli bir insan olduğunu düşünüyordu.

 

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44266 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr