Bölüm 19: Sonradan Görme

avatar
5540 50

Rebirth of the Thief Who Roamed the World - Bölüm 19: Sonradan Görme


 

Nie Yan transfer noktasından geçip Kalor şehrine ulaştı. Varır varmaz köşeyi dönüp yanındaki dar sokağa girdi. Kendisini takip eden biri olmadığından emin olduktan sonra Kamuflajı etkinleştirdi. Dar sokaklar arasında 7-8 tur attıktan sonra Kade Demirci Dükkânına girdi.

 

Geçmişten gelen bir dersti bu. Kade Demirci Dükkânının yerinin ifşa olmasına izin veremezdi.

 

Başka oyunculardan aldığı Yarasa Dişini yığınlar halinde getirip Kade Demirci Dükkânında satacaktı.

 

Bir süre sonra 200 istiften fazla Yarasa Dişi 4 gümüş gibi bir paraya satılmıştı. 2 gümüş yarım saat içerisinde 4 gümüş olmuştu. Üstüne bir de 900 tecrübe puanı kazanmıştı. Tecrübe çubuğuna baktığında %5lik bir artış gördü.

 

İlk Yarasa Dişi teslimatından sonra tekrar Mordora döndü ve satın almaya devam etti.

 

Nie Yan’ın döndüğünü gören oyuncular, gider korkusuyla hemen sıraya geçip beklemeye koyuldular.

 

Nie Yan’ın sayesinde Mordorda yüksek oyuncu aktivitesi oluşmuştu.

 

Arkadaşlar, telaşa gerek yok. Sabah ihtiyacım kadarını aldıktan sonra akşam sekiz civarlarında yine geleceğim.” Yeni bir duyuru daha patlattı. Buradaki oyuncular muhtemelen akşama kadar Yarasa Dişi farmlayacak ve ellerinde yığınla biriken malzemeyi Nie Yan’a satmaya çalışacaklardı.

 

200 istifin üzerinde aldıktan sonra ticaret için getirilen miktarda azalma meydana geldi. 100 istif daha aldıktan sonra ise gelen kalmamıştı. Bu yüzden tekrar transfer noktasından Kalor Şehrine gitti.

 

Peşinde yakın takipte olan iki Hırsız vardı. Nie Yan bunca Yarasa Dişini aldıktan sonra bile elindekinin yetersiz olduğunu hissettiren bir izlenim uyandırmıştı. Uyandırdığı bu izlenim ile ister istemez şüphe çekecekti.

 

Hırsızların kendisini takip etmeye çalıştığını gören Nie Yan’ın yüzünde bir gülümseme belirdi. Şu anda kendisini takip edebilecek bir oyuncu… anasının karnından doğmamıştı!

 

Hızla dar bir sokağa girip Kamuflajı etkinleştirdi ve gözden kayboldu.

 

Hırsızlar dar sokağa vardıklarında Nie Yan’ın izleri çoktan yok olmuştu.

 

Nereye gitti?

 

Bulamıyorum.

 

Kardeşim, sence o herif onca Yarasa Dişini ne yapacak?

 

Ne bileyim lan ben? Ama demirci yeteneğini geliştirmek için olmadığı kesin. Demirci yeteneğinin o kadar Yarasa Dişi gerektirmesine imkân yok. Arkadaşları için de alsa bile çok fazla. Üstüne bir de akşam da alacakmış. Gel, diğer seferi bekleyelim.

 

İki Hırsız kendi aralarında bir süre konuştuktan sonra arkalarını dönüp gittiler.

 

Hırsızların biraz önce durdukları yerden pek de uzakta olmayan bir yerde ağır ağır bir gölge belirdi. Nie Yan Kamuflajdan çıkıyordu. Az önce Hırsızlara en fazla 2 metre mesafede duruyordu ama kendisini tespit edememişlerdi.

 

Nie Yan, Hırsızların ardından pis pis güldü. Sırrını öğrenmeye çalışabileceklerini düşünmeleri boş umuttan başka bir şey değildi. Demirci Kade’nin yerini açık etmeyecek kadar aklı vardı. Arkasını döndü ve dar sokağın içlerine daldı.

 

Elindeki 300 istifi teslim ettikten sonra serveti 7 gümüşe çıkmıştı. Ortalama oyuncu seviyesi göz önüne alındığında bu miktar devasa denebilecek kadar büyüktü.

 

Sonrasında Carter ve Yeme kasabalarına gidip oralardan da Yarasa Dişi aldı. Kade’yle değişim yaptıktan sonra elinde 26 gümüş vardı.

 

Artık zengin olmanın nasıl bir his olduğunu anlıyordu.

 

Ahhh… ne kadar rahatlatıcı.

 

Oyunun ilk aşamalarındaki serveti, oyuncunun geleceğinin teminatı sayılabilirdi.

 

Geçmiş hayatındaki Şövalye, bu görevden 10 altının üzerinde kazanmıştı. Oyuna ilk girdiği zaman bu miktar ona akıl almaz görünüyordu. Ama artık bunun mümkün olduğunu bizzat görmüştü. Nie Yan’ın çok miktarda Yarasa Dişi aldığını bilen oyuncular, onları bir NPCye sattığını düşünemezlerdi. Yani bu yolla çok daha fazla para kazanabilirdi.

 

Parası olan insanın güveni yerine gelirdi. Nie Yan da bu konuda bir istisna değildi. Hemen Kalor şehrindeki en büyük müzayede evinde gitti. Burada satışa çıkarılan bütün ekipmanlar en azından Bronz kademesindeydi. Ayrıca pek de yaygın olmayan beceri kitapları ve malzemeler de satılanlar arasındaydı. Genelde burada ticaret yapan oyuncular, akınlarda yer alan oyuncular olurdu.

 

Müzayede evine gelirken, 90 İnce İpek almaya ve bunu mümkün olan en düşük fiyattan yapmaya karar vermişti. Alım işlemini tamamladıktan sonra malzemeleri depoya attı ki ihtiyacı olduğunda alıp hemen kullanabilsin. Ardından müzayede evinin geniş salonuna doğru yürüdü.

 

Kalor’un en büyük müzayede evine yakışır bir ihtişamı vardı mekânın. Devasa tavanı ayakta tutan sütunların uzunluğu onlarca metreyi buluyordu. Salonun uzunluğu 100 metreden fazlaydı. Salon bile başlı başına büyük bir tapınak gibiydi.

 

Bu salonda yürümek, geçmiş hayatında bir rutin halini almıştı. Oturacak bir köşe bulduktan sonra teklif aletini aldı ve çeşitli ürünlerin ekranda görünen mevcut fiyatlarını işaretledi.

 

Sayfa sayfa ürünlere bakıyordu. Ekranda görünen her şey kategorize edilmişti. Böylece oyuncular aradıkları şeyleri kolaylıkla bulabiliyordu.

 

Nie Yan işine yaramayan kategorileri dışarı çıkardı. Ekranda yalnızca bütün sınıfların ortak kullanabildiği savunma hançerleri, küçük yuvarlak kalkanlar, çantalar gibi eşyalar kalmıştı.

 

Oyuncuların en fazla beş çanta kullanım hakları vardı. İçerilerindeki boşluklar 16, 20, 24, 28 gibi artarak devam ediyordu. Boşluk arttıkça fiyat da artıyordu.

 

Her oyuncuya başlangıçta 20 boşluklu bir çanta verilirdi. Daha fazla alan isteyenler 10 bakır karşılığında 16 boşluklu bir çanta alabilirlerdi. 20 boşluklu çantaların fiyatları daha da yüksekti. Ancak ne kadar yüksek olursa olsun, para Nie Yan için bir problem değildi.

 

Harcanan para ileride tekrar kazanılabilirdi. Asıl kayıp, paranın cepte işe yaramaz halde beklemesiydi.

 

Nie Yan da parasıyla kendisine en iyi eşyaları almak niyetindeydi.

 

Müzayede evinde toplamda 11 adet 20 boşluklu çanta satıştaydı ve her birinin fiyatı yaklaşık 20 bakır civarlarındaydı. Nie Yan bu çantaların dördüne teklif verdi.

 

Teklif verdiği çantaların değerleri yükselse de verdiği teklif 22 bakırı geçmiyordu. Çok geçmeden 4 çantayı da almayı başardı.

 

Ben böyle işin… asıl parayı kıran terzilermiş. Nie Yan’ın aklına ilk gelen düşünce buydu. Ancak zanaatkârlık için gereken en önemli şey doğru bağlantılardı. Örneğin, bir oyuncunun arkasında, ona sürekli olarak malzeme ve para desteği sağlayan bir loncanın desteği varsa üretim becerilerini kısa sürede geliştirebilirdi. Terziler için de bu durum geçerliydi. Elbette birçok oyuncu üretim becerileri öğreniyordu ama asıl mesleği üretim olan zanaatkârlar kadar başarılı olması mümkün değildi.

 

Nie Yan’ın parası henüz üretime yönelmesini gerektirecek kadar tükenmemişti.

 

Çantaları aldıktan sonra yalnızca Hırsız ürünlerinin gösterildiği sayfayı açtı.

 

Sayfada gezinip ilgisini çekebilecek bir şey arıyordu. Eşya kullanışlı ise tereddüt etmeden alıyordu. Eşyanın yüksek fiyatlı olup olmadığına bile bakmıyordu. Yalnızca beğenmiş olması yeterliydi.

 

Aldığı şeylerin tamamı Bronz seviyesindeydi. Hüner +3 veren Yumuşak Deri Pantolon, Güç +2 veren Mavi Deri Zırh, Denge +2 veren At Derisi Ayakkabılar ve Güç +3 veren Gümüş Uçlu Hançer… Nie Yan bu dört parça Seviye 0 eşyaya hatırı sayılır bir para ödemişti. Eski ekipmanlarını yenileriyle değiştirdiğinde artık sadece Bronz seviye ekipmanlar kuşanmış oldu. Aldığı dört parçanın herhangi biri, normal oyuncular için servet değerindeydi. Kade’nin görevi sayesinde bir servet kazanmamış olsaydı bu kadar para harcamaya cüret edemezdi.

 

Nie Yan yeni ekipmanlarının ağırlıklarına baktı: 8 kg. Hala Hafif Yük (0-10kg) kategorisinin içerisindeydi. Böylece hareketlerinde herhangi bir aksama olmayacaktı.

 

Ekipmanlara ek olarak üç tane de Hırsız beceri kitabı aldı. İlki pasif beceri olan Artırılmış Kamuflaj idi. Kamuflaj ve Gizlilik +3 bonus puan kazanıyordu. İkincisi Şok Darbesi idi. Rakibe direkt vuruşta onların kafalarını karıştırıp hareketlerini 3 saniye boyunca engelliyordu. Bekleme süresi ise 30 saniye idi. Ve üçüncü beceri de Boğucu Vuruş idi. Düşmana arkadan saldırıldığında 6 saniyeliğine sersemletiyordu. Düşman saldırıya uğradığında sersemlikten kurtulabiliyordu. Bekleme süresi 30 saniyeydi.

 

Bu beceriler, yalnızca Seviye 0 Hırsızlar tarafından alınıyordu. Fakat pazar fiyatları her biri için 20 bakır civarlarındaydı. Hırsızlar oyun başlarında epey fakir olurlardı. Bu bakımdan Büyücüler de Hırsızlara benzerdi. İkisi de oyun başlarında ellerinde avuçlarında ne varsa beceri kitaplarına harcamak zorundaydı.

 

Hırsızlar becerileri olmadan hayatta kalamazdı. Beceri kitapları da buna istinaden oldukça pahalıydı. Hal böyle olunca, onca zorlukla mücadele ederek para biriktirmeye çalışan Hırsızların eline yalnızca bir tanecik beceri kitabı alacak kadar para geçiyordu. Kimi zaman bu oyuncular eski püskü ekipmanlarını kullanmaya devam ederlerdi ki birkaç bakır daha ellerinde kalsın. Bazı gerçek yaşamda zengin olan Hırsızlar bile değişim platformlarına para akıtarak oyun içi parası almak zorunda kalırdı.

 

Hırsızın gerçek gücü, yani savaşı kontrol edip yönlendirebilme gücü, ancak bu zor zamanları atlatıp yeterli sayıda beceriye sahip olduğunda ortaya çıkıyordu.

 

Nie Yan da zamanında bu zorlukları atlatıp yavaş yavaş gelişmişti. Şimdi ise istediğini alabilecek ekonomik güce sahipti.

 

Üç beceriyi öğrendikten sonra beceri çubuğu biraz daha dolu görünmeye başlamıştı. Beceri kitabı sayfasını tekrar açıp gözünden kaçan bir şey var mı diye bakındı. Bakınırken gözüne nadir denebilecek bir beceri kitabı çarptı.

 

Beceri Kitabı: Savuşturma
Tanım: Rakibin saldırısını silahınızla savuşturun.
Koşul: Eylem (silah gerektirir)
Bekleme Süresi: 30 saniye
Kısıtlama: Hırsız, Savaşçı, Şövalye; bütün taraflar öğrenebilir.

 

Nie Yan bu beceriyi unutamazdı. Bu her yakın dövüş sınıfının arzuladığı ve aynı zamanda yakın dövüş sınıflarına en çok değer katan becerilerden biriydi. Gerek PvP, gerek de PvEde, Savuşturma becerisi hayat kurtarabilecek bir beceriydi.

 

Bu beceri kitabının yaratıklardan düşme oranı yalnızca 1/10000 idi.

 

Geçmişte tamamı Seviye 60 ve üzeri oyunculardan oluşan bir akına katıldığında yalnızca birkaç oyuncu bu beceriyi öğrenmişti. Becerinin ne denli nadir olduğu buradan anlaşılıyordu. Değeri yalnızca Hayati Vuruştan birazcık düşüktü.

 

Gerçi değeri pek önemli değildi. Her halükarda bu kitabı alacaktı.

 

Nie Yan mevcut fiyata baktı: 2 gümüş. Fiyat 2 gümüş olmakla kalmıyor ve durmadan 50 bakır olarak artıyordu.

 

Böyle nadir bir kitaba fiyat verebilecek oyuncular zenginler, lonca veya takım liderleri gibi oyunculardan olurdu. Böyle oyuncular bir beceri kitabına birkaç gümüş harcamaktan çekinmezlerdi.

 

2 gümüş 50 bakır, 3 gümüş, 3 gümüş 50 bakır…

 

Savuşturma beceri kitabının çılgın yükselişi çok sayıda oyuncunun dikkatini çekti.

 

Bu nadir bir beceri!

 

Tekliflerin yükselişine şaşmamak gerek…

 

3 gümüş… sıradan bir Seviye 3 zindanı temizleyen bir takımın elde edeceği miktar yaklaşık olarak 3 gümüştü. Taş çatlasa 5 gümüş elde edebilirlerdi.

 

Kısa süre sonra teklifler duraksadı. 10 dakika boyunca yeni teklif olmazsa eşya en son teklifi verene giderdi.

 

4 gümüş…” Nie Yan teklifini verdi. Bu Savuşturma kitabını almakta kararlıydı.

 

4 gümüş 50 bakır?” Kim olduğunu bilmiyordu ama biri yeni bir teklif vermişti.

 

Bu fiyat oyuncu kitlesinin çoğunu korkutmaya yeterdi.

 

An itibariyle teklif savaşı kimin daha fazla para dökebileceğini gösteren bir hale bürünmüştü.

 

5 gümüş!” Nie Yan bir kez daha teklifini yükseltti. İleride para kazanmak için elinde birçok fırsat vardı. Bu miktar eksikliğini çekeceği bir miktar olmaktan çok uzaktı.

 

Oha!! Kimde bu kadar para var? Bir Savuşturma kitabı için bu kadar para harcanır mı?

 

Müzayede evindeki oyuncular özelden birbirleriyle konuşuyorlardı. Tek bir beceri kitabının böyle bir fiyata yükselmesi… Bu korkunç bir olaydı.

 

Ne zengin adamlar var.

 

Fiyat bir süre sabit kaldı. Sanki diğer taraf Nie Yan’ın teklifinden sonra çekinmişti. On dakika geçtikten sonra Savuşturma kitabı çantasında belirdi.

 

Beceriyi öğrendikten sonra 30 bakır karşılığında Hırsızlar tarafından hançerlerini kaplamakta kullandıkları bir küçük şişe zehir aldı. Üç defa kullanım hakkı vardı ve düşmana isabet ettikten sonra canlarının %10luk kısmını eritirlerdi.

 

Nihayet ihtiyacı olan her şeyi almıştı. Daha önceden satışa çıkardığı eşyalar da satılmıştı. An itibariyle cebinde hala 16 gümüşü vardı.

 

Çok fazla yeni beceri öğrenmesine rağmen pratik yapmaya ihtiyacı yoktu. Çünkü hem Hırsız sınıfına hem de becerilerine aşinaydı. Bu becerileri öğrendiği andan itibaren rahatlıkla kullanabilirdi. Yani öğrendiği andan itibaren gücü sıçrama yapmıştı.

 

Nie Yan, oyun ilk çıktığında başlayan oyuncularla kendisini kıyasladığında artık çok daha fazla güveniyordu kendine. Geçmişten kalma oyun bilgisini kullanarak oyunda kendi yolunu çizecekti. Sonrasında ise yoluna hiç kimse çıkamazdı.

 

Çantasındaki İpek Kumaşları kullanarak acil durumlarda kullanmak üzere sargı bezi üretti. Güç yenilemeye yarayan ekmek ve benzeri başka eşyalardan da aldı. Ayrıca bir çanta dolusu Temel Sağlık İksiri ve Temel İyileştirme İksiri de almıştı.

 

Orta Sıhhiye: Beceri Ustalığı 10/500

 

Gidip seviye mi kassam acaba? Nie Yan Hırsızların kasılmasına uygun birkaç nokta düşündü.

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44308 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr