62.Bölüm: Küçük Cadı

avatar
304 2

Rebels: İsyancılar - 62.Bölüm: Küçük Cadı


UYARI: Bu bölüm +18 yetişkinler için uygun içerik barındırıyor. Bu bölümde Davin'in Ella'yı kadını yaptığını bilemeniz yeterli olacaktır ve rahatsız olmanız halinde bölümü atlayabilirsiniz.


Ella'yı bir elinden çekerek Davin, onunla birlikte sınavın yapıldığı okul binasına geri dönmüştü. 


Bahçede olan oturma alanlarına onunla birlikte gitti ve boş bulduğu bir banka Ella ile birlikte oturdu. 


Davin: Sınavın bitmesine yaklaşık 30 dakika var. O zamana kadar biraz oturalım ve dinlenelim. 


Dedi ve Ella'nın biraz yorulmuş olduğunu fark etti. 


Davin: Bu arada şu topuklu ayakkabı giyme sevdandan vazgeçebilir misin? 


Dedi ve onun bu kadar yorulmasının sebebini, onun topuklu ayakkabı giymiş olmasından dolayı olduğunu düşünüyordu. 


Onun dedikleri üzerine Ella, ayaklarına baktı ve uzun topuklu ayakkabısını gördü. 


Daha sonra bakışlarını Davin'e çevirdi ve onunla üzgün bir ses tonunda konuştu. 


Ella: Ama çok güzeller ve bana çok yakışıyor olduklarını düşünüyorum. 


Dedi ve banktan ayağa kalkarak, Davin'e topuklu ayakkabılarını ön plana çıkaran bir poz verdi. 


Davin, onun çekici pozundan dolayı bir yutkunma sesi çıkardı ve ona biraz şehvetli bakışlar ile baktı. 


Davin: Bunu bilerek yapıyorsun değil mi? 


Dedi ve onun elleri ile eteğinin uçlarından tutmasına ve o güzel bacak çiftini ortaya çıkarak, topuklu ayakkabılarını ön plana çıkarmak için ayaklarıyla oluşturduğu eğriye baktı.



Ella: Hıh, sadece bakabilirsin. 


Dedi ve onun söylediğini yalanlamadı. 


Davin: Küçük cadı, çok cesur olduğunu söylemiştim değil mi? Ancak unuttuğun bir şey var. Ben, senin cadılık yapmana izin verecek aptal bir prens değilim. Ben, senin gibi cadıları evcilleştiren kötü adamım. 


Dedi ve Ella'ya şehvet dolu gözler ile bakmaya devam etti. 


Sadece Davin, Ella'ya bakmıyordu. Aynı zamanda çevredeki kişilerde Ella'nın pozu karşısında afallamıştı ve onun güzelliğine kendilerini kaptırarak, bakışlarını başka bir tarafa çeviremiyorlardı. 


Davin'in onunla dalga geçtiği gibi Ella da Davin'le dalga geçmek istemişti ancak çevredeki kişilerin dikkatini bu kadar çekeceğini düşünmemişti. 


Ella, çevredeki kişilerin bakışları karşısında çok utanmıştı ve hemen Davin'in yanına tekrar oturarak, onun koluna sarılmıştı. 


Sanki yabancı bakışlardan kurtulmak için Davin'i bir aracı olarak kullanmak istiyordu. 


Davin de bu sırada yabancı bakışları hissetmişti ve kaşları çatık bir şekilde, Ella'ya bakan genç erkeklere bakarak, onlara bir gözdağı vermişti. 


Davin'i Ella'nın sevgilisi sanan yabancı erkekler, utanmış bir şekilde bakışlarını geri çekmişlerdi ve Davin'e bakmaktan kaçınmışlardı. 


Üzerine düşen bakışlardan kurtulan Ella, rahat bir nefes aldı ve başını Davin'in omuzuna yaslayarak, onun yakışıklı yüzüne bakıyordu. 


Ella'nın bakışlarına karşılık olarak Davin, onun çekici mor göz çiftine bakıyordu ve içinden: 


Aptal ama sevimli. 


Dedi ve onun için Ella'nın sevimli olması önemli olan tek şeydi. 


AY: Sapık, takıntılı pezevenk. 


Bir kolunu Ella'nın beline doladı ve onun saçlarını boşta kalan eliyle okşamaya başlayan Davin, onun omuzuna yaslanmasına bir şey demedi. 


Onun güzel kokusunu içine çekerken, keskin bakışları ile okul binasının çıkışına bakmak için kafasını çevirdi. 


Bu sayede kızların dışarı çıktığını görebilecekti ve Ella'yı kendinden uzaklaştırmak için çok geç olmayacaktı. 


İkisi birbirlerinin sıcak sarılmasından keyif alarak, sessiz kalmışlardı ve zamanın nasıl geçtiğini dahi unutmuşlardı. 


Saat 12.45 sıralarına geldiğinde, okul binasının çıkışında bir hareketlilik oluşmaya başladı ve sınav adayları yavaş yavaş, okuldan çıkış yapmaya başlamıştı. 


Davin: Sanırım, sınav süresi bitti. 


Dedi ve Ella'ya bakarak, onun beline sarılmış kolunu geri çekti. 


Davin: Bu kadar sarılma yeter. Hadi, toparlan bakalım. 


Dedi ve Ella'nın ona yapışmasına bir son vermesini istedi. 


Ella, ona sarılmaya bir son vermesini isteyen Davin'e baktı ve bakışlarında normal olmayan bir duygu karışmıştı. 


Davin'in koluna sarılmayı, omzuna başını yaslamayı bırakan Ella, sessiz kalmıştı. 


Onun hareketlerini gören Davin, çaresizlik dolu bir iç çekiş sesi çıkardı ve ona bakarak, kendisini açıklamak için uğraşmadı. 


Şimdi diyeceği her şeyin boşa olduğunu biliyordu ve onun gönlünü almak için yeterli zamanı da yoktu. 


İlişkilerinin resmiyete kavuşturması için Ella'nın ondan bir adım atmasını beklediğini bilen Davin, o adımı atması için uygun bir zaman gelene kadar beklemekten başka çaresi yoktu. 


Tam bu konular hakkında kafa patlatırken Davin, birden okul binasından çıkış yapan kızları gördü. 


Kızlar okul binasından çıktıktan sonra hemen etrafa bakınmaya başlamıştı ve Davin'in onlara söylediği gibi sınav bitene kadar bekleyip, beklemediğini görmek istemişlerdi. 


Bir süre etrafa bakındıktan sonra birden Misty'nin şaşkın bir ses tonu ile "ah" dediğini duyan diğer kızlar, ona baktı ve onun neden şaşkın bir ses çıkardığını anlamak istemişlerdi. 


Misty: Orada. 


Dedi ve kızların ona neden baktığını anlamıştı. 


Alice ile Lucy, onun işaret ettiği yere baktı ve Davin'in Misty'nin işaret ettiği yerde durduğunu görmüşlerdi. 


Davin'in yüzünde, onlara her zaman gösterdiği gülümseme vardı ve durduğu yerden kızlara bakarak, onlara el sallıyordu. 


Davin'in el salladığını gören kızlar birbirlerine baktı ve onlarda el sallamaya başlayarak, ona karşılık vermişlerdi. 


Üçü arasından en mutlu olanın Alice olduğu çok belli oluyordu ve Davin'e el sallarken daha enerjik görünüyordu. 


Kısa bir süre ona el sallamaya devam ettikten sonra kızlar, onun yanına gitmek için yürümeye başladı.



Davin ise onlara doğru yanında Ella ile birlikte yürüyordu. 


Davin, Ella'nın gönlünü almak için biraz zaman ayırması gerektiğini aklına not ederek, şimdilik onu görmezden geliyordu. 


Karşılıklı yürüyüşten sonra Davin ile kızlar birbirlerinin karşılarında duracak şekilde, aralarındaki mesafeyi kapatmıştı. 


Davin: Sınavınız nasıl geçti? 


Dedi ve onlara sırası ile bir bakış attı. 


Alice: Senin sayende çok iyiydi. 


Dedi ve Davin'e kocaman açılmış gözleri ile baktı. 


Davin: Ben ne yaptım ki? 


Dedi ve onun konuşması üzerine, yüzünde bir gülümseme oluştu. 


Alice: Öyle işte. 


Dedi ve ona ne diyeceğini bilemedi ve içinden: 


Bizi rahatlattın ve bizim yanımızda oldun. Teşekkürler Davin. 


Diye içinden Davin'e söyleyemediklerini geçirdi. 


Davin: Tamam, öyle diyorsan. O zaman rica ederim, vazifem. 


Dedi ve Alice'in saçlarını karıştırmak için bir elini uzattı. 


Saçlarına dokunan eli hissetmesi ile birlikte Alice'in gözleri daha da büyük açılarak, Davin'e karışık duygularla dolu bir çift göz ile bakıyordu. 


Hüzün, mutluluk, özlem, pişmanlık, Alice'in gözlerinden okuna bilen birkaç duygulardan bazılarıydı. 


Davin bir süre Alice'in saçlarını karıştırdıktan sonra elini geri çekti ve en azından Alice'in bu kadar samimiyeti hak ettiğini düşünüyordu. 


Davin, en başından beri Alice'in gözlerinden okunabilen özlem duygusunu, pişmanlık duygusunu hissedebilmişti ve diğer iki kıza nazaran Alice'in onu hala çok seviyor olduğundan emin olmuştu. 


Alice saf bir kızdı ve Davin ile barışmak için acele etmemesinin tek sebebi: üniversiteye giderek, ona yardım edebilmek için eğitim almak istemesiydi. 


Bu yüzden Alice, Davin ile küs kalma acısına katlanıyordu ve Lucy ile Misty'nin yanında durarak, onları destekliyor gibi görünüyordu. 


Belki Davin ile barışabilirdi ve yinede üniversiteye gidebilirdi ancak onunla barışırsa Lucy ile Misty'ye verdiği söze ihanet etmiş olurdu. 


Bunun yanında Davin ile barışırsa Alice, onun rahat durmayacağını biliyordu ve onunla böyle bir ilişkiye girecek olsaydı, ondan 4 yıl nasıl ayrı kalmayı başaracağını hayal bile edemiyordu.


Davin'i sevdiği kadar Alice, kız kardeşlerini de bir o kadar seviyordu ve onları üzecek bir şey yapmak istemiyordu. 


Alice kalbinde her zaman Davin için bir yer olduğunu biliyordu ve bu onun tek tesellisi olmuştu. 


Alice, Davin'in sayesinde Lucy ile barışabilmişti ve onun sayesinde hayatı değişmişti. 


Bu gerçek hiç bir zaman unutamayacağı bir şeydi ve o andan itibaren Alice'in kalbinin Davin'e ait olacağına karar verilmişti. 


Davin'in başından elini çektiğini hisseden Alice, her an ağlamak ile tehdit eden gözler ile ona baktı ve onun sıcaklığını henüz yeterince almamış olduğu için şikayetçiydi. 


Davin: Hadi ama artık ağlamak için çok büyüdün değil mi? 


Dedi ve ona sarılmak için ileri giderek, onu kucağına aldı ve kulağına bir şeyler fısıldadı. 


Davin: Merak etme, bana olan sevginden hiç bir zaman şüphe etmedim. Size soğuk davranmamın sebebi, size benden kurtulmanız için bir fırsat vermek istememdi ancak senin, benden ayrılamayacağına her zaman inandım ve sana bakınca, haklı olduğumu görüyorum. Bu sır aramızda kalsın ve sana söylediklerimi diğerlerinin öğrenmesine izin verme tamam mı? Şimdi seni bırakacağım ve her zamanki gibi davranmaya devam edeceğiz. Unutma, bu bir oyun güzelim. 


Dedi ve ona birkaç yalan söyleyerek, Alice'in ona inanması için aklından sahte bir senaryo yazdı. 


Alice ile diğerlerinden daha önce birçok kez şüphelenmişti ve eğer ondan ayrılmayı seçecek olurlarsa artık onlara iyi davranmak gibi bir niyeti bile yoktu. 


Bunun yanında Davin, hala Lucy ile Misyt'den şüpheleniyordu ve onların seçimlerinin ne olacağını kestiremiyordu. 


Alice'e kısa bir süre sarılıp, bıraktıktan sonra Davin, diğerlerine çaktırmadan ona göz kırptı. 


Bu sırada Davin'in onun kulağına fısıldamış olduğu sözler ile aklı karışan Alice, Davin'e bakarak,  ağzı açık kalmıştı. 


Davin: Tamam, hadi gidelim artık. 


Dedi ve Alice'e daha fazla dikkat etmeden, okulun çıkışına doğru yürüdü. 


Lucy ile Misty, Davin'in Alice sarılması ve onunla eskisi gibi samimi bir şekilde konuşması karşısında hala şaşkınlık duyuyorlardı. 


Bu sırada Davin'i ilk takip eden Ella oldu ve hala çok üzgün olduğu her halinden anlaşılabiliyordu. 


Ella'nın örnek olması ile birlikte diğer kızlar da Davin'in peşine takıldı. 


Davin bir süre yürüdükten sonra bir restorana girdi ve kızlara bir yemek ısmarladı. 


Yemeğini mutlu bir şekilde yiyen Alice'in yanı sıra, geriye kalan kızlar düşünceli bir ifadeye sahiplerdi. 


Herkes yemeğini yedikten sonra Davin, onları otele geri götürdü ve onlardan ayrılarak, kendi odasına gitti. 


Ella da onu odasına kadar takip etmişti ve başını eğerek, ayak ucuna bakıyordu. 


Davin ise bir koltukta oturmuştu ve Ella'nın oldukça üzgün görünen yüzüne bakıyordu. 


Davin: Ella, güzelim. Neden bu kadar üzgün görünüyorsun? Biliyorsun onların yanındayken seninle yakınlaşamam. 


Ella: Neden olmasın? 


Dedi ve eğilmiş başını biraz kaldırarak, göz ucu ile Davin'e baktı. 


Davin: Henüz çok yeniyiz ve birbirimizi tanımamız için biraz zamana ihtiyacımız var değil mi? Hatta onlara henüz Nora ile olan ilişkimden bile bahsetmiş değilim biliyor musun? 


Dedi ve kendini açıklamak için çaba harcadı. 


Ella onun söylediklerini bir süre düşündü ve daha sonra ona öfkeli bir şekilde bakarak, konuşmaya başladı. 


Ella: Nora'yla olan ilişkin hakkında hala onlara neden bir şey söylemedin? 


Dedi ve kendisini unutarak, Nora için konuşmaya başladı. 


Davin: Biliyorsun kızlar ile küsüm ve sınavlarına rahat bir kafa ile girebilmeleri için sadece bugünlük onlara iyi davranmaya karar verdim. Zaten yakında üniversiteye gidecekler ve onları 1 yıl veya daha uzun bir zaman boyunca görmeyeceğim. Bu yüzden Nora hakkında henüz onlarla konuşmayı çok gerekli bulmadım.


Dedi ve biraz saçmalamış olduğunu fark etsede, kendisini savunmak için aklına gelen bahaneler bunlardı. 


Ella: Hıh, bahane uyduruyorsun. 


Dedi ve bir kez daha Davin'in aklından geçenleri okumuş gibiydi. 


Ella'nın gönlünü konuşma ile alamayacağını anlayınca Davin, başka bir yöntem denemeye karar verdi. 


Koltuktan kalktı ve Ella'nın yanına giderek, ona sarıldı. 


Ella ile göz teması kurdu ve ona gözlerinde sevgi dolu bir bakış ile baktı. 


Davin: Güzelim, neden bana inanmıyorsun? Hadi, bu konuyu daha fazla uzatmayalım tamam mı? 


Dedi ve Ella'nın dudağına bir öpücük kondurdu. 


Davin'in onu öpmesi ile Ella'nın savunma kalkanları parçalanmış gibiydi ve utançtan kızarmış yanakları ile birlikte Davin'e bakıyordu. 


Ella'nın sessiz kaldığını gören Davin, onun dudağına masum öpücükler kondurmaya devam etti ve bazen Ella'nın alt dudağını ısırarak, onun dudaklarının arasını dili ile yaladı. 


Davin'in sürekli öpücüklerine maruz kalan Ella'nın yüzü gittikçe daha fazla kızarmıştı ve bu utanç verici duruma daha fazla dayanamayarak, bir "hm" sesi çıkardı. 


Onun "hm" dediğini duyunca Davin, onu ikna etmeyi başardığını anladı ve bu sefer onun dudaklarına yapışarak, onu kolay kolay bırakmaya niyeti yok gibiydi. 

Ella bir hafta boyunca onu sürekli tahrik etmişti ve Davin’in onu arzulamasına neden olmuştu. Bu yüzden onu kay kolay bırakmaya niyeti olmayan Davin, gidebildiği yere kadar gitmeye kararlıydı.

Henüz sadece bir kadını vardı ve Ella’yı ikinci kadını yapmakta bir sorunu yoktu.


Ella, güzel, minyon, çekici ve çok gelişmiş bir vücuda sahipti ve ona bakan her erkek, onu fethetmek için bir dürtü hissederdi. Bu düşünceler aklından geçerken Davin, Ella’ya saldırmaya başlamıştı.


Ella'nın iki dudağını kendi dili ile araladı ve onun dili ile arasında olan tüm engelleri delip geçti. 


Ella'nın dilini bulduktan sonra Davin, dillerini birbirlerine doladı ve Ella'nın dilini emmeye başladı. 


Bu sırada Davin'in elleri de rahat durmamıştı ve Ella'nın kalçalarını avuçlayarak, onun yumuşak kalçalarını keşfetmeye başlamıştı. 


Bu sırada Ella, Davin'in ani saldırısı altında neye uğradığını şaşırmıştı. 


Davin'in onun dilini emmesi ve poposunu fethetmesi altında Ella, sessizce inlemeye başlayarak, ona karşı koyacak zamanı olmamıştı. 


Bir süre ayakta Ella ile oynaştıktan sonra Davin, birden onu kanepeye doğru itti ve kendisini onun üzerine düşecek şekilde bırakarak, Kanepeye sırt üstü düşen Ella'nın vücuduna baskı yapmaya başladı. 


Tekrardan Ella'nın dudaklarını işgal etmeye başlaması çok uzun sürmedi ve bu sefer elleri, Ella'nın eteğinin altına uzanmıştı. 


Ella'nın Yeşim bacaklarına aşağıdan yukarıya doğru dokunarak Davin, onun külotuna dokunana kadar ilerlemeye devam etti. 


Ella'nın külotuna dokununca Davin'in parmakları bilinçsizce yolunu buldu ve Ella'nın alt dudaklarının arasına girdi. 


Alt dudaklarının arasını parmağı ile keşfetmeye başlayan Davin, onun dudaklarından salgılanan tükürüğün parmağına bulaştığını hissetti. 


Bu sırada Davin, hala Ella'yı öpmeye devam ediyordu ve artık Ella da ona karşılık veriyordu.


Ella'nın karşılık vermesi ile birlikte Davin, Ella'yı delice öpmeye başlamıştı ve kendi tükürüğünü ona aktarırken, onun tükürüğünü deli gibi emmeye başlamıştı. 


Ella ise vücudundan gelen uyarımlar ile birlikte Davin'in ağzının içinde inliyordu ve onun tükürüğünü emiyordu. 


Davin'in parmağının onun özel yerini işgal ettiğini fark edince Ella, ona karşı koymak istemişti ancak kendinde bu gücü bulamayarak, çaresiz bir şekilde Davin'in ağzının içinde inleme yoğunluğunu arttırmıştı.. 


Davin bir süre onu öpmeye ve alt dudağını parmağı ile fethetmeye devam ettikten sonra birden onun külotunu bir kenara çekerek, Ella'nın alt dudaklarını çıplak bir şekilde parmaklamaya başlamıştı. 


Onun nemli dudaklarının arasını bir parmağı ile keşfediyordu ve ara sıra parmağına değen bir çıkıntıya baskı yapıyordu. 


Çıkıntının başını parmağı ile itiyordu ve onu geldiği yere geri göndermek istiyormuş gibiydi. 


Davin'in onun alt dudağını çıplak bir şekilde dokunması ile Ella'nım vücudu titremişti ve kollarını onun boynuna dolayarak, artık doğru düzgün düşünme yetisini kaybetmişti. 


Bir süre onun alt ve üst dudaklarını işgal ettikten sonra Davin, bir elini kendi pantolonuna uzattı ve fermuarını açarak, pantolonunu aşağı çekti. 


Donunu da pantolonu ile birlikte indirdi ve Ella'yı yeme heyecanı ile kocaman olan penisini ortaya çıkarmıştı. 


Pantolonundan uyanmış canavarı özgür bıraktıktan sonra Davin, Ella'nın bacaklarının arasında kendini konumlandırdı ve onun eteğini dizlerine kadar sıyırarak, onun eteğinin içinde penisinin kaybolmasını sağladı. 


Daha sonra beline öne iterek, penisinin ucunun Ella'nın alt dudağına temas etmesini sağladı. 


Penisi ile onun dudaklarının arasına girerek, Ella'nın alt dudaklarının onun penisini öpmesini sağladı. 


Bu sırada Ella ile öpüşmeyi bırakmıştı ve sert nefesler alarak, Ella'nın memelerine bakmaya odaklanmıştı. 


Aniden ellerini uzatan Davin, Ella'nın göğüs dekoltesinin kenarlarındaki kumaşı tuttu ve birden ellerini iki yana doğru açarak, Ella'nın elbisesini parçaladı. 


Bununla birlikte Ella üst kısmında sadece sutyeni ile kalmıştı ve mor sutyeninin altından gözüken mükemmel memeler Davin'in görüşünü doldurmuştu. 


Hemen sutyeni tutmak için ellerini uzattı ve onu da parçalara ayırarak, Ella'nın memelerini çıplak bir şekilde görme şansı oldu. 


Ella'nın minyon vücuduna kıyasla onun poposu ile memesi çok gelişmiş görünüyordu. 


Ella'nın büyük memelerini çıplak bir şekilde görünce Davin'in hayvani içgüdüleri harekete geçti ve hemen iki elini dee uzatarak, Ella'nın memelerini avuç içi ile kavradı. 


Ella'nın memelerini şekilden şekle sokan Davin, birden onun meme ucunun güzelliğine gözü takıldı ve bir yutkunma sesi çıkararak, şimdi onları yemekten başka bir şey düşünemez olmuştu. 


Davin hemen yüzünü Ella'nın bir memesine yaklaştırdı ve memesinin ortasından çıkıntı yapan kırmızı şeye daha yakından baktı. 


Daha sonra ağzını açarak, ileri atıldı ve o çıkıntıyı ağzının içine alarak, onu deli gibi emmeye başladı. 


Bu sırada diğer memeyi boş bırakmamıştı ve onu avuç içi ile ovalayarak, sıkarak şekilden şekle sokuyordu. 


Davin'in saldırıları altında Ella, vücudunun uyuşmuş olduğunu hissetti ve onu durdurmak için ağzını açmış olmasına rağmen, kendinde tek kelime bile söyleyebilecek güç bulamamıştı. 


Ağzından çıkan tek ses, vücudundan gelen uyarımlar ile birlikte çıkan inleme sesiydi. 


Bu sırada kolları bilinçsiz bir şekilde Davin'in başını kucaklamıştı ve onu başını memesine doğru bastırarak, sanki Davin'i onun meme ucunu daha sert emmesi için cesaretlendiriyordu. 


Davin bir süre Ella'nın memesini emmeye ve penisini onun alt dudaklarının arasına sürtmeye devam ettikten sonra artık sabrının sınırına ulaşmıştı. 


Birden belini biraz daha ileri iten Davin, penisinin yarısının Ella'nın amına girmesini sağlamıştı. 


Ella'nın kızlık zarına penisinin ucu ile dokunana kadar, onun amını delmeye devam etmişti. 


Bu sırada Ella bir çığlık atmıştı ve içine bir şeyin girdiğini hissetmişti. 


Ne olduğunu henüz anlayamadan birden amından yoğun bir acının geldiğini hissetti ve içine giren şeyin, derinlere doğru yol aldığını hissetti. 


Davin sonunda penisinin tüm uzunluğunu Ella'nın amına sokmuştu ve onun kızlık zararını delerek, artık onu bir kadın yapmıştı. 


Ella'nın içine tüm kalınlığı ile girdikten sonra hareket etmeyi bırakmıştı ve Ella'nın meme ucunu bir kez daha emmek için harekete geçmişti. 


Ella'nın ise amından gelen acı ile gözleri yaşlanmıştı be pençelerini Davin'in sırtına saplayarak, acıya dayanmak için dudağını ısırıyordu. 


Davin, Ella'nın tırnaklarının derisine onun derisine battığını hissetmişti ancak onun memesini emmeye devam ederek, bu küçük acı hiç umurunda olmamıştı. 


Ella'nın meme ucunun etrafını dili ile yalıyordu ve ara sıra dile ile meme ucuna baskı yaparak, onu sert bir şekilde emiyordu. 


Ella bir süre acı hissettikten sonra acının yerini almaya başlayan bir zevk hissetti ve Davin'in boynuna sıkıca sarılarak, onun pençelemeye bir son vermişti. 


Ella'nın ağzından sürekli bir acıyla karışık zevkli inleme sesi çıkıyordu ve Davin'in memesini emen başını kolları ile kaldırmaya çalışarak, ağzı açık bir şekilde ona bakıyordu. 


Ella'nın başını kaldırmasını istediğini fark edince Davin, onun memesini emmeyi bırakmıştı ve Ella'nın yüzüne bakmak için başını kaldırınca, onun ağzı açık bir şekilde kendisine baktığını görmüştü. 


Ella'nın bir öpücük istediğini anlayan Davin, hemen dudaklarını onunkiler ile birleştirmek için ileri atılmıştı ve direk Ella'nın ağzına dilini sokarak, onunla yoğun bir öpücük seansı başlatmıştı. 


Bir süre penisi hala Ella'nın içindeyken Davin, onunla öpüşmeye devam etmişti ve Ella'nın artık amından acı hissetmediğini anlayınca yavaşça belini hareket ettirmeye başlamıştı. 


Penisi onun amından çıkana kadar belini geri çekiyordu ve tekrardan belini öne iterek, penisinin onun amına girmesini sağlıyordu. 


Ella'nın amı çok sıkıydı ve Davin'in hızlı hareket etmesi için henüz hazır değildi. 


Her bel hareketi ile birlikte Davin,  Ella’nın amından penisini emmeye çalışan bir çekim kuvveti hissediyordu ve penisini Ella'nın amından her çıkardığında bu çekim kuvveti onun glansının başını emiyordu.


Bunun yanında Davin'in penis gövdesi Ella'nın amının sıkılığından gelen baskıya katlanıyordu ve bu baskı Davin'in her iler geri hareket etmesi ile birlikte ona yoğun bir zevk veriyordu. 


Ella'nın amına girmeye devam ederken Davin biryandan, onun dilini emmeye devam ederken, biryandan onun memelerini şekilden şekle sokmaya başlamıştı. 


Ella'ya her yönden zevk vermeye çalışıyordu ve onun vücudunu uyararak, amının biraz daha gevşemesi için elinden geleni yapıyordu. 


Bir süre bunun için uğraştıktan sonra Davin, Ella'nın artık sadece zevk hissettiğinden emin olmuştu ve belinin hızını attırarak, artık Ella'nın amına hızlıca girip çıkıyordu. 


Ella ise Davin'in ağzının içinde zevk inlemeleri çıkarıyordu ve onu amını işgal eden uzun şeyin içine girip çıkmasından gelen zevk alıyordu. 


(15 dakika sonra.) 


Davin hala Ella'yı öpmeye, amını işgal etmeye devam ederken, birden bir homurtu sesi çıkardı ve belini öne doğru iterek, tüm penis gövdesinin Ella'nın amında kaybolmasına izin vermişti. 


Başka bir homurtu ile Davin, sınırına ulaşmıştı ve penisi Ella'nın amının içinde seğirerek, Ella'nın da boşalması için sanki onun rahmini uyarmaya çalışıyor gibiydi. 


Davin'in glansı Ella'nın rahminin girişine değiyordu ve penisin her seğirmesi vajina duvarlarına bir zevk dalgası göndererek, rahmin girişinin açılıp kapanmasına neden oluyordu. 


Bu uyarımlara daha fazla koyamayan Ella'nın vücudu titremeye başlamıştı ve ağzından yoğun inleme sesleri çıkarak, Davin'in seğiren penisini amının içinde daha da sıkıştırmaya başlamıştı. 


Davin, boşalmamak için kendini zaten zor tutuyordu ve Ella'nın amının onun penisini dahada sıktığını hissedince artık kendisini tutamıyordu. 


Başka bir homurtu ile her fışkırma ile birlikte Ella'nın rahmine çarpan tohumlarını serbest bıraktı ve Ella'nın rahminin içini doldurmaya başladı. 


Spermleri bir ok gibi Davin'in glansından ayrılıyordu ve Ella'nın sürekli açılıp kapanan rahmine doğru yol alıyordu. 


Bazı atışlar ıska olsada spermlerin birçoğu Ella'nın rahminin girişi açık olduğunda hedeflerine ulaşmak için onun içine girmeyi başarmıştı. 


Davin homurdanmaya devam ederek Ella'nın içini uzun bir süre doldurmaya devam etti ve Ella'nın güzel inlemelerini duyarak, anın keyfini çıkardı. 


Ella ise vücudu sarsılarak, Davin'in penisini amında kıstırmaya devam ediyordu ve onun penisin gövdesini sağarak, Davin'in tüm yükünü rahmine almak için uğraşıyordu. 


İkisi bir süre boşalmaya devam etti ve boşalmaları bitince Davin, penisi hala Ella'nın amının içindeyken onun üzerine düştü ve başını onun memeleri arasında dinlendirdi. 


Ella ise kendinden geçmişti ve göz bebekleri yukarı doğru kayarak, açık ağzından dili dışarı çıkmıştı. 


Davin bir süre Ella'nın üzerinde dinlendikten sonra penisi kan toplamaya ve bir kez daha Ella'nın amının içinde büyümeye başlamıştı. 


Davin'in penisinin içinde bir kez daha büyüdüğünü hissedince Ella'nın nefesi kesilmişti. Bu yetmiyormuş gibi birde Davin, onun meme ucunu bir kez daha emmeye başlaması ile Ella, yorgun bir şekilde tekrar inlemeye başlamıştı. 


Ella'nın inlemelerini duyan Davin'in yüzünde sinsi bir sırıtma oluştu ve içinden: 


Sana ateşle oynadığını söylemiştim küçük cadı. Artık benimsin ve seninle henüz işim bitmedi. 


Diye düşündü ve birden belini sallamaya başlayarak, Ella'nın amının içine penisini sokup çıkarmaya başladı. 


Ella'nın inlemeleri ile birlikte Davin, kaç kez bu durumun tekrar ettiğini unutarak, onu becermekten zevk aldı.






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44725 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr