37.Bölüm: Tesadüfi Karşılaşma

avatar
418 3

Rebels: İsyancılar - 37.Bölüm: Tesadüfi Karşılaşma


Osprey ilçesi turizm sektörü gelmiş bir yerleşke olduğu için akşam vakitleri daha canlı oluyordu. 


Gezmeye gelen turistler akşamın serinliğinden  istifade ediyor ve çeşitli aktivitelere katılmak için sokaklara çıkıyordu. 


Osprey ilçesi çeşitli doğa güzellikleri ile donatılmış çok güzel bi yerdi. Sabahları göllerde yüzmek, şelale gibi birçok eşsiz manzaranın tadını çıkarmak ve akşamları ise restoranlarda, eğlence mekanlarında kaliteli zaman geçirmek, Osprey kasabasının güzelliklerinden birkaçıydı. 


Davin meydan parkının hareketli kısımlarına Louis ile birlikte yürüyordu ve gölün manzarasının keyfini çıkarmak için oturma yerlerini doldurmuş insanlara bakıyordu. Bazı genç erkekler çeşitli müzik aletleri çalıyor ve ortama daha canlı bir hava katıyordu. 


Davin meydan parkının çıkışına doğru ilerlerken, bir yandan da çevresine bakınmaya devam ediyordu. 


Aklından birçok düşünce geçiyor ve bu durum yürürken biraz dalgın olmasına neden oluyordu. 


Tam meydan parkının çıkışından çıkmak üzereyken Davin, birisine çarptığını hissetti ve vücudu biraz sallanarak, dengesini kurmayı başardı. 


Davin kime çarptığını bulmak için bakışlarını gezdirdi ve çarpmanın etkisiyle yere düşmüş genç bir kadın gördü. 


Çarpışmanın asıl suçlusu olduğunu bilen Davin, genç kadına yardım etmek için hemen harekete geçti ve bir elini kadına kibarca uzatıp, onunla konuştu. 


Davin: Üzgünüm bayan. Biraz dalgındım ve sizi fark edemedim. 


Dedi ve onu kaldırmak için kibar bir jest yaparak, kadına doğru daha da yaklaştırdı. 


Genç kadın 20-23 yaşları arasında görünüyordu ve oldukça güzel bir yüzüyle, oldukça güzel bir fiziği vardı. 


Saçları gecenin karanlığı kadar siyahtı ve gözleri Ay'ın rengi kadar gri bir renk tonundaydı. Yaklaşık 1,60-65cm boyunda ve 50-55 kiloda görünüyordu. 


Akşamın karanlığıyla uyumlu siyah tek parça bir elbise giymiş ve boynuna gözleriyle uyumlu göğüs dekoltesinin arasına kadar uzanan bir kuş desenli kolye takmıştı. 


Davin'in konuşmasını ve kibar jestini görünce ona karşı kızgınlığı biraz azalmıştı. Bir elini uzattı ve Davin'in avucunun içine kendi avucu gelecek şekilde, onun elini tuttu. 


Kadının elini tutmasıyla Davin, yavaşça kadının yerden kalkması için elinden tutarak, onu yukarı çekti ve kadının yerden kalkmasına yardımcı oldu. 


Genç kadın yerden kalkınca Davin, onun yüzünü daha net görebildiğini fark etti. Kadının gözlerinin rengini gördüğünde çok etkilenmiş ve dikkatlice gözlerine bakmaya başlamıştı. 


Daha önce hiç gri tonlarında bir göz rengi görmemişti ve bu kadının saçları ile gözleri, ona Ay ile gecenin uyumunu çağrıştırıyordu. 


Kadın yerden kalktıktan sonra Davin'e bir süre baktı ve onun gözlerine bakarak, tekrar dalgın olduğunu gördü. 


Kadın bu durum çok sinirlenmişti. Onun kibar jestinden dolayı bu durumun geçmesine izin vermeyi düşünüyordu ama şimdi hatasından ders almayıp, tekrar dalgın olduğunu görünce çok sinirlenmişti. 


Onların biraz uzağından Louis, sessizce onları izliyordu ve olaya katılmaya niyeti yok gibiydi. Hatta ikisinin yanından yavaşça uzaklaşmaya ve meydan parkından çıkıp, otele yalnız dönmeye bile başlamıştı. 


Louis, Davin'in kadınlar konusunda çok şanslı olduğunu çoktan fark etmişti ve ikisinin arasına girip, üçüncü tekerlek olmaya hiç niyeti yoktu. 


Kadın bir süre Davin'in kendine gelmesini bekledi ama onun elini tutmaya devam edip, dalgın gözlerle ona bakmayı bırakmadığını görünce daha çok sinirlendi. 


Kadın: Hey, ne zaman kendine gelip, elimi bırakmayı düşünüyorsun? Yeterince elimi tutup, bana baktığını düşünmüyor musun? 


Dedi ve sesinden ne kadar sinirli olduğu anlaşılabiliyordu. 


Kadının konuşmasıyla Davin, kendine gelmiş ve hala kadının elini sıkıca tuttuğunu fark etmişti. Bilinçsizce kadının, tuttuğu elinin avuç içini işaret parmağıyla gıdıkladı ve yanağa vuran bir şeyin etkisiyle ne yaptığını anladı. 


Davin'in avuç içini gıdıklamasıyla kadının öfkesi son noktaya ulaşmış ve boşta kalan eliyle Davin'in yüzüne sert bir tokat atmıştı. 


Davin kadının elini bıraktı ve acıdan biraz sızlayan yanağına elini götürdü. 


Kadına biraz utanmış bir bakış attı ve yanağını ovalayarak, kadınla konuşmaya başladı. 


Davin: Çok üzgünüm, güzelliğinizin etkisine kapıldım ve bilinçsiz bir tepki verdim. 


Dedi ve kadına karanlıkta biraz parlayan yeşil gözleriyle bakıyordu. 


Onun özür dilediğini duyunca kadın biraz sakinleşti ve elbisesine gelen tozları silkeleyip, Davin'e dikkatlice bakmaya başladı. 


Daha önce Davin'e öfkesinden dolayı dikkat etmemişti ve şimdi ona dikkatlice bakınca, Davin'in oldukça yakışıklı genç bir adam olduğunu fark etti. 


Gecenin karanlığıyla uyumlu siyah saçları ve gecenin karanlığında dikkat çeken yeşil gözleriyle Davin'in çok etkileyici göründüğünü düşünüyordu. 


Birkaç derin nefes aldı ve öfkesinin son kalıntılarından da kurtuldu. 


Kadın: Yürürken biraz daha dikkatli olmalısınız ve sizden başka yolda yürüyen insanlar olduğunu aklınızda bulundurmalısınız bayım. 


Dedi ve üzgün bir ifadeyle, elbisesinden tozu uzaklaştırmaya devam etti. 


Onun davranışını görünce Davin, kadının elbisesine baktı ve siyah elbisesinin bazı yerlerinde toz kalıntıları olduğunu fark etti. 


Davin: Çok üzgünüm, güzel elbisenizi mahvettim değil mi? Lütfen size yardın etmeme izin verin. 


Dedi ve kadına yaklaşarak, elbisesine tutunan toz kalıntılarını temizlemeye başladı. 


Davin elbisenin sırt kısmına bulaşan tozları temizlemek için, kadının arkasına geçmiş ve kadının elbisesinin sırt kısmının açık olduğunu fark etmişti. 


Kadının sırtından kalça kemiğine kadar uzanan elbisenin sırt yırtmacına bakıyordu ve elini dikkatsizce uzatıp, kadının cildine dokunuyordu. 


Kadın sırtından birinin ona dokunduğunu anladığında, ne olduğunu fark etmiş ve bir çığlık atmıştı. 


Hemen Davin'den uzaklaştı ve elleriyle göğsüne sarılarak, kendini koruyan bir duruş almıştı. 


Çevredeki insanlar kadının çığlığını duymuş ama kimse kadına yardım etmek istemiyor gibiydi. 


Davin bu durumu fark etmişti ve kadına bakarak, düşünceli bir ifade almıştı. 


Davin: Neden kimse size yardım etmek için gelmiyor? Sanırım bu ilçeyi biraz yanlış tanımışım. Burada da insanlar sadece kendini düşünen eziklerden başka bir şey değil gibi. 


Dedi ve kadına biraz korkunç bir bakışla bakıyordu. 


Kadın birden olayın bu konuya nasıl geldiğine şaşırmış ve Davin'in dengesiz bir kişiliği olduğunu düşünüyordu. 


Hem onun avuç içini gıdıklamış hem de onun sırtından çıplak tenine dokunmuştu ve şimdi de hiç bir şey olmamış gibi konuyu değiştiriyordu. 


Davin'in kısılmış ve biraz korkunç bakan gözlerine bakan kadın, ağlamak istiyormuş gibi hissediyordu. 


Kadın: Kendine gel tamam mı? Hem bana izinsiz dokunuyorsun hem de başkalarının bana yardım etmemesi hakkında söyleniyorsun. Bütün bunları yaparken onlardan ne farkın var ki? 


Dedi ve bugün başına bütün bunların neden geldiği konusunda, içinden şikayet ediyordu. 


Kadını duyunca Davin, kahkaha attı ve ona doğru başını salladı. 


Davin: Haklısın, yaptıklarım biraz uygunsuzdu ama tek yapmak istediğim hatamı telafi etmekti. Özür dilerim bayan. 


Dedi ve yüzünde bir gülümsemeyle bakına bakıyordu. 


Kadın Davin'in yakışıklı yüzüne ve ona gülümsemesine bakıyordu ve içinden: 


En azından hatasının farkında değil mi? Ve çok yakışıklı. Huh, ben ne düşünüyorum. 


Diye düşünüyordu. 


Kadın: Tamam, sorun değil. Şimdi izin verirseniz yoluma devam etmek istiyorum. 


Dedi ve Davin'den bir an önce uzaklaşmak istiyor gibiydi. 


Davin genç kadının güzel yüzüne ve Ay'dan daha parlak gözlerine bakıp, onunla konuştu. 


Davin: Elbette, sizi korkuttuysam özür dilerim. 


Dedi ve birkaç adım geri çekilerek, kadına zarar vermek niyetinde olmadığını gösterdi. 


Kadın ona başını salladı ve arkasını dönüp, göle doğru yürümeye başladı. 


Birkaç adım yürüdükten sonra topuklu ayakkabısının birden topuğu kırıldı ve  yüz üstü yere düşmeye başladı. 


Kadının yere düştüğünü görünce Davin, ona yardım etmek için koştu ama onun yere düşmesini engellemek için zamanında yetişememişti. 


Kadın yüz üstü yerde sessizce yatıyordu ve sanki başına gelen olayın etkisinden şok olmuş gibiydi. 


Onun yerde yatmasına izin vermeyen Davin, kadının boynuna ve ayaklarının altına bir kolunu koyarak, kadını prenses kucaklamasına aldı. 


Davin bile kadının iki kez yere kapaklanmasından dolayı üzülmüştü ve iki olayda bir şekilde onun yüzünden olmuştu. 


Birincisinde ona çarmış ve ikincisinde onu korkutup, dikkatsiz yürümesine neden olmuştu. 


Kadını kucağında taşıyan Davin, yakınlarda bir yerde oturmak için bir çardak gördü ve çardağa doğru yürümeye başladı. 


Kadını taşırken, onun sessiz kalmasına ve onu bırakması için çırpınmamasından dolayı biraz şaşırmıştı. 


Bilmiyordu ki kadın hala şokun etkisindeydi ve Davin'in onu taşıdığını farkı etmemişti. 


Davin sorunsuz bir şekilde çardağa ulaştı ve genç kadını kucağından bırakmayarak, onunla beraber bir yere oturdu. 


Bu kadar güzel bir kadına sarılma şansı her zaman ayağına gelmiyordu ve ayağına gelmiş bu fırsattan yararlanmasaydı, erkekliğinden şüphe ederdi. 


Kadının poposu, onun kasık bölgesine baskı yapıyordu ve Davin'in bu durumdan zevk almasına izin veriyordu. 


Bir süre hareketsiz kalarak, bu duruşta oturmaya devam ettiler ve Davin'i  pantolonundan beliren bir kalınlık, genç kadının poposunu dürtmeye başlamıştı. 


Kadın bir süre sonra şoktan kurtuldu ve poposunu dürten bir şey olduğunu fark etti. Poposunu dürten sert şey ara sıra seğiriyordu ve poposunu dürtmeye devam ediyordu. Bunun yanında sert şeyin çok sıcak olduğunu ve poposunun kavrulduğunu hissediyordu. 


Kadın ne olduğunu anlamak için bir elini poposuna doğru uzattı ve onu dürten sert çubuğu avuç içiyle kavradı. 


Penisinin gövdesinin bir elin tuttuğunu hisseden Davin, hazırlıksız yakalandı ve belirgin bir homurdanma sesi çıkardı. 


Davin: Huhh... 


Kadın tuttuğu şeyin çok sıcak olduğunu ve sürekli seğirdiğini hissediyordu. Hala o şeyin ne olduğunu anlamamış ve vahşi bir hayvan olduğunu düşünüp, biraz korkmuştu.


Elini hızlıca geri çekti ve o şeyden uzaklaşmak için geri çekilmek için, Davin'in kucağında debelenmeye başlamıştı. 


Penisindeki elin geri çekildiğini ve kadının kucağında kuş gibi çırpındığını görünce Davin, kadını sıkıca tutmuştu. 


Kadın bir süre debelendikten sonra kaçamayacağını fark etmiş ve onu tutan şeyin ne olduğunu kontrol etmeyi düşünmek sonunda aklına gelmişti. 


Başını kaldırdı ve akşamın karanlığında, ona bakan yeşil göz çiftini gördü. Yeşil göz çiftinin kime ait olduğunu hatırlayıp, yüksek sesle bir çığlık attı ve debelenip, Davin'e şikayet etmeye başladı. 


Kadın: Bırak beni sapık. Neden beni bırakmıyorsun ve o şeyde neydi? Bırak beni yoksa beni taciz ettiğini söyleyerek, yüksek sesle bağırırım. 


Kadın, Davin'e hem sapık diyordu hem de onu bırakmasını istiyordu. Davin içinden: 


Sapıksam neden seni bırakayım ki? 


Diye düşünüyordu ve kadın çırpındıkça poposunun, penisine sürtünmesinden zevk alıyordu. 


Zevk alıyor olsada, daha fazla bu durumun devam edemeyeceğini anlamış ve kadını bırakıp, onu yanına oturtmuştu. 


Davin'in onu bırakmasıyla kadın oturduğu yerden kalkıp, kaçmak istiyordu ama ayağa kalkıp, bir kaç adım atınca tekrar düşmeye başladı 


Onun tekrar düştüğünü görünce Davin, onu belinden kavradı ve kucağına oturmasını sağlayıp, içinden: 


Bugün yeterince düşmedin mi? Yeter artık. 


Diye kadını eleştiriyordu. 


Kadın tekrar Davin'in kucağına düştüğünü ve Davin'in onu belinden kucakladığını hissetti. 


Kadın çırpınmaya başlamadan önce Davin, onu tekrar yanında oturması için bıraktı ve sessizce ona bakıyordu. 


Kadın onu belinden kavrayan güçlü kolların geri çekildiğini hissediyor ve Davin'in onu bırakmasını izliyordu. 


Kadın ağlamak istiyordu ama gözlerinden yaş gelmiyordu. 


Kadın bir süre derin nefesler aldı ve sakinleşmek için çok uğraştığı belli oluyordu. Sakinleştiğinde, dizlerinin biraz acıdığını hissetti ve bacağına bakıp, elbisesinin diz bölgesinin yırtılmış olduğunu gördü. Bir elini dizine uzattı ve acının geldiği yere eliyle dokundu. 


Elini geri çekerek, dizinin kanayıp kanamadığını görmek için eline baktı ve parmaklarına bulaşmış kanı görünce çok korkmuştu. 


Davin'de kadının parmağına bulaşan kanı görmüş ve onun dizine bakmaya başlamıştı. 


Ayağa kalktı ve kadının karşısında diz çöküp, onun dizine bakıyordu. 


Davin: Sakin ol ve yaranı kontrol etmeme izin ver, tamam mı? 


Dedi ve yumuşak bir ses tonuyla konuştu. 


Kadın ona dikkatle baktı ve sessiz kalarak, onaylarcasına ona başını aşağı yukarı salladı. 


Kadından onay aldıktan sonra Davin, elbisenin diz bölgesinin yırtılmış yerine elini uzattı ve yırtılmış yerden elini elbisenin içine soktu. Kadının bacağına birkaç kez yanlışlıkla dokundu ve hemen elbisenin yırtılmış yerlerinden tutarak, elbiseyi dizi kısmından aşağı doğru yırttı. 


Davin'in hem bacağına dokunması hemde elbisesini dizinden aşağı doğru yırtması karşısında kadın, yüksek sesle çığlık attı. Daha sonra Davin'e öfkeyle bakmaya ve elbisesini neden yırttığını ona sormak istiyor gibiydi. 


Davin kadına baktı ve onun öfkeli bakışlarını gördü. 


Davin: Ne yapmamı bekliyordun? Yarayı görmek için elbiseyi yırtmaktan başka çarem yoktu tamam mı? 


Dedi ve ona biraz kızmış gibi görünüyordu. 


Onun kızgın yeşil gözlerini görünce kadın, başını yana kaydırdı ve sessiz kalıp, Davin'e bakmaktan kaçındı. 


Elbiseyi yırtınca Davin, kadının dizindeki yaralanmayı görebiliyordu. 


Düşüşün etkisiyle dizi biraz çizilmiş ve çizik kısımlardan kan geliyordu. 


Davin ne yapabileceği konusunda biraz düşündü ve birden yüzünde kötü bir gülümseme oluştu. 


Kadının elbisesini tekrar diz kısmından tuttu ve dizleri açıkta kalacak şekilde, elbiseyi tekrar yırttı. 


Kadının elbisesi artık dizlerine kadar uzanıyordu ve dizleri açıkta kalarak, ince bacaklarını açığa çıkarıyordu. 


Elbisesinin tekrar yırtılma sesini duyunca kadın, Davin'e bakmak için başını çevirdi ve onun elbisesini dizinden itibaren yırttığını gördü. 


Onun ne yaptığını bilmiyordu ama elbisesini yırtmayı bırakması için, içinden ona şikayet ediyordu. 


Onu kızdırmamak için bu sefer sessiz kaldı ve onun ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalışıyordu. 


Davin elbiseden yırttığı kumaşı iki eşit parçaya ayırdı ve kadının dizlerinin etrafına kumaş parçalarını sarıp, sıkıca bir düğüm attı. 


Daha sonra kırılmış topuğuna baktı ve sağlam olan topuğunu tutup, onu da kırdı. 


İşini bitirince ayağa kalktı ve kadına memnuniyetle baktı. 


Davin: Şimdi istediğin kadar benden kaçabilirsin ve bu sefer düşmeyeceğine eminim. 


Dedi ve yaptığı işten gurur duyarak, kadının açıkta kalan güzel bacaklarına bakıyordu. 


Onu duyunca kadın, istemsizce kıkırdadı ve sessizce yerinde oturmaya devam edip, ona bakmaktan kaçınıyordu. 


Davin'de kadının yanına oturdu ve sessiz kalıp, göle bakmaya başladı. 


Bir süre sonra Davin, kadına bakmaya döndü ve onunda, ona baktığını gördü. 


Davin gülümsedi ve bir elini ona uzatıp, konuşmaya başladı. 


Davin: Henüz tanışmadık değil mi? Ben Davin, tanıştığımıza memnun oldum güzel bayan. 


Dedi ve onunla tokalaşmak istediğini gösteriyordu. 


Kadın bir ona baktı ve birde onun uzattığı eline bakıp, kendi elini uzattı. Davin ile el sıkıştı ve konuşmaya başladı. 


Kadın: Ben Helena, tanıştığımıza memnun oldum. 


Dedi ve Davin'in elini hemen bıraktı. 


Kadının ismini duyunca Davin, biraz şaşırmış ve içinden: 


O Helena, bu Helena değildir değil mi? 


Diye düşündü. 


Davin'in elini bırakınca kadın, sessizce oturmaya ve Davin'in şaşkın yüzüne bakmaya başladı. 


Onun neden şaşırdığını bilmiyordu ve kendini biraz meraklı hissediyordu. 


Helena: Bir sorun mu var? Daha önce tanışmış mıydık? 


Dedi ve Davin'e güzel gri gözleriyle bakıyordu.


___________________


AY: Seriye inceleme ve bölümlere yorum yapmayı unutmayın.

Fng_Oso 'ya her bölüme yorum yaptığı için ayrıca teşekkür ediyorum.






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44734 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr