Cilt 4 Bölüm 61 [ Dört Yüz Yıl Öncesinden Gelen Çığlık ] (1/3)

avatar
3646 3

Re:Zero Kara Hajimeru Isekai Seikatsu - Cilt 4 Bölüm 61 [ Dört Yüz Yıl Öncesinden Gelen Çığlık ] (1/3)


Çevirmen : Clumsy 

 

Subaru, kızın gözlerindeki mutsuzluktan başka bir noktaya bakamıyordu. Göğsünde yükselen hislerle beraber, Beatrice’in sözlerine kahkaha atma dürtüsüyle boğuşuyordu.

 

――Az önce ne dedin sen?

 

Kızın anlamsız sözlerini aynı şekilde geri göndermeliydi. Dudaklarını bir sırıtışa çevirmeli ve her zamanki gibi şakalaşmalıydı.

 

Ama―― içinde bunun işe yaramayacağını söyleyen bir ses vardı.
Çünkü aksi olsaydı,

 

[Subaru: ――――]

 

Ölmeyi arzulayan bir kızın şakasına gülmeyip de ne yapacaktı?

 

[Subaru: Az önce…… ne dedin sen?]

 

Bir anlık bir tereddüt ve sessizlik sonrasında, hazırlanmış olduğu bu cümleyi telaffuz etti.

 

Eğer dudakları gülümseyebiliyor ve omuzları titremiyor olsaydı her şey mükemmel olabilirdi.

Ama-

 

[Subaru: ……a]

 

Yanakları katılaşmıştı ve bırakın omuzlarını, parmak uçları bile titriyordu.

 

Beatrice’in gözlerindeki Natsuki Subaru, bir noktada sabitlenmiş ve sıkışıp kalmış gibiydi.

 

[Beatrice: Madem istedin, tekrar söyleyeyim, sanırım.]

 

[Subaru: Yo, bekle……]

 

[Beatrice: ――Betty, işlerin senin ellerinle sonlanmasını istiyor.]

 

[Subaru: KES ŞUNU!!]

 

Subaru, attığı çığlıkla Beatrice’in kelimelerini bastırmıştı.

 

Az önceki durumlarının tersine dönmüş olması bir bakıma komikti.

 

Beatrice de Subaru’nun bitmek tükenmek bilmeyen zorlamaları esnasında bu şekilde bağırmıştı.

 


Ve Subaru, Beatrice aynısını yaparken şikayet etme hakkına sahip değildi. Yine de, bunu biliyor olmasına rağmen,  

 

[Subaru: Az önce… ne söylemiş olduğunun… farkında mısın……?]

 

[Beatrice: Bunu soran ben olmalıyım. Az önce senden istediğim şeyi anladın mı, sanırım?]

 

[Subaru: Ne?]

 

[Beatrice: Bu ruha, Beatrice’e bir son verecek kişi olmanı istedim. Dört yüz yıldır bağlandığım kontratı sona erdiren “o kişi” olacaksın.]

 

“Bunu bir iltifat olarak görmelisin” der gibi alaylı, garip bir gülümsemesi vardı.

 

Bir şeylere susamış gibi bir gülümsemeydi―― bu gülümsemeyi izleyen Subaru, göğsünün pençelerle yırtılır gibi olduğunu hissetti.
Bu hisse katlanamayarak ellerini göğsüne yerleştirdi ve-

 

[Subaru: Anlamıyorum…… bana ölmek istediğini mi söylemeye çalışıyorsun?]

 

[Beatrice: Ölmek istiyor muyum? Aslında hayır, sanırım. Betty kontratın sonlanmasını istiyor. Betty bu bitmek tükenmek bilmeyen şeyden kurtulmak istiyor.]

 

[Subaru: Eğer bunun için canını vermen gerekecekse ne farkı var ki!!]

 

Ayaklarını yere vuran Subaru, ciğerini titretene dek bağırdı. Yere saçılan İncil sayfalarına basıyor oluşu umurunda bile değildi. Parmağını uzatıp sinirli bir şekilde bakarak bağırmaya başladı.

 

[Subaru: Bir çeşit şakaymış gibi ölmek istediğinden bahsetme. Ölmek istiyormuş bilmem neymiş……. Başka insanlara ne diyeceğin umurumda değil…… ama benim önümde bunu söyleyemezsin!]

 

Bir kez ölürsen hayata geri dönemezsin.

 

Natsuki Subaru bunun tek istisnasıydı ve öldüğünde hayata yeniden başlayabiliyordu. Yalnızca Subaru canını bir kenara atabilir ve değerli bir şeyler elde edebilirdi. Ve yalnızca Subaru’nun intihar etme hakkı vardı.

 

Ama durum Beatrice için böyle değildi. Başka hiç kimse için böyle değildi.

 

Kaybolan can geri gelemezdi.

 

Beatrice, bunu bilmesine rağmen ölmek istediğini söylemişti.

 

[Subaru: Sonlandırmak istiyorum da ne demek!? Bunun ne kadar bencilce olduğunun farkında mısın!? Bir son aramak…… ölmeye çalışmak falan… Seni herkes bağışlasa bile ben asla bağışlamam!]

 

[Beatrice: Ne kibirli şeyler söylüyorsun sanırım. ――Ve Betty’i ne kadar tanıyorsun ki?]

 

Beatrice, ona bu soğuk ve boyun eğmez cevabı verdi.

 

Sonra da ayağa kalktı, elbisesini düzeltti ve parmaklarını buklelerinin etrafında gezdirdi.

 

[Beatrice: Betty Bilginin Bekçisidir ve dört yüz yıldır Yasak Kütüphaneyi koruyor. Bu kontrat yüzünden…… tam dört yüz yıldır burada bekliyor.]

 

[Subaru: Dört… yüz yıl mı……?]

 

Yine mi bu sayı? Subaru dilini şaklatmak ve kaşlarını kaldırmak istemişti.

 

Dört yüz yıl önce Cadılar ayaklanmıştı ve bu rezil çağ, uzun-ömürlü tüm canlılar tarafından biliniyor gibi görünüyordu.

 

Beatrice de bunca yıl boyunca yaşamış ve bugünlere gelmişti.

 

[Beatrice: Kontratımı Cadıyla mühürledim ve benzer bir kontratla da Mathers Hanesine bağlandım. Başından beri İncilin talimatlarını izliyordum ve günlerimi sessizlik içerisinde geçirerek vaktimin gelmesini bekliyordum.]

 

[Subaru: ――――]

 

[Beatrice: Ama ben burada beklerken dışarıdaki dünya değişti, sanırım. Benimle aynı yükümlülükleri paylaşan Mathers Hanesi üyeleri yaşlanarak öldü ve görevi bir başkasına bıraktı. Güçlerinin defalarca transfer olduğuna şahit oldum ama Betty için zamanın akışı değişmedi, sanırım.]

 

Peki bu zaman akışı Beatrice için ne kadar acılı olmuştu?

 

Cansız ses tonu, zamanın anlamsızca geçişinin bir yankısı olmalıydı ve bu da Subaru’nun kalbini ürpertiyordu.

 

[Beatrice: Vaat edilen günün gelişi―― Betty bunun ne zaman olacağını ya da “o kişinin” kim olacağını bilmiyordu ve hiçbir bilgisi olmadan günlerini geçirmeye devam etti.]

 

“Ama buna rağmen” diyen Beatrice başını salladı.

 

[Beatrice: Bu beni hiç endişelendirmedi, sanırım. Sonuçta İncil Betty’nin ellerindeydi. İncildeki gelecek kayıtlarına inancım olduğu ve beyaz sayfalarda o günün belireceği günü bekleyebildiğim müddetçe her şey güzelce sonlanacaktı. Eğer beklersem, o gün kesinlikle gelecekti…… Buna inanmaya devam ettim.]

 

[Subaru: Ama……]

 

Ayaklarının altındaki sayfalara bakan Subaru, beyazlıklarının zalimliğini hissetti. Ve bu bakışların anlamını sezen Beatrice de başını sallayarak onayladı.

 

İncil, hiç fark etmeden tutunacağı bir umut olmuştu――

 

[Beatrice: Her gün kontrol ediyordum ama talimatlar değişmiyordu…… kontrol etmek çok acı verici bir hal alana dek devam ettim.]

 

[Subaru: …………]

 

[Beatrice: Defalarca, o son başlıktan sonra yeni kelimeler belirmesini hayal ettim, sanırım. Defalarca o bilinmeyen ‘’kişinin’’ Betty’i ziyaret edeceği ve görevimin sonuna geleceğim günü zihnimde canlandırdım.]

 

[Subaru: ……Beatrice]

 

[Beatrice: Mathers Hanesi hiç misafirsiz kalmadı, sanırım. Pek çok kişi Betty’nin Yasak Kütüphanesini ziyaret etti ve pek çoğu Yasak Kütüphanenin kapısına dokundu…… ama Betty’nin kalbi her defasında ihanete uğradı.]

 

Ve kapıyı açan hiç kimse “o kişi” olmadı.

 

Sürekli hayal kırıklığına uğramış ve umutları kırılmıştı. İhanete uğrayan beklentileri kalbini yaralamış ve en sonunda gözleri duygudan yoksun bir hale gelmiş olmalıydı.

 

Beatrice’in umutları defalarca boşa çıkmıştı. Ve şimdi o umuttan eser yoktu. Artık hayallerinin yıkılmasının acısına katlanabilecek bir halde değildi.

 

Bu kadar çok acıyla boğuşan bir kalbin parçalanmaya başlaması çok doğaldı.

 

[Beatrice: Bu süreçte farkına vardım…… ya da belki, çok daha uzun zaman önce fark etmiştim, sanırım.]

 

[Subaru: Neyi fark ettin?]

 

[Beatrice: İncilin Betty’ye yeni bir talimat vermeyeceğini.]

 

Beatrice dizlerinin üzerine çökerek yerdeki İncilin kapağını kaldırdı. Sayfalarından arınmış olan kapak, sıra dışı bir yalnızlık taşıyor gibi görünüyordu.

 

Kaldırdığı kapağın üzerinde parmaklarını gezdirirken, [Biliyor muydun, sanırım?] dedi.

 

[Beatrice: İncilin, kullanıcısının geleceğini kaydettiğini biliyor muydun? Sahibi dünyanın hatıralarından ne kadar az saparsa, detaylar da o kadar belirgin olur.]

 

[Subaru: Dünyanın hatıraları mı……?]

 

[Beatrice: Dünyanın Hatıraları, sanırım. ――Bugünkü ve dünkü dünyanın yanı sıra gelecekteki dünyayı da biliyor. Bu, Bilgelik Kitabından gerekli bilgileri almış olan yasaklı bir kitap. İncil ise işlevselliğinin yalnızca belli bir kısmını miras almış.]

 

Echidna, Bilgelik Kitabına “Dünyanın Hatıraları” demişti.
Echidna ve Beatrice arasında bir yakınlık olduğuna hiç şüphe yoktu.

 

Kitabın siyah kapağını tutan ve Subaru’ya gösteren Beatrice, anlatmaya devam etti.

 

[Beatrice: Cadı Tarikatının elindeki yanlış İnciller aynı prensiple işliyor, sanırım. Doğrulukları farklarını belli ediyor, algoritmaları ise bu kitabınkinden temel alınmış.]

 

[Subaru: ……Bu teknoloji Echidna’nın ölümünden sonra nasıl sızdı? Var olan iki İncile senin ve Roswaal’ın sahip olması gerekmiyor muydu?]

 

[Beatrice: Kim bilir. Gerçekten umurumda değil, sanırım. Yanlış kopyaları yaratan ve dağıtan her kimse, Betty ile hiçbir alakası yok.]

 

[Subaru: Peki Cadı Tarikatı konusunu neden açtın?]

 

[Beatrice: Çünkü Cadı Tarikatı İnciliyle ilgili yapmam gereken bir şey var, sanırım. Hemen sonuca varma.]

 

Subaru’nun ani tepkisini alan Beatrice, sakin bir şekilde yanıtladı. Ve sonra da şu soruyu yöneltti: [Sende bir Cadı Tarikatı İncili var, sanırım?]

 

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 43991 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr