Cilt 4 Bölüm 58 [ Nine ] (1/3)

avatar
3728 5

Re:Zero Kara Hajimeru Isekai Seikatsu - Cilt 4 Bölüm 58 [ Nine ] (1/3)


Çevirmen : Clumsy 

 

Lewes ve Pico’yla birlikte ıssız konuttan çıkan Subaru, şafağın ilk ışıklarının yükselmeye başladığını fark ederken, o gece ilk defa uykusunun geldiğini hissetti.

 

[Subaru: Woah, güneş yakında doğacak…… ne çok şey oldu, huh.]

 

Gece Emilia’nın ilk Yargılamasıyla başlamış, Subaru’nun müdahalesiyle devam etmiş, Ölümden Dönüş, Yargılama sonrası toplantı, Garfiel’le münakaşa derken tesisin sırlarının çözülmesi ve Lewes’in anlatımlarıyla sonlanmıştı.

Zamanın bu yoğun kullanımı ve inanılmaz bir hızla yaşanan gelişmeler Subaru’nun nefesini kesmiş, başını döndürmüştü. Zihnini engelleyebilse de bedenindeki yorgunluğu gizleyemezdi. Zihinsel ve fiziksel yorgunluk arasındaki dengesizliğin de Ölümden Dönüşün bir yan etkisi olduğu söylenebilirdi.

 

[Subaru: Dürüst olmak gerekirse Katedrale dönüp öğlene kadar uyumak istiyor gibiyim……]

 

[Lewes: Bunu yapman kimseyi rahatsız etmez. Ben de uzun, güzel bir istirahat edip yerimi sıradaki Lewes’e bırakmayı planlıyorum.]

 

[Subaru: Sizin bu vardiya değişimlerinizi bir nebze kıskanıyor olsam da vaktim tükeniyor, bu yüzden yapacak bir şey yok…]

 

Altı gün―― daha doğrusu beş, çünkü bir gün çoktan sonlanmıştı. Köşke gidip gelme süresi de çıkartılırsa geriye üç gün kalıyordu.

 


Uyumak yarım gün harcayamazdı. Ayrıca Echidna onun geleceğe aşina olduğunu biliyor olsa da Subaru, Leweslere bu bilgiyi verip vermeme konusunda emin değildi. 

 

[Subaru: Konuşursam Kıskançlık Cadısı ortaya çıkabilir, o yüzden şimdilik ağzımı açmasam iyi olur……]

 

Sığınağı tüketen gölgemsi Cadı figürünü hatırlamak, alnından terler dökülmesine yol açmıştı.

 

Bu yıkımın sebebinin Echidna’ya söylediği sözler olduğunu bir şekilde biliyordu. Yasaklı kelimeleri Cadının erişemeyeceği bir noktada ağzından kaçırmış ve Cadının öfkesini takip edebileceği her yere, her şeye yöneltmişti.

 

Cadı bu kez cezasını gerçek dünyada verirse, ellerini doğruca kendisine geçirirse kendisini şanslı sayabilirdi――

 

[Subaru: Bunu denemek isterim ama diğer insanların hayatı söz konusu…yapmasam daha iyi.]

 

Hüzünlü bir mırıldanma eşliğinde bu kararı veren Subaru, sol eline tutunmakta olan sersem görünümlü Pico’ya baktı. Bu bakışları fark eden kız, yeni bir emir beklentisiyle gözlerini daha da yuvarlaklaştırmıştı.

 

Subaru’nun ilk emri, komuta yetkisi transferi konusunda kızı daha bilinçli kılmış gibiydi. Ve Pico şimdi ebeveynine bakan yavru bir kuşa benziyordu.

 

[Lewes: Ee, Su-bo şimdi ne yapmayı planlıyor?]

 

[Subaru: Muhtemelen şimdilik Köşke dönerim. Orada bazı cevaplar almam gereken biri var…… ve gitmişken Frederica’yı da görürüm. Benim için yapabileceği çok şey var.]

 

[Lewes: Frederica, huh……]

 

Hantal hizmetçiyi hatırlayan Subaru, Lewes’in kaşlarının kalktığını fark etti, bu isim onda bir şeyler uyandırmış gibiydi. Sonuçta Lewes’in tepkisi pek normal değildi.

 

[Subaru: Bu sana bir şey mi hatırlattı? Frederica hakkında?]

 

[Lewes: ……Yo, önemli bir şey değil.]

 

[Subaru: Lewes-san, mümkünse komuta yetkimi kullanmamayı tercih ederim… Bana gerçeği anlatması için Lewes-san’a emir vermek istemiyorum.]

 

Subaru omuzlarını öne doğru uzatarak cevap beklediğini ifade etti. Ama bu kelimeleri sarf ederken gözlerindeki keskinlik şu mesajı veriyordu: “Mecbur kalırsam yetkimi kullanmaktan çekinmem”.

 

Bunu gören Lewes iç çekti.

 

[Lewes: Frederica gittiğinden beri Sığınağın çarkları yerinden oynuyor gibi.]

 

[Subaru: Yerinden oynuyor derken?]

 

[Lewes: Anladığın gibi işte, tabii bunun pek sağlıklı bir şey olduğunu söyleyemeyeceğim…… hm, sığınak sakinleri, Lewes Meyer taklitleri ve Gar-bo… Hepsi hiç olmadıkları kadar gergin durumda.]

 

[Subaru: …………]

 

[Lewes: Biliyorsun Su-bo, sana dair büyük beklentilerim var.]

 

Lewes, sessizleşen Subaru’ya bakarak bu cümleyi kurdu.

 

“Beklentiler”. Bunu duymak Subaru’nun göğsüne bir ağırlık bindirmişti. Çünkü bu kelime ona bir şey hatırlatıyordu――

 

[Lewes: Sığınak, çok uzun bir süredir, çoktan kaybolmuş olan amacına garip bir şekilde hizmet etmeye çalışıyor. Bu inat artık delikler oluşturmaya başladı. İşte bu yüzden senden beklediğim şeyler var Su-bo.]

 

[Subaru: Ben ne……]

 

[Lewes: Cadının takıntısı, Sığınağın var olmaya devam etme sebebi ve Lewes Meyer’in arzusu. Senin herkesin umutlarını yerine getirecek bir sonuca varmanı dört gözle bekliyorum.]

 

Herkesin beklentilerinin fazlasıyla ağır yükü, Subaru’nun omuzlarına binmişti.

 

Subaru, aniden yükselen “Yapamam” deme arzusuyla boğuşuyordu. Ama Lewes’in ciddi bakışlarını sezince,

 

[Subaru: ――――]

 

Bu kelime boğazında düğümlendi.

 

[Lewes: Bu iyi. Şimdilik… yeterince iyi.]

 

Subaru’nun tereddüdünü ve gönülsüzlüğünü anlamış olan Lewes, başını salladı.  

 

Bir çocuğun görünüşüne sahip olabilirdi ama Subaru, onun kalbinde yaşının çok ötesinde bir şeyler olduğunu anlayabiliyordu.

 

[Lewes: Zamanım dolmak üzere gibi görünüyor.]

 

Hafif bir pişmanlık kırıntısı içeren bu kelimeleri sarf eden Lewes’in bedeni silik bir ışıkla parıldamaya başlamıştı.

 

Bu, Subaru’ya yok olmanın eşiğindeki bir ruhu hatırlattı ve parmaklarını kıza doğru uzattı. Ama-

 

[Lewes: Endişelenme. Şimdilik manaya dönüşmeyeceğim. Yalnızca gidip bir süre uyuyacağım ve mana biriktireceğim. Yakında yerimi başka bir Lewes alır.]

 

[Subaru: Ama… sesiniz ve yüzünüz aynı olsa da tamamen aynı olmayacaksınız, değil mi?]

 

[Lewes: Haklısın galiba. Görünüş, ses tonu ve karakter olarak aynı olmak üzere tasarlandık…… ama yine de farklı bireyleriz. Yani yalnızca Su-bo’yla konuşmuş olan bu yaşlı benlik tam anlamıyla ben olacak. Bu sana kendini yalnız hissettiriyor mu?]

 

[Subaru: Mesele benim nasıl hissettiğim değil. Lewes-san…… Lewes-san sen üzülmüyor musun? Ortada Lewes Meyer gibi davranan dört kişi olması seni rahatsız etmiyor mu? Kendi hayatının nerede olduğunu merak etmiyor musun……]

 

Subaru, konuşmasının ortasındayken sorularının ne kadar acımasızca olduğunu fark etmişti.

 

Lewes tüm bunları düşünse, acı çekse, şartlar için üzülse bile yapılabilecek hiçbir şey yoktu ki.

 

Subaru bunların ardındaki prensibe, detaylı mana bilgisine, en yüzeysel büyülü algoritmalara bile aşina değildi. Yani ortadan kaldırılamayacak pişmanlıklara değinmeye ne gerek vardı ki?

 

Lewes, onun bu karmaşık düşüncelerini anlıyor gibi görünüyordu. Şafağın renkleriyle aydınlanan pembe saçları rüzgârla savrulurken hafifçe gülümsedi.

 

[Lewes: Ne düşünüyorsun, Su-bo?]

 

[Subaru: ――huh?]

 

[Lewes: Bu sorunun cevabı… senden hevesle bekliyor olduğum şeylerden biri.]

 

Bu cümleyi de ardında bırakan Lewes’in bedeni, incecik bir pus eşliğinde eriyip gitti.

 

Bir sisin dağılışı gibiydi. Subaru önceden uyarılmış olmasaydı bu manzaranın bir düşten çıkarılmadığına inanamazdı. Yaşayan bir insan, şafağın içerisinde öylece kaybolmuştu.

 

Lewes tam olarak varlığını yitirmeyeceğini söylemiş olsa da, Subaru onun sözüne inanmakta zorlanıyordu.

 

Ama onun kaybolduğu saniyede yeni bir insan şekli belirdi ve bunu yeni bir Lewes takip etti. Duruşu, görünüşü, her detayıyla az önce kaybolan Lewes’in tıpatıp aynısıydı.

 

Kafasını sallayarak Subaru’ya bakıyordu.

 

[Lewes: Kendimi yeniden tanıtmama gerek olmadığını sanıyorum, Su-bo. Önceki ‘’ben’’, beni senin hakkında bilgilendirdi.]

 

Subaru’nun şüphelerini gideren yeni Lewes, başını kaldırdı ve tekrar konuştu.

 

[Lewes: Ee, Su-bo…… ilk önce ne yapacaksın?]

 

[Subaru: Ah, doğru……]

 

Subaru da başını kaldırdı.

 

Gece göğünde belirmeye başlayan ışıkları izlerken, aklı geçen zamana ve kendisine kalan süreye kaymıştı.

 

Sonra gözlerini Lewes ve Pico’ya çevirdi.

 

[Subaru: İlk işim Sığınaktan çıkmak olacak. Bu konuda Lewes-sanlardan biraz yardım almaya ihtiyacım var.]

 

Ve Subaru böylece talebini dile getirdi.

 

#Nedense bir önceki Lewes'in gidişi üzücü geldi. Bu arada her gün değişen Lewesler, bugüne kadar Lewes'in ağzından çıkan çelişkili cümleleri de açıklıyor. 
Ayrıca Subaru, komuta yetkisi sayesinde çok daha iyi adımlar atabilecek gibi görünüyor.
Bir an önce Köşke dönüp Beatrice'le güzel bir konuşma yapabilmesini umuyorum. 
Bir sonraki bölümde görüşmek üzere!






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44344 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr