Cilt 6 Bölüm 83 [ Ram ] (3/4)

avatar
1984 27

Re:Zero Kara Hajimeru Isekai Seikatsu - Cilt 6 Bölüm 83 [ Ram ] (3/4)


Çevirmen : Clumsy



Ley: “Savaşın ortasında gelişmek benim gibi aptal bir bunağın başına hiç gelmeyecek bir şeydi, hı hı. Hahaha ~tsu! Bu kesinlikle bir başyapıt! Öyle değil mi, nee-sama!”

 

İnatçı bir benlik geliştirmiş olmasından ötürü kendisini fena halde tazelenmiş hissediyordu.

 

Bu uyanmış halini harika nee-sama’sına adamakıllı sergilemek istiyordu. Bu amaçla da onun nefretini daha da arttıracak bir yönteme başvurmalıydı.

 

Öfkenin kokusu, öfkenin tadı, öfkenin dokusu, tam bir öfke menüsü.

 

Bunu sevdiği biri aracılığıyla tam anlamıyla deneyimlemesi mümkünken bunu yapmazsa kendisine nasıl『Gurme』diyebilirdi ki!

 

İşte bu yüzden gözlerinin önündeki Yer Ejderinin sırtındaki『Benliğine』ーー

 

Ley: “Lafı açılmışken, beklenmedik bir şekilde bu daha önce hiç yapılmamış bir şey. İnsanın kendisini öldürmesi bu yeni değer yargılarının keşfedilmesine de yardımcı olur mu acaba, anlarsın ya.”

 

“ーーDodogyuuun!!”

 

Diyerek göz kırptığı anda yaptığı kısa mesafeli uzaysal sıçramayla dünya değişti.

 

Boğazının derinliklerinden tiz bir çığlık atan Yer Ejderi, geride olması gereken Batenkaitos’un varışıyla şaşkına döndü ve bacaklarını duraksatmadan yatay olarak onu geçecek şekilde koşmaya teşebbüs etti.

 

Cesurdu, gerçekten cesurdu. Fakat cesaret, gelecekteki trajedilere serpilen bir baharattan başka bir şey değildi.

 

Ley: “ーーYumruk Kralının Avcu.”

 

Titreşen yumruk darbesi, şiddetle Yer Ejderinin gövdesine saplandı.

 

Normal şartlarda saldırı Batenkaitos’un minyon bedeninden gelecekken ölümün kıyısından dönerek uyanan ve kabuğunu kırarak yeni bir güç kazanan Batenkaitos için durum böyle değildi.

 

Yer Ejderinin gövdesini delen ve ona nüfuz eden, Neiji Rockhardt’ın orijinal bedeniydi.

 

Yani Gladyatör Adasındaki sayısız dövüşte harikulade tüm vücut zırhlarını bile yenen Yumruk Kralının yumruğu.

 

Bu gücün tadına bakan Yer Ejderi, ölümü çağrıştıran bir ses çıkartarak şiddetli bir şekilde koridor duvarına tosladı. Fakat sırtındaki genç kızı yumruktan da duvardan da zeminden de kendi bedeninden de korumaya devam etti.

 

Uzattığı kuyruğuyla genç kızın düşmekte olan bedenini şefkatle yakaladı ve hafifçe koridor zeminine indirdi.

 

Dişi bir hayvan olsa da bunu yapma şekli öyle akıllıcaydı ki tüm centilmenler tarafından örnek alınmalıydı.

 

Batenkaitos bile istemsizce alkışlamadan edememişti.

 

Ley: “Ne~var~ki~ ~tsu! Onu kibarca yere indirmek gibi şeyler yapsan da birazdan kafası nazikçe kesilecek ve nee-sama’ya hediye olacak, umarım anlarsın.”

 

“ーーDodogyuuun!!”

 

Ley: “Tamam tamam, şiddet yok şiddet yok, elinden gelenin en iyisini yaptığın için övgü var.”

 

Yer Ejderi daha yere devrilirken bile rakibini ezmeye çalışmış ve Batenkaitos tarafından çenesinden yukarıya doğru tekmelenmişti.

 

İradesi ve azami çabalarının gözlerini yaşartmasına ramak kalsa da maalesef ki Batenkaitos ve Yer Ejderi hala karşılıklı düşmanlardı. Yani kahramanca çabalarını övse de onunla aynı zafer göğüne bakmaları mümkün olamazdı.

 

Bir taraf galip olacaktı, diğer tarafsa mağlup. Üzücü olsa da gerçeklik böyle bir şeydi.

 

Ley: “Hadi! Bunu ~tsu! Adamakıllı! Aklında! Tut! Tamam mı!”

 

Her kelimesinde duraksayarak, evhamlı bir feryatla birlikte kara Yer Ejderine vurdu.

 

Elmacıkkemikleri ve ön ayakları parçalanmış halde çömelmiş olan Yer Ejderine şu anda acıyla birlikte bir ders de vermeliydi. Neyse ki Batenkaitos, Yer Ejderinin 『Hatıralarını』yiyemiyordu.

 

Bu yüzden onun canını alması için de herhangi bir sebebi yoktu. İkisinin de bugünü hatırlamasını istiyordu.

 

Şimdi geriye kalanーー

 

Ley: “Nee-sama’ın hatırına, Rem’in, nee-sama’nın kıymetli Rem’inin eliyle……”

 

???: “ーーBöyle ürpertici şeyler söylemeyi kes.”

 

Boyun eğmez bir sesin yankılanışını takiben Batenkaitos’un üzerinden Rem’e doğru eğilmiş olan suratı güçlü bir şekilde itildi.

 

Yankılanan ses üzerine kalkan suratı, hemen önünden yaklaşan iki topuğun saldırısına doğrudan maruz kaldı. Hemen sonrasında da geriye püskürtülerek zemin üzerinde sırt üstü kaydı.

 

Veーー

 

Ley: “A~hahahahaha~…… demek nihayet yetişecek nezaketi sergiledin, nee-sama. Biz…… ha? Biz…… Bizler……? ーーRem ve biz hepimiz, bekliyordu~k.”

 

Diyerek yalnızca ayaklarının kuvvetiyle, o iki seksen uzanmış halinden sıyrılarak ayaklandı.

 

Ve biricik öteki yarısının suratına bakarak Ram’ın bir şeyleri ilk defa görmüşçesine bir ifadeye bürünmesine tanık oldu.

 

Ram: “……Kısa bir süre içerisinde epey çirkinleşmişsin, o kadarı kesin.”

 

Korkunç derecede fena ve kötü niyetli bir kovalamacanın sonuna gelmiş olan Ram’ın samimi izlenimi bu şekildeydi.

 

Elinde Batenkaitos’un görüş alanı kalan Ram, Patrasche’nin muazzam çabalarına güvenerek kusurlu bir özgürlük halindeki fiziksel bedenini sürükleyerek olay mahalline ulaşmıştı.

 

Dördüncü kattaki spiral merdivenin biraz uzağındaki o koridorda, ezilme noktasına dek işkence gören Yer Ejderinin bedenini ve yanı başında uyumakta olan Rem’i keşfetmişti.

 

Ve de Rem’le kovalamaca oynayan kişiyiーー

 

Ley: “Demek çirkin ha, nee-sama çok ka~ba…… halbuki biz, öyle çok öyle çok öyle çok, bilirsin ya~! Nee-sama’yı öyle çok öyle çok ~tsu öyle çok öyleçoköyleçoköyleçoköyle çok seviyoruz ki.”

 

Belirsiz söylemleri tekrar ediyor, parçalara ayrılmış mantığıyla konuşup hareket ediyordu.

 

Bunun nedeniyse kesinlikle zihninde yaratılmış anormallikti, bu Ram’ınーー yo, belki de herkesin tek bakışta anlayabileceği bir şeydi.

 

Batenkaitos’un görünüşü de bir o kadar çarpık, dağınık durumdaydı.

 

Ley: “ーーーー”

 

Çektiği『Hatıraları』fiziksel bedeninde yeniden inşa etmek ve rakibinin şekliyle formunu taklit etmenin Ram’ın daha önce de tanık olduğu üzere Batenkatios’un kozu olması gerekiyordu.

 

Ama Batenkaitos için yasaklı bir kozmuş gibi görünüyordu ve Ram’ın gözleri önündeki『Oburluk』formu, çektiği『Hatıraların』hepsi ve hiçbiriydi.

 

Birbirlerine güçsüz bir şekilde karışmışlardı.

 

Uzay sıçrayışı yapan kel ihtiyarın bir parçasının, Ram’ın rüzgar bıçağından hiç hasar almayan şişman devin bir parçasının ve kutsal mertebelere ulaşan savaş yeteneğiyle donatılmış dövüş sanatçısının bir parçasının yanı sıra çeşit çeşit, bol bol insanın korkunç, uğursuz görünümü Batenkaitos’un bedenini oluşturuyordu.

 

Sağ ve sol kolunun uzunluğu ve iriliği farklıydı, kaba bir şekilde yüz hatları bile orantısızdı ve farklı kişilere atıfta bulunurmuş gibiydi.

 

Eski Batenkaitos’tan geri kalan bir şey varsa o da gözlerindeki ifadeydi ki o bile şimdiye kadar ödünç aldığı şeyler arasında olabilirdi.

 

Ve Batenkaitos'un kendisinin bu çarpık duruma kayıtsız kaldığı görülüyordu.

 

Ley: “ーー?”

 

Batenkaitos artık hiç kimse olmayan bir şeye dönüşmüştü.

 

Her şeyden önce, başkalarının "Hatıralarını" yağmalamakta uzmanlaşmaya devam eden bir varoluş, benlik denen şeyin sağlam temeline sahip olmakta yetersiz olabilirdi. Temel böyle olunca parçalanmıştı.

 

Ve onun yerine doğan şeyseーー

 

Ram: “ーーRem pozu veren bir canavar. Dürüst olmak gerekirse Ram hiç bu kadar çileden çıkmamıştı.”

 

Ait olduğu hasarlı yere gömülü parçalar halinde tanıdığı kız kardeşinin yüzüne bakan Ram, ona dair özellikleri de yüzünün bir parçası haline getirmiş olan Batenkaitos’tan tiksiniyordu.

 

Birini böyle bir hassasiyetle kışkırtabiliyor olması etkileyiciydi.

 

Subaru ve Batenkaitos, sinir bozucu olma konusunda iyi birer rakip olurdu.

 

Ram: “Harika bir iş çıkardın, Patrasche. Artık Rem’i al ve geri çekil.”

 

“Dodogyuuun”

 

Diyen Ram, cılız sesine rağmen kan akıtmakta olan Patrasche’yi arkasına alıp korudu.

 

Ve iri cüssesini sürükleyen Patrasche de Rem’i ağzıyla ensesinden tutarak çekti. Niyeti savaş alanından uzaklaşmaktı fakatーー

 

Ley: “Bunu yapamazsınız~, nee-sama. O değerli bir ordövr…… ve ana yemeğin tadını çıkartmadan önce garnitür yemek olmazsa olmazdırーー”

 

Ram: “ーーGeber lütfen.”

 

Diyerek bacağını kafasına doğru kaldıran Ram, avcu mantıksız bir tartışma çizgisi peşinde olan surata dönük şekilde koşmaya başladı.

 

O avucun içerisinde dönen rüzgar bıçağı, rakibinin boynunun üzerinde ne var ne yoksa parçalara ayırma gücünü gizleyen ufak bir fırtınaydı adeta. ーーİş bu noktaya gelince Ram, kendisini tutmaktan vazgeçmişti.

 

『Hatıraları』geri almanın bir yolunu arayarak Batenkaitos’a öldürmeden işkence etmesinin sonucunda Rem’in kişiliğini tehlikeye atmıştı ve gerçek şu ki Patrasche’yi de ağır yaralar aldığı bir duruma sokmuştu.

 

Ram bu gerçeğin ağırlığını kabul etmeliydi. ーーSubaru’ya en yoğun özürlerini sunmalıydı.

 

İşte bu hatayı bir daha asla tekrarlamamak adına öldürme gayesini kafasına koymuştu.

 

Mahvolmuş bir zihnin daha önceki sözlerini hesaba katacak olsa bile Batenkaitos'tan düzgün bir cevap alma olasılığı zayıftı. Düşünüp taşınınca bu tercih doğru görünüyordu.

 

Batenkaitos’u ezip geçecek ve fiziksel bedenindeki yükü Subaru’dan geri alacaktı.

 

Ayrıca Patrasche ve Rem’i Yeşil Odaya geri götürecek, muhtemelen kendisini de başka bir rakibe yönelecekti.

 

Planları bu şekildeydi.

 

Ram: “ーーーー”

 

Batenkaitos’un suratını o fırtınaya lime lime etmenin eşiğine gelen Ram, huşu içerisinde gerçekleşmeye başlayan değişikliği izledi.

 

Başka bir şey yoktu. Batenkaitos’un dış görünümünde yeni bir değişiklik gerçekleşiyordu, hepsi buydu.

 

Ama kimse için olmasa da Ram için geçiştirilmesi zor bir değişiklikti.

 

ーーÇünkü birçok özelliğin bir araya geldiği o suratın alnında, tek, beyaz bir boynuz belirmişti.

 

Ram: “O……”

 

Gerçekten, kalbinin en derinlerinden, yalnızca içgüdüleriyle hareket ediyor olsaydı onun karşısında yalpalardı.

 

Çünkü Batenkaitos’un eylemleri bütünüyle Ram’ı çileden çıkartmaya yönelikti.

 

Ley: “ーーNee-sama.”

 

İşte o anda Ram, Rem’inkiyle tıpatıp aynı bir suratla ve Rem’in ağzından asla çıkamayacakmış gibi gelen bir sesle çağrıldı.

 

Ve hemen ardından Batenkaitos’un devasa kolu, Ram’ın taş kesilmiş suratına bir darbe indirdi.

 

#Belliydi böyle olacağı. Gerçekten psikolojik yönü de hesaba katılınca en ağır mücadele Ram’a düşmüş bence de. Rakip tüm pisliğiyle ve tüm kozlarıyla çarpışıyor. Ram’ınsa varını yoğunu ortaya koyması mümkün değil. Zaten Meili’nin yaşadığı o olay her neyse Subaru’nun gücü oraya kaymış ve Ram’ın üzerindeki etkisi hafiflemiş gibi görünüyor. Ram’ın bu haliyle toparlanıp Batenkaitos’u yenmesi mümkün olabilecek mi çok merak ediyorum. Hadi okumaya devam!

 

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44247 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr