Cilt 4 Bölüm 83 [ Karşılıklı İtiraflar ] (1/3)

avatar
4370 4

Re:Zero Kara Hajimeru Isekai Seikatsu - Cilt 4 Bölüm 83 [ Karşılıklı İtiraflar ] (1/3)


Çevirmen : Clumsy 

 

Tenindeki baskıyı hisseden Subaru, sözlerinin Roswaal’ın niyetlerinin özüne dokunmuş olduğunu anladı.

 

Roswaal’ın gülümseyişi, Büyük Tavşan tarafından tüketilmeden önce planlarının bir kısmını açığa çıkardığı esnadaki gülümseyişle aynıydı.

 


Ne boyun eğiş ne de keyif olan bu ifade, yalnızca Subaru’nun kalbindeki alarmı çalmaya yaramıştı.

 

[Roswaal: Sa~~na bu fikri ne verdi?]

 

Roswaal’ın geç kalmış şaşkınlığı, konuşmayı ileri taşımaya dair bir niyetinin olmadığını belli ediyordu. Subaru bu ifade karşısında dilini şaklattı ve [Böyle söylesen bile] diyerek devam etti.

 

[Subaru: Teklifimi geri çevirişinle ilgili yolunda olmayan bir şeyler var. Eninde sonunda “Sığınak özgürleştirilmek zorunda” kısmına takılıp kalmışken tabii ki bir şeylerden şüpheleneceğim.]

 

[Roswaal: Ama bunun için gayet mantıklı bir a~~çıklama yapmadım mı? Ayrıca müstakbel işbirliğimizin hatırına bazı kanıtlar gerekli. Emilia-sama’nın sarsılmaz destekçisi olabilmen için―― daima yanında olup ona en uygun çözümleri üretebilmelisin. Beni bunu yapabileceğine ikna etmeni istiyorum. Bu da Sığınağın özgürleştirilmesini gerektiriyor.]

 

[Subaru: Ama illa da özgürleştirilmesi gerekmiş gibi durmuyor. Başka bir kaçış metodu da iş görmez mi? Bana kendimi kanıtlamak için bir şans vermek istiyorsan ileride pek çok fırsat……]

 

[Roswaal: Sana bir şey sorayım.]

 

Roswaal, Subaru’nun ısrarları karşısında bir parmağını kaldırdı. Ve cümlesi yarıda kesilen Subaru sessizleşirken Roswaal sakince başını salladı.

 

[Roswaal: Yargılamalarla il~~gili fena halde kaygı~~lı olan taraf sensin galiba. Sanki Sığınağı özgürleştirmek istememeni sağlayan bir sebep var gibi?]

 

[Subaru: Tabii ki özgürleşmesini istiyorum! Bariyer açılsın da mümkün olduğunca hızlıca dışarıdaki problemleri çözebilelim diyorum…… ama-]

 

[Roswaal: Ama ne?]

 

Subaru, doğruca Roswaal’ın ellerine düşmekte olduğunu fark etti. Eğer bağırıp çağırır, düşünmeden konuşursa bu oyunun galibi Roswaal olacaktı. Bu yüzden olabildiğince sakinleşerek kelimelerini toparladı.

 

[Subaru: Emilia’nın kalbinin Yargılamalar yüzünden kırılmasını istemiyorum.]

 

[Roswaal: Ama Otoriten de bu yüzden yok mu zaten? Emilia-sama Yargılamalarda tökezlerse daima onun yerini alabilirsin. Problem nedir? Önemli olan şeyin Sığınağı özgürleştirmek olduğunu kendin söyledin.]

 

[Subaru: Nh, gh……]

 

Kendi sözleriyle gafil avlanmış olan Subaru, dudaklarını ısırırken söyleyecek bir şey arıyordu. Ancak saçmalığın üzerine saçmalık ekleyerek mantıklı bir noktaya varamayacaktı.

 

[Subaru: Tabii ki Yargılamaları halleden kişinin ben veya Emilia oluşunun fark etmeyeceğini biliyorum. Geçmişin yaralarını açmak Emilia için çok acı verici. Bunu onun yerine yapmak istiyorum…… ama sadece…]

 

[Roswaal: Lütfen Yargılamaların senin için de çok ac~~ı verici olduğunu ve bu yüzden başka bir yol aradığını söyleme bana.]

 

Bu noktada Roswaal’ın bakışları sertleşmiş, sözleri keskinleşmişti. Şaşkına dönen Subaru’nun karşısında [Yo, yo] diyerek devam etti.

 

[Roswaal: Kendini kurtarmak ve acıdan kaçınmak…… başka bir çıkış yolu arama sebebin bu mu? Emilia-sama’nın sana ifade etti~~ği hisler bu kadar mı?]

 

[Subaru: Öyle değil……!]

 

[Roswaal: Öyle değil mi? Gerçekten mi? Bunu nasıl söyleyebilirsin? Buna kim inanır? Emilia-sama’yı önemseseydin onun tüm acısını, çilesini ve ıstırabını yüklenmez miydin? Emilia-sama’yı sevseydin eminim bunu yapa~~bilirdin, değil mi? Emilia-sama’yı herkesin üstünde tutsan, onu her şeyden çok sevsen, onun dışında her şeyi önemsiz görsen ve onu el üstünde tutsan…… eminim bir problem çıkmazdı, değil mi?]

 

Roswaal’ın akıcı ve reddedilemez konuşması Subaru’yu yutmak üzereydi.
Roswaal’ın sözleri tam olarak ekstremi anlatıyor olsa da Subaru’nun Ölümden Dönüşünü anlayan herkes aşağı yukarı aynı sonuca varabilirdi.  

 

Eğer bu konuşma Satella’nın çay partisinde Subaru’nun gerçek hislerini ortaya çıkarışından önce yaşansaydı Subaru da bu mantığı kabullenebilirdi.

 

――Yeah, öyle olmalıydı.

 

Subaru Roswaal’a asla onun gibi olmayacağını ve en önemli şeyi seçip onun uğruna her şeyi feda etmeyeceğini söylemek istiyordu.

 

Ama partide Echidna’nın elini tutmuş olsaydı muhtemelen tamı tamına Roswaal’ın istediği hayatı yaşıyor olacaktı.

 

Düşünmeyi bir kenara bırak, seçimi ortadan kaldır, yalnızca sonuca odaklan, geri kalan her şeyi gözden çıkar.

 

Ne kadar yara alırsa alsın Emilia ve diğer herkes gülümsediği ve önlerinde arzuladıkları gelecek olduğu sürece sıkıntı olmayacaktı. O zamanlar böyle düşünüyordu.

 

Peki Natsuki Subaru da bunca çileye katlandıktan sonra o güzel gelecekte onların yanında olabilecek ve gülümseyebilecek miydi?

 

――Yoksa zoraki ve amaçsız bir başarı elde edecek ve gülümseme hissiyatından bile mahrum mu kalacaktı?

 

[Subaru: ……Bir bakıma söylediklerinde haklısın, Roswaal.]

 

[Roswaal: Bir bakıma mı?]

 

Tek gözünü kısan Roswaal, Subaru’nun anlamlı yanıtı karşısında başını kaldırmıştı. Sarı gözün bakışlarıyla yüzleşen Subaru ise laflarını sıralamaya başladı.

 

[Subaru: Senin de söylediğin gibi, her şeyi bir kenara atıp yalnızca Emilia’yı kurtarma yoluna gidersem…….. Onu koruyabileceğim kesin. Ama bu yeterli değil.]

 

[Roswaal: Yeterli değil……]

 

[Subaru: Emilia’yı kurtaracağım. Ama yalnızca Emilia’yı kurtarmakla tatmin olmayacağım. Rem, Beatrice, Sığınak halkı, Köşktekiler ve bana Başkentte yardım etmiş olan herkes…… Hepsini kurtarmak istiyorum, gerçekten her birini.]

 

[Roswaal: ――――]

 

[Subaru: Senin tek bir insanla tatmin olma şeklindeki yaşam tarzın bana uymuyor. Dürüst olmak gerekirse açgözlü tarafın hangimiz olduğu konusunda da emin değilim.]

 

Daima tek bir insana yönelmek ve geri kalan herkesi boş vermek bir bakıma güzeldi.

 

İnsanın bu tarz bir sevgi tatmaktan daha asil bir gayesinin olamayacağı bile söylenebilirdi.

 

Belki Roswaal’ın seçtiği yol birinin ideallerini ekstreme taşımaktan ibaretti. Ama bunu yapmak gerçekten eşsiz bir kararlılık gerektirirdi. Ruhunu arıtmak ve en kıymetli olan dışında her şeyi bir kenara atmak Subaru’nun yaşayabileceği bir stil değildi.  

 

Subaru her zamanki gibi fazla dar görüşlüydü―― küçük, bencil bir çocuk gibiydi.

 

[Roswaal: ……Gö~~rünen o ki kararlılığını yeterince sağlamla~~ştırmamışsın.]

 

[Subaru: …………]

 

[Roswaal: Bir an için…… evet, bir an için umut dolmuştum. Arzu~~ladığım geleceğe ulaşabileceğimi sanmıştım. Ama…… görünen o ki olma~~yacakmış.]

 

Roswaal başını sallayarak böyle söylemişti.

 

Aralarında geçen konuşma, Subaru’nun hala Roswaal’ın istediği kararlılığa erişmediğini kanıtlamıştı.

 

Şimdiki Subaru, Roswaal’ın istediği duygusuz ve her şeyin üstesinden gelebilen kişinin yanında tam bir fiyaskoydu. Aynı zamanda bu, Roswaal için kendi hayatının son noktasını görmekten farksızdı.

 

[Roswaal: Beni daha kaç kez…… hayal kırı~~klığına uğratacaksın?]

 






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44229 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr