Re:Zero Kara Hajimeru Isekai Seikatsu - Cilt 4 Bölüm 74 [ Cadının Planı ve Teklifi ] (2/3)

---

Çevirmen : Clumsy 

 

[Subaru: Peki İkinci Yargılama tam olarak neydi?]

 

Bir avcunu yanağına yaslamakta olan Subaru, Echidna’ya bakmadan bu soruyu yöneltti.

 

Echidna ise Subaru’nun görüş alanına girebilmek için sandalyesini öne doğru kaydırdı.

 

[Echidna: Sence neydi?]

 

[Subaru: Konuyu değiştiriyorsun…… yo aslında bir anda çok şey sorduğumu söylemeye çalışıyorsun, değil mi?]

 

[Echidna: O kadar kaba değilim. Sadece yaptıklarımla seni üzdüm ve kızdırdım. O yüzden hala arkadaşça bir sohbet edebilecek miyiz diye kontrol ediyorum ve bir yandan da fikrini duymak istiyorum.]

 

Bu sözler duymak herkesi utandırabilirdi.

 

Eğer Subaru bu sohbete normal bir zihinle katılmış olsaydı bu sözlerden kesinlikle etkilenir ve bozulurdu.

 

Ancak şu anki mantığıyla Echidna’ya istediği tepkiyi vermesine imkân yoktu. Bu yüzden hafif bir iç çekişle karşılık verdi.

 

[Subaru: Yargılamanın başlığı “Erişilemez bir zamana şahit ol”. Bu şekilde başlıyor ve bana bazı sahneler gösteriyor……Yani tahminimce “Erişilemez bir zamana şahit ol” cümlesinden kasıt, kişinin farklı bir seçim yaptığı takdirde karşılaşabileceği zamanlar, haksız mıyım?]

 

Bu biraz görsel romanlara benziyordu.
Oyuncu önemli anlarda hangi yolda ilerleyeceğini seçer ve farklı olasılıklar doğardı. Bunu biraz daha büyük çaplı düşünürsek, hayatın kendisinin de bu tarz bir oyun olduğu söylenebilirdi.

 

Kişi sürekli seçimlerle karşı karşıya kalır ve bireysel iradesine dayanarak kararlar alır ―― tüm süreç boyunca da belli bir potansiyele erişmek hedeflenir: “Hayat” budur.

 

[Echidna: Bunlar asla şahit olmaman gereken dünyalar. Şu anki dünyandan çok daha mutlu olabilirler ve o zaman “Neden zamanında böyle yapmadım ki?” diye pişman olursun. Ya da karşılaştığın dünya şimdikinden o kadar kötü olur ki kendi kendine “Oh tanrım, iyi ki böyle yapmamışım” dersin. ――Nihayetinde İkinci Yargılama bu farklı “zamanlara” şahit olman ve doğru “zamanı” onaylayıp onaylayamamandan ibaret.]

 

Echidna, Subaru’nun sözleri sonrasında İkinci Yargılamayı kısa ve öz bir şekilde özetlemişti.

 

Bu aşağı yukarı Subaru’nun düşündüğü gibiydi. Tabii Subaru’nun bu süreçte gerçekten, derinden bir şekilde yaralanışını saymazsak.

 

[Subaru: ――Peki bu alternatif “zamanlar” gerçekten mevcut mu?]

 

[Echidna: …………]

 

[Subaru: Her ölümümden sonra Ölümden Dönüş yaşıyorum. Yani ölümümden sonra yaşananları hiç görmemiştim……Bugüne dek ölümümden sonraki dünyaların var olmaya devam edebileceği ihtimalini bile hiç düşünmemiştim……Yo, aslında düşünmemeye çalışmıştım.]

 

Ehh, tabii ki.
Subaru yalnızca kurtarılamayacak bir dünyayla karşı karşıya olduğunda Ölümden Dönüyordu. Çıkmazlardan kurtulmak ve sevdiği herkesi kurtarabilmek için Ölümden Dönüşü kullanmayı ve bu sayede mükemmel geleceğe ulaşmayı umuyordu―― ya da hayatını sürekli heba edişini bu düşünceyle bastırıyordu diyebilirdik.

 

Eğer ölümünden sonraki dünyalar devam ediyorsa bu onun öncülünün en önemli kısmını yok ediyordu.

 

Aklını koruyabilmesi için “Geride bir dünya kalmadığına” inanmalı ve geride kalan o dünyadaki insanları kurtarmış olmalıydı.
Öyleyse,

 

[Subaru: Ölümümden sonra… dünyalar devam mı ediyor……? Seçimlerim dünyayı saptırdığında ve o çözüme kavuşturulamaz dünyaları ardımda bıraktığımda… koruyamadığım herkes orada kalmaya devam mı ediyor……?]

 

[Echidna: ――――]

 

[Subaru: Söyle Echidna. …… Lütfen cevap ver bana.]

 

Kızla göz teması kurmama seçeneğini yitirmiş olan Subaru, sandalyesinde öne doğru eğilerek rica dolu bakışlarını Echidna’ya dikti.

 

İlk başta hiçbir şey söylemeyen Echidna ise Subaru’nun bakışlarıyla yıkanırken düşünür gibi çenesine dokunarak gözlerini kapattı.

 

[Echidna: Yargılama hakkında netleştirmem gereken bir şey var.]

 

[Subaru: …………]

 

[Echidna: İkinci Yargılamadaki “Zaman”, kurmaca bir dünyaya tanık olmandan ibaret bir fenomen. Yargılamaya giren kişinin…… yani senin tüm anılarının detayları Dünyanın Hatıraları tarafından alındı: kişiler, dünya, atmosfer, mana, geçmişten gelen gerekli bilgiler, gelecek... Ve “mevcut zaman” bu şekilde yaratıldı.]

 

[Subaru: …………]

 

[Echidna: Yani bu kusursuz bir “Gerçek dışılık”. Yeniden yapılanmanın derecesi kendi üretimin olan hayal ve yanılgılardan tamamen farklı bir boyutta. Bu, gerçekleşmiş olması da mümkün olan sahte bir gerçeklik. Eğer soru gerçekten yaşanıp yaşanmadıklarıysa, buna ben de cevap veremem.]

 

[Subaru: Y-yani……]

 

[Echidna: Ancak-]

 

Echidna’nın açıklamasıyla umutlanan Subaru başını kaldırmıştı. Ancak ışığı gördüğünü düşünen Subaru, Echidna’nın avcunu kaldırışıyla susturuldu.

 

[Echidna: Senin Ölümden Dönüşünün altındaki mekanizma belirsiz. Sana Ölümden Dönüşü sağlayanın Kıskançlık Cadısı olduğuna emin sayılırım ama bunu nasıl yaptığı hakkındaki sorularımın ardı arkası kesilmiyor. Belki senin ölümünü tetikleyici olarak kullanarak dünyayı geri sarıyordur. Belki de senin varlığını, var olup olmadığı muallak olan o paralel dünyalardan birine yerleştiriyordur.]

 

[Subaru: Aa……]

 

[Echidna: Eğer ikincinin doğru olduğunu varsayarsak paralel dünyalar gerçekten mevcuttur ve senin ölümünden sonra bile var olmaya devam ediyorlardır.]

 

[Subaru: P-peki bunu nasıl teyit edeceğiz ……]

 

[Echidna: ――Edemeyeceğiz.]

 

Başını sallayan Echidna, Subaru’nun titreyen sesini acımasızca kesti.

 

Subaru ise irice açılmış gözleri ve ağzıyla sessizce kalakaldı. Echidna da duygularını paylaştığını anlatan bir bakış attıktan sonra parmaklarını masanın kenarına vurmaya başladı.

 

[Echidna: Bunu teyit etmenin tek bir yolu varsa o da bizzat Kıskanç Cadıya sormaktır. Ama eminim bunun ne kadar zor olduğunu tecrübe etmişsindir?]

 

Echidna Subaru’nun Kıskançlık Cadısıyla ilk yüz yüze gelişini kast ediyor olmalıydı. Çay partisinden sonra Mezardan çıkan Subaru, karşısında Kıskançlık Cadısını bulmuştu.

 

Emilia’nın bedenini çalmış, Garfiel’i parçalara ayırmış, Sığınağı gölgelere boğmuştu. Kelimenin tam anlamıyla bir canavardı. ――Subaru o anda, o şeyin belirişiyle ilgili birtakım şüphelerini hatırladı.

 

[Subaru: Do.. Doğru…… Echidna. Çay partisi sona erdikten sonra…… Cadıyı Sığınakta görmüştüm. Neydi o…. Neyin nesiydi?]

 

[Echidna: Bariz değil mi? O Kıskançlık Cadısıydı. Tabii taklidi gerçeğine kıyasla hiçbir şeydi. Seçtiği kap olgunlaşmamıştı ve daha da önemlisi, mühür hiç hareket etmemişti. Cadı Geni faktörü bozulmuşken altın çağlarındaki kadar güçlü olmasına imkân yok.]

 

[Subaru: Altın çağlarındaki kadar olmasına imkan yok mu……?]

 

Yani Canavarlaşmış Garfiel’i çocuk oyuncağı gibi parçalayan ve geriye bir parça bile bırakmayan o şey, Kıskançlık Cadısıyla hiçbir şekilde kıyaslanamazdı.

 

O zaman dört yüz yıl önce gerçek Cadı ne çeşit bir cehenneme sebep olmuştu acaba?

 

[Echidna: Tahmin ettiğin gibi, gelişinin tetikleyicisi çay partisiydi. Ancak o şey bile buradaki tabuyu yıkamazdı. Bu yüzden kıskançlıktan delirmesine rağmen içeri giremeyince öfkesini dış dünyadan çıkarttı ve kıyamet koparttı.]

 

[Subaru: Ve sen bu lanet olasıca şeylerin yaşanacağından haberdar mıydın?]

 

[Echidna: Hayır, kesinlikle. İşlerin nasıl sonlandığına bakarak bu hipoteze ulaştım. Olanlara tam manasıyla şahit olmadığım takdirde bir sonuca varamam. Bu konuda Açgözlülük Cadısı olan benim de senden bir farkım yok.]

 

[Subaru: ――――]

 

Subaru, Echidna’nın objektif duruşu ve cesaretini yitirmeyişi karşısında ne diyeceğini bilememişti. Bu noktada ona sitem etmenin faydası yoktu. Ama bunu bilmesine rağmen üstündeki aksiliği atamıyordu.

 

Eğer kız bunu fark eder ve Subaru’ya yardımcı olmak isterse belki――

 

[Echidna: Kap olarak senin sevdiğin kızı kullanmasının ardındaki sebepten şüpheleniyorum. Kendi bedeni de bir Yarı-Elf olduğu için benzerlik söz konusu ama bence esas sebep ‘’kıskançlık’’.]

 

[Subaru: Kıskançlık mı……?]

 

[Echidna: Senin düşüncelerinin esas konusu olmak isteyen bir Cadının tüm ilgini çalan kişiden nefret edip onu yok etmek istemesi çok doğal değil mi?]

 

Bir insanı delicesine sevmek, o kişi tarafından aynı şekilde sevilme isteğini de beraberinde getirirdi. Eğer o kişinin sevgisi bir başkasına yönelikse de bunu engelleyip sevgiyi kendine çevirmek için her şey yapılabilirdi. Bu dengesiz çılgınlığa aşk denirdi.

 

Peki Kıskançlık Cadısı bu yüzden mi bu davranışı sergilemişti?

 

[Echidna: Aklını sorgulayan tüm sorularının cevabını alabileceğin tek kişi Kıskançlık Cadısı.]

 

[Subaru: ――――]

 

[Echidna: İstediğin kadar kafa yor ama bence asla bir yanıt alamayacaksın. Ne seni köşeye sıkıştıran şey hakkında ne de var olup olmadığı belli olmayan zamanlar hakkında…]

 

[Subaru: Bu……]

 

Bunlar Subaru için acı gerçeklerdi.
Açık bir şekilde reddedilmek istemişti. Ölümünden sonraki dünyaların var olmadığını duymak istemişti.  

 

Ya da hiç değilse kesin bir onaylamayı arzulamıştı. “Senin bencilliğin yüzünden pek çok fedakarlık yapıldı.” gibi bir şeyler.

 

Hangi yanıt olursa olsun kabullenecek, asla unutmayacak, gerekirse kanlı gözyaşları dönecek, dişlerini sıkacak ve ruhundaki ıstırapla yoluna devam edecekti.

 

――Ama yanıtın “Bir yanıt yok” olması çok acımasızca değil miydi?

 

Herhangi bir onay veya inkâr olmadan, dünyaların kaderini belirsizliğe bırakıp öylece yaşayıp gidecek miydi?

 

Adımlarının kendinin olup olmadığını, neyi çiğnediğini, bir şeyleri terk edip etmemiş olduğunu, günahlarının ne olduğunu bilmeden yaşamak... Cezası bu mu olacaktı?

 

Natsuki Subaru’nun suçları hiç kimsenin bağışlayamayacağı kadar büyük müydü?

 

Hiç kimse Subaru adına karar veremezdi. Hiç kimse onu suçlayamazdı da. Bunu anlıyordu.

 

――Peki Subaru’nun da mı bunu yapmaya hakkı yoktu?

 

[Echidna: Bunun acımasızca olduğunu düşünüyorum. Ama yapılabilecek tek şeyin karar vermek olduğunu da düşünüyorum. ]

 

Bunalan ve konuşamayan Subaru, Echidna’nın bu sözleriyle karşılaştı.

 

Yavaşça başını kaldırdı ve boş gözlerini Echidna’ya çevirdi.
Subaru’nun bakışlarını alan Echidna ise yutkundu ve ciddi bir ifadeye büründü.

 

[Echidna: İkinci Yargılama gerçek olan zamanı “Tek zaman” olarak kabullenmeni ve diğerlerini erişilemez dünyalar olarak kabullenmeni gerektiriyor.]

 

[Subaru: ――――]

 

[Echidna: Bunun senin için diğer katılımcılara kıyasla çok daha zor olduğunun farkındayım, diğer dünyaların gerçek olduğuna inanmak için çok sebebin var. Ancak artık yön değiştirme zamanın geldi.]

 

[Subaru: Yön değiştirme mi……?]

 

[Echidna: Seçimlerinin pek çok fedakârlık gerektirdiği doğru. Ve ardında bıraktıkların arasında geri kazanamayacağın şeyler olduğuna da eminim. Ama hayatını kaybettiklerin veya geride bıraktıklarının hesabını tutarak geçirmek… çok acınası. Nafile. Ve acı verici, sence de öyle değil mi?]

 

#Subaru Echidna'ya ölümden dönüşü itiraf ettikten sonra Kıskançlık Cadısı herkesi gölgelerine kattı ve Subaru da kendisini Petra'nın mendiliyle öldürdü. Peki sonrasında döngü başa alınmadı mı? Yani Echidna ile ölümden dönüş sohbetini yapmamış olması gerekmiyor muydu? Neden gayet normal şekilde bunu konuşuyorlar, ben mi bir noktayı anlamadım acaba? 
Hadi beni spoiler vermeden aydınlatın diyeceğim ama siz spoilersız yaşayamıyorsunuz ben de durdurmaya çalışmaktan yoruldum artık 
Okumaya devam!