Puslu dünyaların efendisi - Bölüm: 1 - Anka çağının lanetli çocuğu

---

24. Anka çağının 324. yılı. Kırmızı Kartal Krallığının kuzeyindeki bir kasabada 5 yılda bir gerçekleşen yerel klanların turnuvası için hazırlıklar başlamıştı.

Bu kasabanın adı Yeşilbahar diye anılmaktaydı. Buranın halkı fakir olsa da ekmeğini taştan çıkaracak kadar dinç ve canlıydı.

Bu kasabada gerçekleşecek turnuva için halk son derece tutkuluydu. bu bölgede otoriteye sahip olan 3 klan ise turnuvadaki adaylarının tanıtımını geçit töreninde tanıtmaktaydı.

Bu sırada son derece 12 yaşlarındaki coşkulu bir genç, klan liderinin bizzat ona vermiş olduğu yeni yetişim tekniğine çalışmaktaydı. Belli bir süre sonra daldığı kitaptan gözlerini ayırıp şehir meydanındaki kalınının tanıtımına katılması gerektiğini hatırladı. 

Hışımla kendisine tahsis edilen bölgeden elindeki kitapla birlikte ayrılan genç kasabanın sokaklarına dalmıştı.

Tam bu sırada taşkın kalabalığın arsından geçen genç, belinde aniden yayılan bir soğukluğu hissetti. Kendisinin neredeyse yarı yaşına sahip bir çocuk tarafından bıçaklanmıştı. 

Ve bıçak darbelerinin ardı kesilmeksizin devamı gelirken hayatının son nefesini, rütbesiz bir ölümlünün bıçak darbeleriyle vermişti.

Öte yandan küçük çocuk, bıçağını cansız bedene teslim ettiği gibi karşılığında değerli bir kitap almıştı.

-----

Anka çağının 327. yılı Yeşilbahar kasabası.

Kasabadaki yerel turnuvaların tekrardan başlamasına 3 yıl kadar varken Yeşilheyet klanı yeni dış saha öğrenci alımlarına başlamıştı. Yeni gelen öğrenciler kalana yeniden canlılık kazandırılacağı düşünülerek birsürü yatırım yapılmıştı. Hatta klanın bir çok seçkini kasabadan ayrılın köy köy dolaşarak birçok yeni kan sayılabilecek bir çok genci toplayıp gelmişti.

Birçok hazırlığın ardından klan lideri ve elderler bile umutla karşılarındaki sahada toplanmış 500 kadar çocuğa bakmaktaydı. 

Yaşları 8 ile 10 arasında değişkenlik gösteren bu çocukların yerlerinde pekte usul usul durduğu söylenemezdi. Çoğu bulunduğu yabancı ortamdan korkup ağlarken bazılarıysa gençliğin coşkusuyla akranlarıyla eğlenmekteydi.

Biri hariç.

Uzun kirli saçları yüzünü kapatsa da saçlarının ardındaki gözler bir katilin dinginliğiyle, bulunduğu çevreyi değerlendirmekteydi. Lakin üstündeki yıpranmış kıyafetler bir dilencinin sahip olacağı kadar değersizdi. çevresindeki bir çok çocuk da aynı şekilde kimsesiz olduğu için kıyafetiyle aralarına kolaylıkla karıştığı söylenebilirdi.

Bu sırada çocukların gürültüsünden rahatsız olan elderlerden biri "Sesizlik!" diyerek gürledi.

Ortalıkta artık çıt sesi bile duyulmuyordu. yeni dış saha öğrencilerinin alımını izlemeye gelen klan mensubu olan öğrenciler bile sadece 3. eldere bakmaya bakmaya başlamıştı.

Klan lideri yanındaki 2. eldere fısıldayarak "Fikrimi değiştirdim sayıları olağandan daha az tutalım" dedi.
Klan lideriyle uzun bir süre boyunca yaşamını geçirmiş olan elderler klan liderinin en küçük bir jestte ne talep ettiğini anlayacak seviyedeydiler. Eğer ortada klan liderinin söylenmiş bir sözü varsa kolaylıkla neyi talep ettiğini anlayabilirlerdi.

"Peki lider Xoan." diyen 2. elder meydana doğru yürümeye başladı.

"Yeşilheyet klanına hoş geldiniz çocuklar.

Bu gün hayatınızın değiştiği bir gün olacak. Ölümsüz liderimiz siz ölümlülere yükselme fırsatı tanıdı. Ne yazık ki hepiniz bu lütuftan faydalanamayacak ve sadece aranızdan 50 kişiyi dış saha öğrencisi olarak seçeceğiz. Bu yüzden şu andan itibaren elderler tarafından sınanacaksınız.

İlk sınanmanız 5. elder Gu tarafından olacak"
Meydandan geri çekilen 2. elder yerini 5. elder Gu'ya bırakmıştı. Usul usul ilerleyen elder Gu meydandaki çocuklara doğru elini uzatmıştı. Aniden avucunun içinden yayılan şok, sahada bulunun bütün çocukları sarsmıştı.

Bu şok dalgasının ardından sadece 500 kadar çocuğun yarısı bilinçlerini kaybetmemişti. Lakin tek bir kişi hariç sağ kalan çocukların hepsi perişan haldeydi. Ve bu durum pek çok kişinin dikkatini çekmişti.

Bu şok dalgası fiziksel bir hasara değil zihinsen bir hasara yol açıyordu. Bu hasara maruz kalanlar kulak zarları ve burunları genellikle kanamaya başlardı. Hatta yeni öğrenci alımlarını izlemeye gelen hali hazırdaki bir çok öğrenci bu saldırıdan etkilenmişti.

Lakin bu saldırıdan hiç etkilenmeyen bir çocuk klan liderinin bile taktirini kazandığı söylenebilirdi.

Elenen çocukların toplanmasıyla birlikte ve ortalık tekrar eski havasına kavuşurken 4. elder çıkagelmişti.
"Son derece etkileyici çocuklarmışsınız lakin mental olarak güçlü olmakla birlikte; iradenizin ve sabrınızın da yetişim için önemli olduğunu söylebilirim.

Ben deniz 4. elder Raen sizi bu konuda sınayacağım."

Elder Raen bir önceki elder gibi kolunu sahada bulunan çocuklara doğrultmuştu. Sağ kalan çocukların tamamının boynunda mor bir hare belirmişti. Bu hareye sahip çocuklar her saniye nefes almakta güçlük çekmeye başlıyordu.

Bu sırada çocuklardan pes etme emaresi gösteren her kişi boyunlarındaki hareden kurtuluyordu, lakin bununla birlikte yetkililerce sahadan alı konulup elendikleri, herkes tarafından gözlemleniyordu. 

Beli bir süre sonra sahadaki çocukların hiçbiri hava soluyamaz hale gelmiş ve teker teker çocuklar elenmeye başlamıştı. 

Bu noktada sınavın başında ağlayıp zırlayan çocukların hiçbiri yer etmemekteydi. Geriye kalan bu kalan çocuklar hedefleri net ve bu dünyada neyin önemli olduğunu bilen genlerdi. Lakin bunu bilmek 4. elder için yeterli değildi. 

Sayıları saniyeler içerisinde 100'e düşen genç tekrardan nefes almaya başlamıştı.

Bu sırada sahaya 3. elder çıkmıştı

"İyi dayandınız çocuklar ama biraz daha fiziksel olarak zorlanmanız gerektiğinizi düşünüyorum.

Ben 3. elder Yao şu an sizi sınayacak olanım."

Elini yıpranmış çocuklara doğrultan 3. elder. Sahadaki çocukların üstünde taştan bir zırh oluşturmaya başladı.

"Sadece zırhının ağırlığı tarafından ezilmeyen elli kişi iç saha öğrencisi olacak hahahaha buna hazır mısınız çocuklar." diye gürledi elder Yao

Bu noktadan sonra son sınanmaya tabi tutulan çocukların taştan zırhları her geçen saniye daha da ağırlaşmaya başladı.

Dakikalar ardı ardına geçerken çocukların sayısı yavaş yavaş azalmaya başladı. 

Ve 50 kişi kaldığında elder Yao "Hoho ho çok iyi çok iyi yarım saat boyunca dayandınız. Dış saha öğrencisi olmaya layık kişiler sonunda or-" derken sözü başka birisi tarafından kesildi.

"Tamamen vakit kaybı! bu veletleri yetiştireceğimize iç saha öğrencilerimize daha iyi kaynaklar sunabiliriz." diye ortalıkta hırçın bir ses işitildi. Bu ses ise 1. eldere aitti.

Diğer elderler huysuzlanırken 1. elder meydanda bulunan çocuklara doğru bir siyah bir şok dalgası gönderdi.

Sahada bulunan bütün hayatlar yavaşça solup gitmeye başlamışken, klan liderinin sesi aniden işitildi. "Elder Yuen yerini bil!"

Lakin sahadaki çocuklardan 7'si hayatta kalmıştı. kalanların cildi soluk bir renge kavuşmuş gözlerindeki ışıklarsa kaybolmuştu. Öte yandan ilk testte herkesi şaşırtan çocuk beklenenin dışında bir irade göstererek ayakta dikilmekteydi.

Elder Yuen klan liderine kaçamak bir bakış attıktan sonra ise bu durumdan etkilenip "Adın ne çocuk?" diyerek seslenmişti.

Cildi hafif solmuş kirli çocuktan "Melvin." dediği işitilmişti. Lakin çocuğun cevabının yanısıra bakışları 1. elderin bile sinirini bozmuştu.