Bölüm 25 : Rex’in Planı

         “Levi ne zaman dönecek gerçekten merak ediyorum.”

Jack , üstünden iki hafta geçmesine rağmen Levi’nin neden hala geri gönderilmediğini merak ediyordu. İki hafta boyunca Kwon’a attıkları keskin bakışlarla aralarındaki soğuk savaşın ciddiyetini herkese gösteren Jack’ın arkadaşları , Timur’un da iyileşmesiyle frene hiç basmamışlardı.

Bu soğuk savaş esnasında boş durmayan grup üyeleri antrenmanlarını sıklaştırmıştı. Fakat tüm bu antrenmanlar geçerli bir sebeple kavga çıkartamayınca anlamsızlaşıyordu. Bunu bilen Rex ise kafasında güzel bir plan yapmış ve kendince sıkıcı olan bu zamanları sonlandıracak ateşi keşfetmişti.

 Horoz ibiğini andıran kenarları kesilmiş kızıl saçları ve kulaklarındaki küpelerle dikkat çeken bu adam , çoğu zaman ortalıkta görünmez , sadece kenarda oturur ve yemek alırdı. Çoğu mahkumla benzer şekilde kavga ediyor ve onu bu konuda ayıran bir özelliği bulunmuyordu. Yirmi dört yaşına kadar oyuncu olmayı hayal etmiş fakat boş bir hayat yaşayıp sonunda hapsi boylamıştı. Yaklaşık iki senedir buradaydı.

Jack , Petr ve Timur , yanına gelince Rex , iyice köşeye çekildi ve başkalarının duymaması gereken birkaç cümle kurduğunu açıkça belli etmiş oldu. Fakat mahkumlar sürekli birbirlerini izlemiyor , bazen uyuyor bazense kendi aralarında sohbet ediyorlardı.

“Ju-hoon muydu neydi hatırlamıyorum ama , Kwon genelde birisine bulaşırken o adamı kullanıyor. Dolayısıyla olay şöyle gerçekleşecek , ben yemek alırken Ju-hoon bana çarpacak, yemeğim yere düşecek ve kavga çıkacak. Sonra siz müdahale edeceksiniz , herkes zaten Ju denen piçten bu hareketi bekler. Oyunculuğu tamamen bana bırakın.”

Rex , her ne kadar serseri olsa da her zaman iyi numara ve taklit yapabilmesi onun doğuştan gelen bir yeteneğe sahip olduğunu kanıtlıyordu. Garip sesler çıkartabiliyor , ünlülerin hareketlerini tekrar ederek hapiste neşeli bir ortam oluşturabiliyordu. Ayrıca oldukça neşeli bir insandı.