Bir Hafta kadar sonra Ezreal anca kendine gelebildi.Mana yenileme oranı Güneş yada Ayışığı altında meditasyon durumuna geçildiği vakit oldukça hızlı bir şekilde doluyordu.Ezreal'ın karanlık bir zindan da olması ve baygın halde oluşu bu süreyi çok yavaşlatmıştı.

Şuan kendini oldukça halsiz hisseden Ezreal'ın burnuna oldukça pis bir koku geldi.Kokunun kaynağına baktığında bir hafta önce öldürmüş olduğu işkencecinin çürümüş vücut parçalarını gördü.Ezreal işkencecinin belinde bulunan anahtarları eline aldı ve bulunduğu odadan ayrıldı.

Büyücüler ve yüksek seviyeli sacaşçılar uzun süre yemek yemeden kendi manaları ile vücudlarını besliyebiliyorlardı.Haliyle Ezreal da dudak uçuklatan manası ile uzun süre yemek yemeden durabiliyordu fakat zindanda ki diğer mahkumlar için aynı şeyi söylemek mümkün değildi.

Ezreal ilk olarak zindanın mahzenine gitti.Mahzenin önünde elindeki ekmeğe yağ sürmekle uğraşan bir gardiyan gördü.

Zindan içerisinde oldukça az gardiyan olmasının sebebi zindanın kapısının çıkışı direkt olarak kasabanın merkezine açılması ve bu kasabada ki muhafızların bu ışık girmeyen,leş gibi zindanın havasını ve mahkumların pis kokularını çekmek istememesiydi.Buraya gardiyan olarak atanan kişilerin kişilikleri de oldukça sapkındı.

Ezreal gardiyanın üstünde [İncele] yeteneği kullandı ve adamın istatistikleri gözünün önünde belirdi.

İsim : Maxis

Soyad : ---------

Tür : İnsan

Seviye : 9(%3)

Sınıf : Berserker

Sağlık Puanı : 83/85

Mana Puanı : 9/11

Güç : 14

Dayanıklılık : 28

Çeviklik : 9

Zeka : 2

Bilgelik : 2

---------- Yetenekler ----------

• Öfke

• Demir Vücut

• Sura'nın Ateşi

• Yarma

Adamın gücü ve dayanıklılığı olağanüstü olmasına karşın zekası bir aptaldan daha düşüktü.Onu harika bir köle yapabileceğini düşündü ve adamın üzerinde [Ruh Cezbetme] yeteneğini kullandı.

Adamın elindeki ekmek titremeye başladı ve ardından elinden düştü.Gözleri boş boş bakmaya başladı.Ardından Ezreal adamın yanına gitti ve adam ayağa kalkıp ona anlamsızca bakmaya başladı.Ezreal adamın yanında bir karınca kadar ufak duruyordu.Bu 2.20 metrelik kas yığını Ezreal'ın komutasını girmişti.Artık mahkumları zaptetme konusunda sıkıntı çıkabileceğini sanmıyordu.

Maxis'e mahzende ne kadar yemek varsa hepsini bir çuvala doldurup yanına almasını söyledi.Adam mahzenin içinden elindeki büyük boy içi dolu iki çuvalla çıktı.İki çuval da ağzına kadar ekmek ve çürük meyveyle doluydu.Ezreal adama kendisini takip etmesini emretti ve mahkumların olduğu zindanlara doğru yürümeye başladılar.

Mahkumlar'ın hastalıklı derecede zayıf vücutları Maxis'in elindeki çuvalları gördüğünde büyük miktarda enerji ile doldu.Ezreal mahkumların olduğu kafese girdi mahkumların el ve ayaklarındaki zincirlerin kilitlerini açmaya başladı.Son kilidide açtığı vakit mahkumların hepsini tek noktada topladı.Mahkumlar ona meraklı gözlerle bakıyor ve Maxis'in çuvalını görmesiyle hepsi daha da heyecanlanıyordu.

Ezreal mahkumların istatistiklerini baktı ve toplam 17 mahkumun 3 tanesi seviye 5'in altında, 3 tane seviye 5, 4 tanesinin seviyeleri 5 ile 10 arasında ve geri kalanların seviyeler ise 10'un üstündeydi.En güçlüleri olan adam bir adım öne çıktı ve Ezreal'a amacını sordu.

Ezreal'ın cevabı ''Bu gece kaçacağız.Hepiniz yiyin!"  demek oldu.

Malesef Ezreal pek iletişim kuramadığından adamların meraklı gözlerinden kaçındı ve bir parça ekmek alıp oturdu.

Ardından mahkumlar ilk hareketi birbirlerine bakıp sevinç içerisinde Maxis'in yığdığı çuvala saldırmak oldu.Mahkumların haftada 2 yada 3 parça ekmem bulmaları büyük şans sayılırdı.Çoğu kişinin açlıktan öldüğünü görmüşlerdi ve gözlerinin önündeki iki çuval onlara uzun bir sürenin sonrasında çekecekleri ilk ziyafeti göstermekteydi.Kısa süre içerisinde hepsi karınlarını iyice doyurdu ve dinlenmeye koyuldular.Şimdi kalan iş mahkumları silahlandırmaktı.Ezreal mahkumlarla beraber silah ve zırhların bulunduğu odaya doğru yöneldi.

Odaya girdiklerinde düzensizce birbirlerinin üstüne yığılmış paslı zırh ve silahları gördüler.Kullanılabilecek olanları güçlü olanlar kuşanırken seviyesi düşük olanlara da paslı olanlar kaldı. Ezreal odadan çıkmak üzereyken gözüne parlak bir hançer ilişti.Hançerin yanında geldi ve [İncele]'yi kullandı.

Çelik Hançer

Saldırı Hasarı : +2

Çeviklik : +1

Dayanıklılık : 5/10

Küçük ve ince hançeri aldı ve beline koydu.Mahkumlarla beraber zindan çıkışına doğru yöneldiler ve havanın iyice kararmasını beklediler.

-----------------------------------

Gecenin Geç Vakitleri..

Ezreal kapıyı açtı ve mahkumlar yavaşça kapıdan çıkmaya başladı.Etrafı kolaçan ettiler ve uyuyan iki kapı muhafızı gördüler.Haydutlardan birkaçı adamlara yanaştı ve kılıçları ile muhafızlara hızlı bir ölüm bahşetti.Yavaşça ilerleyen mahkumların önüne birkaç devriye çıktı ilk önce afallayan muhafız hemen kılıcını çekti ve bağırmaya başladı.Ardından mahkumlar muhafıza hücum edip onu öldürdüler.Sesi duyan insanlar yavaş yavaş o tarafa doğru gelmeye başladılar.Ezreal etrafına baktı ve çıkan karışıklık ona kaçması içim mükemmel bir ortam oluşturmuştu.Kısa sürede insanlar mahkumların bulunduğu konuma doğru ulaşmıştılar.

Ezreal o arada gecenin karanlığına karışmış ve Kasabanın çıkışına doğru yönelmişti.Maxis'de arkadan Ezreal'ı takip etmekteydi.Kasaba kapısındaki muhafızlar karışıklık çıkan yere doğru yönelmiş ve kapıları boş bırakmıştılar.

Ezreal kapıdan çıkıp kasabanın kuzey tarafına doğru yöneldi.Kasabanın kuzeyinde "Kemik Ormanı" diye anılan ıssız bir orman bulunmaktaydı.Ormanın içerisinde habis bir aura yayılmaktaydı.Ormanın içerisinde bulunma riskleri daha az olduğu için ormanın iç kesimlerine doğru yola koyuldular.Ezreal birkaç saat yürüdükten sonra güneş yavaş yavaş kendini göstermeye ve ormanı aydınlatmaya başlamıştı.Bu manzara Ezreal'ın alışık olmadığı bir görüntüydü.Bir süre Ezreal güneşin doğuşunu seyretti.Sonunda gerçekten özgür olduğunu hissetti.Bu küçük çocuk hayatının yeni başlangıcına ilk adımını atmıştı ve ilerledikçe ormanın içindeki habis havanın iyice arttığını fark etti.Ezreal gittikçe bu havayı daha çok sevmeye başladı ve ormanın merkezine doğru yöneldi.

Bu Yarı iblis kendi kaderini tam burada şekillendirecekti...