Çevirmen: Sefix

Tuna vals melodisinin ardından Yang Che, Lin Ruoxi'yi dans pistinin ortasına getirdi.

Yavaşça, Yang Chen bir eliyle Lin Ruoxi'nin belinden tuttu. İpekten yapılmış elbisenin altındaki yumuşaklığı hissedebiliyordu.  Birbirlerinin gözlerine bakarken, diğer elinin parmakları elinin parmaklarıyla iç içe geçti.

Lin Ruoxi gergin olmadığını söyleseydi yalan olurdu.  Vücudu hafifçe titredi.  Hatta kısa bir süre için valsin başlangıç   adımlarını bile unuttu.

Aslında, Lin Ruoxi daha önce üst sınıfta eğitim gördüğü için farklı dans türlerini öğrenmiş olsa da, öğretmenleri her zaman kadın olmuştu.  Sonuç olarak, bir erkekle ilk kez dans ediyordu.

İlk dans partneri bu adamdı ve şu anda araları pek iyi değildi.  Lin Ruoxi ironiyi hissedebiliyordu.

Evli çift Yang Chen ve Lin Ruoxi fazla dikkat çekiciydi.  Dans etmeye başladıklarında sayısız bakış onları esir aldı.

İçine kapanık biri olan Lin Ruoxi, dans ederken izlenmesi bir yana, daha önce buna benzer pek çok etkinliğe katılmamıştı.  Vücudu sertleştikçe, dans hareketleri akıcılıktan çıkmaya başladı.

“Kendini sıkarsan, korkunç dans edersin,” Yang Chen gülümsemekten kaçınırken söyledi.

Lin Ruoxi dudaklarını ısırarak cevap verdi, “Kendine odaklanmalısın.”

Basit konuşmanın ardından Lin Ruoxi nihayet sakinleşti.  Bunun sadece bir dans olduğunu düşününce, onun tarafından sarılması büyük bir olay değildi. Çevresindeki insanlar zaten sarılıyorlardı, bazı genç çiftler boşluklarda ara sıra öpüşüyorlardı bile.

Balo dansının geçmişi on birinci veya on ikinci yüzyıllara kadar uzanıyordu.  Ancak, on yedinci yüzyıldan önce, yalnızca Avrupalı   kraliyet ailelerinin hayranlık duyduğu bir danstı.

Fransız Devrimi'nden sonra, yavaş yavaş sivillerin yaşamlarına entegre oldu ve daha dikkat çekici dans hareketlerini aldı. Daha sonra Amerikan toplumuna yayıldı ve sonunda onu vals ve rumba dahil olmak üzere günümüzün balo dansına dönüştürdü.

Çok fazla türü olduğu için, insanlar bu konuda değişken olabiliyorlardı. Sonuç olarak, dans hareketleri kaçınılmaz olarak bir dereceye kadar düzensizdi.

Lin Ruoxi'ye öğretilen tür, görgü kuralları için ortodoks balo dansıydı, bu yüzden sadece en temel adımları biliyordu.  Dans hareketleri oldukça doğru olmasına rağmen, adımları oldukça kısıtlıydı.

Lin Ruoxi ile bir süre dans ettikten sonra Yang Chen  sormaktan kendini alamadı, “Canım, seninle dans ettiğimde nasıl hissettiğimi biliyor musun?”

“Nasıl hissediyorsun?” Lin Ruoxi usulca sordu. Benim hareketlerim berbat olduğu için mi soruyor?  Uzun süredir pratik yapmadım ...

“Avrupa'nın Orta Çağına döndüğümü, sarayda bir ziyafet sırasında kraliyet ailesinden bir prensesle en geleneksel antik balo hareketlerini kullanarak dans ettiğimi hissediyorum.  Adımlar zarif olsa da, tıpkı gerginliği olmayan oyuncak bebekler gibiyiz,” dedi Yang Chen.

Lin Ruoxi aptal değildi. Gözlerini devirerek yanıtladı, “Bana çok katı olduğumu doğrudan  söyleyebilirsin.  Dolaylı bir şekilde söylemene gerek yok. Bunu bana sadece öğretmenim öğretti. O zaman nasıl dans etmem gerektiğini söyle.”

“Sana öğretmemi ister misin?” Yang Chen ona göz kırptı.

Lin Ruoxi, ikna olmamış bir şekilde öfkeyle karşılık verdi, “Sen sadece nasıl dans edileceğini bilen birisin.  Kimsin ki bana öğreteceksin?”

“Sana sadece dans etmeyi bildiğimi kim söyledi? Ben sadece senin hareketlerine uyum sağlıyorum. Aslında, en geleneksel hareketleri kullanarak bile, bazı küçük değişiklikler yaparak daha çekici hale getirebiliriz,” Yang Chen gülümseyerek söyledi.

Lin Ruoxi doğal olarak ona inanmadı. Yang Chen'in dans edebildiğini öğrenmesi onun için zaten bir mucizeydi.  Bunda iyi olduğunu düşünmüyordu.

Onu ifşa etmek istercesine söyledi, “Pekala, bana ne yapacağımı söyle.  Seni uyarayım, benden aptalca hareketler yapmamı istiyorsan işbirliği yapmam.”

Görünüşe göre Patron Lin'imiz çekingen bir kadın.  En azından konu dans etmeye geldiğinde çok açık fikirli değil,” dedi Yang Chen ve içini çekti.

Yang Chen ile alay ederek konuştu, “Beni kışkırtmana gerek yok.  Dans etmek istiyor musun istemiyor musun? ”

“O zaman vücudunu daha da rahatlat. Kemiklerine bu kadar güç uygularken hareketlerine liderlik etmemi nasıl bekliyorsun?”  Yang Chen sordu.

Lin Ruoxi endişeli hissettiği için tereddüt etti.  Dansın hareketlerinin ardından yavaşça kalbinin açılmasına izin verdi.  Dişlerini sıkarak vücudunu gevşetmeye başladı.

Birden, Lin Ruoxi geri adım atmaya hazırlandığında, Yang Chen'in kolunu belinden çektiğini hissetti.  Hemen ardından diğer kolu çekildi ve vücudunun iki adımda sorunsuz bir şekilde geri dönmesine izin verdi!

“Daha yeni başlıyoruz.”

Yang Chen konuşmayı bitirdikten sonra, birbiri ardına bir dizi eylem gerçekleştirildi!

Lin Ruoxi, Yang Chen'in ellerinin vücudunun farklı bölgelerine çeşitli teknikler uyguladığını hissedebiliyordu.  Bacaklarına birkaç vuruş yaptıktan sonra temposu yavaşça hızlanarak hareketlerinin uzunluğunu artırdı.

Tesadüfen, müzik de hızlandı.  Orijinal vals, tango hissi uyandırmaya başladı.

Lin Ruoxi, asılı kristal avizelerin hızla döndüğünü görebiliyordu.  Vücudu, Yang Chen'in ellerinin hoşgörüsüyle hareket etti.  Bedenini doğal olarak esnettiği sürece, farklı yörüngelere hitap ederek, mümkün olmadığını düşündüğü çeşitli hareketleri gerçekleştirebiliyordu.

Bu ikisinin dans hareketleri, özellikle zaman zaman bazı karmaşık eylemler gerçekleştirdiklerinde, etrafındakilerden tamamen farklıydı. Tıpkı profesyonel artistik patinajı gibi, yüksek hızlı dönüşleri mükemmel koordinasyonla birleştiren Lin Ruoxi, belinin zaman zaman Yang Chen'in kollarından biri tarafından tutulduğunu hissetti ve kısa bir süre tekrar tekrar havada süzülmesini sağladı...

Aslında, Yang Chen çok hızlı hareket ettiğinden, Lin Ruoxi'nin ne yaptığını hissetme şansı yoktu.  Vücudu hareket etmeye başladığında sadece verilen rehberliği izleyebildi.

Etraflarındaki pek çok dansçı, rahatlatıcı ve heyecanlı ikilinin ortaya koyduğu vals performansını hayranlıkla izlemek için durdu.

Pek çok batı ülkesinde bulunmuş olan bazı insanlar, performanslarının ortaya çıkardığı güçlü batı tarzını, çeşitliliğini ve özünü kolayca tanıyorlardı.

Lin Ruoxi'nin ipekten yapılmış siyah elbisesi özellikle  şu anda dar görünüyordu.  Birkaç kez elbisesinin kopacağından gerçekten endişelenmişti.

Dönen eteği çiçek açan siyah bir nilüfer gibi görünüyordu.  Görkemli dans hareketlerinin ardından, zaman zaman sert ve beyaz göğüsleri ortaya çıktı.

Pek çok genç bayan performanslarına kıskançlıkla bakarken, pek çok erkek, hareketleri gerçekten modası geçmiş ve sıkıcı göründüğü için gece boyunca dans etmeyi bırakmaya karar verdi.

Şu anda en garip görünen kişi, Yang Chen'in kendisini utandırdığını görmeye hazırlanan Liu Yun'du.  O sırada, önceden asılı olan gülümsemesi tamamen karanlığa döndü.  Dans pistinde hareket eden figürlere baktı, sanki alev alacaklarını umuyordu.

Bir köşede tek başına kokteyl içen Tang Wan ve Cai kardeşler şaşkına döndü.  Tanıdıkları Yang Chen, onun bu yanını asla açığa çıkarmamıştı.

Müzik bittiğinde, performanslarına bağımlı olan birçok kişi Yang Chen ve Lin Ruoxi'den tekrar dans etmelerini istedikleri için seslendi.

Çevresindeki tezahüratları dinleyen Lin Ruoxi'nin pembemsi yanakları, daha da kızardı.  İri gözleri oldukça ıslaktı.  İlk kez dansa derinden dalmıştı. Son birkaç adımda Yang Chen'in vücuduna yumuşak bir nesne gibi defalarca yaslandı. Yang Chen'in gücüne tamamen güvenerek, son derece zor birkaç hamle yapmayı başardı.

Lin Ruoxi durduğu anda ne kadar cüretkar olduğunu fark etti.  Yang Chen'e bir kez bile bakmak için başını kaldırmaya cesaret edemediği için yanakları daha da kızardı.

Yang Chen bunun çok yorucu olduğunu düşünmüyordu.  Lin Ruoxi'nin temel teknikleri aslında oldukça iyiydi.  Hareketleri yumuşatmak için sadece biraz güç kullanması gerekmişti.

“Tekrar yapmak ister misin?” Diye sordu Yang Chen gülümseyerek.

Lin Ruoxi, hala eğik olan başını hafifçe salladı.

“Eski moda her zamanki yoldan çok daha eğlenceli değil miydi?” Yang Chen mutlu şekilde sordu.

Lin Ruoxi sonunda sordu. “Daha önce bir sürü kadınla dans ettin mi?”

Yang Chen suskun kaldı. Boğazını temizleyerek geri sordu, “Neden böyle dedin?”

“Hareketlerin oldukça pratik yapılmış gibiydi. O zamanlar başka ülkelerde böyle dans ederdin, değil mi?”  Lin Ruoxi, hiçbir ifade göstermeden başını kaldırırken sordu.

Yang Chen dikkatlice cevapladı, “Bunu barlarda öğrendim.  Biliyorsun, yurtdışındaki insanlar çok açık fikirli, bu yüzden herkesin birlikte dans etmesi normaldir.  Bazı hareketler çok daha karmaşıktı.”

Lin Ruoxi başını salladı. Dedi ki, “Sanırım sonunda neden böyle davrandığını anladım.  Diğer ülkelerde, yaşamın... daha çok...”

“Daha çok ne?” Yang Chen sordu.

Lin Ruoxi içini çekti. “Konuşmak istemiyorum. Hadi buradan gidelim, yorgunum.”

Yang Chen gerçekten çaresiz hissetti. Neden konuşmanın ortasında durdu? Bu alışkanlık neydi? Beni daha çok tedirgin etmiyor musun?

Ancak duruma bakılırsa, Lin Ruoxi soğuk savaşı çoktan bitirmiş gibi görünüyordu.  Sonuçta bu iyi haber olarak kabul edilebilirdi.

Daha beklenmedik bir şekilde, Yang Chen ortalığı karıştırdıktan sonra, dans pistinde artık kimse dans etmiyordu.  Herkes kendini aşağılık hissettiği için, alkol tüketirken sohbet etmeye başladılar, gerçekten meşgullermiş gibi davranıyorlardı.

Ev sahibi Liu Kangbai doğal olarak durumu fark etti.  Dans partisinin sona erdiğini ve yardım müzayedesinin başladığını duyurmak için hemen sahneye çıktı.