140. Bölüm : Sanguinis Ailesi

avatar
1319 48

My Vampire System - 140. Bölüm : Sanguinis Ailesi


Çevirmen : Clumsy



Elinde sırt çantasıyla birlikte sokak boyunca yürüyen Fex’in yüzünde koca bir gülümseme vardı. Büyükbabası neredeyse tüm hayatı boyunca onu koruyup kollamış ve yalnızca birkaç yıl önce ebedi uykuya geçme kararı alarak ailenin kontrolünü Fex’in babasına devretmişti.

 

Ancak Fex, büyükbabasının kendisine anlattığı, dünyanın vampirler olarak onlara sunduğu sayısız şeyle ilgili hikayeleri asla unutmamıştı. Tabii ki büyükbabası dünyayı ziyaret etmeyeli uzun yıllar olmuştu ama şu şarap denen şeyden bahsetmeyi hiç bırakmamıştı.

 

Bu yüzden Fex de nihayet dünyayı ziyaret edebildiği zaman yapılacaklar listesinin başına şarap içmeyi eklemişti.

 

"Peşinde birileri var, farkında mısın?" dedi Ham.

 

"Aynen, farkındayım." diye yanıtladı Fex.

 

Ham ise, "Aile bizi buldu mu bile?" diye sordu.

 

Fex, havayı koklayarak biraz uzağında en az dört kişi olduğunu fark etti.

 

"Yo, vampir gibi kokmuyorlar, büyük ihtimalle insanlar. Ama bizi neden takip ediyorlar ki?" dedi.

 

Fex derslerine pek dikkat etmemiş olsa da aklına kazınan tek bir kural olmuştu. O da şartlar ne olursa olsun kimliğini asla insanlara belli etmemesi gerektiğiydi. Ne olduğunu öğrendikleri takdirdeyse yalnızca iki seçeneği vardı. Onları kanlandırmak ya da öldürmek için yanına almak.

 

Şu an için şüphe çekecek bir şey yapmadığından emindi. Vampir olduğunu belli etmeme şeklinde bir kural olsa da insanlarla savaşmayın diyen bir kural yoktu. Bu yüzden Fex, peşine takılan insanlarla yüzleşmek için karanlık bir ara sokağa doğru dönmekte karar kıldı.

 

"Beni takip ettiğinizi biliyorum." dedi. Ve "Bunu aldığım için mi ki?" diyerek şarap şişesini koyduğu poşeti kaldırdı.

 

Sonra da "Bakın, zor zamanlar geçirdiğinizi biliyorum ama şehirdekilerin epey zengin olduğunu duymuştum, gidip kendinize bir şişe alabilirsiniz yani." dedi.

 

Bu sırada iki adam Fex’e doğru ilerledi. "Rahat ol, sorun çıkartmaya çalışmıyoruz." dedi içlerinden biri. "Yalnızca yaşını teyit etmek istiyoruz, üzerinde kimlik var mı?" dedi diğeriyse.

 

Fex, "Yine mi yaş meselesi, buradakilerin nesi var böyle? 16 yaşında olduğumu söyledim, kimliğimiyse bir yerlerde düşürmüş olmalıyım." dedi.

 

Bunu duyan adamlar göz göze geldi. Askerden kaçmaya çalışan gençlerin kimlik kartlarını ortadan kaldırması son derece yaygın bir olaydı. Bir şekilde asla kimliklerini göstermeden yaşamaya çalışırlardı.

 

Fakat Fex genç görünüyor ve yaşını da kendi ağzıyla söylüyordu. Yani başka soruya gerek yoktu, izlenmesi gereken yol belliydi.

 

"Hazır olduğunda yolla." dedi ilk adam.

 

Fex ise 'Anlaşılan bu durumdan savaşarak kurtulmak zorunda kalabilirim.' diye düşündü. Ama vampir güçlerini kullanmama konusunda dikkatli davranması gerektiğini biliyor olsa da bu, sıradan güçlerini de gizlemesi gerektiği anlamına gelmiyordu.

 

Ancak bir adım öne çıktığı anda boynunda küçük, keskin bir acı duydu.

 

"Ne oluyor…?" diyerek kafasını çevirdiği andaysa boynuna dart gibi bir şeyin saplanmış olduğunu, içerisindeyse yeşil bir sıvı bulunduğunu gördü.

 

"Neden bir anda… bu kadar… uykum… ge..." derken de gözleri kapanmaya başladı ve olduğu yere yığılıp kaldı.

 

İki adam uyuyakalan oğlana doğru ilerledi. Ve içlerinden biri, "Neyse ki sertleştirme gücü yokmuş, yoksa başımıza iş açacaktık." dedi.

 

****

 

Bu esnada kaledeki bir adam, tahtı andıran kocaman bir sandalyede oturmaktaydı. Sol elinde kırmızı bir sıvı barındıran tek bir bardak tutuyordu. Diğer eliyleyse huzursuzca sandalyesinin koluna vurmakla meşguldü.

 

Fex’in olgun versiyonu gibi görünen adam, çenesindeki keçi sakalı haricinde onun tıpa tıp aynısıydı. Kaşları fena halde çatık şekilde sandalyesinde oturan bu adam Fex’in babası Lee’ydi, yani Lee Sanguinis.

 

"Herhangi bir gelişme var mı?" dedi Lee.

 

Astlarından beşi, önünde diz çökmüştü.

 

"Evet Bay Lee, Fex’in Toklon Şehrine iniş yaptığını öğrendik. Ama maalesef insanlar ona bizden önce ulaşmışlar efendim." dedi içlerinden biri.

 

Lee o saniyede eliyle alnına vurarak kafasını sallamayı sürdürdü.

 

"Bu oğlan ailemizin dağılma sebebi olacak." dedi. "Şapşal çocuk asla hiçbir dersine dikkat kesilmedi, onun için varsa yoksa babamın delice hikayeleriydi. Peki onu nereye götürdüklerini biliyor muyuz?"

 

"Kaynaklarımız askeri okula kaydettirilmek için askeri üslerden birine götürüldüğünü söylüyor. Onu görünce bir asker kaçağı sanmışlar." diye yanıtladı aynı ast.

 

Lee ne yapacağını düşünüyordu. Bu olay diğer ailelerin kulağına giderse vampir camiasının alay konusu olurdu. Hele de sırları keşfedilecek olursa ailesi de ceza alırdı.

 

Neyse ki haberler henüz yayılmamış gibi görünüyordu. Diğer vampir aileleri, beliren yeni ailenin kim olduğunu keşfetmekle meşguldü.

 

Lee, önündeki beş asta bakarak en iyi seçimin hangisi olduğuna karar vermeye çalıştı.

 

Ve "Silver." dedi.

 

"Buyurun efendim." diyen kadın ast, ayağa kalktı. İsminin de anlattığı üzere at kuyruğuyla toplanmış olmasına rağmen neredeyse dizlerine dek inen upuzun, gümüş rengi saçlara sahipti.

 

"Sanguinis Ailesinin sadık bir Kan Şövalyesi olarak Fex’i alıp bizlere geri getirme görevini sana veriyorum. Hiç kimsenin bu olaydan haberdar olmamasını sağla. Uygun gördüğün tüm aile kaynaklarını kullanmakta özgürsün."

 

Sliver bir kez daha efendisinin önünde eğildi.

 

Ve sesinde mutlak bir özgüvenle, "Görevimi başarıyla tamamlayacağım." dedi.

 

Böylece toplantı sona erdi ve tüm astlar tek tek odayı terk ederek Lee’yi düşünceleriyle baş başa bıraktı.

 

"İnsan dünyası ha, oraya gitmeyeli epey olmuştu. Belki de bu onun tecrübe kazanması için iyi bir fırsat olur." Kendisinin dünyada geçirdiği zamanları anımsadığı andaysa içindeki öfkeye yenik düşmeye başladı ve elindeki bardak paramparça oldu. "O lanet olasıca insanların diğer dünyalara karşı ne kadar gaddar olduğunu görüp dersini alacaktır!"

 

#Anlaşılan Lee abimizin insanlarla pek hoş anıları yokmuş. Nedense oğlu ortalığı epey karıştıracakmış ve anıları daha da kötüleşecekmiş gibime geliyor ya hadi hayırlısı. İki bölümdür ana karakterimizi ihmal ettik, bakalım bir sonraki bölümde yeniden ona dönebilecek miyiz, hadi orada görüşmek üzere!






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44330 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr