129. Bölüm : Ailem

avatar
1387 50

My Vampire System - 129. Bölüm : Ailem


Çevirmen : Clumsy



Robot Peter’ı iyileştirme işini tamamladıktan sonra önceki çanta formuna geri döndü. Vorden da onu sırt çantasına atarak çantayı ve Peter’ı, Peter ve Ben arasındaki mücadelede mahvolmamış olan binaya taşımakta karar kıldı.

 

O binada yatak yoktu ama yine de çöl sıcağında dışarıda kalmaktan iyiydi. Vorden, an itibarıyla tepeden tırnağa bandajlanmış olan Peter’ı izliyordu. Küçük robot, açık yarasının olduğu bölgelere dikiş bile atmıştı.

 

Yine de şifa gücüne sahip birini bulduktan sonra bunların pek önemi kalmayacaktı. O kişi Peter’ı doğru düzgün iyileştirebilecek ve geride zarar gördüğüne dair hiçbir iz bırakmayacaktı.

 

"Fazla mı ileri gittik?" dedi Vorden kendi kendine.

 

"Fazla ileri gitmek mi, dalga mı geçiyorsun sen?" dedi Raten. "Bu kişinin bizi resmen ölüme terk ettiğini unuttun herhalde."

 

"Raten, yaratılma sebebimizi hatırlamıyor musun?" diye sordu Vorden. "Belki de Peter da Sil’in yaşadığına benzer bir şeyler yaşıyordu ve Sil tüm bunlarla başa çıkabilmesini tamamen bize borçluydu. Peter’a biraz sempati duy lütfen."

 

Derken Peter uykusunda hafifçe kımıldandı, en sonunda da gözlerini açtı ve bedeninin üst yarısını usulca yerden kaldırdı. Beline dokunduğundaysa artık eskisi kadar acımadığını fark etti.

 

"Yerinde olsaydım hızlı hareket etmezdim." dedi Vorden. "Büyük ihtimalle robot bedenine bir çeşit morfin veya farklı bir ağrı kesici enjekte etmiştir… şu anda acıyı hissetmiyor olsan da yaran hala duruyor. Şimdilik uzan da dinlen hadi."

 

Peter kendisine söyleneni yaparak yere sırt üstü uzandı. Vorden’ın tuhaf suratına bakarkense ne hissettiğini anlayamadan konuşmaya başladı.

 

"Benden nefret ettiğini biliyorum ve çok da haklısın ama bazı şeyleri içimden atmam gerekiyor." dedi Peter.

 

Vorden kafasını çeviriyor, göz temasından kaçınıyor ve aslında Peter’ın söyleyeceklerini merak etse de hiç ilgisini çekmiyormuş gibi görünmeye çalışıyordu.

 

"Ben düşündüğünüz gibi sizin yerinize okulu veya zorbaları seçmedim. Ailemi seçtim. Anlarsın ya, benim bir ablam var, ya da daha doğrusu vardı demeliydim. Muhtemelen hayal edebileceğin üzere ailem zengin değildi ama bizim iyi bir hayat yaşamamızı istiyorlardı. Ellerine geçen her kuruşu biriktirmiş ve en sonunda da askeriyeye gitmesinin hemen öncesinde ablam için 3. seviye bir güç kitabı almayı başarmışlardı. Ablam ailemizin umuduydu ve onun başarılı bir gezgin olmasını diliyorlardı. Ama ablam askeri okulun ikinci sınıfında çıktığı bir gezide hayatını kaybetti. Hepimiz için, özellikle de ebeveynlerim için büyük bir şok oldu. Hayatları resmen yokuş aşağı inmeye başladı. Benim için ikinci bir kitap alabilmelerine imkan yoktu. Benim de ölebileceğim korkusuyla bana endişelenmememi, ablam gibi sıkı çalışıp gayret etmememi söylediler."

 

"Ama ben onların daha iyi bir hayatı olmasını istiyordum, bu yüzden kendime ablamın yerini dolduracağıma dair söz verdim. Bunun için tek seçeneğim de askeriyeden toprak gücünü almak ve onlara sadık olarak seviye atlamaya çalışmaktı. Maalesef benden böyle delice şeyler isteyeceklerinin farkına varamamıştım." Peter hikayesinin sonuna ulaştığında uzunca bir iç çekti, omuzlarından bir yük kalkmış gibiydi.

 

"Anlaşılan iyi bir ailen varmış." dedi Vorden. "Onları dinlemeliydin, sen de ölseydin ne olacaktı sence? İnan bana, nasıl şartlarda yaşarlarsa yaşasınlar senin ölmendense hayatta olman onları çok daha mutlu edecektir."

 

Bunu duyan Peter kendisini yerden kaldırdı ve gözlerini Vorden’a dikti.

 

"Bunun farkındayım, sizin yerinize ailemi seçme sebebim de buydu zaten. Ailemi destekleyebileceğim sürece inşaat işçisi falan olmak hiç umurumda değildi. Ama onlar beni hedef almaya, bu gezide başıma gelebilecekler konusunda tehdit etmeye başladılar. Ablamın başına ne geldiğini biliyordum, bu yüzden ben de aynı şeyi yaşayacağım diye düşündüm."

 

"Seni tehdit edenler Earl ve emri altındakiler miydi?" diye sordu Vorden.

 

"Earl’ü nereden biliyorsun?" dedi Peter’sa.

 

Vorden gülümseyerek, "Sana ne yaptıklarını biliyorum Peter ve güven bana, hak ettiklerini aldılar. Onlara parmaklarını kırmaktan çok daha fazlasını yaptım ve bir daha asla seni rahatsız etmeyecekler." dedi.

 

Peter bu sözleri işitirken Vorden’ın gözlerine, ürpertici gülümsemesini tamamlayan tuhaf bir bakış yerleşti. O saniyede içi ürperen Peter’ın tek isteği Vorden’dan olabildiğince uzaklaşmaktı.

 

'Ah, evet, o çığlıklar hala aklımda, ne hoşlardı.' dedi Raten, Vorden’a.

 

"Yo, yani onlar da işin içindeydi ama onlardan daha yukarıda biri vardı, zirveye yakın biri."

 

Bunu duyan Vorden ilerleyerek Peter’ı omzundan kavradı.

 

"Kim?! Peter söyle bana! Öğretmenlerden biri miydi, hatta belki de Çavuşlardan biri? Onların ikinci sınıf binasına girdiğini görmüştüm, yani o departmandan birileri olmalı."

 

Vorden bu işin başında her kim varsa ona bedelini ödetmek istiyordu. Yalnızca Vorden’ı hedef almakla kalmamış, bu işe başkalarını da karıştırmıştı. Bazı askeri okulların kötü olduğunu duymuştu ama belli ki bu okulda da bir terslik vardı. Abisinin anlattığından farklıydı.

 

Peter, Vorden’a gerçeği söyleyip söylememe konusunda kararsız kalarak bir müddet oyalandı. Bunu yaptığı anda Vorden’ın meseleye dahil olacağını biliyordu, aynı zamanda her şeyin altından tek başına kalkmaya çalışmak da çok zordu ama Vorden’dan da korktuğu için emin olamıyordu.

 

Vorden kendisine bir tuhaf bakıyor, bu da Peter’ı korkutuyor, konuşmaya başlamasını sağlıyordu. "O kişi…" diye lafa girdi. Fakat Peter yanıtını tamamlayamadan önce dışarıdan bir ses işitildi.

 

"VORDEN! PETER! QUINN!" Layla avazı çıktığınca bağırıyordu.

 

Bunu duyan ikili anında dışarı koşturdu ve Layla’nın çöl üzerinde buz pateni yapan Erin tarafından taşınmakta olduğu görüldü. İki kız nihayet hedefe ulaştığı saniyedeyse Erin kumların üzerine yığıldı ve Layla da sırtından düştü.

 

"Sen iyi misin?" diye sordu Layla, Erin’e.

 

Erin’se, "Tüm gücümü tükettim, mücadeleye faydamın dokunacağını zannetmiyorum." dedi.

 

Erin gerçekten de kendisini ve Layla’yı bir an önce buraya ulaştırmak için tüm gücünü tüketmişti. Dalkiyle aralarında epeyce mesafe de açmıştı ama onu atlatamayacağını biliyordu. Hala ardından gelen daimi baskıyı hissedebiliyordu. Kafalarını çeviren grup, bir kum tepesinin ardından yaklaşan figürü görebiliyordu.

 

Peter, yüzünde endişeli bir ifadeyle, "Ne oldu, kristalleri çalan kişiden mi kaçıyorsunuz?" diye sordu.

 

Layla’ysa tüm yüzüne korku yayılmış halde, "Hayır, bir Dalkiden." dedi.

 

#Vorden’ın ‘yaratılma sebebimizi hatırlıyor musun?’ dediği kısma dikkat ettiniz mi? Ana karakter Sil’miş, Vorden ve Raten yardımcı oyuncuymuş gibi daha ziyade. Acaba bu üçlünün tam olayını ne zaman öğreneceğiz. Bu arada Vorden parmak kıran tayfayı da fena halde benzetmiş anlaşılan, parmak kırmaktan çok daha fazlasını yaptım deyip pis pis güldüğüne göre. Peter’ın yerinde olsaydım ben de korkardım valla. Neyse. Dalki geliyor arkadaşlar, hadi haklarında hayırlısı diyerek sıradaki bölüme geçiyorum, orada görüşmek üzere!






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44263 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr