123. Bölüm : Gölge Boşluğu

avatar
1310 51

My Vampire System - 123. Bölüm : Gölge Boşluğu


Çevirmen : Clumsy



Büyük oranda taşlar ve kumlarla kaplı çöl bölgesinin bir kısmı bugün bir başka görünüyordu. Dışarıdan mütemadiyen hareket eden ve değişen bir kara bulutu andıran bir şey, kubbe şekilli geniş bir alan yaratıyordu.

 

"Bu da ne?" dedi oğlanlardan biri.

 

Ben’in grubundaki üçlünün etrafı hareketli gölgelerle çevrelenmişti. Ancak Gölge Boşluğunun içi, düşünülenin aksine zifiri karanlık değildi. Gölgeler, içlerinin görünmesini sağlayan hafif mor bir ışık yayıyor gibiydi.

 

"Saatini gördünüz mü?" dedi bir diğer oğlan. "Aslında 6. seviyeymiş. Buradan hemen tüymemiz gerekiyor!"

 

Quinn’in Gölge Boşluğu yeteneğini sergilediği ilk seferdi. Etki alanının ne büyüklükte olacağından emin değildi ve yeteneği kullandıktan sonra canı ne zaman isterse devre dışı bırakabilirdi. Okulda böyle bir şey görülürse alarm çanlarını çaldıracağı kesindi.

 

Gölge Boşluğunun içerisindeyken gölgelerle arasındaki bağlantıyı hissedebiliyordu. Açıklaması zor olsa da bu boşluk, bedeninin bir parçası kullanılarak yaratılmış gibiydi.

 

Quinn istatistiklerine baktı ve sistemin de söylediği gibi her şeyin normal olduğunu gördü. Güneşe karşı zayıflığı kalmamıştı. O istatistiklerini kontrol etmekle meşgulkense oğlanlardan biri sıvışmaya çalıştı.

 

Ve Gölge Boşluğunun duvarlarının köşesine doğru koşturdu. Durum kötüydü, boşluktan kaçacak olursa Quinn, avantajını yitirirdi.

 

Bunu gören Quinn içgüdüsel olarak kolunu kaldırdı ve gölge duvarını bir çeşit kola dönüştürmeye başladı. Oğlan yeterince yaklaştığındaysa o kolla hançerini savurmaya çalıştı fakat kol, temas anında yavaşladı. Sonra da olacaklardan korkarak hemen geri çekildi.

 

[MH: 48/100]

 

Quinn halihazırda Gölge Boşluğunu aktive etmek için 50 MH puanı harcamıştı ve dış duvarlar üzerinde gölge kontrolü kullanmaya çalışırsa daha da çok MH harcayacakmış gibi görünüyordu. Fakat diğerleri bu gerçeği bilmiyordu.

 

Kapana kısılmışlar ve duvara yaklaştıkları saniyede yeni kollar çıkacakmış gibi geliyordu.

 

Öğrencilerden biri, 4. seviye bir kullanıcı olan Mohawk’tı. Kapana kısılmışlık hissi arttıkça düştüğü durum daha da çok tepesini attırmaya başlıyordu.

 

"Sıçarım böyle işe!" dedi. "Saatindeki rakamın değiştiğini gördünüz, değil mi? Muhtemelen sahtekarın tekidir, hem 6. seviye diye illa da sağlam bir gücü olacak değil."

 

Mohawk’ın söylediklerini işiten ikilinin özgüveni de yükselmeye başladı.

 

"Aynen haklısın, hem üzerinde tek bir canavar ekipmanı bile yok!" dedi içlerinden biri.

 

Üçlüden biri sırtında bir arbalet taşıyordu, birinin de belinde bir hançer seti vardı. Ortalarındaki Mohawk’sa kendisine ekstra kuvvet sağlayan bir göğüs zırhı takıyordu.

 

"İndirelim şunu!" diye bağırdı Mohawk.

 

Bunu duyan arbalet kullanıcısı silahını çekti ve Quinn’e doğru ok yağdırmaya başladı.

 

[Gölge Donanımı]

 

Gölgeler Quinn’in kol ve bacaklarının etrafında şekil alırken Quinn ansızın canavar ekipmanlarını kuşandı. Ve ilk ok gelirken kolunu kaldırarak yere doğru sekmesini sağladı.

 

İsteseydi gölge gücüyle de engelleyebilirdi ama şu an için vampir yeteneklerini kullanması daha iyiydi, ne de olsa pek yakında elinin altındaki kan stokunu yenileyebilecekti.

 

"Bir saniye, o bir canavar okuydu. Sıradan metalden yapılmamıştı ki!" dedi arbalet kullanıcısı.

 

"Şu şeyi kullanmaya devam et!" diye bağırdı Mohawk’sa.

 

Oğlan kendisine söyleneni yaparken oklarını ardı ardına sıraladı. Ama bu defa oklar ilerlerken o ana dek hareketsiz kalan diğer kullanıcı da ellerinde ufak bir kasırga gibi görünen bir şey yarattı ve ellerini öne itişiyle birlikte de rüzgar çıktı.

 

Rüzgarı güçsüz görünse de amacı zarar vermek değil, okları daha hızlı ve daha güçlü hale getirmekti.

 

"Bununla nasıl baş edeceksin bakalım!"

 

Avcunu öne doğrultup açan Quinn, yeteneğini kullanmadan önce doğru anı bekledi.

 

[Kan Püskürtme]

 

[55/60 HP]

 

Böylece sol avcundan kanlar yayıldı ve havadaki okların her birini parçalayarak yere düşmelerini sağladı.

 

"Şimdi sıra bende!" diyen Quinn, hızını iyice arttırmak için çizmelerindeki Rüzgar Yürüyüşünü aktive etti. Bunu yaparken de tüm rakipleri üzerinde İnceleme yeteneğini kullandı.

 

Arbalet kullanıcısı, nesneleri kopyalayıp çoğaltma gücüne sahipti. Ancak kopyalar orijinalin yalnızca yarısı kadar güçlü olabiliyordu. Mütemadiyen ok atabilmesini buna borçluydu.

 

Diğer öğrenci bir rüzgar gücü kullanıcısıydı, Mohawk’sa 4. seviye bir toprak gücü kullanıcısıydı. Tıpkı Quinn’in oyunda yüzleştiği rakip gibi olsa da Mohawk’ın üzerinde tam set canavar ekipmanı yoktu.

 

"Birinci sırada can sıkıcı olan var." Quinn'in çizmeleriyle artan hızı ve refleksleri ortadayken arbalet kullanıcısının onu vurması imkansıza yakın bir işti ve Quinn yeterli mesafeye ulaştığı saniyede kollarını savurarak tam dört Kan Tokadı yolladı.

 

En ufak bir savunma sergileyemeyen oğlansa tüm tokatları göğsüne yiyerek koca kesiklerle yere devrildi.

 

[51/60 HP]

 

Sırada hemen yanındaki toprak kullanıcısı vardı ve Quinn bu defa ona fırsat tanımayacaktı. Bir an görüş alanına girerken hemen sonrasında Anlık Adımı kullandı ve aynı saniyede göğsünün tam ortasına Çekiç Vuruşunu indirdi.

 

Göğsündeki zırh en sonunda paramparça oluncaya dek çatladı, sonra da iç organları harap olan oğlan, ağzından kanlar saçılıp arkadaşıyla aynı şekilde yere yığıldı.

 

[46/60 HP]

 

Quinn o saniyede sırtında keskin bir acı duydu. Ve arkasını döndüğünde rüzgar kullanıcısının parmaklarının arasında ufak hançerler tutmakta olduğunu gördü.

 

"Yakaladım seni!" diyen kullanıcı yeni bir hançer daha fırlattı ve tepki veremeyeceği kadar hızlı yaklaşan hançer, Quinn’in karnına saplandı.

 

[42/60 HP]

 

Quinn, bakışlarını hançere çevirerek bedeninden çekip aldı. Bunu yaptığı saniyede de yarası gözle görülür şekilde ağır ağır kapanmaya başladı ve en sonunda askeri üniformasındaki delik haricinde hiçbir iz kalmadı.

 

"Seni canavar!" diye bağırdı öğrenci.

 

Quinn’e ardı ardına bıçaklarını fırlatmaya devam etti. Quinn’se elleriyle yüzünü örttüğünden emin olarak ve bedenine ulaşan bıçakları dikkate almayarak atağa kalktı.

 

[38/60 HP]

 

[34/60 HP]

 

Sağlığı azalmaya devam ediyordu ama hiç umurunda değildi. Öğrenci, farkına bile varmaksızın korka korka geri çekilmeye başladı. En sonunda bir şeyler tarafından kavrandığını hissedinceye dek de buna devam etti.

 

Bakışlarını beline indirdiğindeyse gölgelerin bedenini sarmalamış olduğunu gördü. Karşılık vermeye çalıştı, çabaları işe de yarıyordu ancak gölgelerin arasından sıyrılma mücadelesi çok yavaştı. Bedeni o tuhaf maddeye temas ederken bizzat zamanın kendisi yavaşlamış gibi geliyordu.

 

İşte o anda Quinn, "Şimdi söyle bakalım. Seni kim gönderdi ve bana neden saldırdın?" diye sordu.

 

#Quinn bayağı havalı savaşıyor. Sağlığının 60 olması ve mücadele bittiği anda kanla iyileşebilecek olması da veriyor gazı tabii. Ama bu üçlüye tüm yeteneklerini sergiledikten, yaralarının hemen iyileştiğini bile gösterdikten sonra ne olacak, bu kadar ifşa olmasının kötü sonuçları olur mu gibi sorular kafamı kurcalıyor. Cevaplar için okumaya devam!






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44329 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr